Ataşehir’de Otizm Farkındalığı: Topluluk Olarak Daha Fazlasını Yapabiliriz
Ataşehir gibi büyük ve dinamik bir ilçede bu durum, topluluk olarak daha fazla sorumluluk üstlenmemiz gerektiğini ortaya koyuyor.
Türkiye’de otizm tanısı alan çocukların sayısı hızla artıyor. Bundan 10-15 yıl önce 150 çocuktan 1’i otizm tanısı alırken, bugün bu oran 33 çocuktan 1’e yükselmiş durumda. Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre son 5 yılda 93 binden fazla öğrenci otizm tanısı aldı. Bu tablo, eğitimden sağlığa, bakım hizmetlerinden sosyal yaşama kadar birçok alanda yeni ihtiyaçların doğduğunu gösteriyor.
Ataşehir gibi büyük ve dinamik bir ilçede bu durum, topluluk olarak daha fazla sorumluluk üstlenmemiz gerektiğini ortaya koyuyor. Çünkü otizm yalnızca bireysel bir mesele değil; aileleri, öğretmenleri, komşuları ve tüm toplumu ilgilendiren bir konu.
Ataşehir’de Neler Yapılabilir?
-
Okullarda kapsayıcı eğitim: Öğretmenlerin otizm farkındalığı konusunda desteklenmesi, sınıflarda ayrımcılığın önlenmesi.
-
Yerel etkinlikler: Belediyenin kültür merkezlerinde otizm farkındalık seminerleri, çocuklara yönelik kapsayıcı oyun atölyeleri.
-
Toplumsal dayanışma: Komşuluk ilişkilerinde empatiyi artırmak, otizmli çocukların sosyal hayata katılımını desteklemek.
-
Veri ve planlama: Yerel yönetimlerin, otizmli bireylerin ihtiyaçlarını daha iyi anlamak için düzenli veri toplaması ve hizmetleri buna göre şekillendirmesi.
Mesajımız
Otizmli çocukların eğitim hakkına erişimi, sağlık ve bakım ihtiyaçlarının karşılanması yalnızca ailelerin değil, tüm toplumun ortak sorumluluğudur. Ataşehir’de yaşayan bizler, kapsayıcı bir yaklaşım sergileyerek hem çocuklarımızın hem de ailelerin yaşamını kolaylaştırabiliriz.
