Ünlü Şeflerin Sofrasında Sivas Tuzu

“Altın Tuz”da Hasat Zamanı: Anadolu’nun Sofralık Mirası Dünya Şeflerinin Tercihi Oldu.

Sivas’ın Zara ilçesinde Beydağı eteklerinde doğal yollarla üretilen ve sarı rengi nedeniyle “altın tuz” olarak adlandırılan kaynak tuzunda hasat başladı. Geleneksel yöntemlerle çıkarılan bu eşsiz tuz, Avrupa'nın seçkin mutfaklarında şeflerin vazgeçilmezi haline gelirken, Anadolu'nun doğal mirası olarak da dikkat çekiyor.

1570 Metrede Bir Gelenek: 12 Kuşaktır Sürdürülen Üretim

Zara’ya 60 km uzaklıktaki Kardere köyündeki tuzla, 1570 metre rakımda yer alıyor. Haziran sonu başlayan ve eylül başına kadar süren üretim sezonunda, el emeğiyle yaklaşık 35 ton ‘altın tuz’ çıkarılıyor.

Tuzlanın işletmecisi Habibe Belgin Yılmaz, 12 kuşaktır bu geleneği sürdürdüklerini belirtiyor:

“Tuz bizim için bir geçim kaynağından çok daha fazlası. Atalarımızdan gelen bu mirası aynı ocakta, aynı yöntemlerle yaşatıyor olmak büyük bir gurur.”

 Avrupa’dan Talep: Ünlü Şeflerin Sofrasında Sivas Tuzu

Doğal kaynak tuzunun sarı rengi ve yüksek mineral içeriği, onu hem lezzet hem sağlık açısından özel kılıyor.

Almanya, Belçika ve İsveç başta olmak üzere Avrupa’daki özel marketlerde ve gurme restoranlarda yer bulan bu tuz, Fransa’da ünlü bir şefin yanı sıra Türkiye’de de birçok tanınmış mutfakta tercih ediliyor.

“Bu tuz yalnızca lezzet değil; potasyum, kalsiyum, demir ve magnezyum gibi faydalı mineraller sunuyor. Sağlıklı gebelik ve bağışıklık sistemi desteği için doktor önerisiyle kullananlar var.” — Habibe Belgin Yılmaz

 Modern Çağa Direnen Üretim: “Dedelerimiz Nasıl Yapıyorsa Öyle”

Habibe Hanım’ın oğlu İlhami Doğukan Kaya, sürecin tamamen geleneksel olduğunu vurguluyor:

“Endüstriyel makine kullanmıyoruz. Tuz elle çıkarılıyor, elle çuvallanıyor, elle paketleniyor. Doğadan geleni doğallığıyla sofralara sunuyoruz.”

Bu yaklaşım, kaynak tuzunu yalnızca gastronomik bir değer değil, aynı zamanda kültürel bir emek ürünü hâline getiriyor.

Bilimsel Onay: Anadolu’nun Şifalı Hazinesi

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi Bölümü’nden Doç. Dr. İbrahim Tuğkan Şeker, altın tuzun sağlık açısından da ayrı bir yerde durduğunu belirtiyor:

“Bu doğal tuz; sodyum, potasyum, magnezyum, kalsiyum ve demir gibi elementleri katkısız biçimde sunuyor. Yalnızca sofralarda değil, banyo terapilerinden solunum uygulamalarına kadar geniş bir kullanım yelpazesi var.”