28 Şubat başta olmak üzere birçok konuda adı geçen, bir dönem adı açılan nitelikli dolandırıcılık davalarıyla anılan Kombassan, İMKB'ye kotasyon başvurusu yaptı. 

Bir dönem adı Almanya'da camilerde toplanan paralar nedeniyle açılan "nitelikli dolandırıcılık davalarıyla anılan, geçmişte birçok tartışmayla isminden söz ettiren Kombassan, İMKB'ye kote olmak üzere başvurdu.

Bu başvuru, sermaye piyasası açısından birçok soruyu gündeme getirdi. Bu soruların tümünü, The Lira, Kombassan Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Holding Sözcüsü Muzaffer Aydemir'e sordu.

Kotasyon süreciyle ilgili ilk soru, "Geçmişteki yapısı nedeniyle çok eleştirilen, Sermaye Piyasası Kurulu tarafından soruşturmaya konu olan, malvarlıkları üzerinde tedbir konulmasına, yöneticiler hakkında suç duyurusunda bulunulmasına kadar giden Kombassan, bugün İMKB kotasyonu için İMKB onayı alabilecek mi?"

Bu konuyla ilgili görüşlerini paylaşan Aydemir, o dönemki şirket yapısı ile bugün arasında büyük farklar olduğunu söyleyerek "Köprünün altından çok sular aktı. 5 ay önce Sermaye Piyasası Kurulu bir genelge ile bizim gibi şirketlerin Serbest Platform adı altında işlem görmesini ya da İMKB üzerinde kotasyonunu şart koştu. Biz de SPK ile gerekli görüşmeleri yaptık, bağımsız denetimden geçtik ve İMKB'ye ondan sonra başvurduk. Şu an için SPK ile ilgili olarak hiçbir sorunumuz yok. Zaten onların izniyle başvuruyu yaptık" ifadelerini kullandı.

DAVALAR KOTASYONA ENGEL Mİ?

İkinci soru ise geçmişte Almanya'da özellikle camilerde toplanan paralarla ilgili olarak yurtdışında ve yurt içinde görülen davaların bu kotasyon için engel olup olmadığıydı. (Kotasyon Yönetmeliği "Ortaklığın kuruluş ve faaliyetleri bakımından hukuki durumu ile menkul kıymetlerin hukuki durumunun tabi oldukları mevzuata uygun olduğunun; üretim ve faaliyetlerini etkileyecek önemli hukuki uyuşmazlıkların bulunmadığının belgelenmesini" şart koşuyor.) 

2 BİN ADET DAVA VAR

Muzaffer Aydemir, bu soruya şu an için bu konuyla ilgili gerekli hukuki incelemenin yapıldığını, SPK'nın da gerekli onayının alındığını söyleyerek yanıt verdi.

Şu an için şirketin yurt içinde ve yurtdışında daha önceden açılmış davalarının bulunduğunu ve devam ettiğini söyleyen Aydemir, "İrili, ufaklı toplam 2 bin adet aleyhimizde açılmış dava var. Bu da yaklaşık olarak şirketin yüzde 2.5'ine denk geliyor. Yurtdışında açılan davaların büyük bölümü temyiz davası. Yurtiçinde de yine Yargıtay'da temyizde devam eden davalar var. Ancak kesinleşmiş bir dava şu an için yok. Bazı davalar ise lehimizde sonuçlandı" dedi.

Almanya'da toplanan paralar nedeniyle alınan son ceza kararı 2009 yılında gündeme gelmiş ve 22 holdingzedenin açtığı davada Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi oybirliğiyle Kombassan'ı toplamda 131 bin lira cezaya mahkum etmişti.

SPK ÇAĞRIDA BULUNMUŞTU

Yine tartışmaların yaşandığı dönemde Sermaye Piyasası Kurulu, Kombassan'a borsaya kote olması ve faaliyetlerini bu şekilde şeffaf olarak sürdürmesi yönünde telkin ve çağrıda bulunmuş, ancak şirket alternatif bir halka açıklık modeli uygulamasıyla yola devam etmeyi tercih etmişti. Taze kaynak girişindeki yavaşlama ve Almanya'daki vatandaşların bu konuyla ilgili olarak açtıkları davalar ile de olaylar bugünkü noktaya taşınmıştı.

"28 ŞUBAT MAĞDURUYUZ"

Bugün Kombassan'ın tamamen kendi sermayesi ile dönen bir şirket olduğunu belirten Muzaffer Aydemir, şirketin kayıtlı özsermayesinin 82 milyon lira olduğunu söyledi. O dönemki sıkıntıların yaşanan ekonomik krizden ve 28 Şubat sürecinden kaynaklandığının da altını çizen Aydemir, "Bugün için şirketin hiçbir sorunu yoktur" ifadelerini kullandı.

SPK, 2000 yılında yazdığı raporda şirketin şu anki Yönetim Kurulu Başkanı Haşim Şahin hakkında da o dönemde suç duyurusunda bulunmuş ve "Kombassan İnşaat A.Ş’nin ortak sayısının 100’ü aşması nedeniyle kurula herhangi bir bildirimde bulunulmaması ve gerçek durumun gizlenmesi fiili nedeniyle" bu girişimi yaptığını kamuoyuna açıklamıştı. 

Dolayısıyla şirketin ünvanının ve ceza aldığı dönemdeki yöneticilerinin aynı olmasının SPK açısından sorun yaratıp yaratmayacağı da önemli bir soru işareti oluşturuyor.

SPK SAADET ZİNCİRİ DEMİŞTİ

SPK, izinsiz halka arz yaptığı gerekçesiyle Kombassan Holding'in gayrimenkullerine ihtiyati tedbir koydurmuş, sonrasında ise izinsiz para toplama ve halka hisse satışı faaliyetlerinin Kombassan şirketlerinden Kombassan İnşaat'a aktarıldığı tespit edilmişti. Bu işlemler ile ilgili olarak Sermaye Piyasası Kurulu uzmanları Bahadır Sinan ve Arif Uğur ile o zaman uzman yardımcısı olan Nahit Akarsu tarafından hazırlanan bir rapor, şirketin "saadet zinciri" gibi çalıştığını ifade etmiş ve "Kombassan şirketleri önemli tutarlarda zarar ettiği halde, ortaklarına yüzde 17.75 kar payı ödüyor. Bu ise ancak sisteme yeni giren katılımcılardan toplanan paralar ile karşılanabiliyor" denilmişti.

BİRÇOK SEKTÖRDE FAALİYETİ VAR

Merkezi Konya’da bulunan ve 1988 yılında kurulan bünyesinde yurt içi ve yurt dışında toplam 18 şirketi ve bu şirketlere ait 29 tesisi barındırıyor.

Kombassan Holding, kotasyon sürecinin tamamlanmasıyla bu yılın sonunda hisseleri İMKB’de işlem gören şirketler arasındaki yerini almaya hazırlanıyor.

Halka arza ‘Bizim Menkul Değerler’in aracılık etmesi bekleniyor.

Kombassan Holding, Kağıt-karton, makine, gıda, petrol, inşaat ve yapı malzemeleri, mermer, tekstil, turizm gibi farklı sektörlerde faaliyet gösteriyor. 
                                       Kaynak: The Lira