Mangal Ateşi Bağırsakta Kanser Riskini Artırıyor!

Kalın bağırsak kanserinden korunmada beslenme kadar pişirme biçimi de önemli. Mangal ateşinde yanan et; mide, pankreas ve kalın bağırsak kanserine neden oluyor

Mangal Ateşi Bağırsakta Kanser Riskini Artırıyor!
 Mangal Ateşi Bağırsakta Kanser Riskini Artırıyor!

Kalın bağırsak kanserinden korunmada beslenme kadar pişirme biçimi de önemli. Mangal ateşinde yanan et; mide, pankreas ve kalın bağırsak kanserine neden oluyor

50 yaşından sonra sıklıkla görülen kalın bağırsak kanseri ile ilgili, Okan Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Alp Gürkan bilgi verdi:

Kalın bağırsak kanserleri tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ciddi sağlık sorunları oluşturuyor. Sağlık Bakanlığı'nın istatistiklerine göre en sık görülen ilk beş kanser arasında. Erkek ve kadınlardaki kanserden ölümlerde üçüncü sırada.

Her yaşta görülebilmesine rağmen en sık 50 yaşından sonra gözlenir. Ortalama görülme yaşı 63'tür. Kadın erkek arasında görüme sıklığı açısından pek bir fark yoktur.



LENF BEZLERİNE YAYILABİLİR

Kalın bağırsak kanseri; bağırsak duvarının dışına çıktığında önce çevresindeki lenf bezlerine, daha sonra da karaciğer başta olmak üzere diğer organlara da yayılabilir. Tedavinin başarısı için 50 yaşından sonra düzenli aralıklarla bağırsakların incelenmesi gerekir. Erken evrelerde hastalıktan kurtulmak mümkün olduğu halde geç kalındığında maalesef yaşamı tehdit eden sorunlarla da karşılaşılabilir.

Kalın bağırsak kanserini önlemek için, pişirme yöntemi de çok önemlidir. Özellikle mangal gibi pişirme yöntemlerinde etin yanması sonucu kanserojenler oluşabilir. Bu kanserojenler; mide, pankreas ve kalın bağırsak kanserinin gelişmesini tetikleyebilir. Bu nedenle etin ateşe 15 cm'den yakın mesafede olmamasına dikkat edin. Etin mangalda kalma süresi uzadıkça kanserojen madde oluşma riski de artar.



KİMYASALLAR OLUMSUZ ETKİLER

Kalın bağırsak kanserinin kesin sebebi bilinmiyor. Fakat oluşumunda etkili olan bazı çevresel ve genetik nedenler vardır. Beslenme alışkanlığı, kalın bağırsak kanserinde önemli bir yere sahiptir. Özellikle Batı tipi diyet, kanser ihtimalini artırır. Kalın bağırsak kanserinin oluşmasında hayvansal yağların tüketiminin etkili olduğu araştırmalar sonucu saptanmıştır. Ayrıca bazı kimyasal maddeler, kanser nedenleri arasındadır. Sanayi işçilerinde, bazı fabrikalarda çalışanlarda kalın bağırsak kanseri görülmesi; kimyasal maddelerin etkisini ortaya koymaktadır.

KALIN BAĞIRSAK KANSERİ İÇİN BAZI RİSK FAKTÖRLERİ VARDIR:



POLİPLER: Polipler kalın bağırsağın iç duvarından kaynaklanır. 50 yaşın üzerindeki insanlarda yaygındır. Başlangıçta iyi huylu tümörler olmasına karşın zamanla kanserleşme olasılığı vardır. Kanserleşme riski nedeniyle polipler, kolonoskopi yoluyla çıkartılmalı ve düzenli aralıklarla kontrol edilmelidir. Poliplerin erken tanısı ve çıkartılması, kalın barğırsak kanser riskini azaltır.



YAŞ: Kalın bağırsak kanserleri genelde yaşlılarda görülür. Hastaların yüzde 90'ı, 40 yaşından sonra tanı alır. Ortalama yaş 60'tır. 40 yaşından sonra kalın bağırsak kanserine yakalanma oranı her 10 yılda bir ikiye katlanarak artar.



GENETİK BOZUKLUKLAR: Belli genlerdeki değişiklikler, kalın bağırsak kanseri riskini artırır. Herediter polip dışı kalın bağırsak kanseri (HNPCC), kalıtımsal (genetik) kalın bağırsak kanserin en yaygın tipidir. Tüm kalın bağırsak kanser vakalarının yüzde 2'sini oluşturur. Bu, HNPCC genindeki değişiklikler nedeniyle olur. Değişmiş HNPCC genli hastaların yüzde 75'inde kalın bağırsak kanseri gelişir. Kanserin ortalama görülme yaşı 44'dür.



AİLEDE KALIN BAĞIRSAK KANSER ÖYKÜSÜ: Bir kişinin yakın akrabalarında (anne, baba, kardeş, çocuklar) kalın bağırsak kanser öyküsü varsa, kişinin bu hastalığa daha genç yaşta yakalanma riski artar. Bu hastalar, kansere ilk yakalanan aile bireylerinin kansere yakalanma yaşından 10 yıl önce kanser açısından taranmaya başlanmalıdır.



DAHA ÖNCEDEN KALIN BAĞIRSAK KANSERİ GEÇİRMİŞ OLMAK: Kalın bağırsak kanser öyküsü olan bir kişide tekrar kalın bağırsak kanseri gelişebilir. Yumurtalık, rahim ve meme kanseri öyküsü olan kadınlarda kalın bağırsak kanser riski de artmıştır.



BOL MEYVE-SEBZE TÜKETİLMELİ

ÜLSERATİF KOLİT VEYA CROHN
 HASTALIĞI: Bağırsakta adı geçen iltihabi hastalığı olanlarda, kalın bağırsak kanser riski artmıştır. Bu kişilerde normal topluma göre 10 kat artmış risk mevcuttur.

DİYET: Hayvansal yağdan zengin, kalsiyum, folat ve liften fakir diyetle beslenenlerde kalın bağırsak kanser riski artmıştır. Meyve ve sebzeden fakir beslenmek de riski artırır. Bol miktarda balık tüketmek, muhtemelen bağırsak kanserine yakalanma riskinizi azaltır. Bağırsak kanserine yakalanma riski haftada 12.5 birim alkol tüketen kişilerde artar.



SİGARA: Sigara içen hastalarda polip ve kalın bağırsak kanser riski artar.



OBEZİTE: Bilimsel çalışmalarda vücut kitle indeksi 40kg/m2 üzerinde olan kişilerde kalın bağırsak kanseri görülme oranının, normal ağırlıktaki kişilere göre daha fazla olduğu gösterilmiştir. Egzersizin kolon kanseri riskini düşürdüğü iddia edilir. Egzersizin nasıl işe yaradığını bilmiyoruz. Hormon seviyelerini etkiliyor ya da vücudunuzun rölantideki hızını, belki de gıdaların bağırsaklarınızda kalış süresini bile değiştiriyor olabilir.



LİFTEN ZENGİN BESLEN, KANSERDEN KORUN



Kalın bağırsak kanserlerinden korunmada tarama yöntemlerinin yanı sıra riski azaltıcı bazı basamaklar da mevcuttur. Örneğin fiziksel egzersiz, aşırı kilolardan kurtulmak, sigara ve alkol kullanmamak, yüksek lifli, düşük yağ içerikli gıdaları tüketmek; bunlardan birkaçıdır. Dünya Sağlık Örgütü; 2015 yılında salam, sucuk, sosis, pastırma gibi işlenmiş et ürünlerini kesin kanserojenler arasına dahil etmiştir. Aşırı kırmızı et tüketilmesinin de özelikle kalın bağırsak kanseri riskini artırdığı aynı duyuruda belirtilmektedir.



GENETİK TEST YAPTIRILMALI

Risk gruplarına girmeyen hastalara, 50 yaşından başlayarak gaitada gizli kan taraması, 50 yaşın üzerinde ise en azından beş yılda bir sigmoidoskopi, 10 yılda bir kalın kolonoskopi yapılması önerilmektedir. Risk grubunda olan hastalardan; daha önce polip çıkarılmış olan hastalar bu işlemden sonra bir-üç yıl içinde tekrar kalın kolonoskopi yaptırmalıdır. Anne-baba gibi yakın akrabalarına kalın bağırsak kanseri tanısı konmuş olanlar, 40 yaşından önce veya akrabasına tanı konulduğu yaştan en geç 8-10 yıl önce taramayı başlatmalıdır. Kalıtsal non-polipozis kalın bağırsak kanseri için genetik test yaptırılmalıdır.



Ailesel, adenomatoz polipozis (FAP) olarak adlandırılan hastalık olan kişiler, genetik danışmanlık almalı ve 10-15 yaşından itibaren kalın kolonoskopi ile takip edilmelidir. Meme ve kadın genital organ kanseri olan kişiler; 40 yaşından sonra, ülseratif koliti olan kişiler ise tanı aldıktan sonra periyodik olarak kalın kolonoskopi yaptırmalıdır.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner110

banner109