Barnabas İncili ve Sırları

İran'da Devrim Muhafızları ile bağlantılı “Basij Press” sitesi, Türkiye’nin elinde bulunan “Barnabas İncili”nin Hıristiyanlık dinini çökerteceğini ileri sürdü.

Barnabas İncili ve Sırları

Barnabas İncili ve Sırları

İran'da Devrim Muhafızları ile bağlantılı “Basij Press” sitesi, Türkiye’nin elinde bulunan “Barnabas İncili”nin Hıristiyanlık dinini çökerteceğini ileri sürdü.

İngiliz Daily Mail Gazetesi Barnabas İncili'nin orijinalinin Ankara Adalet Sarayı'nda olduğunu öne sürerek adalet sarayının bir fotoğrafını paylaşırken, Türkiye'de incilin Genelkurmay Arşivi'nde olduğu öne sürülüyor.

Öyle ki, Büyük Birlik Partisi yetkilileri helikopter kazasında hayatını kaybeden Muhsin Yazıcıoğlu'nun Barnabas İncili ile ilgili çalıştığını söylüyor ve ölümüyle bunun bağlantılı olabileceğini düşünüyor.

Hazreti İsa’nın havarilerinden Barnabas’ın yazdığı ve İslamiyet’in gelişini haber verdiği söylenen İncil’in bir versiyonunun, 12 yıl önce düzenlenen bir kaçakçılık operasyonunda Türk askerlerinin eline geçtiği ifade ediliyor.

Habertürk'teki haberde ise İncil’in halen Türk ordusunun elinde bulunduğu, çünkü “Siyonistlerin ve Batı yönetimlerinin kitapta yer alan iddiaları örtbas etmek istediği öne sürüldü.

Vatikan yetkililerinin kitabı incelemek için Türkiye’ye başvuruda bulunduğu belirtilirken, Türk yönetiminin İncil’i kamuoyuna açıklamayı planladığı kaydedildi.

Hıristiyan dünyasınca sahte olduğu öne sürülen Barnabas İncili’nin 41’inci bölümünde, cennetten kovulan Hazreti Adem’in geriye dönüp baktığında kapının üzerinde, “Allah birdir ve Muhammed onun elçisidir” yazdığını gördüğü öne sürülüyor.
Kitapta ayrıca, Hazreti İsa’nın asla çarmıha gerilmediği, Tanrı’nın oğlu olmadığı ve Hazreti Muhammed’in peygamber olarak geleceğinin öngörüldüğü söyleniyor.


BBP'den 'Barnabas İncili' iddiasına açıklama

Takvim Gazetesi yazarı Emin Pazarcı'nın köşesine taşıdığı '‘Reis'in Ölüm Sebebi Barnabas İncili mi?' başlıklı yazısı ile ilgili Büyük Birlik Partisi'nden açıklama geldi.

Büyük Birlik Partisi'nden yapılan açıklama şu şekilde:

"Ülkemizde, günlük olarak yayınlanan Takvim adlı gazetenin 07.03.2012 tarihli nüshasında, Sayın Emin Pazarcı’nın Köşe Yazısı olan ‘Reis’in Ölüm Sebebi BARNABAS İNCİLİ Mİ?’ başlığıyla verdiği metinde yer alan:

“Yazıcıoğlu, kazadan 3 gün (22 Mart 2009) önce bir oyuncu, biri cezaevi arkadaşı, biri parti görevlisi, biri de işadamı olan dostuyla Ankara-Balgat’ta Seda adlı bir pastanede buluştu. Onlara, 1981’de Şırnak’ta bulunan Barnabas İncili’nden bahsetti. ‘Bu eser, şimdi Genelkurmay’da ‘ dedi. Bu İncil’in filme çekilmesi istedi. 5–6 milyon dolarlık finansmanı kendisinin bulacağını söyledi. Arkadaşları, ‘Siz gördünüz mü’ diye sordu. Gülerek, ‘Sultanlar görür’ dedi ve ekledi: ‘Aman dikkat! Bu İncil’i görenleri öldürüyorlarmış’ “ şeklinde belirtilerek, ‘TAKVİM, Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölmeden önceki sırrına ulaştı” vurgusu yapılarak bu manada kamuoyunun dikkati çekilmek istendiği görülmüştür.

Büyük Birlik Hareketi’nin ebedi genel başkanı, şehit lider(imiz) Muhsin Yazıcıoğlu, yukarıda adı geçen ve ‘Emin Pazarcı’ imzası ile yayınlanan konu ile alakalı:

1-Müteveffa Muhsin Yazıcıoğlu, haberde iddia edildiği gibi 22 Mart 2009 tarihinde Ankara’da değildir. Şöyle ki: (seçim gezileri için) 21 Mart sabahı saat: 04.00 sıralarında Sivas’taki miting faaliyetinden Ankara’ya dönmüşlerdir.

2-Şehit lider Yazıcıoğlu, aynı sabah saat: 08.00’de evinden partili arkadaşları ve korumaları tarafından alınarak Eskişehir Günyüzü mitingine gitmişlerdir. Günyüzü’nde Saat: 11.00’da bitirilen mitingin ardından, BBP’nin İstanbul’da organize ettiği ‘seçim etkinliği’ çalışması için bu kente gitmiştir.

3-Sayın Yazıcıoğlu, 22 Mart 2009 tarihinde (Pazar günü) İstanbul Abide-i Hürriyet Meydanı (Çağlayan) ‘nda gerçekleştirilen mitinge katılmış saat: 17.00’de buradan ayrılarak İl yöneticilerinin organizasyonuna dahil olmuştur. Daha sonra da ‘Erzurum’ mitingine gitmişlerdir. Malum olduğu üzere de Ankara’ya da dönememişlerdir.

Kaldı ki, bu tarihte yapılan faaliyetler görüntülü olarak kayıt altındadır ve TV’ler de haber olarak yayınlanmıştır.

4-Şehadetin hasıl olduğu malum ‘kaza’ süreci ile ilgili olarak, Sayın Yazıcıoğlu’nun pek kıymetli ailesi ve tüzel kişiliğe sahip Büyük Birlik Partisi Genel Merkezi adli mekanizmalara, elde ettiği bilgi ve belgeleri vermiş ve şu anda bu hukuki süreç işletilmekte olup Malatya Özel Yetkili Savcılığı tarafından da takibatı devam etmektedir.

5-Sürecin parti tarafından takip edildiği, bu konu ile ilgili Sayın Pazarcı’nın ‘iddiasında yer alan 4 arkadaşı ile 22 Mart’ta Ankara’da buluşması ve böyle bir konudan dolayı ‘Şehadet sürecinin’ başlatılması intibası doğru olarak addediliyorsa hali hazırda Savcılık makamı bilgi ve belgeleri toplamaya devam etmektedir.

6-Sayın Pazarcı, 07.03.2012 tarihinde gazetesinde yer verdiği ve ‘bilgileri bende saklı’ dediği tüm materyalleri Savcılıkla paylaşmalıdır.

Sayın müteveffa Muhsin Yazıcıoğlu, 25 Mart 2009 Yerel Seçimleri’nin arifesinde Yurt sathında düzenlenen etkinliklere katılmak için sinerjisini alabildiğince hasrederken Emin Pazarcı’nın iddia ettiği gibi, 22 Mart 2009 tarihinde Ankara’da olmadığı gün gibi aşikârdır.

Ayrıca, Sayın Pazarcı’nın iddiasında yer alan böyle bir ‘Buluşma’ böyle önemli bir konu başka bir tarihte de yapılmış olsa dahi BBP’nin, o günkü yöneticileri tarafından bilinmemektedir. Olmuş ise de merhum genel başkan tarafından dillendirilmemiştir.

Şehadet sebebi olarak ifade edilen böyle bir konunun gündeme 3 yıl sonra getirilmiş olması da dikkat çekicidir.

Kamuoyunun bilmesi gereken şu ki: Metin’de yer alan ve 5–6 milyon dolarlık bir bütçeye havi olacak “SİNEMA FİLMİ” projesi, şehit lider tarafından; yol arkadaşları olan ve resmen hizmeti birlikte yaptıkları tarafından doğal olarak bilinmesi gerekirdi.

Böyle bir proje, böyle bir rakama malik ‘sinema filmi’ de partinin gündeminde olmamıştır.

Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada kamuoyunda gündeme getirilen hür türlü iddia avukatlarımız tarafından Savcılığa iletilecek ve ilgililerin dinlenilmesi istenecektir.

Ayrıca avukatlarımız tarafından, böyle iddiaların her yönüyle araştırılması sağlanacak ve doğru-yanlış mutlak ortaya çıkarılacaktır.


VATİKAN'DAN İNCELEME TALEBİ

Öte yandan yine Daily Mail Gazetesi Vatikan'ın bu yılın Şubat ayında incili incelemek için Türkiye'ye resmi bir talepte bulunduğunu yazdı.

Güncelleme Tarihi: 13 Aralık 2014, 17:08
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER