OSMANLI İSTANBULUNDA MAHALLE TULUMBACILARI

Belediye tulumbacıları haricinde İstanbul halkı da semt semt, mahalle mahalle, semtin uçarı delikanlılarından, pırpırı gençlerinden birer tulumbacı takımları kurdular.

OSMANLI İSTANBULUNDA MAHALLE TULUMBACILARI
OSMANLI İSTANBULUNDA MAHALLE TULUMBACILARI

Belediye tulumbacıları haricinde İstanbul halkı da semt semt, mahalle mahalle, semtin uçarı delikanlılarından, pırpırı gençlerinden birer tulumbacı takımları kurdular. Koğuşlar yapıldı, bu gençler de yangınlara aynı kılık kıyafet ile koşuyorlardı.

Tulumbacılık hevesi öylesine ihtiraz olarak yayıldı ki zamanımızın futbol kulüpleri ve taraftarları arasındaki rekabet mücadeleleri tulumbacılar taraftarları arasındaki mücadeleler yanında sönük kalır.

Tulumba mahallenin, semtin sembolü haline geldi. Yangına giderken ve yangın dönüşü koşular, yangını unutturacak kadar iddialı oluyordu. Mahalle tulumbaları sandıklarına kayıkçı, arabacı, beygir sürücüsü gibi kimselerin yanında esnaf gençleri, kalem efendileri, idadi talebeleri, yüksek mektep talebeleri, beyzadeler, paşazadeler uşak yazıldılar.

“Yangın var” sesi duyulunca hepsi koğuşlarına giderek esvaplarını, üniformalarını atıyorlar, dizliklerini çekip formalarını geçiriyorlar ve yalınayak tulumba sandığının kolu altına girerek yangına koşuyorlardı.

İstanbul tulumbacılığının kısa bir zaman içinde zengin bir edebiyatı, türlü adetleri, merasimi, zengin bir tulumbacı argosu doğdu.

Güncelleme Tarihi: 05 Mayıs 2013, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER