Hürriyet yazarı Mehmet ARSLAN: 'İşte olay yaratan ifade'

Son günlerde çok konuşulan TFF ve UEFA'yı tartıştıran, şike davası ile ilgili gelişmelerin yansımasının işlendiği, Hürriyet Gazetesi yazarı Mehmet ARSLAN'ın yazısı; İşte olay yaratan ifade

Hürriyet yazarı Mehmet ARSLAN:  'İşte olay yaratan ifade'

Son günlerde çok konuşulan TFF ve  UEFA'yı tartıştıran, şike davası ile ilgili gelişmelerin yansımasının işlendiği, Hürriyet Gazetesi yazarı Mehmet ARSLAN'ın yazısı;  İşte olay yaratan ifade
Hürriyet, TFF ile UEFA’yı birbirine düşüren UEFA Başmüfettişi Pierre Cornu’nun CAS’a gönderdiği savunma orijinal metnini ele geçirdi.

* 4 Temmuz’dan itibaren TFF, belli bir süre her gün düzenli olarak rapor gönderdi. Bu raporlar özellikle polis tarafından sorgulanan ve tutuklanan kişilere ilişkin idi.

* Arıboğan ve Helvacı, 18 Tem-muz’da Nyon’a gelip, soruşturmadaki gelişmelere dair bize bilgi verdi. Ellerindeki bilgilere göre şike Türkiye içindeki maçlarda oldu...

* Başsavcı, iddianame açıklanıncaya kadar TFF’nin, belgeleri üçüncü kişilere açıklamasını engelleyen mahkeme emrini teyit etti. Burada  belge incelenmedi, verilmedi.

* 22 Ağustos akşamı Aydınlar, Arıboğan ve Helvacı ile toplantı yaptık. Burada Trabzonspor ve Beşiktaş’a tedbir uygulanması için erken bir aşamada olunduğu sonucuna vardık...

* İstanbul’daki toplantıda, şike konusunda karar yetkisinin öncelikle TFF’ye ait olduğunu ve buna uygun bir çözüm bulunması gerektiğini belirttim. Bu konuda mutabakat sağladık...

* Bana iletilenlere dayanarak, TFF nin Fenerbahçe hakkında, en azından Şampiyonlar Ligi’ne katılımı ile ilgili bir karar almak için elinde yeterli delil olduğunu TFF’ye söyledim.

Cornu'yu İstanbul'da Lutfi Arıboğan karşılamıştı

Cornu, 22 Ağustos’ta İstanbul’a geldiğinde, Lutfi Arıboğan ile İlhan Helvacı tarafından karşılandığını ve şike ile ilgili bütün bilgileri bu ikiliden aldığını bildirdi.


“Fenerbahçe’nin şike yapmadığına dair yüzde 1 bile olasılık yok mu?” diye sordum. TFF yetkilileri “Hayır” dedi

TÜRKİYE, 3 Temmuz’dan bu yana sıradışı bir dönem yaşıyor. Neredeyse her gün her saat şike soruşturması ile ilgili yeni bir gelişme oluyor, ortalık birbirine giriyor. Bu süreçteki son bomba önceki gün patladı...

Fenerbahçe Asbaşkanı Ali Koç, yönetici arkadaşları Ali Yıldırım, Abdullah Kiğılı ve kulübün avukatı Emin Özkurt’la birlikte düzenlediği basın toplantısında, Şampiyonlar Ligi’nden men edilmelerinin sorumlusunun Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkan Vekili Lutfi Arıboğan ile TFF Baş Hukuk Müşaviri Prof. Dr. İlhan Helvacı olduğunu iddia etti. Koç bu iddiasına dayanak olarak Cornu’nun UEFA adına CAS’a (Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi) gönderdiği savunma metnini gösterdi... Cornu, ifadesinde Arıboğan ve Helvacı’nın, kendisine “Fenerbahçe’nin şike yaptığına dair en ufak bir şüphe yok” dediğini ileri sürüyordu.
Tabii ortalık karıştı... Fenerbahçe Kulübü hemen bir bildiri yayınlayıp, Lutfi Arıboğan ve İlhan Helvacı’yı açıkça istifaya davet etti.

Tam o dakikalarda bugüne dek görülmemiş bir olay daha yaşandı... TFF, Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’nden men edilmesinde kilit rol oynayan UEFA Başmüfettişi Pierre Cornu’nun ifadesini yalanladı.

Hürriyet, TFF ile UEFA’yı karşı karşıya getiren Cornu’nun ifadesini ele geçirdi. Ali Koç ve avukat Emin Özkurt’un bazı paragraflarını okuduğu ifade metninde Cornu, şike soruşturması sürecinde yaşananları bütün ayrıntılarıyla anlatıyor...

    

1-Arıboğan ve Helvacı 18 Temmuz’da Nyon’a gelip gelişmeleri anlattılar

4  Temmuz 2011’den itibaren TFF belli bir süre neredeyse her gün rapor göndererek bize düzenli olarak güncellemede bulunmuştur. Bu raporlar özellikle polis tarafından sorgulanan ve tutuklu bulunan kişilere ilişkin idi.

18 Temmuz 2011 toplantısı

Sayın Arıboğan ve Sayın Helvacı durumu görüşmek üzere 18 Temmuz 2011 tarihinde Nyon’a gelmişlerdir. Şahsen bulunduğum bu toplantıda TFF yetkilileri tarafından ceza soruşturmasındaki gelişmelere dair bizlere bilgi verilmiştir. Ellerindeki bilgilere göre şike olayları Türkiye şampiyonluk maçlarında olmuş ancak UEFA maçlarında olmamıştır.

Ceza soruşturması dosyasının TFF’ye gönderilmesi

22 Temmuz 2011 tarihi civarında TFF başsavcıdan takriben 12 bin sayfadan oluşan ceza soruşturması dosyasının kopyasının o zamanki halini temin etmiştir. TFF bizlere belgeleri disiplin cezasına yönelik incelemeleri ve görüşlerini bildirmeleri için Etik Komitesi’ne ilettiklerini (TFF EK) bildirmiştir. TFF söz konusu kulüplere ilişkin gerekli kararları en kısa zamanda almak üzere çalışacağını ancak bu kararını daha 3 veya 4 seneden önce çıkması beklenmeyen ceza kararı ile çelişkiye düşme riskini almadan yapmak istediğini belirtmiştir (26 Temmuz 2011 tarihli faks).

2-Yunanistan gibi yapıp, mahkeme sonucunu beklemeden cezayı kesin

UEFA’nın TFF’ye gönderdiği 17 Ağustos 2011 tarihli mektup

17 Ağustos 2011 tarihinde UEFA genel sekreteri TFF’ye bir mektup yazmıştır. Mektup içeriğinde, disiplin cezalarının verilmesi için iddianamenin mahkemece kabul edilmesinin gerekli görülmediği ifade edilmiştir.
... Mektupta, “Şike ile mücadele UEFA’nın en önemli önceliklerinden biridir. Bu nedenle şikeden sorumlu kişi ve kulüplere karşı sıfır tolerans politikası benimsedik” denilmektedir. Mektup, “Diğer federasyonlar bu durumlarda gerekli kararların alınabilmesi için, devam eden herhangi bir cezai süreçteki gelişmeler beklenmeksizin, sorumlu kişilere karşı disiplin cezaları alınmasına yönelik önemli adımlar atmışlardır. Örneğin, bu tür bir karar UEFA’nın, şike olayına karışması nedeniyle Olympiakos Volou FC’yi UEFA Avrupa Ligi’nden men etmesiyle sonuçlanmıştır. Bu tür hızlı kararların oyunun imajını koruduğuna ve caydırıcı bir etki yarattığına inanıyoruz” demektedir.

‘Beşiktaş ve Trabzon için deliller yetersiz’ dediler

3- Arıboğan ve Helvacı, Etik Kurulu raporuna atıfta bulunarak, F.Bahçe’nin şikeye karıştığına emin olduklarını, Beşiktaş ve Trabzon hakkında sonuca varmalarının ise imkansız olduğunu anlattılar.

22/23 Ağustos 2011 tarihli İstanbul ziyareti

22 Ağustos 2011’de İstanbul’a vardığımda Sayın Arıboğan ve Sayın Helvacı tarafından karşılandım. Takriben bir saat süren bir toplantıda, içinde bulunulan durumu değerlendirdik:

TFF Etik Kurulu raporuna atıfta bulunarak, bu rapora göre Fenerbahçe’nin şikeye karıştığına dair hiçbir şüphe olmadığını, ancak UEFA müsabakalarına kayıtlı olan ve yetkilileri şüpheli konumunda olan diğer iki kulüp bakımından (Beşiktaş ve Trabzonspor) delillerin açık bir sonuca varabilmek için yetersiz olduğunu ve bu kulüplerin şikeye karıştıklarına dair şüphe olduğunu belirttiler.

TFF Etik Kurulu raporunun açıkça ceza dosyasında bulunan unsurlara değindiğini ve bu nedenle ne bana, ne de ilgili kulüp ve kişilere raporun kopyasını veremeyeceklerini ve de raporu disiplin prosedüründe kullanamayacaklarını belirttiler.

 ... Türk medyasının Fenerbahçe yetkililerinin Türkiye şampiyonluk maçları sonuçlarında hile yaptıklarını kanıtlayan telefon görüşmeleri de dahil olmak üzere, dosya içeriğinden birçok unsuru yayınlamış olduğunu; dolayısıyla Türkiye’de kamuoyunun Fenerbahçe’nin şikeye karıştığını bildiğini ancak TFF’nin ceza dosyasının kullanılmasını yasaklayan mahkeme kararı nedeniyle harekete geçemediğini belirttiler.

Kulübün en üst düzey yetkililerinin 2 aydır şike iddiaları nedeniyle tutuklu olmalarının, polis tarafından iddiaların doğruluğunun teyit edilmiş olmasının ve medya tarafından şüphelerin açıkça ciddi delillere dayandığını gösteren ceza dosyası unsurlarının yayınlanmış olmasının kamuoyu tarafından bilinmesine rağmen, Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’ne katılması durumunda UEFA ve TFF’nin zor durumda kalacağını belirttim.

4- Başsavcının ofisinde Aydınlar da vardı

Olympiakos Volou olayında Yunan Federasyonu’nun ceza soruşturmasındaki gelişmeleri beklemeden disiplin cezası almış olduğunu ve bunun da UEFA’ya kulübü Avrupa Ligi’nden men etme imkanı verdiğinin altını çizerek, burada Türkiye şampiyonluk maçlarında şike konusunda karar yetkisinin öncelikle TFF’ye ait olduğunu ve buna uygun bir çözüm bulunması gerektiğini belirttim.

Bu olayda karar sorumluluğunun UEFA’ya değil, öncelikle TFF’ye ait olduğu konusunda mutabakat sağladık. Öğleden sonra Sayın Arıboğan ve Sayın Helvacı ile İstanbul Başsavcısı’nın ofisine giderek, ceza soruşturmasından sorumlu başsavcı ve amiri ile görüştük. Geldiğimizde Mehmet Ali Aydınlar da oradaydı ve görüşmelere katıldı.

Başsavcı iddianame açıklanıncaya kadar TFF’nin ceza dosyasında bulunan belgeleri üçüncü kişilere açıklamasını engelleyen usüle ilişkin mevzuat ve özel mahkeme emrini teyit etti. İddianamenin 3 ay içerisinde hazır olabileceğini belirtti.
... Görüşme takbiren 30-45 dakika sürdü (saatime bakmadım) ve herhangi bir belge incelenmedi, verilmedi.

5- Aydınlar, Arıboğan ve Helvacı Etik Kurulu raporuyla karar verdi

d) Sayın Aydınlar, Sayın Arıboğan ve Sayın Helvacı ile görüşme

22 Ağustos 2011 akşamı birlikte yemek yedikten sonra Sayın Aydınlar, Sayın Arıboğan ve Sayın Helvacı ile bir toplantı yapıldı.

Mevcut deliller hakkında görüştük.

Bana TFF Etik Kurulu tarafından uzun bir rapor verildiği (300 sayfa civarında) tekrar ifade edildi (rapor yayınlanmamıştı, TFF’de çok az kişi tarafından görülmüştü). Söz konusu rapor Trabzonspor ve Beşiktaş’ın şikeye dahil olduklarına dair herhangi bir resmi sonuca varmıyor, ancak inceledikleri delillerin Fenerbahçe yetkililerinin 2010-2011 sezonu lig maçlarında kendi lehlerine şike yaptıklarına delalet ettiği sonucuna varıyordu.
Etik Kurulu raporuna göre, Trabzonspor ile Beşiktaş’a tedbirler için erken bir aşamada olunduğu sonucuna hızlıca vardık.

6- F.Bahçe’nin şike iddiasından temiz çıkmasına imkan yoktu

TÜRKİYE Futbol Federasyonu etik Kurulu raporunda bulunan ve incelenen delillere istinaden Fenerbahçe yetkililerinin maçlarda hile yapmadıklarına dair yüzde 1 olasılık olup olmadığını sorduğumda TFF yetkilileri buna hayır cevabı verdiler. Dolayısıyla ceza soruşturmasının sonucunda Fenerbahçe’nin şikeye karışma iddiasından temiz çıkmasına imkan olmadığı açıktı. Toplantıda bulunan kişiler arasında bu konuda mutabakat vardı.

7- Men etme kararını TFF’nin vermesi için anlaşmaya vardık

BANA iletilenlere dayanarak, TFF’nin Fenerbahçe hakkında, en azından 2011-2012 UEFA Şampiyonlar Ligi’ne katılımı bakımından bir karar almak için elinde yeterli delil olduğunu düşündüğümü söyledim.

Bu durumda gözaltında olmayan Fenerbahçe yetkililerinin kulübün kendi isteği ile Şampiyonlar Ligi’nden çekilmesi gerektiğini kabul edebileceklerini düşündük. Bu davranış daha sonra olası bir disiplin prosedüründe kulüp lehine değerlendirilebilirdi. TFF’nin kulüpten bu olasılığı değerlendirmesini isteyeceği hususunda mutabık kalındı.

Fenerbahçe kendi isteğiyle çekilmeyi kabul etmez ise olabilecek tedbirler belirlendi. Bu konuda UEFA değil TFF’nin karar vermesi gerektiği sonucuna vardık. Zira münhasıran karar verme yetkisi öncelikle TFF’nin idi. Dolayısıyla TFF’nin sorumluluklarını bilmesi gerekmektedir. Aksi taktirde, UEFA’nın TFF’ye karşı (gerekli kararları alamamak ve dolayısıyla şikeyle mücadelede kararlı olmamak nedeniyle) ve Fenerbahçe’ye karşı (şike nedeniyle) disiplin prosedürü başlatılmasını değerlendirmesi gerekeceğini belirttim.

8- TFF yetkilileri ile yaptığım bütün görüşmeleri UEFA’ya bildirdim

TFF yetkilileri Fenerbahçe’ye karşı alınacak kararların, bu kararı alan kişilerin güvenliği ile ilgili ciddi sonuçlar doğurabileceğini belirttiler.

Netice itibariyle şunda fikir birliğine vardık: Ben görüşmelerimizi UEFA genel sekreterine rapor edeceğim, UEFA genel sekreteri hızlı bir şekilde TFF’ye pozisyonumuzu teyit eden bir yazı yazacak (TFF’nin harekete geçmesi talebi; Fenerbahçe ile temasa geçilip kulübün 2011-2012 Şampiyonlar Ligi’nden kendi isteğiyle çekilip çekilmeyeceğinin sorulması; aksi taktirde TFF kulübü geri çekecek veya disiplin prosedürü olasılığı ile karşılaşacaktır), TFF de en kısa sürede gerekli adımları atacak, bu konuda anlaştık.

Bu toplantı esnasında herhangi bir döküman incelenmemiş, verilmemiştir. Ben de yazılı bir rapor hazırlamadım.
- UEFA genel sekreterini İstanbul’da gerçekleştirdiğim görüşmeler hakkında bilgilendirdim. UEFA’nın pozisyonunu teyit eden mektup TFF’ye 23 Ağustos 2011’de faksla gönderildi.

9- TFF 24 Ağustos’ta F.Bahçe’yi Avrupa’dan çektiğini bildirdi

b) TFF kararı

24 Ağustos 2011 tarihinde TFF Fenerbahçe’yi 2011-2012 Şampiyonlar Ligi’nden geri çekmeye karar verdiğini bildirdi. Bu kararı not aldık.

c) UEFA kararı

UEFA İcra Komitesi üyeleri o esnada Monaco’da idiler ve Fenerbahçe’nin geri çekilmesinin ardından Trabzonsopr’u Şampiyonlar Ligi’ne kabul etmeye karar verdiler. Ben o esnada Nyon’da idim ve ne bu karara ne de bu karara ilişkin görüşmelere katılmadım.

10- TFF, temyiz olasılığından bana hiç bahsetmemişti

d) TFF temyiz kararı

25 Ağustos 2011 öğleden sonra Monaco’ya geldiğimde TFF’den gelen bilgilere göre Fenerbahçe’nin TFF İcra Komitesi’nin 2011-2012 Şampiyonlar Ligi’nden geri çekme kararını temyiz ettiği bildirildi (önceki görüşmelerimizde temyiz olasılığı konuşulmamıştı). Sayın Arıboğan’a telefon ettim ve kendisi temyiz dilekçesinin verildiğini teyit ederek, temyiz merciinin toplandığını ve aynı gün içerisinde kararını verebileceğini belirtti.

Aynı gün öğleden sonra veya akşamında TFF Tahkim Kurulu tarafından Fenerbahçe’nin temyil talebinin reddedildiğini öğrendik (bu bilgi Sayın Arıboğan ve Sayın Helvacı tarafından telefonla verildi).                  
Makale için Tıklayınız                                       Kaynak: Ataşehirliyiz.com
 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER