Hükümete Irak'ın Kuzeyi'nde terör örgütüne yönelik Sınır Ötesi Operasyon  yapma yetkisi veren teskere 1 yıl süre ile uzatıldı. TBMM Genel  Kurulu'nda tezkere görüşmelerin ardından yapılan açık oylamada, oy  çokluğu ile kabul edildi.
Hükümete sınır ötesi operasyon yetkisi veren tezkere Meclis Genel  Kurulu'nda 4. kez uzatıldı. Tezkere'de, hudut, şümul ve zamanı hükümetçe  belirlenecek şekilde, Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının, Irak'ın  kuzeyinden Türkiye'ye yönelik terör tehdidinin ve saldırılarının  bertaraf edilmesi amacıyla, sınır ötesi harekat ve müdahalede bulunmak  üzere, Irak'ın PKK teröristlerinin yuvalandıkları kuzey bölgesi ile  mücavir alanlara gönderilmesi ve görevlendirilmesi için hükümete verilen  izin süresinin, 17 Ekim 2011 tarihinden itibaren bir yıl daha  uzatılmasını kapsıyor
Oktay Vural: Terörle mücadele değil, müzakere ediyorsunuz
TBMM Genel Kurulu'nda partisi adına konuşan MHP Grup Başkan Vekili Oktay  Vural, ilk olarak hükümetin bu teskeresine daha öncede olduğu gibi  destek verdiklerin vermeye de devam edeceklerini vurguladı. Ardından  Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin  randevu vermemesinin gerekçesini açıklayan Oktay, "Sayın Genel  Başkanımız, gerekli bilgilerin TBMM'ye verilmesi gerektiğini ifade  etmiştir. Füze kalkanı, terörle mücadele, Suriye ile ilgili konulara  ilişkin bilgi verileceği ifade edilmiştir. MHP'nin tavrı açıktır.  Milletin iradesi burada atıyor. Randevuyu uygun görmüyoruz" diyerek  şöyle devam etti:
"Başbakan terörle mücadele konusunda liderlerle görüşeceğini ifade etti.  Sayın Başbakan bunu unuttu. İmralı ile özel temsilciyle görüşen  Başbakanın, kapısının çalınmasını beklemesini anlamıyoruz.
Siz burada Türk milletinin egemenliğini temsil ediyorsunuz. Bu  egemenliğe yönelik tüm baskı, şiddet, terörü bertaraf etmeliyiz. Biz  milli idareyi sokakta temsil almadık. Dimdik ayakta durmamız gerekiyor.  Elinde silah olanları haklı göstermek doğru değildir. Millete karşı tüm  tehditleri ortadan kaldırmak birinci görevimizdir. Milletin iradesini  temsilen buradayız.
Şunu da unutmayalım bu hükümete ilk yetki 2002 de 6 aylık olarak  verilmiştir. Ancak kullanılmamıştır. Bu yetkiyi PKK bertaraf etmek için  almışlardır. Bertaraf etmeyip müzakere ediyorsunuz. Şöyle bir aynaya  bakın, nereden nereye geldik. Bugün bir sonuçla karşı karşıyayız. Bundan  sonraki adımları dikkatli atmalıyız. Aksi halde çok canlar yanar."
"Mücadelenin bedeli ağır olmuştur ama kazanılmıştır"
Türkiye Cumhuriyeti'nin terörle mücadeledi başarılı olduğuna dikkat  çeken Vural, "İncelenen 30 tane terörle mücadele vakası vardır.  Bunlardan sadece 6 tanesinin başarılı olduğu belirlenmiştir. Bunların  içinde Türkiye de vardır. Bu mücadelenin bedeli ağır olmuştur ama  kazanılmıştır. Eğer bizim irademizde iktidarımızda olsaydı daha az bir  maliyetle kazanılırdı" diyerek şunları söyledi:
"Daha önce terör örgütü başı için Suriye'ye karşı alınan tavır, bugün  Irak'a da alınsın. Esat'a karşı alınan tavır niye bugün de alınmıyor.  2002 yolunu bulamayan İmralı canisi, bugün yol haritası sunuyor. 2002  yılında devlete hizmete hazırım diyen İmralı canisi, bugün devlet bana  nasıl hizmet eder sorar hale geldi. 2002 de şehitler için göz yaşı  dökülüyordu, 2010 da devlet teröristler için göz yaşı döker hale geldi.  Bugün sorgulamamız gereken husus nereden nereye geldiğimiz, nereye  götürülmek istendiğimizdir." ,
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 97-98 yıllarındaki terör örgütü ve terörle  mücadeleye ilişkin sözlerini hatırlatan Oktay, bugün gelinen noktayı ve  Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan'ın bugünkü söylemleri nedeniyle  eleştirerek, "Dün sözlerini unutanlar, gaflet ve delalet içinde midir?"  dedi.
Vural şöyle konuştu:
"Sayın Başbakan alçaklarla masaya oturmamız söz konusu değildir derken,  bugün müzakere ediyor. Nedir bu noktalara kadar sevk etmektedir. Bu  söylemlerle yapılanları siz hazmedebiliyor musunuz? Özel temsilci olarak  görüşmeler yapılıyor. Sayın başbakan beni görevlendirdi deniliyor. Bir  taraftan ciğerimiz yanıyor diyorsun, diğer tarafta müzakare ediyorsun.  Örgütün amacı bellidir, müzakere edilen şeyler de bellidir. Terör örgütü  başının serbest bırakılması, ana dilde eğitim, özerkliğin önü  açılmasıdır. Terör örgütünün de siyasi amacı olabilir, ama terörle  mücadelenin bir siyasi amacı vardır. Bu milletin kardeşliğini  korumaktır. Ayrışmayı önlemektir."
 
BDP adına Sırrı Süreyya Önder konuştu
Meclis Genel Kurulu'ndaki sınır ötesi tezkere görüşmelerinde BDP Grubu  adına İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder konuştu. Sözlerine  kürsüyü ilk kez kullandığını belirterek başlayan Önder, "Burada ilk  karşılaştığımız şeyin aleyhte söz alıp lehte konuşmak gibi bir hukuk  zorlaması olması gelecek adına umutlandırdı beni. İşin etiği bu küçük  detaylarda gizlidir. Daha özenli bir meclis bekliyorum" dedi.
Einstein'ın, "Ahmaklığın en büyük kanıtı aynı şeyi defalarca yapıp  farklı sonuçlar beklemektir" sözlerini hatırlatan Önder, görüşülen  tezkerenin böyle bir bilmezliğin, bilip de bilmezlikten gelinmesinin  ürünü olduğunu söyledi.
Sınır ötesi harekatların bilançosu
1992-1997 yıllarında yapılan 4 sınır ötesinin bilançosunu açıklayan  Önder, 5 bin PKK'lının öldüğünü, bin 697 PKK'lının yaralandığını, aynı  operasyonlarda 22 subay, 12 astsubay, 176 er, 27 korucu toplam 237  askerin hayatını kaybederek 739 askerin de yaralandığını söyledi.
İşlerinin toplam rakamlarla ilgilenmek değil toplam acılara ışık tutmak  olması gerektiğini söyleyen Önder, "Bu rakamların altındaki acılar  bilinmezse, kuru bir sayı olarak kalmaya mahkum olur. Bu Meclis gibi 100  Meclis düşünün, 80-100 dönemin tüm vekillerinin toplamı kadar insan  hayatını kaybetmiş. Yaralı sayısı kat kat üstünde. İnsandan bahsediyoruz  burada. Rakamları ikiyle çarpın. Anne babanız gibi 100 bin üzerinde  anne baba yüreğine kor ateş düşmüş" dedi.
Operasyonların sonucunda değişen tek şeyin bu ülkenin emperyalist  güçlerin destursuz cirit attığı bir yere dönüşmesi ve çocukların  geleceği savaş sanayi ve kan emicilerinin cüzdanlarını şişirmesi  olduğunu söyleyen Önder, "Değişen ve artan tek rakam onların karlarıdır"  dedi.
"Maazallah es kaza biz söylesek TMK'dan suç ve suçluyu övmekten fezleke  gelirdi" diyerek isim vermeden internete düşen eski Genelkurmay Başkanı  Işık Koşaner'in sözlerini hatırlatan Önder, "Anladık ki kazın ayağı öyle  değilmiş. Şanlı ordu diye açıklanmayacak kadar vahimmiş mesele. Bu  ortaya çıkınca özeleştiri dediler. Herkes başka tarafa baktı. Biz  söylesek direğe çekerlerdi. Demek ki Allah'a emanet savaşılıyormuş. O  zaman bu komutanlara, bu kabineye, bu kararlara ne gerek var" dedi.
Önder, Einstein'in ahmaklıkla ilgili sözlerini tekrar hatırlatarak  geçmiş tezkere görüşmelerindeki muhalefet ve iktidar partisi  temsilcilerinin konuşmalarını hatırlattı. "Milliyetçi sözcü" diyerek MHP  adına yapılan konuşmadan bölümler okuyan Önder, "Evet oyu verme  noktasında terör örgütü ile görüşülmesi" noktasında tereddütte  bulunduğunu belirterek, "Bugün görüşmeler ortaya çıktı, kıyamet de  kopmuyor. Bu oturumda ne yapacaklar bilmiyorum" dedi.
"Kürtler inkar-imha politikalarına karşı statü talepleriyle karşı duruyorlar"
Askeri bir şeyden, ideolojik bir şeyden değil insanlıktan  bahsettiklerini anlatan Önder, "Kürtler inkar-imha politikalarına karşı  statü talepleriyle karşı duruyorlar. Sizin gibi Adem'in güzel  çocuklarıdır onlar da. Allah'ın doğuştan verdiği şeylerin anayasal  güvenceye kavuşturulmasını istiyorlar. Hepsi bu" dedi.
Kürtlerden vahim bir noktaya itilen halkın Türkler olduğunu ileri süren  Önder, "Ben de Türküm. Türkler hacir altındadır. Türk'ün önüne Kürtlere  düşmanlık etme dışında bir alan bırakılmamıştır. Sistemin  yoksullaştırılması, ideolojik manipülasyonlarla Türk'e düşen tek şey sen  Kürt'e düşman olacaksındır. Türkler bunu bilmeli, çünkü dünyanın hiçbir  yerinde halklar birbirine düşman olamaz. Bu kan emiciler, güvercin  kasaplarının ürettikleri kavgadır. Bu kavganın içinde olmayı reddetmeli  gönlü barıştan ortaklaşmadan yana olan herkes" dedi.
"Kılıçdaroğlu'nun Akil insanlar önerisi hayata geçmeli"
Kürtlerin yüksek bir anlam biçtiği Cumhurbaşkanı Gül'ün "Güzel şeyler  olacak" sözlerini mumla aradıklarını anlatan Önder, sosyal demokrat  milletvekillerine seslenerek şunları söyledi:
"Sosyal demokrat bir milletvekili akşam evine gittiğinde çocukları,  'Anne baba bugün Meclis'te ne yaptınız' diye sorduğunda, 'Kardeş bir  halka savaş kararı çıkardık' 'Aferin baba', bunu söyleme utancına hiçbir  sosyal demokrat vekil sahip olmamalı. Evladınız tutar 'Bu kadar insan  siyaseten çözecek bir zeka, bir vicdan bulamadınız mı' diye sorduğunda  buna verilecek onurlu bir cevabınız olsun. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun  Akil insanlar önerisi hayata geçmeli. Çözüm bu çabalarda gizlidir."
"Askerliğin zorunlu olduğu yerde şehitlik olmaz"
Acemi olduğu için süreyi iyi kullanamadığını söyleyen Önder sözlerini,  "Herkesin soyadı gibi tutarlı olmaya davet ediyorum. Dün söylediğinizi  bugün yadsımayın, hesabınızı veremezsiniz. Şehitlik meselesi ortada.  Askerliğin zorunlu olduğu yerde şehitlikten bahsedilemez. Vicdani  retçiliğin hak olarak tanınmadığı bir yerde şehadet olmaz" dedi.
Önder vicdani bir retçinin yazdığı mektubu Başbakan Erdoğan'a iletmek üzere kürsüye bıraktı.
 
Ahmet Davutoğlu: Hedef, milletimizin huzurunu, birlik ve kardeşliğimizi hançerlemektir
Davutoğlu, TBMM Genel Kurulunda, sınır ötesi operasyonlar için Hükümete  verilen yetkiyi bir yıl uzatan Başbakanlık tezkeresinin üzerinde yaptığı  konuşmada, tezkerenin amacının, Irak'ın kuzeyinden Türkiye'ye yönelik  terör tehdidi ve saldırıların ortadan kaldırılması için yapılacak  harekatlara imkan sağlamak olduğunu söyledi.
Terörün, insanın en temel hakkı olan yaşam hakkına saldırı ve bu hakkın  en ağır ihlali olduğunu belirten Davutoğlu, terör örgütünün yaklaşık 30  yıldır güvenlik güçleri ile kadın-erkek ayırımı yapmadan masum sivilleri  en acımasız, gözü dönmüş şekilde hedef almayı sürdürdüğünü kaydetti.
Hedefin, topyekun millet olduğunu ifade eden Davutoğlu, şöyle devam etti:
''Hedef, milletimizin huzurunu, birlik ve kardeşliğimizi hançerlemektir.  Hedef, Türkiye'nin demokratik olgunluğa erişmiş, ekonomik refahı  artıran bir ülke olmasının önünü kesmektir. Asıl hedef, asırlardır  birlikte ağlayıp, gülmesini bilmiş, varlığına yönelik her türlü tehdide  karşı birlikte baş kaldırmış bu milletin aziz fertleridir. Bu terör  faaliyetleri, tarih boyunca büyük acılar çekmiş milletimizi  bezdiremeyecek, hangi kökenden olursa olsun bu onurlu halka asla diz  çöktüremeyecektir.
Siirt'te kızını kaybetmiş bir babanın ızdırabı, Hakkari'de şehit düşen  evladına Kürtçe ağıt yakan bir annenin feryadı, İzmir, Kayseri,  Şanlıurfa, İstanbul, Konya'da yurdun her köşesinde yavrularını ebediyete  uğurlayan ailelerin göz yaşları, hepimizin ortak acısı, ortak feryadı,  ortak ağıdıdır. Hayatlarını kaybeden şehitlerimize, vatandaşlarımıza  Allah'tan rahmet diliyorum.''
''Demokratik olgunluğu taçlandıracak yeni anayasa''
Davutoğlu, Türkiye'nin batısında, neredeyse bütün Avrupa kıtasının,  özellikle Akdeniz sahilinin, büyük sarsıntılara ve sosyal çalkantılara  gebe olduğunu, ciddi bir ekonomik bunalım döneminden geçtiğini, krizin  nasıl sona ereceğinin ise kestirilemediğini belirtti.
Türkiye'nin güneyinde ise bütün bir Ortadoğu ve Kuzey Afrika  coğrafyasını etkisine alan, büyük bir siyasi kriz, sosyal dönüşüm  yaşandığına işaret eden Davutoğlu, geniş halk kitlelerinin, başlarındaki  baskıcı rejimlere baş kaldırdığını anlattı.
Davutoğlu, yakın havzalarında, bu denli büyük siyasi ve ekonomik  çalkantıların yaşandığı bir dönemde, Türkiye'nin, demokratik olgunluğunu  taçlandıracak yeni bir anayasa hazırlığı içinde olduğunu söyledi.  Davutoğlu, Türkiye'nin bu dönemde, güçlü ve istikrarla büyüyen ekonomisi  ve bunların doğal sonucu olarak etkin dış politikasıyla bütün dünyada  parlayan yıldız konumunda bulunduğunu kaydetti. Davutoğlu, bu başarının,  9 yıldır devam eden AKP hükümetlerinin başarısı, herkesten çok son 3  genel seçimde egemenliğini ve iradesini AKP hükümetleri aracılığıyla  tecelli ettirme kararı veren millete ait olduğunu ifade etti.
Bakan Davutoğlu, ''Bu millet, yüzde 50 oyla, AK Parti iktidarına bu  emaneti tekrar vermişse, Sayın Başbakanımızın söylemi ve eylemiyle  yaptığı her işin arkasında kalan bir kitle var demektir. Bu kitleyi  kimse gözardı edemeyecektir'' dedi. Davutoğlu, bu başarının, kendileri  için yeterli olmadığını, amaçlarının en üst düzeyde demokrasiyi hakim  kılmak, herkesin refahının arttığı ileri düzeyde ekonomik düzen kurmak,  uluslararası sistemde sözü geçen aktif dış politikayı sürekli kılmak  olduğunu anlattı.
''Kararlı yürüyüşümüz''
Çizdikleri bu Türkiye vizyonunun, paylaştıkları bir ideal olduğunu, bu  idealin her şeyden önce millet tarafından kucaklandığını dile getiren  Davutoğlu, şöyle devam etti:
''Bu ideale ulaşmamızda tek engel, ayağımıza pranga vurmak isteyenlerin  kullandığı en sakil yöntem terördür. Bu ülkenin yükselişini engellemek  için ellerinde başka aracı kalmayanlar terörü kullanmaktadır. Ancak  terör belasıyla mücadelede irademiz güçlü, ayağımız sabit, azmimiz  sarsılmazdır. Bu belayı bertaraf edeceğimize inancımız tamdır. Yalnızca  PKK terör örgütü değil, bu örgütü besleyen ve kullananlar, hak ettiği  karşılığı muhakkak alacaklardır. Çünkü artık gücünü ve iradesini  gösteren bir Türkiye vardır.
Terör eylemlerindeki artışı, zamanlama olarak da dikkatli  değerlendirmeliyiz. Niçin 12 Haziran seçimlerinden sonra eylemler arttı?  Daha önce de benzer bir tecrübe yaşadık. 2007 seçimlerinden sonra da  yine daha fazla özgürlükçü yeni anayasa gündemdeyken, terör eylemleri  tırmanmıştı. 2007 sonbaharında Meclisimiz gündemi anayasa  hazırlıklarıyla meşgulken, 21 Ekim 2007'de Dağlıca terör saldırısı  gerçekleşti, anayasa çalışmalarımızın önüne sekte vurmaya çalışıldı.  Burada maksat, Türkiye'yi kısır döngüye mahkum etmek, ülkeyi çatışma  ortamına çekmekti, ancak biz bu oyuna gelmedik. 2007'den bu yana  Türkiye'nin ekonomisine güçlendirdik, siyasi istikrarı sağladık,  demokrasimizi hiç sarsılmayacak düzeye getirdik. Bundan sonra da hiçbir  dış tehdit, terör faaliyeti bu kararlı yürüyüşümüzden bizi  alıkoyamayacak.''
''Kimse test etmesin''
Davutoğlu, Meclis gündeminde anayasa hazırlıklarının da sürdüğünü  anımsatarak, demokrasi yolunda da terörle mücadele konusunda da kararlı  olduklarını, bu kararlılıklarını kimsenin test etmemesini istedi.
Bakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Daha fazla özgürlük, hak, daha fazla demokrasi iddiasıyla yola  çıktıklarını iddia edenlerin, bu yolda yürüme iradesinin her zamankinden  daha fazla olduğu, Türkiye'nin 12 Eylül dönemi prangalarından tam  olarak kurtulmak istediği bir dönemde, saldırılarını artırması ise  dikkat çekicidir. Sadece bu tespit dahil, terör örgütü ve yandaşlarının  gerçekte neyi istediklerinin anlaşılmasına ışık tutmaktadır. Gerçek amaç  daha fazla hak, özgürlük, demokrasi ise bunun gerçekleştirileceği  yegane çatı TBMM'dir. Bunun yöntemi ise askere, polise kurşun sıkmak,  masum sivilleri, genç yaşlarında Nergiz, Nurcan, Zeynep, Kevser  kardeşlerimizi, anne karnındaki bebeği, mühendis Engin beyi öldürmek  değil. Artık devran değişti. Artık Türkiye başka ülkedir. Yeni  Türkiye'de terör silahıyla herhangi bir hedefe ulaşmak mümkün değil ve  olmayacaktır. Daha fazla demokrasinin tek yolu, silahı, şiddeti  bırakmak, seçilmiş insanların iradesine ipotek koymaktan  vazgeçmektir.''     (Cumhuriyet)
                                  
                             
                          
                    
TBMM'de Sınır ötesi operasyon tezkeresi kabul edildi
Hükümete Irak'ın Kuzeyi'nde Sınır Ötesi Operasyon yapma yetkisi veren teskere 1 yıl süre ile uzatıldı. TBMM Genel Kurulu'nda tezkere görüşmelerin ardından yapılan açık oylamada, oy çokluğu ile kabul edildi.
                        YORUM EKLE
    
              
          1
          İstanbullular trafiğe dikkat; Vatan, Kurtuluş töreni...
        
            
          2
          Telefonla konuşan Şoför minibüsü göle uçurdu
        
            
          3
          iPhone 5'i beklerken 4S çıktı
        
            
          4
          Behzat Ç. ekibini Almanya'ya götürüyor; 'Toplanın...
        
            
          5
           2011-2012 Üniversiteye yerleştirmede son gün
        
            
          6
          Ataşehir Ülker Sports Arena'da, Sporu ve Eğlence...
        
            
          7
          2011-2012 Öğenim Yılında Kayıt parası alan okullar...
        
            
          8
          ÜSKÜDAR'DA DENİZDEN NELER ÇIKMADİKİ
        
            
          9
          12.ULUSLARARASI VETERAN MASA TENİSİ TURNUVASINA...
        
            
          10
          Chat Roullete''ine karşı Türkçe ''Sohbet Ruleti''
        
        
  SON DAKİKA HABERLERİ
  ANKETTüm Anketler
  SIRADAKİ HABER