2010 Dünya Şampiyonası'nda, A Milli Takımımız ilk maçında Fildişi Sahili'ni 86-47 mağlup etmeyi başardı.

2010 Dünya Şampiyonası'nda, A Milli Takımımız ilk maçında Fildişi Sahili'ni 86-47 mağlup etmeyi başardı.

2010 Dünya Şampiyonası'nda, A Milli Takımımız ilk maçında Fildişi Sahili'ni 86-47 mağlup etmeyi başardı.
Böyle turnuvalarda ilk maçlar hep zordur. Bu bakımdan Fildişi Sahilleri gibi basketbol  dünyasında yeri olmayan bir ülkeyle açılışı yapmamız aslında iyiydi. Fildişi ile başlamamızın bir diğer avantajı da, bir gün sonra, ikinci maçımız olan Rusya mücadelesine takımımızın daha az yıpranmış olarak çıkacak olmasıydı. Oysa Rusya, zorlu bir Porto Riko maçıyla açılışı yaptı ancak kazanmasını bildiler. Biz de farklı kazandık ancak yine de hangi takımı yendiğimizi ve hangi takımlarla oynayacağımızı unutmamamız lazım...

FIRTINA GİBİ BAŞLANGIÇ

Fildişi Sahilleri karşısında ideal ilk beşimiz ile sahaya çıktık. Kerem Tunçeri, Ömer Onan, Hidayet Türkoğlu, Ersan İlyasova ve Ömer Aşık ilk beşi gerçekten de herkesin kafasındaki kadro... 2 NBA oyuncusu, 1 NBA çaylağı ve Avrupa basketbolunda yoğrulmuş 2 guardımız kısa sürede güçlerini kabul ettirdiler ve daha ilk çeyrekte 14-0'lık bir seri yakaladılar. İlk çeyreğin sonlarına doğru ise Bogdan Tanjevic, maalesef o çok sevdiği uzun ilk beş sevdasına kapıldı. Bunu ikinci çeyreğe de taşıyınca hücumda bocalamamız kaçınılmaz oldu. Tek yapabildiği, atletik özellikleriyle savunmada kora kor boğuşmak olan yetenek fukarası Fildişi Sahilleri karşısında fark tek hanelere kadar indi ancak neyse ki kenar yönetim, 15. dakikadan sonra bu hatasından dödü ve 15. dakikadan sonra yeniden toparlanıp farkı 20 sayıya barajına dayandırarak devreyi noktaladık (22-40).

UZUN BEŞ TAKINTISI VE ERİYEN FARK!

İkinci yarıya, maça başlayan ilk beşimizden tamamen farklı bir ilk beş ile çıktık. Belli ki yavaş yavaş Rusya maçı da düşünülmeye başlandı zira bu Fildişi Sahilleri karşısında maç vermek çok ama çok zor! Ender, Cenk, Sinan, Semih ve Oğuz'dan oluşan ilk beşimiz ilk beş dakikada durumu idare ettiler. En azından uzun beşimiz gibi farkın erimesine neden olmadılar. Özellikle Sinan Güler, aldığı bu dakikaları çok iyi değerlendirdi. Semih ise Lamizana'dan yediği iki blokla biraz sarsılsa da oyuna küsmedi. Aynı Lamizana'nın Ömer Aşık'a da yaptığı harika bir blok vardı!

Yedek oyuncuların ağırlıklı olarak süre aldığı 3. çeyreği de Türkiye idare etti ve 53-36 önde bitirdi. Son çeyreğe girerken, maç öncesi Ankara seyircisinden en fazla alkışı alan isim olan Hidayet'in, tamamı serbest atışlardan olmak üzere 3 sayıyla son çeyreğe girmesi bu akşama pek yakışmasa da savunmada Hido'nun, özellikle ilk çeyrekte yaptığı top çalmalar ve aldığı ribauntlarla oyunun diğer yönlerinde başarılı olduğunun da altın çizmek lazım.

MUHTEŞEM SİNAN!

Son çeyreğe Türkiye, Ersan ve Ömer Onan gibi üçüncü çeyrekte süre almayan aslarının görev almasıyla iyi başladı. Maça başlayan ilk beşimizden sadece Kerem Tunçeri'nin yerine, özellikle savunmadaki harika performansıyla ikinci yarının yıldızı Sinan Güler sahadaydı ve zaman zaman Sinan zaman zaman da Hidayet topu getiren isimler oldular. Sinan'ın rakip guardlara yaptığı müthiş baskı ve çaldığı toplar, farkın açılmasını sağladı ve bir anda 30'lu farkları gördük.

Maçın bitimine 4:11 dakika kala Sinan oyundan çıkarken müthiş bir alkış ve tezahürat aldı. Tabii bir de gelecek maçlar öncesi ekstra dakikaları... Farkın 32 sayıya çıkmasının baş mimarıydı ne de olsa! Kalan dakikalarda farkı 40 barajına dayasak da 39'da kaldık ve 86-47'lik skorla harika bir başlangıç yaptık.

İlk maçımızda alınan bu sonuç aslında güç dengesinin bir sonucuydu ancak istatistiklere bakacak olursak...
-Rakibi 50 sayı barajı altında tuttuk.
-Çeyrek başına 15 sayı bile attırmadık. (11-11-14-11)
-Benchten gelen oyuncularımız, hem hücumda hem de savunmada çok iyi iş çıkardılar. (Özellikle Sinan'ın, ikinci yarıdaki 8 sayı, 4 ribaunt, 4 asist, 5 top çalmalık performansına dikkat!)

Yarın oynayacağımız Rusya maçı ve bir günlük aranın ardından salı günü oynayacağımız Yunanistan maçları, bizim madalya şansımızı bile etkileyebilir. Bu yüzden bu maçı, sakatlık yaşamadan atlatmanın da önemi büyük!

Rusya maçı ilk ciddi sınavımız olacak. Özellikle, bugün hücumdaki kötü performansından etkilenmediğimiz Hidayet'in pazar akşamı devrede olması şart!

(kaynak: Sporx)

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER