İzmir'de Çankırı Kaya Tuzuna İlgi Uzun Kuyruklar Oluşturdu

Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) organizasyonuyla fuara katılan Çankırı, kaya tuzu ağırlıklı tanıtımıyla fuarın ilgi odağı haline geldi.

30 ülkeden 902 katılımcıyla düzenlenen “Travel Turkey İzmir Turizm Fuar ve Kongresi” devam ediyor.

Çankırı standına gelen ziyaretçiler, tuz değirmeninde çekilen kaya tuzundan alabilmek için uzun kuyruklar oluşturdu.

Genci, yaşlısı tüm ziyaretçilerin dikkatini çeken kaya tuzunu alabilmek için sıranın kendilerine gelmesini bekleyen konuklar, yetkililerden de kaya tuzu hakkında bilgi aldı.

Çankırı Kaya Tuzu

Çankırı Kaya Tuzu Mağarasında araştırma yapan uzmanlara göre, Çankırı kaya tuzu, himalaya tuzundan bile daha kaliteli. Çankırı Kaya Tuzu Mağarasında araştırma yapan Prof. Dr. Hanım Halilova, çankırı kaya tuzu hakkında verdiği bilgilerde; ‘ Yaptığımız araştırmalarda himalaya tuzu içinde demir oranının çok fazla olduğunu gördük’ dedi, Tuz mağaralarının insan sağlığı için faydalı etkilerinin ilk kez ikinci dünya savaşında Alman’yada fark edildiğini vurgulayan Halilova; tuzda bulunan sodyum klorürün ( NaCI ) üst solunum yolu enfeksiyonlarına iyi geldiğine dikkati çekti. Halilova konuşmasının devamında, Tuz  mağaralarında yoğun olarak bulunan iyonlaşmış NaCl iyonlarının solunum yollarını rahatlattığını ve açtığını söyledi.

Kaya Tuzu'nun  Faydaları

Tuzun fazlası zararlıdır, özellikle hipertansiyon hastalarının kısıtlaması gereken bir üründür. Uzmanlara göre rafine edilmiş tuzdan kaçınılması gerekiyor, çünkü rafine edilmiş tuz vücutta ödem oluşmasına neden oluyor, oysa uzmanlar doğal kaya tuzu‘nun anti-ödem özelliklerinin olduğunu söylüyor.  Unutulmaması gereken husus rafine tuz mantık olarak ensdüstri amaçlı kullanılmaktadır .Yağ, plastik ve deterjan sanayisinde rafine tuz çeşitli amaçlarla kullanılmaktadır. Bu sebeple, içeriğinde sodyum klorür dışında hiç bir madde bulunmayan, tamamen saflaştırılmış, geometrisi ve kristal yapısı bozulmuş rafine tuzu tüketmemek gerekir. Oysa rafin edilmemiş kaya tuzu içinde 80’den fazla mineral vardır.

Doğal Tuz ve Kaya Tuzu Nasıl Anlaşılır?

Evde bir bardak sirkenin içerisine tuz kristali atılır ve bir süre beklenir. 10 dakika geçtikten sonra alttan üste doğru gaz kabarcıkları çıkıyorsa tuz doğal değil, rafinedir.

Ama kaya tuzu dahi olsa tuzun yiyecek şeklinde tüketiminin çok az olması gerekmektedir. İnsanın ihtiyaç duyduğu tuzun büyük kısmı besinler yolu ile (sebzeler, et ve et ürünleri, işlenmiş gıdalar, turşu, hazır yiyecekler ) vücuda girmektedir.

Ancak tuz artık sadece bir beslenme maddesi olarak kullanılmıyor. Tuzun harici kullanımı son yıllarda epeyce yaygınlaşmıştır. Kristal kaya tuzu, havadaki artı iyonları nötr hale getirerek, üst solunum yolları rahatsızlığı, astım, bronşit, alerji, polen alerjisi gibi hastalıklarda tedavi amacıyla kullanılmaktadır.
Peki kaya tuzu nasıl kullanılır? 

Astım ve Solunum Yolu Hastaları için Tuz Lambası

Özellikle yatak odalarına konulan tuz lambaları; kaya tuzu‘ndan yapılan güzel bir aksesuar olmasının dışında özellikle astım ve solunum yolları rahatsızlıkları bulunan insanlar için çok faydalı. Tuz lambası‘dan  yayılan ısı ve ışık, tuzdan iyon çıkmasına neden oluyor, bu iyonlar havayı temizliyor ve bir ferahlık sağlıyor. Ayrıca evlerde kullanılan bilgisayar ve LCD  televizyonlar 100 Herz ve üzeri frekansta elektrik akımına sahip. Bu ise insan vücuduna zarar verebilmektedir. Bu sebeple yine tuz lambalarını veya büyük tuz kristallarini böyle ortamlarda bulundurmak çok işe yarayabilir.

Nevşehir’in Gülşehir ilçesine bağlı Tuzköy beldesinde bulunan Hacıbektaş kaya tuzu havzasında bir milyar tonluk kaya tuzu rezervinin Türkiye’nin en az bin yıllık ihtiyacını karşılayabileceğini belirtti. Bilgin, ekonomik değeri yüksek bu rezervin imkansızlıklar sebebiyle yeterince ekonomiye kazandırılamadığını da ifade etti.

Türkiye’de yaygın olarak Tuzköy Hacıbektaş Havzasının dışında, Çankırı, Yozgat Sekili, Kırşehir Tepesidelik, Kars Kağızman ve Iğdır Tuzluca’da üretim yapıldığını belirten Bilgin, dünya genelinde de kaya tuzu rezervi açısından en şanslı ülkenin Türkiye olduğunu ifade etti.

Bilgin, yurt dışından özellikle Avrupa ve Arap ülkelerinden ciddi talep gelmesine rağmen üretim kapasitelerinin azlığından dolayı karşılayamadıklarını da kaydetti.