Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcu, seçimler için imar barışı adı altında çıkarılan imar affını Seyr-i Sabah programında değerlendirdi. Muhcu, toplam binaların yüzde 60’ının kaçak olduğunu seçimden hemen önce çıkarılan kanunun barış değil, af olduğunu dile getirdi.

Seçim gününün belli olduğu günlerin hemen başında hükümet tarafından imar barışı çıkarıldı. Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcu, Seyr-i Sabah programına yaptığı açıklamada bu kararın tamamen bir seçim yatırımı olduğunu dile getirdi. Bu kararın bir barış değil imar affı olduğunu ifade eden Muhcu, yüzde 60'ı kaçak olan ülke konut stokuna getirilen affın depreme dayanıksız binaların sayısının artmasını sağlayacağını, en önemlisi de 'Nasıl olsa af geliyor' bakış açısıyla yeni kaçak binaların yapılacağını belirtti:

"Yapılmak istenen bir imar affıdır. Ancak imar barışı adı altında gündeme gelmektedir. 1985 yılında Özal zamanında imar affı çıkınca şehrin karşı karşıya kaldığı yapılaşmalar ve onun olumsuzlukları görüldü ve bu savunulamaz hale geldi. İmar afları değişik şekillerde geldi. İmar afları Türkiye'den ne götürdü? Hep bir kereye mahsus olduğu söylendi ama sayısız aflar çıktı. Bunlarla birlikte kaçak yapılaşma çıktı. Şehrin inşaat yoğunluğu arttı. Kuralsızlık egemen oldu. Hukuka saygılı insanlar cezalandırıldı ve eşitlik ilkesi kayboldu.

Kimilerine yasalar yok sayılıp kaçak yapı ödüllendirildi. Ama hukuka uyanlar cezalandırıldı. Ama en önemlisi deprem gerçeği var bu ülkede. Ancak kaçak yapılar kaçak ilave katlar herhangi bir denetime girmeden bu iş yasallaştı. Bütün insanların yaşamlarını tehlikeye devlet atmış oluyor. Kaçak yapıları engellemesi sağlıklı güvenli çevrede yaşanmasını sağlamak devletin esas görevidir. Bunu yapmadığı gibi bunları affederek kendi bağlı olduğu hukuku çiğniyor.

Seçim döneminde kaçak yapılaşmanın affedileceği söylenip oylar alınmak isteniyor. Esasında bir seçim sürecinde ekonomik krizi herkes biliyor. İnşaat sektörü durmuş. Oy ve gelir toplamanın yanında müteahhitlere arazi toplamak için yapılıyor. Binada kaçak olan miktarın maliyetinin yüzde 3'ü kadar bir bedel alınıyor. Bu bedeli kentsel dönüşüm uygulamaları için kullanacaklarını söylüyorlar.

Türkiye'de 19 milyon konut ve 2 milyona yakın işyeri var. Bunların yüzde 60'ı kaçak. Burada toplanacak miktarın çok büyük olduğunu görebiliyoruz. İmar afları kaçak yapılaşmaları önlemez tersine azdırır. Kaçak yapılaşmalar ödüllendiriliyor mantığı içinde insanlar daha çok kaçak yapmak istiyor. Aynı vergi affı ile yapıldığı ve sonrasında olanlar gibi.

Vatandaş balkonunu kapattığı için sorunlar yaşıyorsa asıl mesele bu değil hükümetin koruma ve güvencesi altında yaptığı işlerdir. Nevşehir'de tarihi sit alanları üstünde devasa oteller yapıldı. Bunların hepsi hükümetin koruması altında yapıldı.

Bilinçli bir yurttaş tavrının bu hukuksuzluk karşısında duracağına ben de inanıyorum. 12 milyon konut depreme karşı güvenli değil. 800 binin üstünde konut TOKİ'den yardım almıştır, bunun içinde camiler de vardır. Geçen 16 yıl içinde yapılanlar bir şey değildir."