MEME KANSERİ İÇİN UMUT HALKASI OLUŞTURUN

Tıp teknolojileri her geçen gün değişiyor, bilimsel çalışmalara sürekli yenileri ekleniyor. Bütün bu gelişmeler pek çok kanser türü ile birlikte özellikle meme kanseri için umut vadediyor.

MEME KANSERİ İÇİN UMUT HALKASI OLUŞTURUN
 MEME KANSERİ İÇİN UMUT HALKASI OLUŞTURUN
Tıp teknolojileri her geçen gün değişiyor, bilimsel çalışmalara sürekli yenileri ekleniyor. Bütün bu gelişmeler pek çok kanser türü ile birlikte özellikle meme kanseri için umut vadediyor.

Meme kanseri günümüzde artık daha başarılı şekilde tedavi edilebiliyor. Bunun yanı sıra hastaların erken evre ya da hastalıktan korunma gibi şansı da bulunuyor.

“Meme Kanseri için Umut Halkası Oluşturun” sloganı ile meme kanserinde erken tanı ve kanserden korunma programlarını hastalarına, Memorial Lara Meme ve Tiroid Merkezi’nde sunan Memorial Antalya Kanser Merkezi, öncelikle bireyin kendi memesinin farkındalığı bilinçlenmesini hedefliyor. Kanserden korunma ya da erken teşhis ile hastalara sağlıklı bir yaşamın kapılarını açan merkez, kadınların “altın dokunuş ve dikkatli bakış” ile kendilerini tanıması, memesini her ay gözlemlemesini ve oluşabilecek herhangi bir değişiklikte hemen doktora başvurmaları konusunda uyarılarda bulunuyor.
Meme kanserinin önlenebilir, kontrol edilebilir ve tedavi edilebilir özellikleri nedeniyle her yıl 1-31 Ekim tarihleri arasında kutlanan “Meme Kanseri ile Farkındalık Ayı” öncesi Memorial Antalya Kanser Merkezi Başkanı ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, meme kanserinde erken evrenin önemi ve tedavideki etkisi hakkında bilgi verdi.

Her üç dakikada bir meme kanseri tanısı…
Meme kanseri görülme oranı her yıl %1 ile 2 oranında artış göstermektedir. Yine her yıl 1 milyon kişiye, meme kanseri tanısı konulmaktadır. Kadın kanserlerinin %30’unu oluşturan meme kanseri, %20 oranında kansere bağlı yaşam kaybına yol açmaktadır. Dünyada her üç dakikada bir, bir kadına meme kanseri tanısı konulmakta ve yine her 11 dakikada bir, bir hasta yaşamını kaybetmektedir. Hastalık %99 oranında kadınlarda %1 oranında erkeklerde görülürken, kadın popülasyonun erkeklere göre 146 kat daha fazla risk altında olduğu bilinmektedir.

Kimler risk altında?


50 yaş ve üzeri kişiler
Daha önce meme ile ilgili bir hastalık geçirenler
Bir memesinde kanser öyküsü olanlar
Ailede kanser öyküsü bulunanlar
Memeye daha önce biyopsi yaptırmış olanlar
Memede iyi huylu tümörü olanlar
Erken yaşta adet gören, geç yaşta menopoza girenler
Hiç doğum yapmamış ya da geç doğum yapmış olanlar
Östrojen hormonu kullananlar
Doğum kontrol hapını uzun süreli olarak kullananlar
Çok yağlı beslenme alışkanlığına sahip olanlar
Günde 3 kadeh ve daha fazla alkol alanlar
Radyasyona maruz kalanlar
Hareketsiz yaşayanlar, egzersizden uzak duranlar
Sağlıksız beslenme ve adet süresi en önemli nedenler…
Meme kanseri adet döneminin süresi ile de yakından ilişkilidir. Adetin geciktiği her yıl meme kanseri riskini %20 azaltırken, menopoza girme süresinin geciktiği her yıl, meme kanseri riskini %3 artırmaktadır. Meme kanserinin oluşma faktörleri arasında yer alan beslenme, özellikle de yağlı besinlerin yüksek oranda tüketildiği bir beslenme şekli riski %30 oranında artırmaktadır. Bunun yanında haftada düzenli olarak 3 gün egzersiz yapmanın ise %35-40 oranında riski azaltıcı etkisi bulunmaktadır.

Memenin farkındalığı kanseri erken haber verebilir
Erken evre teşhis edilmiş bir meme kanserinde başarı, hastanın durumuna göre değişmekle birlikte %90’ların üzerindedir. Hastaya erken evre şansı veren en önemli argüman ise kişinin kendi memesinin farkında olmasıdır. Bunun yanında yaş özelliklerine göre doktor kontrolü, mamografi gibi önlemler de devreye girer. Ancak kendi kendinin doktoru olan, kendi organını iyi tanıyan kadın, herhangi bir değişikliği fark ederek çok önemli bir sorunu bertaraf etmiş olur. Bunun için kadınların “altın dokunuş ve dikkatli bakış” ile meme kanserini erken evrede yakalaması ve önlemini alarak yaşamına sağlıklı bir şekilde devam etmesi mümkündür. Yapılması gereken, her ay düzenli olarak 5 dakika ayna karşısında meme simetrisi, görüntüsü, meme başı akıntısı ve meme derisindeki herhangi bir değişikliği fark edip harekete geçmektir.

Hangi yaşta hangi tanı ve kontrol yöntemi?
Meme kanserinden korunmak ya da erken tanı için en önemli adımlardan biri olan meme farkındalığı, her kadın için 20 yaşından itibaren geçerli olmalıdır. Memenin ayna karşısında her ay düzenli olarak izlenmesi ve özellikle simetri değişikliklerinin takibi ile var olabilecek bir sorun erken evre tespit edilebilir. Burada önemli olan meme kontrolünün kadın psikoloji üzerinde herhangi bir baskı oluşturmadan, kendini tanımaya ve algılamaya yönelik olmasıdır. 20 yaşından itibaren meme farkındalığı yaşa göre;
20-39 yaş arası her ay memenin ayna karşısında izlenmesi ve 3 yılda bir klinik muayene,
40-49 yaş arası memenin ayna karşısında izlenmesi, her yıl klinik muayene ve 1-2 yılda bir mamografi,
50 yaş üzerinde ise memenin her ay ayna karşısında izlenmesi, her yıl klinik muayene ve her yıl mamografi çektirmek gereklidir.
Her ay 5 dakika meme kanseri umut halkası…
Kendinize her ay 5 dakika ayırın… Bu 5 dakika, yoğun temponuz arasında size gereksiz gelebilir ancak 5 dakikalık bu süre aslında kendinize verdiğiniz en güzel hediyedir. Unutmayın, meme kanserinin %90’ı kadınların kendisi tarafından tespit edilmektedir. Düzenli ve doğru olarak uygulanan muayeneler ile basit ve vücut için hiçbir zararı olmayan bir teşhis yönteminden yararlanmalısınız. Meme farkındalığı için ayna karşısında kendinizi izleyerek, müthiş bir şey yapıyorsunuz, memenizde var olan bir kitleyi erken dönemde fark edebiliyorsunuz ve kanserden kaynaklı yaşam tehlikenizi bertaraf etmiş oluyorsunuz. Siz de meme kanseri için “umut halkası” oluşturun, ailenize, sevdiklerinize ve arkadaşlarınıza “Ayna karşısında kendini izledin mi?” diye sorun. İnanın bu farkındalığın oluşması için her ay 5 dakika yeterli…

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER