Ahmet Çavuş’un Tarihe Geçen Cesareti”
“Bir Başçavuş, Bir Ordu: General Trikopis’in Teslimi ve Ahmet Çavuş’un Tarihe Geçen Cesareti”
1922’de Elmalıdağ’da üç Türk askeri, Yunan Ordusu Başkomutanı General Trikopis’i esir aldı. Ahmet Çavuş’un cesareti, Anadolu’nun kaderini değiştirdi.
Bu anlatım, Türk tarihinin en çarpıcı ve gurur verici sahnelerinden birini gözler önüne seriyor. Ahmet Çavuş’un cesareti, stratejik zekâsı ve sarsılmaz iradesi, sadece bir askeri başarı değil, aynı zamanda halkın moralini yükselten bir sembol haline gelmiştir.
Yunan General Trikopis'i Esir Alan Ahmet Çavuş
Ahmet Çavuş, iki asker arkadaşıyla keşif görevindeydi. Arkalarından 40 kişilik bir takviye grubu gelecekti. Yanlarındaki silah ve teçhizat sınırlı sayıdaydı. En çok güvendikleri ise, saatli, tetikli ve fitilli 11 el bombasıydı. Sessiz, dikkat çekmeden Elmalıdağ’a tırmandılar.
Ahmet Çavuş hızlı yürürdü, grubun hayli önündeydi. Zirveye yaklaşınca bazı sesler duydu ve ardından karaltılar gördü. Biraz daha yakınlaştığında, portatif masa etrafında oturan 8-10 subayı farkedebildi. Arkadaşlarının gelmesini dahi beklemedi. Hemen eline ilk gelen bombayı aldı. Gecenin sessizliğini yaran haykırışı duyuldu:
‘Kıpırdamayın! Ellerinizi havaya kaldırın! Teslim olun! Yoksa hepiniz hemen ölürsünüz!’
Ahmet Çavuş’un arkadaşları ellerinde silahları bulunduğu halde, Yunan subaylara yaklaştı. Üzerlerindeki tabanca, kılıç, el bombası ve mermi gibi teçhizatı topladılar. Sonra da kendilerini güvenliğe almak için birkaç adım geri çekildiler.
Ahmet Çavuş, düşman kuvvetlerine etraflarının sarılı olduğunu teslim olmalarını söyler. Ve orada Yunan ordularının Generali Trikopis’i yakalayarak adını tarihe yazdırır.
Türk Ordusu tarafından teslim alınan Yunan subayların listesi şöyleydi:
Yunan Ordusu Başkomutanı General Trikopis, 2. Kolordu Komutanı General Dijennis - Hasta olduğu anlaşılıyordu. Girdiği bölgelerde halka insanlık dışı uygulamalarda bulunmuştu. Gaddarlığı, ‘Tahkik-i Mezalim Cemiyeti’nin raporlarında açık açık yazılıydı! -, 2. Kolordu - İzmir’e ilk çıkan Yunan askeri kuvveti! - Kurmay Başkanı Albay Yuvannis, 13. Tümen Komutanı Albay Vandelis ve Albay Kalinalis ile yaverleri…
Ahmet Çavuş’a savaştan sonra İstiklal Madalyası yazılır. Balkanlar, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı’nda tam 15 yıl cephede savaşmıştır. Son savaşı Başkomutanlık Meydan Savaşı olur
Kahramanlığını yaşatmak için Çakmaklı - Bölmelik! - Tepe’ye sade bir anıt dikildi. Üzerindeki mermer levhada şu satırlar okunurdu:
‘Burası 2/3 Eylül 1922 Cumartesi saat 22.30’da, Yunan Orduları Başkumandanı General Trikopis ile maiyetinde bulunan İkinci Kolordu Kumandanı Albay Vangelis, Albay Kalinalis ve kurmay başkanları ile yaverlerinin muzaffer Türk Ordularının Beşinci Kafkas Tümeni Komutanı Kurmay Albay Dadaylı Halit Bey - Akmansü - tarafından teslim alındığı yerdir.’
Tarihi Arka Plan ve Önemi
-
Olay, 2 Eylül 1922 gecesi, Büyük Taarruz’un ardından gerçekleşiyor. Bu taarruz, Anadolu’nun işgalden kurtuluşunun dönüm noktasıdır.
-
Ahmet Çavuş’un, sadece üç kişilik keşif birliğiyle Yunan Ordusu Başkomutanı General Trikopis’i esir alması, savaşın seyrini değiştiren psikolojik bir zaferdir
-
Teslim alınan subaylar arasında General Dijennis, Albay Vandelis, Albay Kalinalis ve diğer kurmaylar da bulunuyordu.
Ahmet Çavuş’un Kahramanlığı
-
Balkanlar’dan Çanakkale’ye, oradan Kurtuluş Savaşı’na kadar 15 yıl boyunca cepheden cepheye koşmuş bir asker.
-
Elinde sadece 11 el bombasıyla, zekâsı ve cesaretiyle düşmanı kuşatılmış gibi göstererek teslim alması, askeri taktik açısından olağanüstü.
-
Sonrasında İstiklal Madalyası ile onurlandırıldı ve Çakmaklı-Bölmelik Tepe’ye bir anıt dikildi