CİTROEN LACOSTE AUTOSHOW'DA Citroen, Lacoste ile işbirliği yaparak renkli bir konsepte imza attı.

CİTROEN LACOSTE AUTOSHOW'DA Citroen, Lacoste ile işbirliği yaparak renkli bir konsepte imza attı.

CİTROEN LACOSTE AUTOSHOW'DA Citroen, Lacoste ile işbirliği yaparak renkli bir konsepte imza attı.
CİTROEN LACOSTE AUTOSHOW'DA
Citroen, Lacoste ile işbirliği yaparak renkli bir konsepte imza attı.

Citroen giyim ve tekstil dünyasının ünlü ve lüks Fransız markaları arasında yer alan Lacoste ile işbirliği yaparak renkli bir konsepte imza attı. Daha fazla cesaret, yaratıcılık ve iyimserlik vizyonu ile yaratılan CITROËN LACOSTE KONSEPT; yalınlaştırılmış bir tasarıma öncelik vererek, dayanılmaz bir hafiflik ve duruluk ile konseptin yaşama farklı bakışını ortaya koyuyor. Albenili görünüşü ve çağrıştırdığı yaşam sevincinden güç alan teknolojik ve yenilikçi CITROËN LACOSTE KONSEPT; yolculuğu yepyeni bir deneyim, bütün yolcuları için benzeri olmayan keyifli bir maceraya dönüştürüyor. Bu sıradışı otomobil Paris Autoshow’un ardından 29 Ekim-7 Kasım 2010 tarihleri arasında İstanbul Otomobil Fuarı’nda sergilenecek.

İki isim: CITROËN ve LACOSTE. Ortak bir vizyon: Daha fazla cesaret, yaratıcılık ve iyimserlik. CITROËN LACOSTE KONSEPT işte bu ortak değerlerden doğdu.

Bir zihniyetin, bir yaşam tarzının ve hatta bir duruşun amblemi olan bu otomobil hobi ve keyif dünyasına göndermede bulunuyor. Özünde CITROËN, fakat aynı zamanda tipik LACOSTE karakteri sergileyen, otomobil dünyası ile moda ve spor dünyalarının kesişme noktasında konumlanan konsept araç; bu farklı dünyaları çağrıştıran çok sayıda özelliğe sahip.

Pürüzsüz, yalın ve rahat, fakat bir yandan da sofistike CITROËN LACOSTE KONSEPT geleceğin otomobilinin tanımlanmasında yeni bir aşamaya damgasını vuruyor. Yepyeni fakat geniş kitleler için erişilebilir nitelikte olacak bu araç bir yandan prestijli tasarımı sayesinde yoğun duygular yaşatma iddiasında bulunurken, aynı zamanda yararlı ve işlevsel modeller yaratmayı amaçlayan CITROËN’in esas üzerine yoğunlaşma yaklaşımını destekliyor.

DIŞ DÜNYA İLE BÜTÜNLEŞEN YOLCULUK

Kompakt modellerle ilgili önyargıları yok eden CITROËN LACOSTE KONSEPT otomobilde başka dünyaların da var olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Sade ve rahat tasarım çizgilerine karşın son derece zarif olan bu otomobil ilk bakışta farklı bir sportif aracın genel biçimini gün ışığına çıkarıyor: Yüksek kasa kuşağı, geniş ve dolgun çamurluklar, minimum dingil çıkıntısı, dört köşeye atılmış tekerlekler ve golf topunu andıran jantları göze çarpıyor. Ardından, açık yapısı dikkat çekiyor. Ön kapıların yerini alan geniş boşluklar sayesinde yolcular açık hava ve doğal ortam koşullarıyla direkt temas halinde bulunuyor. Kendilerini dış dünyadan tecrit eden koruyucu bir kabin içinde bulunmayan sürücü ve yolcular, duyuların daha da yoğunlaştığı bir gerçeklik içinde hareket ediyorlar. Ön camını kayboluncaya kadar tamamen indirme olanağı da sunan konsept araç; böylece yoğun şekilde hissedilen duyularla kullanıcılarının dış dünyayı doğrudan algılamasına olanak veriyor.

CITROËN LACOSTE KONSEPT’in zarafeti genlerine tamamen işlenmiş olan bu tasarım hafifliğinden kaynaklanıyor. Araçta motor seçeneği tercihi de bundan doğrudan etkileniyor. Araçta kendi büyüklüğündeki ve ağırlığındaki bir aracı hareket ettirmek için yeterli performans sağlayan 3 silindirli benzinli motor kullanılıyor. Sessiz çalışmasıyla deneyimin oyun ve keyif ambiyansına katkıda bulunan esnek, ekonomik ve çevreci motor seçeneği CITROËN LACOSTE KONSEPT’in otomobilde esasa ve vazgeçilmeze öncelik veren tasarım mantığına tam olarak cevap veriyor.



OTOMOBİL, MODA VE SPOR DÜNYASININ KESİŞME NOKTASI



Sanki yaşama daha fazla hafiflik ve doğallıkla yaklaşıyormuş gibi üzeri açılır olmasının ötesinde otomobil derli toplu, kaslı ve rahatlatıcı formlarıyla dikkat çekiyor. 3,45 m uzunluğu, 1,80 m genişliği, 1,52 m yüksekliği ve 2,30 dingil mesafesi ile hem kompakt hem de sağlam bir görüntüye sahip araç farklı tasarımıyla eksiksiz bir bilgi birikimi ve dizayn ustalığını ifade ediyor.

Temelde sedefli beyaz CITROËN LACOSTE KONSEPT’in karoseri lacivert grafik formlarla ve aracın volümlerini vurgulayan kenar şeritleriyle canlandırılıyor. Araca biniş ve iniş son derece kolay. Önde kapısı yok ama aracın tasarım özgünlüğünü ön plana çıkaran geniş boşluklar var. Arka koltuklara erişmek de çok kolay. Banket üzerine oturmak için aracın içine atlamak yeterli. Daha fazla alana ihtiyaç duyulduğunda arka banket bagaj içine gizleniyor ve spor malzemeleri, çanta vs. taşımak için geniş bir alan açılıyor .

Moda ve spor dünyalarının kesişme noktasındaki CITROËN LACOSTE KONSEPT bu farklı dünyalara ait sayısız izi üzerinde taşıyor. Aracın iç mekânında yaşamı kolaylaştırmak için çok sayıda eşya yerleştirme gözü bulunuyor. İlk bakışta göze çarpmayan bu gözler torpido panelinin iki ucunun altında ve iki banket içinde yer alıyor. Yeşil renkli bir fermuar ile kapanan bu gözler koltukların üzerindeki aynı renkli kenar şeritleriyle uyum gösteriyor. Beyaz pamuklu pike ile kaplı, LACOSTE markasının ikonu t-shirt örgüsüne gönderme yapan koltukların emniyet kemeri bağlantıları ise tamamen doğal bir şekilde bu t-shirt’lerin V yakalarının şeklini alıyor. Minderler de doğrudan aynı markanın polo yakalarını andıran daha dayanıklı örgülü bir pamuklu döşeme ile kaplı. Birçok farklı giysi, aksesuar ve kumaş tipinden oluşan bir gardırop gibi CITROËN LACOSTE KONSEPT de farklı renk ve malzemelerle cıvıl cıvıl bir görüntü sunuyor.



Oyuncu, sade ve şık karakterini gözler önüne sermek için araç beyaz ve lacivert gibi göz alıcı renklere öncelik verirken bütünü canlandırmak için de sanki fosforluymuş gibi çok canlı sarı renkte birkaç dokunuş; tenis topları gibi yumuşak ve hoş lastik tutma kolları ve çeşitli yerleştirme gözleri başta olmak üzere kabinin farklı yerlerine serpiştirilmiş olarak göze çarpıyor. Bazı ayrıntılar özellikle timsahlı markanın sportif dünyasına gönderme yapıyor. Karoserinin birçok bölümünde, özellikle kaput ve göğüs paneli hizasında kabartma figürler yer alıyorlar. Kare görünüşlü bu grafik formlar doğrudan bir tenis filesinden kopyalanmış gibi görünüyor. Ayrıca önde ve arkada kasanın altından yukarı doğru çıkan taban formu da toprak zemin üzerinde bir spor ayakkabının bıraktığı izi çağrıştırıyor. Özgün grafik formlar aracın jantları hizasında da fakat bu kez bir golf topunu andıran bir biçimde görülüyorlar.

CITROËN LACOSTE KONSEPT; sabit tavan yerine ön cam hizasından başlayarak arka bagaj bölümüne kadar uzayan “T” bar şeklinde bir kemer taşıyor. Bu model için gerçek bir belkemiği oluşturan bu kemerin birkaç işlevi var. Araca binmek ve oturmak için pratik bir tutamak oluşturan “T” bar aynı zamanda yolculara daha geniş bir oturma alanı sunmak üzere pratik bir düzenle tamamlanıyor. Kendi kendine şişen bir kaput soft top oluşturacak şekilde bu kuşak boyunca açılıyor. Aracın kollarıyla aynı sarı renkte olan bu soft tavan yağmurlu havalarda bile kabin içinin aydınlık olmasını garanti ediyor. İlk bakışta görülmeyen bu sistem aktive edildiğinde şaşırtıcı bir gösteriye dönüşüyor.

Aynı düşünce tarzıyla torpido paneli de otomobilin ekranı haline geliyor. Hız veya dönüş sinyalleri gibi sürüş bilgileri ve diğer mesajlar büyük pikselli görseller şeklinde ekranda görüntüleniyor. İlk video oyun konsollarına gönderme yapan bu son derece naif görüntünün gerisinde en son teknolojiler hayata geçiriliyor.

Sürücü bölümü ile birleşen CITROËN LACOSTE KONSEPT’in iki kollu direksiyon simidi pürüzsüz tasarımı, sadeliği ve büyüklüğü ile şaşırtıyor. Bununla birlikte, ön koltuklara oturmak için yolcuların geçişini kolaylaştırmak üzere direksiyon simidi normal ekseninden ayrılarak torpido paneline dikine dayanabiliyor. Aracın lacivert kasası altına gizlenen farlar ise sadece yandıkları zaman görülüyor.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER