Deprem Riskine Karşı Yeni Çözüm: İmar Hakkı Transferi

Riskli alanlarda mülkiyet hakkını koruyan imar hakkı transferi, kentsel dönüşüm projelerinde hız ve maliyet avantajı sağlıyor.

Kentsel Dönüşümde Yeni Bir Yaklaşım – İmar Hakkı Transferi

Türkiye’de kentsel dönüşüm süreçleri hızla devam ederken, klasik yöntemlerin bazı bölgelerde yetersiz kaldığı görülüyor. Özellikle deprem riski taşıyan, yapılaşmaya kapalı veya kamu hizmetine ayrılması gereken alanlarda maliklerin haklarını koruyacak yeni araçlara ihtiyaç duyuluyor. Bu noktada imar hakkı transferi, mülkiyet hakkını koruyarak dönüşümü hızlandıran modern bir mekanizma olarak öne çıkıyor.

Gelişme:

• İmar hakkı transferi, maliklerin yapılaşma hakkını kaybetmeden başka bir güvenli bölgeye taşımasına imkân tanıyor.

• Kamulaştırma maliyetlerini azaltıyor, dava süreçlerini kısaltıyor.

• Hem hak sahipleri hem de idare için uzlaşmacı ve düşük maliyetli bir çözüm sunuyor.

• Zorunlu transfer: Deprem riski taşıyan veya yapı yasağı bulunan parsellerde uygulanıyor.

• İsteğe bağlı transfer: Maliklerin kendi tercihleri doğrultusunda farklı bölgelerde haklarını kullanmasına olanak tanıyor.

Başvuru ve Süreç:

• Devredici alan (riskli veya kamuya ayrılan parsel) belirleniyor.

• Devralıcı alan (altyapısı güçlü, yoğunluğu kaldırabilecek bölge) seçiliyor.

• Plan değişikliği veya plan notu düzenlemesi yapılarak transfer resmileştiriliyor.

• PARSİD gibi dijital sistemler üzerinden kayıt altına alınarak şeffaflık sağlanıyor.

Avantajlar:

• Kamulaştırma ihtiyacını azaltarak maliyetleri düşürüyor.

• Hak sahiplerinin değer kaybını önlüyor.

• Yoğunluğu dengeli dağıtarak çevresel ve sosyal etkileri kontrol altına alıyor.

• Uzlaşma sürecini hızlandırıyor, dava riskini azaltıyor.

Kapanış: İmar hakkı transferi, kentsel dönüşümde yalnızca teknik bir araç değil; aynı zamanda sosyal uyum ve ekonomik sürdürülebilirlik için kritik bir mekanizma. Uzmanlar, bu yöntemin önümüzdeki yıllarda Türkiye’de dönüşüm projelerinin standart uygulamalarından biri haline geleceğini öngörüyor.