Kılıçdaroğlu merdivenin rovanşını aldı

Kılıçdaroğlu merdivenin rovanşını aldı

Kılıçdaroğlu merdivenin rovanşını aldı
Kılıçdaroğlu merdivenin rovanşını aldı

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu Aile Sigortası ile başladığı konuşmasında Ak Parti' yi hesap bilmemekle suçladı. Yürüyen merdivene değinen Kemal Kılıçdaroğlu durumu insani olarak niteledi ve Başbakan'dan rövanş aldı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''AKP ile bizim aramızda devlet açısından bir fark var. Onlar devleti baskı aracı olarak görürler, biz devleti vatandaşa hizmet aracı olarak görürüz'' dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Milletvekili genel seçimin yapılması planlanan 12 Haziran tarihine henüz vakit olduğunu, ancak CHP'nin seçim bildirgesini açıklamadan önce projelerini tanıtmaya başladığını ve bu yöntemle projelerin toplumun her katmanında tartışılır hale gelmesini istediklerini söyledi.

CHP'nin çözüm önerileri bulunmadığı yönündeki eleştirilerin doğru olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, bir süre önce açıkladıkları Aile Sigortası Projesi'nin bu önerilerin en güzel örneklerinden biri olduğunu kaydetti.

Projenin, CHP'nin aileye verdiği önemi, ailenin kutsallığına olan inancını ortaya koyduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ''Aile Sigortası, bir barış projesidir, insan onuru projesidir, geleceğe güvenle bakma projesidir.

Aile Sigortası Projesi, CHP'nin de ötesinde bir Türkiye projesidir. Bunu getirdik ve uygulayacağız' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, bu projenin, 1971'de TBMM gündemine geldiğini, ancak hayata geçirilmediğini, bu nedenle ''40 yıllık hayal'' olarak nitelendirdiklerini belirterek, sözlerini ''Hayali kim üstlendi?

Biz üstlendik. Kim gerçekleştirmeyi taahhüt ediyor? CHP, yani halkın partisi'' şeklinde sürdürdü.

Projenin, geliri olmayan ya da asgari ücretin altında olan ailelerde kadınların banka hesabını en az 600 TL yatırmayı öngördüklerini anlatan Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti'li yöneticilerin projenin kaynağı konusunda kendilerini eleştirdiğini hatırlatarak, ''Çünkü Başbakan korktu. Korktuğu başına geldi. Projeleri açıkladık.

Şimdi onların yanıtını vereceğim. Hesabımızı biliyor muyuz, bilmiyor muyuz? Kim hesap biliyor, kim hesap bilmiyor'' dedi.

CHP lideri, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Projenin özünde aileyi korumak, muhtaç etmemek vardır. Sosyal devleti güçlendirmek vardır. Bunlar sosyal devletin ne olduğunu bilmezler. Onlar devleti ele geçirip vatandaşa baskı yapma aracı olarak görürler. Onların devlet anlayışı budur.

Yurttaşlarım çok iyi bilsinler, AKP ile bizim aramızda devlet açısından bir fark var. Onlar devleti baskı aracı olarak görürler, biz devleti vatandaşa hizmet aracı olarak görürüz. Onlar özgürlüğü kısıtlarlar. Yürüyüş mü yaptın? Coplarlar. Konuştun mu? Sustururlar. Biraz daha ileri mi gittin?

Silivri'ye gönderirler. Muhalefet etmeyeceksin onlara göre. Recep Bey ne derse, 'hık' diyeceksin. O ne derse, 'tamam efendim', 'doğrudur efendim'... Aksi mi? Aksini kimse söyleyemez.

Onların devlet anlayışı bu. Onun için biz özgürlüğe susuyoruz, toplum nefes alamıyor, baskı altında. O nefes borularını açacak olan CHP'dir.''

AK Parti'nin Acil Eylem Planı'nda, ilk üç ay içinde yoksulluk envanteri çıkarılmasının yer aldığını, ancak 8 yıllık iktidarları döneminde böyle bir envanter çalışmasının yapılmadığını ileri süren Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında sağlıklı bir yoksulluk envanteri çalışması gerçekleştirileceğini söyledi.

''YOKSULLUĞU BİTİREN PROJE ÜRETİYORUZ''

Kendilerinin yoksula bakış açısının AK Parti'den farklı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ''AKP ve CHP arasında siyahla beyaz kadar fark vardır. Biz yoksulluğu bitiren bir proje üretiyoruz.

Bizim hesabımızda kitabımızda yoksulluk yoktur, tarihe gömülmüştür. Bunlar yoksulluğu yönetmeye ve artırmaya çalışıyorlar' dedi. AK Parti'nin yoksul insanları, ''arka bahçesi'' haline getirmeye çalıştığını ileri süren Kılıçdaroğlu, vatandaşın kimseye minnet etmeden sandığa gidebilmesinin önemli olduğunu söyledi.

AK Parti'nin izlediği ekonomi politikalarının yoksulluğu engellemeye yönelik olmadığını iddia eden Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2009 verilerine göre ülkede yoksul sayısının 818 bin kişi arttığını söyledi.

Kılıçdaroğlu, ''Bizim yoksula, vatandaşa bakış açımızla AKP'nin bakış açısı arasında siyahla beyaz kadar fark vardır. Biz temiziz, onlar kara. Biz yoksulu düşünürüz, onlar kendilerini. Biz ülkeyi düşünürüz, onlar kendilerini'' diye konuştu.

''KERRAT CETVELİNİ DE ÖĞRENEMEMİŞ''

Yoksul sayısının artmasının ancak ''beceriksiz bir yönetimde mümkün olabileceğini'' ileri süren Kılıçdaroğlu, Aile Sigortası Projesi'nin maliyetinin hesaplanması hakkında da bilgi verdi. Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

''Çarptım, hesabını yaptım diyor Sayın Başbakan. Diyor ki bunun yıllık tutarı 24 milyar lira. Ne diyeyim, ne söyleyeyim bu Başbakan'a. Matematik biliyor desem, samimi söylüyorum yaptığı hesap dolayısıyla bildiği konusunda endişem var. Ben de hesap yaptım.

12 milyon 715 bin kişi. Doğru. Çarptık 600 TL ile bir ayda 7 milyar 600 milyon lira eder. Onu da çarptık 12 ile, 91 milyar lira... Sayın Başbakan kaç lira demişti, 24 milyar lira. Kim hesap bilmiyor?

Dört işlem...İlkokul mezunu, ilkokul mezunu bile değil hesap makinesini kullanan birinci sınıf, belki anaokulu öğrencisi bu hesabı yapıyor da sen oturmuşsun Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetiyorsun, o koltuğa gelmişsin bu basit hesabı yapmaktan bile acizsin.

Bu millet sana nasıl güvenecek? Hesap bilmiyor, hesap bilmeyen adam kalkmış bize Aile Sigortası'nın kaynaklarını anlatacak. Önce hesabı, kitabı, dört işlemi bil. Biz de derlerdi ya kerrat cetveli... Onu da öğrenememiş, öyle anlaşılıyor.

Ben hep şunu söylerim, Recep Bey şu camlardan konuş da camın dışında konuşma. Çünkü metin akar, sen de okursun böylece mesele yok.

Ama öyle anlaşılıyor ki bu hesabı birileri doğru yaptı ama o cama bakmadan yine bildiğini okuyor. Matematik hayatın kendisidir. Matematik bilimin temelidir. Matematiği bilmeyen bir insan ülkeyi yönetemez.''

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hesap uzmanlığı mesleğine, binlerce kişinin katıldığı sınavı üçüncülükle kazanarak girdiğini belirterek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, ''Mesleğim hesap uzmanlığıdır, çıksın kendi mesleğini söylesin, hesap uzmanlığı sınavlarına girsin bakayım. Hayatımız, devletin rakamları içinde geçti'' diye seslendi.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM grup toplantısında, ülkeyi yönetemeyenin, ülkede zorun yaratacağını ifade etti.

''Kaliteli, halka güven veren bir yönetimin değil, bildiğini okuyan, baskıcı, despot anlayışı egemen kılmaya çalışan bir yönetim anlayışı'' olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, ''O anlayışladır ki 'ben bildiğimi söylerim, nasıl olsa yandaşlarım bana inanırlar'...

Buradan onun yandaşlarına, bize 'hesap bilmiyor' diyen köşe yazarlarına sesleniyorum; köşenizde, Başbakan'ın bu matematik hesabını nasıl yanlış yaptığını vatandaşa anlatır mısınız? Anlatırsanız, sizi yürekten kutlayacağım, anlatmazsanız 'yandaş kalemler' demekten başka seçeneğimiz kalmıyor'' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, bir gerçeğin daha ortaya çıktığını, AK Parti Genel Başkanı'nın, kişi ile aile kavramını da bilmediğini ileri sürdü. Projelerinin adının, ''Aile Sigortası'' olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, kendilerinin Aile Sigortası hesabını, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, yoksul kişilerin hesabını yaptığı öne sürdü.

Kılıçdaroğlu, ''Daha bizim projemizin ne olduğunu da bilmiyor. Kendisine söz veriyorum, CHP Genel Merkezi'ne gelirse, Aile Sigortası'nı bütün boyutlarıyla anlatacağım'' dedi.

''BURASI CHP'DİR, AKP DEĞİL''

AK Parti Genel Başkanı'nın, ''Siz 12 milyon 715 bin kişiyi esas almışsınız yanılıyorsunuz, bir de kayıt dışı yoksullar var, onları dikkate almamışsınız'' diyerek, bir itirafta daha bulunduğunu savunan Kılıçdaroğlu, ''Ama Başbakan meraklanmasın, biz onun yönettiği ülkeyi, rakamlarla, enflasyon, işsizlik, tarım rakamlarıyla nasıl oynadığını biliyoruz'' ifadesini kullandı.

CHP lideri, sözlerini, ''En az 600 lirayı kadının banka hesabına yatıracağız, bu bin 250'ye kadar çıkacak. Bu rakamı da onlar anlayamaz çünkü aile, Anadolu, Anadolu'da yoksulluk, yoksul ailelerde ortalama kaç çocuk var, kaç kurum bu yardımı yapıyor, bütçeleri nedir bunları bilmiyorlar ki...

CHP bunların tamamını biliyor, hesabını yapıyor. Bu projemizi, konunun uzmanlarıyla defalarca tartıştık. Çünkü burası CHP'dir, AKP değildir, aldatanlar ve kandıranlar partisi değildir burası'' diye sürdürdü.

''BAŞBAKAN, AÇLIK SINIRININ ALTINDAKİLERİ DE İTİRAF ETSİN''

Hesaplarını, kayıt dışı yoksulları da dikkate alarak, 15 milyon 645 bin kişi üzerinden yaptıklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, ''Bir şeyi unutmasınlar, ben hesap uzmanlığı mesleğine, binlerce kişinin katıldığı sınavdan üçüncü olarak kazandım, o mesleğe girdim.

Benim mesleğim hesap uzmanlığıdır, çıksın kendi mesleğini söylesin, hesap uzmanlığı sınavlarına girsin bakayım. Benim, arkadaşlarımın, bizim hayatımız, devletin rakamları içinde geçti'' dedi.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

''Bizi başka partiye benzetmesinler, ağzımızdan çıkan rakamlar en az 7-8 kez test edilmiş rakamlardır, onlar gibi kürsüye çıkayım, kafadan atayım... 12 milyon 715 bin, çarp 600 ile, yılda şu kadar... O hesabı bile yapamıyorlar.

Her şeyin hesabını, kitabını, en ufak ayrıntısına kadar yaparız. Biz bunu biliriz, onlar neyi bilirler? Onlar köşe nasıl dönülür onu bilirler, hayali ihracattan raporu olanı parlamentoya getirmesini bilirler, vatandaşın cebine el atıp, o parayı kendi ceplerine indirmesini bilirler.

Vatandaşlarımdan özellikle istirham ediyorum, bize sonuna kadar güvenin, ne söylediğimizi biliyoruz. Bu ülkede herkesin karnının doyabileceği kaynak var, yeter ki bu ülke namuslu, düzgün yönetilsin.

Bunların bir mahareti var; milletin gözünü boyama konusunda, kendi gazeteleri, televizyonları var. Sabah akşam bakarsınız bazı adamlar çıkmış televizyonlara, bunların bazılarına da profesör deniliyor, 'Türkiye gelişti, çağ atladı' İşsizlik, yoksulluk var, 'tık' yok.

Biz söylemeseydik, Sayın Başbakan 12 milyon 715 bin yoksulu ve kayıt dışı yoksulları söyleyemezdi, itiraf etmek zorunda kaldı. Başbakan'dan rica ediyorum, bir de açlık sınırının altındaki vatandaşların sayısını itiraf etsin.

Halk, günlük yaşamından memnunsa koşa koşa gitsin 12 Haziranda oyunu AKP'ye versin, hiç itiraz etmem, ama memnun değilse, ailesinin, çevresinin sorunları varsa, şapkayı koyup bir düşünsün. 8 yıldır ülkeyi yönetiyorlar, onun için hesabı hepimizin iyi yapması lazım.''

''LİSTEYİ BOYNUNA ASARIM''

Kemal Kılıçdaroğlu, Aile Sigortası'nı açıklamalarından sonra gazetelerin arka sayfalarda yer alan ilanlara işaret etti. ''10 yılda ne büyük işler yapmışlar. Türkiye, nereden nereye gelmiş'' diyen Kılıçdaroğlu, ekonomiyle ilgili bazı rakamlar verdi.

Devletin borcunun 148 milyar dolardan 306 milyar dolara, kişi başına kamu borcunun 2 bin 249 dolardan 4 bin 152 dolara çıktığını belirten Kılıçdaroğlu, 149 milyar lira olan iç borç stokunun 25 Şubat 2010 itibarıyla 352 milyar liraya ulaştığını kaydetti.

Kılıçdaroğlu, 80 yılda 135 milyar lira faiz ödenirken, 8 yılda bu rakamın 408 milyar lira olduğunu ifade etti.

Şirketlerin kredi borcu 56 milyar lirayken, Şubat 2010 itibarıyla bu rakamın 377 milyara ulaştığını anlatan Kılıçdaroğlu, 31 Aralık 2002 itibarıyla 626 milyon dolar olan cari işlemler açığının şimdi 48 milyar 600 milyon dolara ulaştığını belirtti.

Kılıçdaroğlu, 80 yılda verilen cari açığın 57 milyar dolar, 8 yılda verilen cari açığın ise 219 milyar dolar olduğunu ifade ederek, ''Bunlar, iktidara gelirken sıcak para 6,6 milyar dolar, şimdi 113 milyar dolar. İktidara geldiklerinde karşılıksız çek sayısı 742 bin, şimdi 1 milyon 911 bine çıktı.

Tüketicilerin banka borcu 2002'de 6,6 milyar lira, şimdi 180 milyar. Tüketici kredisi borçlusu aile sayısı 1 milyon 655 binden 10 milyon 388 bine çıkmış.

İcra dosyası 10 milyondan 17 milyona çıktı, 1 kilo ekmeğin fiyatı 1 lirayken şimdi 2 lira 10 kuruş. Cezaevindeki tutuklu ve hükümlü sayısı 59 bin 429 iken, şimdi 122 bin 404'e çıkmış'' diye konuştu.

Kemal Kılıçdaroğlu, bu rakamların yer aldığı kağıdı göstererek, ''Recep Tayyip Erdoğan çıksın desin ki 'bu rakamlar yanlıştır', bu listeyi onun boynuna asarım'' ifadesini kullandı.

''HORTUMCU İÇERİ ADIM ATAMAZ''

CHP'nin, hortumcuların, köşe dönücülerin değil, alın terinin, emeğin partisi olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, hortumcunun, CHP'nin kapısından içeri adım atamayacağını, yerinin, adresinin belli olduğunu ifade etti.

Aile Sigortası projesine değinen Kılıçdaroğlu, bu projede kadının hesabına paranın yatırılacağını anımsattı. Kadınlara seslenen Kılıçdaroğlu, ''Bütün kadın kardeşlerimin bilmesi lazım, onların adresi, evi CHP'dir. Kadın-erkek eşitliğini, ekonomik güvenceyi sağlayacak olan CHP'dir. Recep Tayyip Erdoğan'ın yüreği hoplayacak ama sadece 600 lira vermeyeceğiz, evlerinde doğalgaz varsa, belli bir metreküpünü ücretsiz vereceğiz. İçi taş dolu kömür vermeyeceğiz onlara. Aile Sigortası, Türkiye'de mutlu aileyi, mutlu toplumu yaratma sigortasıdır'' dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ters merdivene binmesini eleştiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı yanıtlarken, ''İnsani şeylerdir bunlar, olabilir. Attan düştün, arabadan balyozla çıkardılar, futbol oynarken kolunu kırdın, bir şey dedik mi? Delikanlı olacaksın, adam olacaksın, yiğit olacaksın, ufak işlerle uğraşmayacaksın'' dedi.

Kılıçdaroğlu, partisin grup toplantısında, her insanın hayatında kusurları, eksiklikleri ve yanlışlarının olabileceğini, bunun insan olmanın doğal sonucu olduğunu vurguladı. Kılıçdaroğlu, Aile Sigortası Projesi'ni açıkladığı toplantıdan çıkışında bir yere acele yetişmesi gerektiğini, yoğun kalabalıkta yönlendirildiğini ifade etti.

Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

''Yanlışlarımız, eksikliklerimiz olabilir. Burada bir yanlışlık yok ama sormak istiyorum; Sayın Başbakan bir ata bindin atı 4 kişi tutuyordu, sen o beygirin üstünden düştün.

Biz sana bir şey dedik mi? İlacını aldın veya almadın veya dozunu fazla kaçırdın arabada kaldın, balyozla arabanın camını kırdılar, seni dışarı çıkardılar. Sana bir şey dedik mi? Bir milletvekilin balyozla poz verdi. İstanbul Kadın Kollarının kimlik dağıtım toplantısında giderken kabloya takılıyorsun, düşmemen için seni zor yakalıyorlar. Bir şey söyledik mi?

Hayır. İnsani şeylerdir bunlar, olabilir. Futbol oynarken sağ kolunu kırdın, benim bildiğim top ayakla oynanır, nasıl kırdın kolunu? Senin milletvekillerin gösterdiğin yanlış haritaya alkış tuttular. Senin bir bakanın 'Hazreti Muhammed'e dedim ki' diye cümleye başladı sonra yüzünü kapadı.

Bir şey söyledik mi? Yine bir bakanın helikopterden inince pervaneye doğru gitti, zor tuttular. Bir şey söyledik mi? Senin korumalarından bazıları arabalarını çaldırdılar. Bu kazalar ortadayken benim bindiğim merdiveni diline doluyorsun.

İnsanda biraz ahlak olur. Sen Başbakansın. İnsan biraz adam olur, dürüst olur, delikanlı olur. Sen Kasımpaşa'yı da perişan ettin.''

''BULA BULA VAN DENİZİNİ BULDULAR''

''Van Denizi'' tartışması ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Kılıçdaroğlu, ''Dünyadan bu kadar habersiz, ülkesinden bu kadar habersiz bir başbakanı ilk kez görüyorum'' dedi. Vanlıların Van gölüne 'Van denizi'' dediklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, ''Senin haberin yoksa ben ne yapayım?'' diye sordu.

Van Valiliğinin internet sitesinde 'Van denizi' diye yazdığını, Van valiliğinin geçen yıl ''Van Denizi Su Sporları Şenliği'' düzenlediğini, 2008 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi'ne mensup 4 milletvekilinin verdikleri bir araştırma önergesinde ''Van Gölü yöresel adıyla Van Denizi olarak bilinir' denildiğini belirten Kılıçdaroğlu, ''Kime ne anlatayım? Cehalet desem biraz kaba kaçacak'' diye konuştu.

Bir izleyicinin 'Kimyası bozuldu' sözleri üzerine ise Kılıçdaroğlu, ''Kimyası kesinlikle bozuldu'' karşılığını verdi.

Eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ile Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın ''Van Denizi Kıyı Temizliği Günü' düzenlediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Sen onlara da mı sormadın? Ne dedik?

 Delikanlı olacaksın, adam olacaksın, yiğit olacaksın, ufak işlerle uğraşmayacaksın. Demiş ki 'bunların kılavuzu kim?' Benim kılavuzum, Van halkı. Senin kılavuzun kim, onu vermeyeceğim. Senin kılavuzun kim çık açık yüreklilikle söyle'' diye konuştu.

''Vanlılar buraya Van denizi derler'' dediğini, Erdoğan'ın eleştiri için cümlenin tamamını gözden kaçırdığını kaydeden Kılıçdaroğlu, 'Her şeyi araştırıyorlar 'acaba ne bulabiliriz' diye. Bula bula Van denizini buldular. Ne bulursanız bulun, ben bu halka doğruları söylemeye devam edeceğim. Tek güvencem halk'' dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Van'daki toplantıda ''Kürt sorununu'' da tartıştıklarını belirterek, ''O bölgeye üçüncü yol olarak gideceğiz. Etnik kimliği, inançları siyasete konu etmeyeceğiz'' dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin gurup toplantısında, Van'da düzenledikleri toplantı ile ilgili değerlendirmeler yaparken sözlerine, gülerek, ''Van Denizi'nin kenarında toplantı yaptık'' diyerek başladı. Kılıçdaroğlu, yoğun şekilde alkışlandı.

Toplantıya 100'e yakın akademisyen, kanaat önderi ve kendileri gibi düşünmeyen insanların katıldığını ve uygarca bir tartışmanın yapıldığını belirten Kılıçdaroğlu, tartışmaya katılmadıklarını, daha çok dinlediklerini ifade etti.

Kılıçdaroğlu, ''CHP'ye nasıl bakıldığı, bölgeden neden oy alamadıkları...'' gibi konuların irdelendiğini ifade ederek, toplantıda, sadece Doğu ve Güneydoğu'yu değil Türkiye'nin sorunlarını da tartıştıklarını kaydetti.

Toplantı ile ilgili tespitlerini aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

''Arada sağırlar diyaloğu oluşmuş. Biz bir şey söylemişiz, oraya anlatamamışız. Onlar bir şey söylemişler biz duymamışız. Bir araya gelip birbirimizi dinlemeyi öğrendik. Bir şey daha yaptık: Birbirimizi dinlerdik ama ortak payda da oluşturabileceğimizi gördük.

Özgürlükler, demokrasi, evrensel değerler bağlamında ortak payda da oluşturabiliriz. Bu ülkede yaşıyoruz. Hepimiz Türkiye'yi seviyoruz, hepimiz ülkenin birliği ve dirliği için çaba harcıyoruz.

Hepimiz ülkemizi ve bayrağımızı seviyoruz. Bu ortak payda ile bir araya gelip tartıştığımızda çok daha güzel sonuçların elde edilebileceğini gördük.''

CHP'den beklentileri de öğrenmek istediklerini ve bu konuyu da özgürce tartıştıklarını bildiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

''Toplantıda, Kürt sorununu da tartıştık. Bir gerçek daha ortaya çıktı: Biz olaya Doğu ve Güneydoğu sorunu olarak bakıyoruz. Kürt sorunu da bunun bir parçası. Tartışmalardan görüldü ki bizim bakış açımız daha doğru. Çünkü, olay sadece Kürt sorunu olayı değil.

İşin içinde ekonomik, sosyal sorunlar var, faili meçhuller var, mütedeyyin insanlar ve bunların kaygıları ve beklentileri var, Avrupa Yerel Yönetim Özerklik Şartı başta olmak üzere idari reformlar var, kadın erkek eşitliği ve kadına uygulanan şiddet var, GAP yatırımları, ihmaller ve işsizlik var, CHP'nin örgütlenme ve örgütlenmeden kaynaklanan sorunları var, bölgenin yoksulluğu ve aile sigortasının orada çok iyi anlatılması var.

Böyle baktığınızda, olay bizim düşündüğümüz gibi bir üçüncü yol olayıdır. Etnik kimliğe, inançlara saygılı, insanları kucaklayan, etnik kimliğe, inançlara eleştiri getirmeyen ama insan odaklı bir bakış açısına ihtiyaç var. Biz o bölgeye üçüncü yol olarak gideceğiz.

Etnik kimliği, inançları siyasete konu etmeyeceğiz. Onların ne sorunu varsa o sorunlarla yakından ilgileneceğiz. Bu sorunları görmek, tartışmak, çözüm üretmek bizim görevimiz olacaktır.''

''BEN, ERDOĞAN GİBİ DEĞİLİM''

Toplantılar sırasında Vanlılar ile bir araya geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, ıslıklarıyla protesto edenlerle de karşılaştıklarını anlattı. Kılıçdaroğlu, ''Onlara da buradan sevgilerimi gönderiyorum.

Ben Recep Tayyip Erdoğan gibi değilim. Beni protesto eden, bana derdini anlatmak isteyen her yurttaşıma kapılarım açıktır'' dedi.

Kılıçdaroğlu, vatandaş ile konuştuklarını, uzattıkları elin havada kalmadığını kaydederek, ''Sorun her yerdeki sorundur. İşsizlik, yoksulluk ve huzursuzluk var.

O bölgede ayrıca farklı baskılar var. Haksız gözaltılar var. Şunu söyledik: CHP öteden beri hukukun üstünlüğünü savunan bir partidir. Nerede bir hukuksuzluk varsa çalacağınız kapı CHP'dir'' diye konuştu.

Van'ın mevcut iktidar döneminde gerilediğini iddia eden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ''Halk gerilemiş ama AKP'nin bir kolu Ankara'da olan bir ailesi var, müthiş zenginleşmiş.

İsim vermek istemiyorum, ama hangi Vanlıya sorsanız, söylerler. Köşe dönenlerin partisi diyorum ya Vanlılara sorsunlar'' dedi.

''HERKES FABRİKA BEKLİYOR O HAPİSHANE YAPIYOR''

Vanlıların şapkalarını önlerine koyup düşünmesi gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, son 4 yılda 58 Vanlının hayvan kaçakçılığı nedeniyle öldürüldüğünü ifade etti.

Kılıçdaroğlu, ''Van'a kaçak et gelir mi? Van Ortadoğu'ya canlı hayvan ihraç ederdi. Bu hale getirdiler. Vanlı kardeşlerime sesleniyorum: Elinizi vicdanınıza koyun bir daha düşünün'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın Diyarbakır'da olduğu gibi Van'a da hapishane sözü verdiğini ve iki yeni hapishanenin yapıldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Hayırlı olsun. Herkes fabrika bekliyor, o hapishane yapıyor'' dedi.

İlden bir dönem Milli Eğitim Bakanı olmasına rağmen Van'ın eğitimde de gerilediğini kaydeden Kılıçdaroğlu, terörden zarar görenlerin yönetim tarafından neredeyse terörist ilan edildiğini öne sürdü. Kılıçdaoğlu, ''Ama AKP milletvekillerinin yakınlarının tamamına ödeme yapılmış'' diye konuştu.

Bir memurun bu konuda mektup yazdığını bildiren Kılıçdaroğlu, istenmesi durumunda mektubu verebileceğini söyledi.
haber7.com

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER