SULTANBEYLİ BAKAN BAĞIŞ’I AĞIRLADI

Avrupa Birliği Bakanlığı ve Sultanbeyli Belediyesi'nin ortaklaşa düzenlediği “Avrupa Birliği Sürecinde Proje Fırsatları” konulu konferansta, Avrupa Birliği’nin desteklediği proje fırsatları masaya yatırıldı.

SULTANBEYLİ BAKAN BAĞIŞ’I AĞIRLADI
 
Programa, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk konuşmacı olarak katıldı.

FOTO GALERİSİ İÇİN TIKLA

Program öncesinde Sultanbeyli Belediyesi’ni ziyaret eden Bakan Bağış, Başkan Hüseyin Keskin’i makamında ziyaret ederek çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Ziyaretin ardından programa katılan Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Avrupa Birliği sürecinde gerçekleştirilen projeler ve gündemdeki konular hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Konuşmasına Fransa Ulusal Meclisi'nin kabul ettiği sözde Ermeni soykırımını inkarı cezalandıran tasarısıyla başlayan Bakan Bağış, konuyla ilgili sert eleştirilerde bulundu.

Bakan Bağış, "şurası çok açık; Fransa'daki bazı siyasiler bu tasarı ile bindikleri dalı kesmektedirler. Bu tasarının akılla, mantıkla, tarihle, bilgiyle, ilimle hiçbir alakası yoktur. Bu tasarı, Fransız İhtilali'nin temsil ettiği değerlere de aykırıdır.
Fransız Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesine de aykırıdır. Fransa'nın kurucuları arasında yer aldığı Avrupa Birliği'nin (AB) müktesebatına da, kuruluş değerlerine de aykırıdır. Bu tasarının hizmet edeceği hiçbir kesim yoktur" diye konuştu.
Fransa'nın 5 ay sonra cumhurbaşkanlığı seçimine gideceğini hatırlatan Bakan Bağış, Fransa'da sağın 3 adayla 3'e bölünmesinin Sarkozy'i tedirgin etmiş olabileceğini ifade etti. Bağış, "denize düşen yılana sarılır misali, böyle mantıksız bir tasarıyla hem Fransız firmalarına zarar vermek, hem Fransa'da yaşayan ve nüfusun yüzde 10'unu temsil eden Müslümanları rencide etmek, hem Türkiye gibi 74 milyonluk bir pazarı, hem de Türkiye üzerinden 3 saatte ulaşılabilecek 1,5 milyarlık bir pazarı Fransız şirketlerinden men etmek hangi aklın ürünüdür ben bunu anlamakta zorluk çekiyorum" dedi.

Bakan Bağış, tasarının henüz kanunlaşmadığını hatırlatarak tasarının bir an evvel gündemden düşmesinin Fransa'nın çıkarlarına olduğunu kaydetti. Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'e gönderme yaparak 'Pinokyo' masalından verdiği örnekle sözlerini sürdüren Bakan Bağış şunları söyledi: "eskiden bir Pinokyo Masalı vardı. Yalan söyledikçe burnu uzardı. Şimdi Fransa'da da bazı tarihleri, bazı gerçekleri çarpıtınca kimilerinin her halde ayakkabı topukları uzuyor."

Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin bugün Prag'da yaptığı açıklama ile ilgili değerlendirmeler yapan Bakan Bağış, Sarkozy'nin açıklamasında Türklerin inancına saygılıyım dediğini hatırlatarak şöyle konuştu: "biz bir soykırım olduğuna inanmıyoruz. Bunu burada da söylüyoruz, Allah'ın izniyle Fransa'ya gidip orada da söyleyeceğiz. Bizim bu inancımıza 
saygılıysan, inancımızı dile getirmemize mani olacak bu tasarıyı niye destekliyorsun? Aslında tasarı kanunlaşmış olsaydı Sayın Sarkozy'nin suç işlemiş olduğu kabul edilebilirdi. Aynı açıklamasında Sarkozy 'Türkiye, Fransa'nın inancına saygı göstermeli' diyor. Biz Fransa'nın demokrasiye ilham kaynağı olan ihtilaline saygı gösteririz, Fransa'nın kurucuları arasında bulunduğu AB değerlerine saygı gösteririz ama Fransa'nın içindeki akıl tutulmasına saygı göstermemizi beklemeyin. Bu tasarıyla siz Fransa'ya çok büyük zarar veriyorsunuz. Fransız halkı bunun hesabını, her demokratik ülkede olduğu gibi sandıkta sorar. Bu Sayın Sarkozy'in bazı rakiplerinden kendi partisine oy devşirme çabası olarak görülse de bence tam tersi bir etki ortaya koyacaktır."

Türkiye'nin Fransa ile ilişkilerinin 14. yüzyıldan bu yana var olduğunu aktaran Bakan Bağış, Kanuni Sultan Süleyman'ın dönemin Fransa Kralı Fransuva'ya yazdığı mektupta yer alan 'ben ki sultanlar sultanı, hakanlar hakanı hükümdarlara taç veren, Allah'ın yeryüzündeki gölgesi, Akdeniz'in ve Karadeniz'in ve Rumeli'nin ve Anadolu'nun ve Azerbaycan'ın ve Şam'ın ve Halep'in ve Mısır'ın ve Mekke ve Medine'nin ve Kudüs'ün ve bütün Arap diyarının ve Yemen'in ve nice memleketlerin sultanı ve padişahı Sultan Bayezid Han oğlu Sultan Selim Han oğlu Sultan Süleyman Han'ım. Sen ki Fransa vilayetinin kralı Fransuva'sın' cümlelerini okuyarak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın üç gün önce Sarkoz'ye yazdığı mektubun ve açıkladığı yaptırım kararlarının bu mektubun bir devamı olarak algılanması gerektiğini kaydetti.
"Biz tarihimizle gurur duyuyoruz" diyerek sözlerini sürdüren Bakan Bağış, tarihte soykırım arayanların kendi geçmişlerini araştırmaları gerektiğini söyledi.

AB sürecine de değinen Bakan Bağış, "biz özgürlüklere Fransız kalanlara rağmen inadına özgürlük, reform ve değişim diyerek heyecanımızı kimsenin azaltmasına izin vermeyeceğiz" dedi. Ülkelerin aldıkları karara fazla takılmayacaklarını kaydeden Bakan Bağış, "AB süreci bizim vatandaşımızın yaşam standardını yükseltme sürecidir" dedi.

AB sürecinde hiçbir tavizde bulunmadıklarını savunan Bakan Bağış, Türkiye'nin çıkarları çerçevesinde adımlar attıklarını belirterek AB ile ilgili en önemli engelin ön yargılar olduğunu ve ön yargı sahiplerinin ön yargılarını kırmak için hep birlikte çalışmak gerektiğini söyledi.

Konferansın bir diğer konuşmacısı olan AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk de, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin Ermeni soykırımını Fransa Parlamentosu’na dayattığını belirtip, “Sarkozy’nin aklı kendi topraklarında yetişen Voltaire’yi anlamaya bile yetmemiştir. Tek derdi seçimi tekrar kazanmaktır, kazanmak uğruna Ermeni soykırımı gibi saçmalıkları ortaya atmaktan kaçınmamıştır.

Bizim topraklarımızda hoşgörü vardır, şefkat ve merhamet vardır. Fatih Sultan Mehmet’i hatırlayalım. Bizim atalarımız ırk ayrımı yapmadan her millete hoşgörüyle davranmıştır.”

Batı’yı taklit etmekle, Batı’nın gelişimini anlamanın çok farklı olduğunu da belirten Külünk, gelinen noktada her kesime büyük görevler düştüğünü belirtti.

Konferansa ev sahipliği yapan Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin de konferansın açılış konuşmasında, Avrupa Birliği sürecinde yerel yönetimler olarak geliştirdikleri projeler ile AB fonlarından etkin bir şekilde yararlandıklarını belirtti.
Başkan Keskin. “bu süreçte, Avrupa Birliği mali yardımlarından daha etkin yararlanmak ve bu yardımlardan toplumun tüm kesimlerini haberdar etmek hayati öneme sahiptir. Özellikle 2006 yılından itibaren hükümetimizin ve Avrupa Birliği Bakanlığımızın önderliğinde tanıtım ve farkındalık faaliyetleri hız kazanmıştır. Bu süreçte ülkemizdeki tüm aktörlerin proje yazma

ve uygulama kapasiteleri artmış, buna paralel olarak çeşitli alanlarda birçok başarılı proje hayata geçirilmiştir” diye konuştu.

Sultanbeyli Belediyesi’nin, sürecin aktif bir şekilde devam etmesi ve yerelde kurumlar arası koordinasyonun sağlanmasını kendisine misyon edindiğini belirten Başkan Keskin, bu doğrultuda AB mali yardımları hakkında bilgilendirme toplantıları düzenleyerek ve belediye bünyesinde projeler hazırlayarak sürece katkı sağlamaya devam edeceklerini söyledi.

Avrupa Birliği ve kalkınma ajansları imkanları ile ilçede önemli projeler gerçekleştirdiklerini ifade eden Başkan Keskin, “eğitim yuvada başlar projesi ile ilçemizdeki okul öncesi eğitim olanaklarını artırarak, geleceğimiz olan çocuklarımızın eğitimine önemli katkılar sağladık.

Avrupa Birliği ülkeleri ile diyaloğun gelişmesine etkin destek sağlamak ve ülkemizin Avrupa Birliğinde daha yakından tanınması için, Avrupa Kültür Başkenti 2010 etkinlikleri kapsamında İtalya’nın Vimercate kenti ile karşılıklı olarak kültür-sanat festivali gerçekleştirdik.

Yine İç Göç Entegrasyon Projesi ile ilçemizin göç ile birlikte oluşan sosyal sorunlarının çözülmesi yönünde önemli gelişmeler sağladık. Proje kapsamında dezavantajlı grupların sosyo-kültürel gelişimlerine ve toplumsal adaptasyonlarına yönelik çok çeşitli faaliyet grupları oluşturduk. Projemiz İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Sultanbeyli Belediyesi işbirliği içinde İstanbul Gençlik Eğitim ve Rehberlik Merkezi ismi altında faaliyetlerine devam etmektedir. 

2011 yılının Almanya’da yaşayan gurbetçi kardeşlerimizin göçünün 50.yıl dönümü münasebetiyle, Almanya’nın Hamm kentinde geçen hafta içerisinde 3 farklı alanda kültür-sanat sergisi açarak, Almanya’daki gurbetçi kardeşlerimizle birlikte ülkemizin tanıtımına önemli katkılar sağladık.

2012 yılı teklif çağrısı yayınlanan Leonardo Da Vinci, Hareketlilik Projesi kapsamında, Sultanbeyli Belediyesi olarak yerelde 8 ortak ve AB bünyesinde 4 ortakla “mükemmelliğe giden yolda, en iyi sosyal yardım uygulamalarının keşfedilmesi” isimli proje başvurusunu tamamlayarak, 3 Şubat 2012 tarihinde Türkiye Ulusal Ajansı’na teslim edeceğiz” dedi.

Tüm bu çalışmaların artarak devam etmesi adına 2011 yılında belediye bünyesinde bulunan Strateji Geliştirme Koordinatörlüğü içerisinde AB Çalışma Ofisi  kurarak, belediyenin AB sürecinde aktif olarak yer alıp, halkın ihtiyaçları doğrultusunda projeler geliştirdiğini söyleyen Başkan Keskin, konferansa katılan Bakan Egemen Bağış, Milletvekili Metin Külünk ve tüm katılımcılara teşekkür etti.

Yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri, üniversiteler, eğitim kurumları ve diğer aktörlerin geliştirdikleri ve uyguladıkları projeler sayesinde Avrupa Birliği fonlarından etkin bir şekilde yararlanmasının amaçlandığı konferansta, AB Bakanlığı Proje Uygulama Başkanı Bülent Özcan, Sosyal, Yenilikçi ve Bölgesel Politikalar Başkanı Deren Doğan Yavuz, İSTKA’dan uzman Mustafa Karabaş AB hibe programları, mali destek ve proje konuları ile ilgili sunumlar gerçekleştirdi.

FOTO GALERİSİ İÇİN TIKLA


YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER