ATADAN MİRAS SUÇLAR İÇİN ŞİFA ARIYOR

Atalarımızın işlediği suçların genetik yollarla torunlara geçtiğini savunanlar, şifayı olumsuz enerjileri atarak buluyor.

ATADAN MİRAS SUÇLAR İÇİN ŞİFA ARIYOR
kökcanlandırmak adını verdiği yöntemle atalardan kalan olumsuz izleri silen Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik bölümü mezunu Vildan Çolak, 'Ataların Gölgesinden Aydınlığa' isimli kitabında yeni yöntemini anlatıyor. "Genetik kodlarımız atalarımızdan geliyor. Atalarımızın bu sıkıntılarını enerji yoluyla şifalandırıyorum" diyen Çolak'ın kökcanlandırmak grup çalışmasına gelen danışmanlar, atalarımızın yaşadığı cinayet, hırsızlık, tecavüz, büyü, vicdan azabı gibi olumsuzluklardan kurtularak şifa buluyor. 3 yılda 2 bin kişi için kökcanlandırma uygulayan Vildan Çolak'a başvuranlar arasında ölen çocuklarının sıkıntılarının diğerlerine geçtiğini düşünen aileler de yer alıyor.
Vildan Çolak, Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik bölümünden 1991 yılından mezun oldu. Kolejlerde öğretmenlik ve özel ders hocalığı yaptığı dönemde kendi deyimiyle çok iyi para kazanmasına karşı, yaşadığı paranormal olaylar nedeniyle içsel yaşamını daha iyi anlamak adına felsefe, NLP, hipnoz, astroloji, Time Line Therapy gibi çok farklı alanlarda eğitimler aldı. Son olarak kendi geliştirdiği kökcanlandırmak yöntemiyle 2009 yılından bu yana 2 bini aşkın sunum açtı. kökcanlandırmak hakkındaki tüm tecrübelerini ve bilgilerini paylaştığı "Atalaların Gölgesinden Aydınlığa – Morfogenetik Alanlar ve Ataların Mirasları" isimli kitabı piyasaya çıktı. Çolak ile büyük ilgi uyandıracak yöntemi hakkında konuştuk.

SIKINTILARIMIZ GENETİK KODLARIMIZDAN GELİYOR

Vildan Çolak'ın geliştirdiği kökcanlandırmak yönteminin merkezinde, genetik kodlarımızda, yani atalarımızın başından geçen cinayet, lanet, haksızlıklar, tecavüz, intihar, kaza gibi sıkıntı verici olaylar yatıyor. Bizde beliren sıkıntıların, tıkanıkların başlıca nedenlerinden bazıları işte bu olaylara dayanıyor. Genetik kodlarımızda yer alan bu sıkıntılar, kökcanlandırmak yöntemiyle Çolak'ın tabiriyle 'şifalandırılıyor'. Vildan Çolak'ın Kadıköy Moda'daki çalışma atölyesinde en fazla 10 kişilik gruptan oluşan 'danışanlar' toplanıyor ve herkes için ayrı 'sunum' açılıyor.

YAKLAŞIK 2 BİN SUNUM ARAŞTIRMASI YAPTI

Şaman olduğunu ifade eden Vildan Çolak, yöntemini nasıl uyguladığını şu şekilde anlatıyor: Herhangi bir sıkıntısı olan kişi, sadece sıkıntısını söylüyor. Kişilerden detaylı bilgi almıyorum. Sunum açtırmak isteyen kişinin enerjisini gruptaki başka birine yüklüyorum. Ve böylece, sıkıntısı olan O kişinin bilinçaltında yatanlar, enerji yüklenen kişi tarafından kimi canlandırdığının farkında olmadan içsel duygularıyla sahneleniyor. Genetiğimden miras aldığım Şaman enerjisiyle ve kullandığım iki farklı enerjiyle de ortaya çıkan negatif durumları sunum sırasında şifalandırıyorum. 2009 yılından bu yana bu şekilde yaklaşık 2 bin sunum açtığını ifade eden Vildan Çolak'a göre genetik kodlarımızda var olan sorunlar şifalandırılmadığı sürece bu alandaki enerjimizi alamayız ve geleceğimize aktaramayız. İşte bu nedenle kökenimizde bulunan sorunlarımız canlandırılıyor ve sahneleme yoluyla bu sorunlar görülüp kökler canlandırılıyor.

ÖLEN ABLASININ SIKINTILARI KARDEŞİNE GEÇTİ

Vildan Çolak, şifalandırma çalışmaları sırasında birbirinden ilginç hikayelere tanık oldu. Çolak bir örneği şöyle aktarıyor: "ABD'de birçok imkanı bulunmasına rağmen Türkiye'ye dönüş yapan bir gence sunum açtım. Sunumu gencin sıkıntılarının arkasında nasıl bir hikaye yatıyor niyetiyle açtım. Sunumu izlemeye annesi geldi. O günkü seansta bulunan bir kişiye genç ile ilgili enerji yüklemesi yaptım. Sonra kişinin bilinçaltına etki eden ölmüş birini temsilen grup içinden bir kişiyi seçerek yere yatırdım. Enerjiyi alan katılımcı, "Anne burası çok karanlık. Çok korkuyorum. Anne beni affet, ciğerlerim çok acıyor" diyerek ağlamaya başladı. Ardından anne de ağlamaya başladı. Sonradan öğrendiğimize göre, bu annenin bir kızı yıllar önce pencereden atlayarak intihar etmiş. Sunumda kızın düştüğü anda ciğerlerinin darbe aldığını ve atladığı anda pişmanlık duyduğunu anlamış olduk. Ve o kız, anneye üzüntü vermenin sıkıntısıyla ölmüş. ABD'den dönen oğlu da kızın o sıkıntısını bilinçaltından alıyor ve bu sıkıntıyla yaşıyor. Ablasının sıkıntısını kendi sıkıntısı sanıyor. Burada o kızın şifalandırmasını yaptık."

ÖLEN KIZIN YAŞADIKLARI ORTAYA ÇIKTI

İşte başka bir ilginç sunum daha: "Bir hanımefendi çalışmamıza katıldı ve 20 yaşında ABD'de kanserden ölen kızının ruhunu rahatlatmak için sunum açmamı istedi. Kızın adına gruptan birine enerji yüklemesi yaptım ve yükleme yapılan kişi enerjiyi hissetmeye başlayarak anneyi temsil eden kişiye dönerek "Yeter artık. Rahat bırak beni. Ayağımdan çekip çekip duruyorsun. Zaten bir toprak bile atmadınız üstüme. Bir dua bile okumadınız bana. Yabancı dualar duyuyorum" dedi. Daha sonra annesinden öğrendiğimize göre, kızının ABD'den gelen tabutunun burada yapılan beton mezarın içine yerleştirilip, toprak atılmadan kapatıldığı ortaya çıkıyor. Kızın yabancı duadan kastı ise, babasının doğuda bir Budist tapınağında kızı adına dua ettiğini öğreniyoruz.

"ATALARIMIZ İÇİN SIK SIK DUA ETMELİYİZ"

Ölen atalarımız için sık sık dua etmemiz gerektiğini ifade eden Vildan Çolak, "Dua etmemiz onların rahatlaması için çok önemli. Ne yapmış olurlarsa olsun, onları oldukları gibi sevmemiz önemli. Kaza, cinayet, susama gibi fiziksel acılar içinde ölmüşlerse eğer, ruhlarının rahatlamasından önce fiziksel acılarının rahatlaması, fiziksel ihtiyaçlarının giderilmesi için dua etmeliyiz. Ayrıca sunumlarda yaşamlarımıza sahip çıkmanın ne kadar önemli olduğunu da gördük. Yürekten söylenilen 'Ruhuma, bedenime, algılarıma ve yaşamıma sahip çıkıyorum' sözleri sihirli bir etki yaratmakta ve negatif bir çok enerjiden bizi korumaktadır" dedi.

Güncelleme Tarihi: 16 Nisan 2012, 22:46
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER