Tümörleri buharlaştıran mucize: Ablasyon

  Son yıllarda kanser tedavilerinde yaşanan gelişmelerle özellikle girişimsel onkoloji kavramı ön plana çıkmaya başladı.

Tümörleri buharlaştıran mucize: Ablasyon

Tümörleri buharlaştıran mucize: Ablasyon
 
Son yıllarda kanser tedavilerinde yaşanan gelişmelerle özellikle girişimsel onkoloji kavramı ön plana çıkmaya başladı.

Girişimsel onkolojiyi ultrason, tomografi, anjiyografi gibi radyolojik görüntülemelerle yapılan minimal cerrahi tedaviler olarak tanımlamak mümkün. Tam bu noktada tümörleri ısıyla eriterek adeta buharlaştıran ablasyon tekniğinden bahseden Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Girişimsel Radyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Murat Dökdök, “Ablasyon sayesinde görüntülüme yaparken bir yandan da ısı vererek tümörü yok edebiliyoruz. İşlemde kullanılan özel bir iğne sayesinde herhangi bir kesiye de ihtiyaç duyulmuyor. Cerrahi ile neredeyse eş düzeyde başarı sağlayan bu teknik, son yıllardaki kanser tedavileri arasında oldukça dikkat çekiyor” dedi.

Ablasyon, girişimsel onkoloji başlığı altında en çok dikkat çeken uygulamalardan biri. Son yapılan bilimsel çalışmalarda cerrahi seçeneklerle aynı başarıyı yakaladığı görülen bu işlemin her tümörde kullanılabildiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Girişimsel Radyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Murat Dökdök, “Bununla beraber karaciğer, akciğer, böbrek, yumuşak doku ve kemik kanserlerinde daha sık başvurulan bir yöntem. Sözcük olarak ‘eritme’ anlamına gelen ablasyon, tümörlerin en az 70-80 derece sıcaklığa maruz bırakılarak yakılmasına ve böylece kitlenin tamamen yok edilmesi anlamına geliyor” dedi.

Kesi ve yara izi yok

Ablasyonun, biyopsi iğnesine benzer özel bir iğneyle ciltten kesi yapmadan görüntüleme eşliğinde tümörün içine girilerek yürütüldüğünü ifade eden Doç. Dr. Ahmet Murat Dökdök, “Bu sayede, cilt üzerinde herhangi bir yara izi oluşmuyor. İğnenin ucundan tümör hücresine verilen ısı enerjisiyle tümör yakılıyor. Cerrahi ile karşılaştırıldığında risklerin düştüğünü ve iyileşme sürecinin hızlandığını görüyoruz. Üstelik sadece ileri evre hastalarda değil hastalığın en erken evrelerinde de önerilebiliyor” şeklinde konuştu.

İşlem süresi kitle sayısına göre değişiyor

Ablasyon tedavisinin süresinin lezyon sayısına göre değiştiğini açıklayan Doç. Dr. Ahmet Murat Dökdök, “Örneğin bir-iki lezyon için ablasyon süresi bir saat iken, 10 lezyon söz konusuysa üç-dört saatlik bir süreye ihtiyaç duyuluyor. İşlem öncesinde ve sonrasında hastanın standart cerrahi prosedürlere uygun hazırlık yapması yeterli. İşlem sonrasında olası kanama ya da enfeksiyonlar için de hastaların bilgilendirilmesi ve periyodik kontrollerin sıkı bir şekilde yürütülmesi önemli” dedi.

Ablasyon sonrası tüm tümör sınırları kontrol altında 

İşlemin başarısını ölçmek için yapay zekâ destekli görüntüleme yöntemlerinden faydalanıldığını vurgulayan Dökdök, “Böylece tüm tümör sınırları kontrol ediliyor. Görüntüleme için en sık ultrason kullanılsa da yavaş yavaş anjiyografik tomografinin öne çıkmaya başladığı bir gerçek. Özellikle tümörlere ulaşırken navigasyon ve planlama amaçlı kullanılan anjiyografik tomografi, bazı hastalarda diğer görüntüleme yöntemleri ile saptanamayan ek lezyonları yakalayarak rakiplerinin önüne geçiyor. X-ışını ile kan damarlarının görüntülenmesi anlamına gelen anjiyografik yöntem ile atar damara ilaç veriliyor ve elde edilen tomografik görüntülerle tümör hakkında detaylı bilgiye ulaşılıyor. Ablasyon uygulanan kitleler işlem sonrası aynı yöntem ile tekrar kontrol ediliyor. Yakın gelecekte tüm bu tedaviler yapay zekâ ve navigasyon teknolojileriyle daha çok entegre olacak. Böylece hastalar çok daha hızlı, kolay bir tedavi imkanına sahip olacak ve radyasyona daha az maruz kalacaklar” dedi. 

Ablasyon Nedir?
Kelime anlamı, “yok etme ve yakma” olan ablasyon, tedavi olarak anormal kalp ritimlerine neden olan küçük bir kalp dokusuna ya da meme ve tiroid kanserlerinde uygulanan, radyo frekansı enerjisi ya da dondurma yönteminin kullanıldığı minimal invaziv prosedürdür. Bu işlem ile kalbin düzensiz veya anormal ritim yaratması engellenir.

EPS olarak adlandırılan elektrofizyolojik çalışmanın ikinci aşaması olan ablasyon tedavisinin en büyük avantajı olarak kişinin kalbinde büyük oranda iyileşmesinin sağlanması olarak görülür.

Ablasyon Türleri Nelerdir?
Kalpteki ritim bozuklukları ve düzensizlikleri iyileştirmeyi amaçlayan ablasyon tedavisi kendi içinde farklı türleri olan bir tedavi uygulamasıdır.

Ablasyon türleri şu şekildedir:

Kateter ablasyon
Kalp dokusuna sıcak veya soğuk enerji vererek kalp ritmini düzenlemeyi amaçlayan kateter ablasyon aynı zamanda en yaygın ablasyon çeşididir.

Cerrahi ablasyon
Elektrik sinyallerini bloke eden yara izlerini oluşturmak için yine sıcak veya soğuk enerji yöntemiyle uygulanan ablasyon türüne cerrahi ablasyon adı verilir.

Hibrit cerrahi / Kateter ablasyonu
Kişinin açık kalp ameliyatına ihtiyacı yoksa, kalp cerrahları bazı durumlarda mini labirent adı verilen hibrit bir prosedür uygulayabilir. Bu uygulama hibrit cerrahi / kateter ablasyonu olarak adlandırılır.

Ablasyon Tedavisi Nasıl Yapılır?
Ablasyon tedavisinde kan damarlarına, kateter olarak bilinen ince, esnek bir tüp yerleştirilir ve aritmiye neden olan hedefe doğru kalbe yönlendirilir. Buradaki doku ısı (radyofrekans ablasyon), soğuk (kriyoablasyon), lazer veya kimyasal gibi bir dizi farklı teknik ile yok edilir. Uygulanan bu işlemler ile kalbin düzensiz veya anormal ritimler oluşturması engellenir.

Özellikle sıcak ablasyon uygulamasında, hasarlı bölge radyofrekans enerji olarak adlandırılan radyo dalgaları ile ısıtılır. Derece olarak 50 – 70 derece arasında ısıya maruz kalan bölge, işlevini tamamen kaybeder ve aritmiyle birlikte çarpıntıya yol açan kısım böylece tam ve kalıcı bir şekilde ortadan kaldırılır ve iyileşme gerçekleşir.

Ablasyon Faydaları Nelerdir?
Ablasyon tedavisinin en büyük faydası ve avantajı ilaçla kontrol altına alınamayan kalp ritim bozukluklarının büyük oranda iyileştirmesidir. Daha az risk barındıran minimal invaziv yöntemiyle yapılan ablasyon tedavisini birçok insanın yaptırabileceği gibi başarı oranı yüksek bir tedavi yöntemi olmasının yanı sıra kalp ritmini normale döndürür ve kişinin ilaç kullanma ihtiyacını ortadan kaldırır.

Ablasyon Hangi Hastalıkları Tedavi Eder?
İlaçla kontrol altına alınamayan ve iyileşme göstermeyen kalp rahatsızlıklarını ve ritim bozukluğunu tedavi eden ablasyon, aşağıda yer alan hastalıkların tedavisinde uygulanır.

Atriyal fibrilasyon (Afib)
Afib olarak bilinen atriyal fibrilasyon, kalp ablasyonunun en yaygın nedeni olarak kabul edilir. Ablasyon tedavisi sayesinde atriyal fibrilasyonun neden olabileceği kan pıhtısı oluşturma ve pıhtının beyine gitmesi sonucu oluşabilecek felç riskini düşürür.

Atriyal çarpıntı
Atriyal çarpıntı kişide normalden daha hızlı bir şekilde kalp atış hızına ulaşılması demektir. Afib gibi kan pıhtısı ve felç riski barındırır. Ablasyon tedavisine başvurarak bu sorunların önüne geçilmesi amaçlanır.

Supraventriküler taşikardi
Dakikada 300’e ulaşan kalp atışları supraventriküler taşikardi olarak bilinir ve kalbin çok hızlı atmasına sebebiyet verir. Bu durum kalp hasarı ve birtakım semptomlara neden olabilir.

Ventriküler taşikardi
Kalbin çok hızlı atmasına, kanın vücuda dolmasına ve pompalanması için yeterli zaman tanımaması durumu ventriküler taşikardidir. Bu sorun kan basıncında tehlikeli bir düşüşe yol açabilir.

Ablasyon Riskleri Var mıdır?
Özellikle cerrahi ablasyonun vücutta meydana getirebileceği bazı yan etki ve riskler söz konusu olabilir ancak bu durumun ablasyon tedavisi uygulanan her insanda yaşanacağının garantisi yoktur.

Ablasyon tedavisi aşağıdaki risklerin yaşanmasına sebebiyet verebilir:

Kan pıhtıları
Kateter damarda hasar
Akciğer ve kalp arasında kan taşıyan damarların daralması
Enfeksiyon veya kanama
Nadiren inme ve kalp krizi


Ablasyon Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Ablasyon işlemi ne demek?

Ablasyon, özet olarak kalp ritim bozukluklarının düzenlenmesi için uygulanan ve büyük oranda başarı sağlanan bir tedavi yöntemidir.

Ablasyon yapılırken hasta uyutulur mu?
Ablasyon yapılacak kişideki ritim bozukluğunun seviyesine göre ablasyon işlemi sırasında hasta, “sedasyon” adı verilen uyutma tekniği uygulanarak hafif uyku durumuna geçirilir.

Ablasyon sonrası iyileşme süresi nedir?
Ablasyon tedavisi sonrası kişinin ne zaman iyileşeceği hangi ablasyon türünün uygulandığına bağlı olarak değişebilir. Tedavinin çeşidine göre birkaç gün, birkaç hafta veya birkaç ayı bulabilir.

Ablasyon sonrası hala aritmi yaşanır mı?
Ablasyon sonra kişide kalp ritmi düzensizliği hala devam edebilir. İyileşme yaşanana kadar doktor tarafından anti-aritmi ilaçların kullanımı önerilir.

Kalp ablasyon işlemi sonrası nelere dikkat etmeli?
Uygulanan prosedüre bağlı olarak değişkenlik göstermekle birlikte, ablasyon prosedürü sonrasında tedavi sonrasında en az 2 hafta ağırlık kaldırmak gibi yoğun egzersizlerin uygulanmamalı ve dinlenilmeli, eğer kasıklarınıza yerleştirildiyse ilk birkaç gün merdiven çıkmamaya özen gösterilmelidir.
 

Güncelleme Tarihi: 14 Haziran 2025, 12:47

İsa Kırım

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER