Makamda Kimseye Aldırış Etmeyen Bir ‘Nazlı’

Belediyemizin kedisi Nazlı'dan Maltepe sevdama kadar her sorularını tüm samimiyetimle cevapladım.

Makamda Kimseye Aldırış Etmeyen Bir ‘Nazlı’
Makamda Kimseye Aldırış Etmeyen Bir ‘Nazlı’

Belediyemizin kedisi Nazlı'dan Maltepe sevdama kadar her sorularını tüm samimiyetimle cevapladım.

Sizi belki de dünyanın en şanslı kedisi ile tanıştıracağız. Adı Nazlı, kendisi nazlı. Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç'ın bir an olsun yanından ayrılmayan Nazlı'nın Başkanla tanışmasının ardından değişen hikâyesini okuyacaksınız. Tabi ki Maltepe'nin değişen ve güzelleşen yüzü ile birlikte. Abartısız Maltepe'de değişimin çanları çalıyor ve bu değişime kulak vermemek neredeyse imkânsız.

Maltepe Belediyesi onun okulu, o ise ödevlerini yerine getiren çalışkan bir öğrenci. Kimden mi bahsediyoruz? Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç. Ali Kılıç'ı sabahın beşinde balıkçılar ile olta atarken, sabah namazı vakti insanların sorunlarını dinlerken, çarşı pazar dolaşarak esnafın halini sorarken görürseniz şaşırmayın. Çünkü Kılıç'ın girmediği sokak, derdini dinlemediği vatandaş yok! Kılıç yeni bir Maltepe yaratmak için canla başla çalışıyor. Hedefi, ötekinin olmadığı, çağdaş, farklı dinden, görüşten insanların kardeşçe yaşayabildiği, halkın düşüncelerinin, isteklerinin danışılarak planlandığı bir Maltepe...

Kentsel dönüşümü Maltepe halkına danışarak planlıyor, gençlerin işsizlik sorununu çözmek için iddialı projeler üretiyor. Kadına, çocuğa değer veriyor, kadının ekonomik özgürlüğünün önemini çalışmalarıyla gösteriyor Ali Kılıç. Halkın her sorusu onun ev ödevi. "Notumuzu Maltepe halkı verecek" diyor. Söyleşimizde Maltepe'ye dair her şeyi A'dan Z'ye konuştuğumuz Ali Kılıç tüm sorularımızı içtenlikle cevapladı.

Makama gittiğimizde küçük bir misafirimiz daha vardı. Başkanın ‘Nazlı' kedisi. Biz sorularımızı sorarken, o kimseye aldırış etmeden Başkanın bir an olsun yanından ayrılmadı. Masasında dolandı, isminin hakkını verircesine naz yaparak ilgi bekledi. Bekleyişi karşılık buldu ve Başkan Kılıç, tüm sorularımızın ardından Nazlı ile olan hikâyesini anlattı.

Keyifli okumalar...

Aktif bir siyasi geçmişiniz var. Almanya'da uçları birleştiren bir siyasi anlayış benimsediniz. Kısaca sizi sizden tanımak isteriz. Maltepe Belediye Başkanlığına gelmeden önce Ali Kılıç neler yaptı?


1980 yılına kadar Türkiye'de yaşadım. Eğitimimin geri kalan kısmını Münih'te devam ettirdim. Münih'te yaklaşık 17 sene Milliyet gazetesinin temsilciliğini yaptım. Bu süreç içerisinde sivil toplum örgütlerinde de görev alma şansım oldu. Avrupa çapında 100 bin üyesi olan göçmen örgütünün başında bulundum. Almanya'da bulunan Türklere ve Müslüman inancına mensup göçmenlerin Almanlarla daha iyi kaynaşabilmesi için Türk- Alman Dostluk Federasyonu kuruculuğu yaptım. Almanya'ya ilk gittiğim zamanlarda Eski Münih Belediye Başkanı yapan Christian Ude'nin teşviki ile Alman Sosyal Demokrat Partisinin gençlik kollarına katıldım. Gençlik kollarında uzun süre faaliyetlerde bulundum. Almanya'daki bütün göçmen örgütlerini Afrika'dan tutun da, Balkanlar'daki göçmen örgütlerine, Milli görüşten, Alevi birliklerine kadar kutupların birleşiminde ciddi bir katkı sağladık. Farklı dinde, renkte insanları bir araya getirme becerisi gösterdik. 2005'te Deniz Baykal'ın daveti üzerine Türkiye'ye geldim. 2013 yılında 8 yıllık Ankara maceramın dolması gerektiğini düşünerek genel merkezin siyasetinin benim siyasetim ile örtüşmediğini gördüm. Ben daha çok yerelde çalışmayı hedeflediğimi genel başkanımızla paylaştım. Çünkü Türkiye'de siyaset tüm partilerde yukarıdan aşağıya şekilleniyor. Karadeniz'deki fındık, çay sorunu Karadeniz'deki hemşerilerimizle, sivil toplum örgütleriyle tartışılarak şekillendirilmiyor. Birçok sorunda belli bir ekip karar vererek uygulatmaya çalışıyor. Kitaplar hazırlanıyor, projeler var ama hiçbiri yukarıdan aşağıya doğru yansımıyor. Mümkün olduğu sürece aşağıdan yukarıya süzülmeyi beslemek gerekiyor.

Neden Maltepe Belediye Başkanı olmak istediniz?

Ben bir örnek model çalışma yapmak istedim. Özellikle Maltepe'de olmak istedim. Çünkü Maltepe'de bir Türkiye fotoğrafı görmek mümkün. Gelişime açık bir genç nüfusumuz var. İstanbul gibi Türkiye'nin kültür başkentinde olmasına rağmen Maltepeli kadınlarımızın hiçbirinden faydalanamadığını biliyordum. Kentsel dönüşüm projelerini burada uygulamaya geçirmek mümkün, eğitim yatırımları yapmak mümkün olabileceğini gördüm. Daha çok ileriye yönelik çalışmaların burada yapılacağını düşünerek Maltepe'yi tercih ettim.

Seçim öncesinde alışılagelmemiş bir çalışma sergilediniz. Seçim öncesinde neler yaptınız bizimle paylaşır mısınız?

30 Mart seçimlerinden yaklaşık 9 ay öncesinde Ankara'dan taşınarak buraya geldim. 1 Temmuz'da aday adaylık çalışmalarına başladım. Sabah 6, akşam 11'e kadar her gün sokaktaydım. Diğer aday adayı arkadaşlarımı da çalışmaya davet ettim. Seçmen kitlemize bizim rakip değil, yoldaş olduğumuzun anlatılması gerektiğini düşündüm. Pazar alanlarına gidiyordum. Pazar alanlarında pimi çekilmiş el bombası ile karşı karşıyasınız. Her türlü vatandaş ile karşılaşabiliyorsunuz. Yüreği yanan vardır, hastası olan vardır, ekonomik sıkıntısı olan... O çalışmalarda Maltepe'nin sorunlarını tespit etme şansını elde ettim. Bir ilki hayata geçirdik. Dayatan değil, danışan belediye başkanlığı ilkesinden yola çıkarak 18 mahalleden oluşan Maltepe'de sorunları vatandaşlarla tartışarak belirledik. Ön çalışmamızda "Maltepeli ne istiyor?" başlığıyla 23 madde topladık. Daha önce Türkiye'de yapılmayan bir şey yaparak Maltepe halkının seçim bildirgesini hazırladık. Bu broşürü de tanıdığım, görüştüğüm genel başkanımız dâhil olmak üzere tümüne imzalattım, atanacak olan belediye başkanı bunları yerine getirmelidir diye.

Seçildiğiniz günden sonraki çalışmalarınız neler oldu?

Dayatan değil, danışan belediye başkanlığı sistemini iyi oturtmamız gerekiyordu. Bunun için de Salı toplantılarımızı düzenledik. "Açık Mikrofon Günü"nde belediyemizin önüne kürsümüzü kuruyoruz. Vatandaş orada soruyor. Sordukça sorumlu olan ekibimiz kendine çeki düzen veriyor. Sabahları namaza çıkan hemşerilerimizle cami avlularında buluşuyoruz. Cami cemaati insanlarının toplum içinde dertlerini anlatması daha zor olduğu için ben onların yanına gidiyorum. Sorunları kaydedip çözmeye çalışıyoruz. Mahalle toplantılarında en zor olanı yapıyoruz. Ben orada 2 saat boyunca bir üniversite öğrencisi gibi kürsüde eleştirileri, tenkitleri, önerileri alıyorum. Bir hafta içinde kayda aldığımız sorunların çözülüp çözülmediğine dair vatandaşların sorunlarını takip ediyoruz. Aslında kendimize bir ev ödevi yaratıyoruz. Salı toplantılarını 3 ay yaptıktan sonra da mahallelere taşıdım. Bu toplantılarıma teknik kadro da geliyor. Böylece bir otokontrol mekanizmasını işlettik. Halkın içinde olan, halkla yaşayan, esnafın sorunlarını takip eden, onların öngördüğü şekilde planlamayı yaparak belediye başkanlığını sürdürmeye çalışıyoruz. Günü kurtarmak değil, bir ilçenin nasıl dönüştürebileceğini halka anlatmak lazım.

En Önemli Projem: Maltepe'yi Değiştirmek

Yerel yönetim felsefenizi tanımlar mısınız?

Yerel siyasetçinin açık ve şeffaf olması gerekiyor. Ben Almanya'da tiyatro yaptığım zamanlarda da bunu yaşadım. Sahneye çıktığımız zaman gözlerimizdeki ışığı seyirciye yansıtmayı başarmışsak seyircinin de alkışlarıyla onu bize geri verdiğini görüyorduk. Siyasetçi de bunu başarabilmeli, yaptığını vatandaşa çok iyi anlatabilirse vatandaşın arzu ettiği yaşam biçimine katkı sağlayan, pozitif değişimleri sunabilirse o alkışı, samimiyeti alabilir. Temel felsefem budur.

Şu an en önem verdiğiniz proje nedir?

En önemli projem Maltepe'yi değiştirmek. Ben belki anahtar olacağım, belki vitrindeki bir parça olacağım ama özü itibariyle Maltepe'yi Maltepeli ile değiştirmeyi amaçladım.

Bu nasıl bir değişim?

Maltepe İstanbul'un en güzel, en eski ilçelerinden bir tanesi. Kartal ile Kadıköy arasında, gecekondulaşma sebebiyle de sıkışmış bir ilçe. Maltepe'de ötekisi olmayan bir Maltepe yaratacağız. Kim neye inanırsa inansın, hangi siyasi partiye ait olursa olsun, insan olduğu için başımın üstünde yeri var diyorum. Yaklaşımımız budur. Ben seçildikten 6 ay sonra benimle birlikte yarışan diğer siyasi partilerin adaylarını toplayarak onlara çalışma raporu verdim ve bunu altı ayda bir yapıyorum. Bu çok önemli bir aşama; çünkü paylaşmayı öğretiyorsunuz insanlara. Kutuplaştırmadığınızı öğretiyorsunuz. Çat kapı AKP binasına gidip çayımı içebiliyorum, aynı şekilde MHP'ye de. Bunu yerel siyasette oturtabilirsek genel siyasette de şekillendirebiliriz.

Gençlere sağlanan iş olanakları neler Maltepe'de?

Gençlerimiz işsizlik sorunundan dolayı kötü alışkanlıklara, uyuşturucuya alışıyor. Onları yarınlara hazırlamamız lazım. Mexpo projemiz var, 1 milyon 200 metrekarelik. Kapalı alan fuarımız 200 bin metrekare olacak. Yanında 5 bin kişilik bir kongre merkezimiz olacak. Böylece Anadolu yakasının bir fuar merkezi olacak. Gönlümde yatan Anadolu yakasındaki 14 ilçemizin belediye başkanlarının yer aldığı bir proje olması. Teknik alt yapıyı planladık, toprak analizlerini yaptık. Bu köprü vazifesi gören bir Türkiye projesi... Avrupalı iş adamları, büyük yatırımcılar Ortadoğu'ya iç savaştan, krizlerden kaynaklanan güvensizlikten dolayı giremiyorlar; Asyalı da Avrupa'ya giremiyor, Shengen vizesi ile karşılaşıyorlar. Bu nedenle burası bir çekim merkezi. Sabiha Gökçen'e ve TEM'e yakınlığından, deniz trafiğine açıklığı, Ankara'ya hızlı tren ile ulaşım kolaylığı ve toplu taşımaya uygunluğundan dolayı Maltepe'de olması büyük önem taşıyor. Gelen yatırımcıyı tutmak için bir zemin hazırlıyoruz. Golf sahası, kongre merkezi ve fuar alanı ile. Bu fuar projemizle 25 bin gencimize iş olanağı yaratıyoruz. Bunun yanında fuar merkezine olacak istihdam için İngilizce, Fransızca, Arapça vb. 10 dilde kurslar açtık. Bir başka çalışmamı kültürel kaynaşmayı sağlamak adına dünyanın pek çok yerinden Çin, İran, Almanya, Hollanda, Avusturya gibi ülkelerin belediye başkanlarını Maltepe'de ağırlayarak inançların ve kültürlerin diyalog kapısını aralamaya çalışıyoruz.

Kentsel dönüşüm projelerine bakışınız nedir?

Çalışmalarımız arasında daha çağdaş bir ilçe yaratabilmek adına yaklaşık bir buçuk yıldır Gülsuyu, Esenkent ve Başıbüyük'ten mahalle halkıyla oluşturduğumuz meclisler üzerinden nasıl bir kentsel dönüşüm istediklerine dair kentsel dönüşümü tartışıyoruz. Sonuç olarak vatandaşı müteahhitte mahkûm ettirmek istemiyoruz.

Sizin örnek aldığınız bir belediye başkanı var mı?

Tabii. Fahri olarak da danışmanım, 24 yıl Münih belediye başkanlığı yapan Christian Ude. Makam aracını kullanmayan, bisikletle işe giden, halkın içinden olan, herkese aynı şefkatle yaklaşan bir belediye başkanıdır Christian Ude. 24 yıllık bir tecrübeden söz ediyoruz. Bugün Münih dünyanın yaşanılır 7. kentidir. Ondan çok şey öğrendim.

Kadın ve çocuklar için ne gibi faaliyetler yürütüyorsunuz Maltepe'de?

Kreşlerimizi yapıyoruz. Her mahalleye bir kreş sözümüz var. 4 tanesini açtık, 4 tanesinin inşaatı devam ediyor. Yılbaşında inşallah bitireceğiz. Kreş ile çocuklarımızı sokaktan alacağız. Okul öncesi eğitime önem vereceğiz ki ekonomik sıkıntısı olan ailenin çocukları da eğitim yarışında diğer çocuklarla aynı yarışta koşabilsinler. Anneleri de topluma kazandırmak istiyoruz. Çocuğu kreşte tuttuğunuz zaman annenin kendine zaman ayırması söz konusu. Sosyalleşmesi, özgürleşmesi söz konusu... Türk toplumunda evlenip doğum yaptıktan sonra aynı döngü içinde kadının hayatı bitiyor. Bunu benim belediye başkanı olarak ön görmem lazım. Kadının ekonomik özgürlüğüne kavuşabildiği toplumlarda demokratik kararlar alınır aile içerisinde. Bunun için kilim, halı atölyesi kurduk. Gömlek, kravat dikme atölyesi, cam şişe işleme atölyesi kurduk. Önümüzdeki aylar içerisinde Türkiye'nin ilk kadın matbaasını kurmak istiyorum sadece kadınların çalıştığı, en yukarıdan aşağıya. Maltepe Belediyesi'nin bütün baskı işlerini orada yapmak istiyorum. Böylece kadınlar da bir özgüven oluşuyor. Annenin çocuğuna karşı duruşu da değişiyor, annesine olan saygısı da artıyor. Bunlar küçük adımlarla başlıyor ama büyük adımlara dönüşüyor.

Başkanla Özel

Bu kadar yoğunlukta ailenize zaman ayırabiliyor musunuz?

Eşim de SHP gençlik kollarından gelen aktif bir yoldaşım. Bu adaylık döneminde bana çok katkısı oldu, canla başla çalıştı. Siyasetin içinden geldiği için daha anlayışlı. Özel yaşamımda zaman darlığı söz konusu... Ama fırsat buldukça en azından her sene bayramda üç gün eşimle tatil kaçamağı yapabiliyoruz.

Hayat felsefesi olarak benimsediğiniz bir öğreti var mı?

Hayatımın şekillenmesinde insan sevgisi, hoşgörü, adil davranma kültürünü bir Anadolu kadını olan babaannemden aldım. Babaannem bir aşiret kızıydı. Kan davası sonrasında dedem ile evlendiriliyor. 1914 Birinci Dünya Harbini yaşayan, 1915-16'daki Güneydoğu'daki Ermeni Tehciri'ni yaşayan, 2. Dünya Harbi'ni yaşayan bir kadın. 1968 kuşağını dolu dolu yaşayan, belinde tabancasını taşıyan, ata çok iyi binen bir kadındı. 101 yaşında öldüğünde -şu anda Soğanlık Mezarlığında yatıyor- pamuk gibi yüzü olan çok bilge bir kadındı. Yoktan var etmeyi öğreten, kocasına âşık bir kadın... Kocası çok genç yaşta ölmesine rağmen evlenmeyen bir kadındı. İki katlı bir konak yaptırmıştı. Evinin misafir odasını dedemin mezarlığını görecek şekilde inşa etmişti. Pencerenin tam önüne bir karyola koymuştu, iki katlı yün yatağı vardı. Her akşam yastığını öper, ibadet ederdi, pencereden bakarak uyurdu. Bana bunu yıllar sonraki sohbetimizde "Her akşam dedene bakarak uyuyorum" diyerek dile getirmişti. Bu sevda bambaşka bir sevda... Bu güzel hikâyeyi, köyden ayrılışını bir filme dönüştürmek istiyorum.

Kitaplarla aranız nasıl?

Bol bol kitap dağıtıyoruz ama okuyamıyoruz. Son bir yıldır sadece gazetelerden besleniyorum.

Sporla aranız nasıl?

Spor yapıyorum. Sabah yürüyüşlerime çıkıyorum, spor merkezine gidiyorum.

Son olarak biraz da bizleri sizinle birlikte karşılayan Nazlı'nın hikâyesini dinlemek isteriz...

Nazlı'yı sokakta buldum ve hemen yanıma aldım. Nazlı adı gibi. Oyun oynamayı çok seviyor ve yerinde durmuyor. Sürekli masamın üzerinde dolaşıyor, çalışırken yanıma geliyor. Hayvanları korumak ve sahiplenmek çok önemli. Onlar bizim hayatımızı güzelleştiren canlılar. Sizde bir canlının hayatını kurtarabilirsiniz. Nazlı gibi pek çok hayvanlar bizlerin sevgisini ve ilgisini bekliyor. Nazlı, şimdi çok mutlu.

Güncelleme Tarihi: 12 Kasım 2015, 12:36
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER