SEMİNER 
 
15 Kasım Salı Saat:18.30 
TÜRK ŞİİRİNDE ÖNCÜ KİTAPLAR 
Düzenleyen: Haydar Ergülen 
Yer: Atatürk Kitaplığı  
 
Bu ay seminer programımızda şairi Ziya Osman Saba'nın “Nefes Almak”  kitabından 
hareketle şiiri ve dünyası değerlendirilecektir. 
 
 
SEMİNER 
 
15 Kasım Salı Saat: 18.30 
MODERNLEŞME KURAM VE KAVRAMLARI 
Düzenleyen: Enes Kabakçı   
Yer: İstanbul Tasarım Merkezi 
 
 
SEMİNER 
 
15 Kasım Salı Saat: 18.30 
MODERLEŞMEDEN MODERNLİĞE 
Düzenleyen: Besim Dellaloğlu 
Yer: Türkiye Yazarlar Birliği 
 
Prof. Dr. Besim F. Dellaloğlu 
Türkiye  önemli  bir  krizi  yaşıyor.  Modernleşmeden  modernliğe  geçişin  krizini.  Türkiye 
giderek bir modernleşme ülkesi olmaktan çıkıyor ve  iyi kötü kendi modernliğini  inşa ediyor. 
Bu krizin göstergelerini hem siyasi  boyutta  hem  de  gündelik  hayatın  derinliklerinde 
yaşıyoruz.    Sürecin,  “demokratikleşme”,  “Kürt  Meselesi”,  “Siyasal  İslam”,  “Başörtüsü 
Yasağı”,  “Vesayet  Rejimi”  gibi  terimlerle  tartışabileceğimiz  makro  boyutları  olduğu  gibi, 
“simit  sarayları”, “nargile”, “ince belli bardakta  çay” gibi kültürel boyutları da var. Türkiye 
değişiyor.  Bu  değişimi  nasıl  yorumlamalıyız?  “İlericilik/gericilik”,  “doğu/batı”, 
“yerlilik/evrensellik”  gibi  bildik  çerçevelerle meseleyi  anlayabilir miyiz?  Benim  düşüncem 
artık bunun pek kolay olmayacağı  yönünde. Dolayısıyla daha  yeni bir kavramsal  çerçeveye 
ihtiyacımız  varmış  gibi  görünüyor. Ben  “modernleşme/modernlik”  ekseninde  bir  okumanın 
daha  faydalı  olacağını  düşünüyorum. Ve  bu  seminer  programında  becerebildiğim  kadarıyla 
bunu gerçekleştirmeye çalışacağım. 
  
SEMİNER 
 
15 Kasım Salı Saat: 18.30 
KÜLTÜR VE EDEBİYAT DÜNYAMIZDAN PORTRELER 
Düzenleyen: Beşir Ayvazoğlu 
Yer: Türk Edebiyatı Vakfı 
 
Erol Akyavaş, Türk Resmi ve Tasavvuf 
1999 kaybettiğimiz Erol Akyavaş, asıl mesleği mimarlık olmakla beraber sonunda ilk göz 
ağrısı resimde karar kılmış büyük bir ressam, seçkin bir aydın ve geniş kültürü, mizah yüklü 
konuşma üslubu ve kendine has argosuyla sohbetine doyulamayan bir kültür adamıydı. 
Yaklaşık otuz yıl Amerika’da yaşadığı halde, ayaklarını kendi ülkesinin topraklarına sağlam 
bir şekilde basan bir yerliydi; içinden geldiği medeniyetin değerlerine yönelmiş, yepyeni 
sentezlere ulaşarak dünya çapında bir şöhrete ulaşmıştı. Sanatını temellendirirken tasavvufun 
temel eserlerine atıfta bulunur ve klasik sanatlarımızı oryantalizme düşmen değerlendirirdi. 
Beşir Ayvazoğlu, Erol Akyavaş’ı bütün bu yönleriyle anlatacak. 
 
 
SEMİNER 
 
15 Kasım Salı Saat: 18.30 
MEDENİYETLER DİL KÜLTÜR HAZİNEMİZ VE YARINLAR 
Düzenleyen: Oktay Sinanoğlu 
Yer: Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi 
 
 
SEMİNER 
 
16 Kasım Çarşamba Saat: 18.30 
İBNÜ’L ARABİ METAFİZİĞİNE GİRİŞ  
Düzenleyen: Ekrem Demirli 
Yer: Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi 
 
 
SEMİNER 
 
16 Kasım Çarşamba Saat: 18.30 
TEMEL SANAT YAPILARI VE DEĞERLENDİRMELERİ 
Düzenleyen: Savaş Çevik   
Yer: İstanbul Tasarım Merkezi 
  
SEMİNER 
 
16 Kasım Çarşamba Saat:18.30 
MEDYA VE SİNEMA SÖYLEŞİLERİ 
Düzenleyen: Abdurrahman Şen 
Yer: Atatürk Kitaplığı  
 
 “Günümüzde, medya ve sinema topluma şekil veren, yaşama biçimi öğreten birer öğretmen 
konumunda! 
…ve her ortamda da bu öğretmenlik yıllardır tartışılıyor… 
Medya ve Sinema Söyleşileri’nde, medya - sinema ilişkisinin ülkemizdeki işleyişi, bu 
işleyişin nasıl olduğu ve nasıl olması gerektiği gibi sorulara cevaplar aranacak… Tartışma 
zincirine yeni ve gerçekçi halkalar eklenmeye çalışılacak… 
 
 
KONSER 
16 Kasım Çarşamba Saat:20.00 
TÜRK SAZLARI İLE EUROVİSİON ŞARKILARI 
Yer: Bakırköy Cem Karaca Kültür Merkezi  
 
Bu ay ki konserimizde, 1975‘den günümüze Türkiye’nin Eurovision Şarkı Yarışması’na 
katıldığı parçalardan seçmelerin Türk Sazları ile icrası gerçekleştirilecektir. 
 
 
SEMİNER 
 
17 Kasım Perşembe Saat: 18.30 
ŞİİR KAYMAK BAĞLARSA 
Düzenleyen: İsmet Özel 
Yer: Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi 
 
Dilin değerini şiirden öğrenmenin yolu bağlarımızın sağlamlığını yoklayışımızdan geçiyor. 
Hayatımız boyunca dünle, bugünle, yarınla bağlarımız şiirde kesişiyor mu? Tarihle, günlük 
hayatla ve gelecekle bağlarımızın zihnimizin şiire açıldığı alanda bize sağladığı faydanın 
kendi başına bir değer ifade etmesini gözetebiliriz. Varlık endişemizle hareket tarzımızın 
birbirleriyle uyumlu veya uyumsuz ilişkisi şiirde sınanıyor, yoklanıyor.         
  
SEMİNER 
 
17 Kasım Perşembe Saat:18.30 
DİN VE EDEBİYAT 
Düzenleyen: Ali Nar 
Yer: Türkiye Yazarlar Birliği 
 
 
SEMİNER 
 
17 Kasım Perşembe Saat: 18.30 
MEHMET GENÇ İLE OSMANLI SİSTEMİNİN İKTİSADİ VE SOSYAL 
PERFORMANSI ÜZERİNE 
Düzenleyen: İhsan Ayal 
Yer: Altunizade Kültür ve Sanat Merkezi 
 
19. Yüzyıl Kalkınma Meselemize Tarihî Bir Yaklaşım 
Batı Avrupa da 18.yy. da başlayan modern ekonomik büyüme karşısında devlet-i aliyye'nin 
tavrı neydi? Uyum tecrübeleri ve neticeleri nasıldı? Bu hususta  başarılı ve başarısız olduğu 
sahaların derinlemesine tahlili yapılacaktır. 
 
 
KONSER 
17 Kasım Perşembe Saat: 20.00 
SAZSÖZ İSTANBUL 
Düzenleyen: Hakan Talu 
Yer: Altunizade Kültür ve Sanat Merkezi  
 
 
KONSER 17 Kasım Perşembe Saat: 20.00 
RECEP ALPER ÇEVİREL KONSERİ 
Yer: Kartal Bülent Ecevit Kültür Merkezi 
 
Recep Alper Çevirel 
 
Profesyonel anlamda sürdürdüğü sanatçılığının yanı sıra Ortaköy Gönül Dostları Türk Müziği 
Topluluğu’nun da şefliğini ve repertuar hocalığını sürdüren Recep Alper Çevirel, ayrıca 
İstanbul Kültür Üniversitesi Türk Müziği Koro Şefliği ve hocalığı görevine de devam 
etmektedir. Projesini yeni başlattığı konsepti tamamen Türk Müziği olan Duygu Denizi 
Konserleri de vermeye başlayan Recep Alper Çevirel 24 yıllık Devlet Sanatçılığı görevine 
başarıyla devam etmektedir.   
 
 
ÇOCUK OYUNU 
 
18 Kasım Cuma Saat: 13.30 
GELENEKTEN GELECEĞE KARAGÖZ 
Düzenleyen: Unıma İstanbul 
Yer: Şile Kültür Merkezi 
 
 
SEMİNER 
 
18 Kasım Cuma Saat:18.30 
TASAVVUF SOHBETLERİ 
Düzenleyen: Tuğrul İnançer 
Yer: Altunizade Kültür ve Sanat Merkezi  
 
 
KONSER 
18 Kasım Cuma Saat:20.00 
YAŞAYAN BESTECİLERE SAYGI- ÇOŞKUN SABAH 
Yer: Bakırköy Cem Karaca Kültür Merkezi 
 
 
KONSER 
18 Kasım Cuma Saat: 20.00 
GÜLNİHAL ODA ORKESTRASI 
Yer: Kartal Bülent Ecevit Kültür Merkezi 
 
 
KONSER 18 Kasım Cuma Saat: 20.00 
MÜSLÜM AKDEMİR KONSERİ 
Yer: Yeşilpınar  Kültür Merkezi 
 
 
KONSER 
18 Kasım Cuma Saat:20.00 
İSTANBUL AKUSTİK ANSABLE 
Yer: Başakşehir Kültür Merkezi  
 
 
KONSER 
18 Kasım Cuma Saat: 20.00 
İBB KENT ORKESTRASI MEHTER KONSERİ 
Yer: Sultanbeyli Kültür Merkezi 
 
 
KONSER 
18 Kasım Cuma Saat: 20.00 
DARÜŞŞİFA MÜZİK TOPLULUĞU “MAKAM’DAN ŞİFA’YA” KONSERİ 
Yer: Fatih Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi 
 
 
 
KONSER 
18 Kasım Cuma Saat: 20.00 
AYDIN BEYOĞLU KONSERİ 
Yer: Ümraniye Atakent Kültür Merkezi 
 
Aydın Beyoğlu 
1973 Ordu-Korgan’da doğdu. İlk müzik dersini, Malatyalı Hasan Bayhan’dan almaya başladı. 
Daha sonra bağlama çalma tutkusunu ve birikimlerini arttırmak için MEB Arif Sağ Müzik 
Merkezi’nde Ş
ahin Aydın ve Saadet Güvenç’ten dersler alarak öğrenim belgesi almaya hak 
kazandı. 2002 Radyo Çağ’da ‘Türkülerle Anadolu’ programını hazırlayıp sundu.
2003 
Meltem TV-Radyo’da ‘Türküce’ programı ve Moral FM’de ‘Türkü Harmanı’ adlı programını 
hazırlayıp sunmaya başladı.
Geniş repertuarı ile türkü sevenlerinin gönlünü kazanarak yurdun 
her köşesinden dinleyiciler edindi. Hâlâ devam etmekte olan radyo programı her salı saat 
19.30’da türkü dostlarıyla buluşmaktadır.
Alaybeyoğlu olan soyadını daha akılda kalıcı 
olması sebebiyle Beyoğlu olarak kullanmaya başladı.
2004 Öncü Müzik etiketiyle ilk albümü olan ‘Deli Başım’ la müzik marketlerde yerini aldı. 11 türküden oluş
an albümün de söz ve 
müziği kendine ait ‘Karlı Dağlar’, ‘Nereye İstanbul’, ‘Yeni Yılın Kutlu Olsun’ ve ‘Gül 
Yüzlüm’ adlı 4 eseri bulunmaktadır. İlk klip çalışmasını Hekimoğlu türküsüne yaparak, müzik 
kanallarında gösterime sundu. Seviyeli sanatı ve kiş
iliğiyle takdir gören, tüm yeniliklere açık, 
yörelere ve ülkeye kültür hizmeti sunmayı hedefleyen Beyoğlu, söz ve beste çalışmalarında; 
insanlara sevgiyi, barışı, özgürlüğü sunmayı kendine ilke edinip, herkesin anlayacağı dilden, 
sanatı evrenselliğe taşımayı görev bilerek uzun yıllar Türk halk müziğine emek ve gönül 
verenlerinizle yürümeye devam etmektedir. 
 
 
KONSER 
18 Kasım Cuma Saat: 20.00 
TUĞRUL ŞAN KONSERİ 
Yer: Tuzla İdris Güllüce Kültür Merkezi 
 
 
ÇOCUK OYUNU 
 
19 Kasım Cumartesi Saat: 12.00 
PİNOKYO 
Düzenleyen: Tiyatro Mie 
Yer: Ümraniye Atakent Kültür Merkezi 
 
Geppetto baba kuklacıdır. Bir gün kapısının eşiğinde bulduğu odun parçasını kukla yapmak 
için yonttuğu sırada tahtanın konuştuğunu duyar. Sabırsızlıkla kuklayı yapar. Kuklaya 
Pinokyo adını verir. Pinokyo konuşuyor ve dans edebiliyordur. Geppetto buna çok şaşırır. 
Pinokyo’nun tek isteği gerçek insan olmaktır. Oda diğer çocuklar gibi olmak istemektedir. 
Geppetto’nun gerçek insan olamazsın cevabını kabul etmez ve gerçek insan olmak için düşer 
yola. Pinokyo’yu Gepetto merak etmektedir eve dönmesi için Peri ikna edemez. Peri’ye 
ihtiyacı olmadığını söyleyerek yalan söyler. Böylece burnu uzar. Eski haline dönebilmesi için 
bir iyilik yapması gerekmektedir. Yolu üzerinde karşılaştığı Çiftlik sahibine iyilik yapar burnu 
eski halini alır. Çiftlik sahibi Gepetto’nun arkadaşıdır, Pinokyo’ya babasına götürmesi için 
altın verir. Bu altınların peşinde olan Tilki ve Kedi kurnazlık ve hile ile Pinokyo’nun 
altınlarını alırlar. Onu bu zor durumdan Peri kurtarır. Pinokyo’yu evine Geppetto’nun yanına 
getirir. Ancak Geppetto evde yoktur. O da Pinokyo’yu aramak için yola çıkmıştır. Birinin 
getirdiği haber Pinokyo’yu ve Peri’yi çok üzer. Geppetto’nun Tilki ve Kedi’nin elinde 
olduğudur. Pinokyo ve Peri Geppetto’yu bulmak için hemen yola çıkarlar. Bu arada Pinokyo 
söylediği küçük yalanlar yüzünden burnu uzamaktadır. Heyecanlı anlarda böylece başlamış 
olur. Geppetto kurtulacak mı? Pinokyo gerçek insan olabilecek mi? Burnu eski halini 
alabilecek mi? Bundan sonrasını oyunda göreceğiz 
Oyunlaştıran Neslihan Dörtcan  Yöneten Salim Dörtcan 
Müzik               Tuğrul Aray 
Dekor                Siber Nihal 
Kostüm             Aygül Kostümevi 
Solist                 Burçak Bahar - Tuğrul Aray 
Oynayanlar 
Dilek Denizdelen 
Seçil Hergül 
Müge Mangan 
Seçkin Öcek 
Neslihan Dörtcan 
Salim Dörtcan 
 
 
 
ÇOCUK OYUNU 
 
19 Kasım Cumartesi Saat:12.00 
PRENS İLE DENİZKIZI 
Düzenleyen: Sarıyer Sanat Tiyatrosu 
Yer: Tuzla İdris Güllüce Kültür Merkezi 
 
Sular evreni de yaşayan küçük denizkızı insanların arasına gitmek istemektedir. Bu dileğini 
gerçekleştirecek tek kişi vardır. Deniz cadısı İksambo. Ondan yardım ister. İksambo ona 
yardım eder ama bir şartı vardır: İnsanlara iyilik ve yardım yapmayacaktır yaparsa 
cezalandırılacak ve sesini kaybedecektir. Masal bu ya, gemisi korsanlar tarafından ele 
geçirilip denize atılan Hemşin Prensini boğulmaktan kurtarır ve sesini kaybeder. Prens 
kendisine iyilik yapan Denizkızı'nı kurtarmak için türlü maceralara atılır. 
Yazan - Yöneten: Sabahattin Mutluer 
Oynayanlar: Ali Yalçıner - Mustafa Kemal Bayrak - Bülent Bayrak - Deniz Karataş - Gülistan 
Çelik - Özgün Gülseven - Cengiz Çevik - Tuğba Eskicioğlu 
 
 
ÇOCUK OYUNU 
 19 Kasım Cumartesi Saat: 12.00 
BU NE BİÇİM MÜZİKAL 
Düzenleyen: Bihter Sanat 
Yer: Sultanbeyli Kültür Merkezi 
 
Çocuklara müzik ve nota bilgisini vermeyi ve korkularını nasıl yenmeleri gerektiğini 
öğretmeyi bir müzikal eşliğinde sunan oyun, aynı zamanda çocukların hayvanları tanımalarına 
da yardımcı oluyor. 
Oyun için seçilen eğlenceli karakterler, çocukların tüm bu bilgileri, eğlenerek bir bakıma 
oyuna katılarak öğrenmelerine yardımcı oluyor... 
Bilgi; 
Yazan: Şebnem Güler Karacan 
Yöneten: Murat Demirkıranlardan 
Oyuncular: Murat Demirkıranlardan, Zeynep Necili, Merve Aysal, Burcu Yaşar, Aziz Mulla 
Aziz, Kaan Basmacıoğlu 
 
 
ÇOCUK OYUNU 
 
19 Kasım Cumartesi Saat: 12.00 
MASAL MASAL MATİTAS 
Düzenleyen: Duru Tiyatro 
Yer: Güngören Erdem Beyazıt Kültür Merkezi 
Neden Masal ??? 
Bir varmış bir yokmuş, Allahın deli deli kulları çokmuş, çok demesi günah, az demesi 
sevapmış… Memleketin birinde bir deli varmış, 2 deli yokmuş, 3 deli de yokmuş, diyorum ya 
size sadece 1 tane deli varmış, o da bize yetermiş… 
 Diye başlardı masallar, büyüklerin dilinden… 
Günümüz teknolojisinin olmadığı eskilerde, mum ışığında dikkatle dinlenen masallar vardı. 
Çünkü yaşadığımız bu toprakların kocamaaannn bir masal dünyası vardı, uçsuz bucaksız bir 
dünyaydı bu, keloğlanı da içine alır, Köroğlu’nu da, peri kızını da için alır, devanasını 
da  amaaaa yine de fındıkkabuğuna sığar, dünyaya sığmazdı. Görüntü yok, sesler vardı, biz 
renklendirirdik anlatılanları, şekil verir, hayal gücümüzü sonuna kadar kullanırdık, benim 
masal rengim başka senin ki başka olurdu. Masallar dünyamızı renklendirirdi... 
Anlatırdı nineler, dedeler masalları… iyi ki varlardı… ama gün geldi, hepsi uçup gitti, 
masallarda zannımca orda bir yerler de bitti… Biz anlatmayı unuttuk, zaman değişti. 
Oysa her gece sadece birazcık, içimizdeki çocuğa ve çocuğumuza zaman ayırsak… Biz çocuklarımızın hem masal kahramanı hem de masal anlatıcısı olalım, her gece onları bir 
memleketten diğerine taşıyalım, okyanusları aşalım, Nasrettin hoca ile tanışıp, zürafa ile dans 
edelim, Keloğlanla yemek yiyip, Parmak Kızı bulmaya çalışalım… 
Çünkü her masal biraz daha büyütür bizi, biraz daha bizi biz yapar… 
Gökten 3 elma düşmüş, biri benim başıma, biri senin başına, biride masalları dinleyecek 
çocukların başına:)) 
Masal Masal matitas 
Müzikli Danslı Çocuk Oyunu 
Yazan: Banu Çiçek, Günay Ertekin 
Yöneten: Banu Çiçek 
Dramaturg: Günay Ertekin 
Yön.yardımcısı: Özlem Durmaz 
Dekor-kostüm: Özlem Durmaz 
Müzik: Can Emre Uygan 
Dans- hareket: İlyas Odman 
Işık: Tuncay Sebi 
Oyuncular:
Yalnızlıktan sıkılan çocuk bir gece yatmadan önce pencereden gökyüzünü seyre dalar. 
Gökyüzünden çocuğun üzüntüsünü gören ay nine ve yıldızlar yeryüzüne iner ve çocuğu 
masallarla tanıştırır. Masal dünyasında birlikte keyifli bir yolculuğa çıkarlar… 
 Aliye Uslu, Ceyda Akel, Mert Aydın, Duygu Arat, Özlem Durmaz, Yeliz 
Şatıroğlu 
Çocuk önce çizgilerini kaybeden zebra, yapraklarını düşüren bodur çamla tanışır ve onlardan 
“yaşadığı her durumda sakin ve sabırlı olmayı” öğrenir. Daha sonra göle maya çalan Nasrettin 
hocayla karşılaşır ve kendisinden “doğruluğu dürüstlüğü, verilen sözde durmanın değerini” 
anlar. Sonunda Orman’da kendine oyun arkadaşı ararken sırtındaki dikenler yüzünden hor 
görülen kirpiyle ve ona kötü davranan orman sakinleriyle tanışır. Kirpiden, -kendisine kötü 
davranılmasına rağmen- cesaretli tavrı ve iyiliği sayesinde “fedakârlığı ve dostluğu” 
öğrenir… 
Oyunumuzun sonunda yalnızlıktan sıkılan ve üzülen çocuk, masallar sayesinde yüreğini ve 
düşüncelerini güçlendirir. Artık masalların büyülü ve renkli dünyası, onun kendi yaşamına ve 
yalnızlığına arkadaş olmuştur. 
Çünkü masallar yüreğimizi güçlendirmenin en güzel yoludur…)) 
  
 
ÇOCUK OYUNU 
 
19 Kasım Cumartesi Saat:12.00 
MİNİK MAYMUN MUKİ 
Düzenleyen: İstanbul Çocuk Sanat Tiyatrosu  
Yer: Fatih Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi 
 
Yazan -yöneten    : M. Tevfik Tunga 
Dekor        : Murat Yılmaz 
Kostüm      : Kulis 
Müzik        : Gökçe Ağ 
Koreografi      : Begüm Yalçın 
Yönetmen yardımcısı             : Metin Kurt 
Ses – ışık                : Rena Tüfekçi – Habip Yıldırım 
Oyuncular 
Muki        : Eylem Özge Esen 
Ribi        : Özlem Vardar Cebesoy 
Dom      : Gizem Duman 
Nodo      : Aytaç Uşun 
Şef        : Metin Kurt 
Patates        : Cihan Bektaş 
Ayı kardeş      : Özgül Soydaş 
Ormandaki maymunları yakalayıp şehirde satan kaçak avcıların uçağı yine aynı ormana düşer. 
Avcıların elinden uçağın düşmesi sayesinde kurtulan ’’Minik Maymun Muki’’ inek Dom ve 
tavşan Ribbi’nin de yardımlarıyla, avcıların kaçırdığı diğer maymunları kurtarmaya çalışır. 
Muki ve arkadaşlarının, avcılarla olan mücadelesi oyunumuzda komik bir dille 
anlatılmaktadır. 
Oyunda ana tema, çevre bilinci, ekolojik dengenin korunmasının gerekliliğidir. Ayrıca 
arkadaşlık duygusu, paylaşmak ve yardımlaşmak da oyundaki diğer mesajlarımızdır. 
Oyunumuzda zengin bir dekor kullanılmıştır. Dekorda, çevre bilincinin yerleştirilmesine 
yardımcı olacak görsellik amaçlanmıştır. Oyunumuzda 6 adet şarkı bulunmaktadır ve bu şarkıların her birine koreografi uygulanmıştır.  
 
 
ÇOCUK OYUNU 
 
19 Kasım Cumartesi Saat:12.00 
PAKİ VE SEVGİ ÇİÇEKLERİ 
Düzenleyen: Semaver Kumpanya 
Yer: Başakşehir Kültür Merkezi 
 
 Yazan/Yöneten: Volkan M. Sarıöz 
Oyuncular: Berkay Ateş, Bilgesu Kasapoğlu, Can Kulan, Çiğdem Gündüz, Emre Kılıçoğlu, 
Mehmet Şeker, Melih Ener, Mert Asker, Pınar Akgüney, Reyhan Nur Çalıkoğlu, Sevda 
Erginci, Tuğçe Nur Bulduk  
Hikâyemiz Paki’nin sevgi mahallesine gelmesiyle başlar… Paki gelir gelmez sevgi 
mahallesinin bir parçası olur… Dertleşmek istediklerinde hemen Paki’ye giderler… Paki de 
onlarla konuşmaktan ve zaman geçirmekten çok mutlu olur… Tüm mahallenin birbirlerini 
seviyor ve birlikte bolca vakit geçiriyor olması zaman çalanların dikkatini çeker ve sevgi 
mahallesinin yaşamı tehlikeye girer… Zaman çalanlar; insanlara daha zengin ve daha başarılı 
olma sözü vererek insanların zamanlarını çalarlar ve böylece insanlar farkında olmadan 
birbirlerine zaman ayırmamaya başlarlar, zaman kazandıklarını düşünüp aslında zaman 
kaybederler… Artık sevgi mahallesi eskisi gibi değildir, zaman kaybedeceklerini düşünüp 
birbirlerini anlamamaya, görmemeye ve dinlememeye başlamışlardır… Yani zaman çalanlar 
amaçlarına ulaşmış ve tüm mahalleyi ele geçirmişlerdir… Bir tek Paki zaman çalanların 
oyununa gelmemiştir ve zaman çalanların oyununu herkese anlatmaya çalışır ama ne yazık ki 
başaramaz… Çünkü zaman çalanlar tüm insanları ele geçirmiştir ve hiç kimsenin Paki’yi 
dinleyecek vakti yoktur… 
Artık Paki yapayalnızdır ve üstelik zaman çalanlar da peşindedir. Paki çaresizlik içinde ne 
yapacağını düşünürken yanına saniye teyzenin kaplumbağası Vosvos gelir. Birlikte saniye 
teyzenin evine gitmek üzere yola çıkarlar; tabi zaman çalanlara yakalanmamaya çalışarak. 
Artık Paki’nin tek şansı zamanın doğduğu zaman bahçesinin bahçıvanı saniye teyzenin 
kendisine yardım etmesidir. 
 
 
ÇOCUK OYUNU 
 
19 Kasım Cumartesi Saat: 12.00 
GÜZEL VE ÇİRKİN 
Düzenleyen: Altınok Tiyatrosu  
Yer: Kartal Bülent Ecevit Kültür Merkezi 
  
ÇOCUK OYUNU 
 
19 Kasım Cumartesi Saat:12.00 
SİHİRLİ RENKLER 
Düzenleyen: Oyuncu Tayfası 
Yer: Altunizade Kültür ve Sanat Merkezi  
Renkler Krallığı’nda her  şey yolundadır. Kral, obur ve  tembel biridir. Kara Büyücü,  ülkeyi 
mutlu kılan “renkler sandığı’nı çalar, hileler ve oyunlarla ülke yönetimini ele geçirir. Çaresiz 
kalan Kral, arayışlara girer, fakat tüm dostları onu terk etmiştir. Kara Büyücü, ülkeyi karalara 
büründürmüştür.  İyi  Yürekli  Büyücü,  ortalarda  görünmüyordur.  Çünkü  Kara  Büyücü  onu 
tuzağa düşürmüştür.  Durumun kötüye gittiğini gören Kraliçe, Kara Büyücü’ye bir oyun oynar 
ve onu tuzağa düşürür. Ülkeyi Kara Büyücü’den kurtarır. Kendi hesaplaşmalarını yapan bütün 
halk,  krallığın  iyi  bir  şey  olmadığına,  en  iyi  yönetimin  “Cumhuriyet”  olduğuna  karar  verir. 
Artık  halk  kendi  kendini  yönetmeye  başlar.  Yani,  Renkler  Krallığı  yerini  yeni  ve  çağdaş 
yönetim biçimi olan Sihirli Renkler Cumhuriyeti’ne bırakmıştır. 
Yazan - Yöneten: Beyza Birgen  
 
 
ÇOCUK OYUNU 
 
19 Kasım Cumartesi Saat:12.00 
KORKAK KORKULUK 
Düzenleyen: Avrasya Sanat Çocuk Tiyatrosu 
Yer: Bakırköy Cem Karaca Kültür Merkezi 
 
“ Bir Tarla Korkuluğunun Hikâyesi “ 
 Müzikli danslı çocuk oyunu.  
Tür: Masalsı Kukla Oyunu 
Yazan:  Ali POYRAZ 
Yaş:  3yaş ve üzeri 
İleti: Arkadaşlık, korktuklarımıza karşı durmak, hayvan sevgisi, mutlu olmak, eğlenmek 
yardımlaşmak… 
Görevi tarlaya gelip, ürünlere zarar verecek olan Kargaları korkutmak ve bir daha 
gelmemelerini sağlamak olan Korkuluğun, Kargalardan korktuğu için işe yaramayacağına 
karar verilir. Eğer ertesi gün her şey aynı kalırsa iki ihtiyar tarlalarına yeni bir korkuluk alarak 
eski Korkak Korkuluğumuzu da çöpe atacaklarını söylerler. Birbiriyle pek geçinemeseler de 
birbirlerini çok seven bu ihtiyar ikiliyle, bir sevimli fare ve bir kurnaz kedi yaşamaktadır. 
Korkak Korkuluk çöpe atılmaktan kurtulmak için Kediden yardım ister. Kedinin tek şartı 
vardır; Fareyi yakalamasında kendisine yardım etmesi. ( Hile ) Korkuluk bunu kabul eder. Tek sevinci hızlı koşmak ve yakalanmamak olan Fare yakalanınca çok üzülür. Bunu gören 
Korkuluk dayanamaz ve durumu Kediye anlattırır. Kedide hatasının farkındadır ve kendisini 
ele vermesine rağmen Korkuluğa bir sürpriz hazırlar. Ertesi gün herkes için mutlu bitecektir. 
İyi seyirler… 
Yazardan Not: Yaşlandıkça çocuklaşan insanoğlunun arasındaki komik yanlarıyla, görmüş 
geçirmiş olmanın öğütleyici yanlarını alarak kukla gösterimize kattım. Diğer yandan birbirine 
zıt olanı  “ Bunlar Kediyle Fare gibi geçinemezler “ diye söylediğimiz cümleden destek alarak 
arkadaş olan Kedi ve Fare arasındaki komik ve eğitici yanlarını yine gösterimize koyduk. Bu 
tipleri bir arada tutan ortak noktamız olarak ise Korkuluk kullandık. Tek sorunu Kargalardan 
korkması. Ama işi de onları korkutmak. İşte böyle bir durumda ki davranışlarımız, 
hatalarımız, bunları önlememiz neler oluyor eğlenceli ve komik bir sunumla karşınıza 
çıkarıyoruz. Umuyorum küçük arkadaşlarımız için yararlı olacaktır. 
 
 
ÇOCUK OYUNU 
 
19 Kasım Cumartesi Saat: 12.30 
NASRETTİN HOCA İLE KELOĞLAN 
Düzenleyen: Uğur Böceği Yalçın Özden Tiyatrosu 
Yer: Yeşilpınar Kültür Merkezi 
 
Bu çocuk oyunumuz da yalancılığın kötü sonuçları, verilen sözlerin mutlaka tutulması,  
insanlara güven konusu ve büyük sözü dinlemenin ne kadar doğru olduğu anlatılmaktadır. 
Beş yıl süredir. İstanbul’da ve Anadolu’nun çeşitli yerlerinde sergilenmiş beğeni ile 
izlenmiştir. 
Komedi tarzı oyunumuz argosuz ve anlaşılır bir dil ile oynanmaktadır. Ana tema 
tanımadığınız kimselere güvenmeyiniz olup, çocukları potansiyel tehlikelere karşı uyarmaktır. 
Tüm oyunlarımızın özgün müzikleri ve özel şarkıları vardır.  
Başlıca karakterler: Nasrettin Hoca, Keloğlanın annesi, Ali Cengiz, Can kız. 
 
 
SEMİNER 
 
19 Kasım Cumartesi Saat:14.00 
HAYATA EDEBİYATLA BAKMAK  
Düzenleyen: Fatih Andı 
Yer: Divan Edebiyatı Vakfı  
  
SEMİNER 
 
19 Kasım Cumartesi Saat: 14.00 
OSMANLI’DAN CUMHURİYET’E TÜRK İKTİSAT DÜŞÜNCESİ 
Düzenleyen: Ahmet Güner Sayar   
Yer: Türk Edebiyatı Vakfı 
Bu yılki konferanslarımız Osmanlı asırlarından Cumhuriyet'e uzanan tarîhi bir perspektif 
içerisinde, iktisat düşüncesinin seyri ve bir Osmanlı mirası olarak Cumhuriyet'e olan etkilerini 
ele alacağız. Çözümlememiz iki esas üzerine olacaktır. İnsan ve yapı. İnsandan kasdettiğimiz, 
onun iktisadi maddeyle yoğruluşu ya da ona olan mesafesinin tesbiti ve bunun 
sorgulanmasıdır. Osmanlı iktisadi yapısının boyutlarının ortaya konulması ise, bu 
çözümlememizin ikinci esasını teşkil edecektir. Bu bağlamda, dönemler itibariyle kurgulanan 
yapının unsurları [norm]  ile bu unsurların somut gerçek  [reel] karşısında elde ettiği başarı ve 
somut iktisadi gerçek karşısında uğradığı erozyon ve yeni norm arayışları incelenecektir. 
Konferanslarımızın ilk aşamasında Osmanlı iktisat zihniyetinin dayandığı esaslara yer 
verilecektir. 
 
 
SEMİNER 
 
19 Kasım Cumartesi Saat:14.00 
TASARIMCILAR, TASARIMLARI VE HİKÂYELERİ 
Düzenleyen: Erdem Akan 
Yer: İstanbul Tasarım Merkezi 
 
 
SEMİNER 
 
19 Kasım Cumartesi Saat: 14.30 
YAZARLIĞIN SAKLI BAHÇESİ 
Düzenleyen: Ali Ural 
Yer: Türkiye Yazarlar Birliği 
 
 
KONSER 
19 Kasım Cumartesi Saat: 20.00 
HAMİDE UYSAL KONSERİ 
Yer: Şile Kültür Merkezi 
 
Hamide Uysal 
1980 yılında Malazgirt’te doğdu. İlk ve orta öğrenimini Sakarya’da tamamladı. Mersin’de lise 
eğitiminin yanı sıra, İçel Musiki Derneği’nde solist ve korist olarak müzik çalışmalarına başladı ve buraya bağlı olarak çeşitli konser etkinliklerinde bulundu.  1997 yılında Silifke 
Uluslararası Folklor ve Müzik Festivali’nde TSM birinciliğini aldı. 
1998’de girdiği İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Ses Eğitimi bölümünü ikincilikle 
kazandı. Burada dört sene Prof. Dr. Alâeddin Yavaşça’dan uslûp ve repertuar, Şehnaz Rizeli 
Hanım’dan nazariyat, Mehmet Şeker Bey’den tanbur, Ferşan Başaka Hanım’dan şan dersleri 
aldı ve Prof. Dr. Selahattin İçli, Erol Sayan ve diğer değerli hocalarla çalışma fırsatını buldu. 
Okul sonrasında da Prof. Dr. Alâeddin Yavaşça Bey’den musiki konusunda faydalanmaya 
devam etti. 2003’de TRT’nin düzenlemiş olduğu amatör sesler yarışmasında Marmara Bölge 
Üçüncüsü seçildi ve mezuniyetinden sonra müzik çalışmalarına çeşitli sanatçılarla konser 
etkinliklerinde bulunarak, fasıl ve solo programlarıyla devam etti.  Kartal Halk Eğitim 
Merkezi’ne bağlı olarak bir süre, repertuar ve nazariyat hocalığı yaptı.  
2006’da katıldığı, Doğan Dikmen şefliğindeki CRR Türk Müziği Topluluğu’nda solist olarak 
konser çalışmalarına başladı, 2010’a kadar devam etti. Aynı zamanda, TRT İstanbul 
Radyosu’nda da,  Arşivden Mikrofona, Arşivden Sololar, Sanatçılarımızdan Birer Şarkı, 
Şarkılardan Bir Demet, Her Telden, Makamlar ve Şarkılar gibi çeşitli programların 
yapımcılığını üstlendi. Solo bant ve bazı canlı yayınlarda konuk sanatçı olarak görevlendirildi. 
TRT2 Kanalının Klasik Türk Müziği programında solist;  2009 yılında TRT Müzik 
Kanalı’nın Fasıl programında, Nurettin Çelik’le fasıl gurubunda hanende olarak yer aldı.   
2011 yılında misafir sanatçı olarak alındığı, İstanbul Devlet Türk Müziği Araştırma Ve 
Uygulama Topluluğunda solist olarak görev almakta ve  özel çalışmalarıyla birlikte,  TRT 
İstanbul Radyosu’nda  yapımcı olarak çalışmalarını halen sürdürmektedir. 
 
 
KONSER 
19 Kasım Cumartesi Saat: 20.00 
GURBET TÜRKÜLERİ ÖZGÜR AKDEMİR KONSERİ 
Yer: Ümraniye Atakent Kültür Merkezi 
 
 
KONSER 
19 Kasım Cumartesi Saat:20.00 
TÜRK SEFARAD MÜZİĞİ 
Düzenleyen: Vedat Erenoğlu 
Yer: Bakırköy Cem Karaca Kültür Merkezi 
 
Konserimizde 15. yy.da Osmanlı topraklarına gelen Sefaradların yıllar içerisinde, Osmanlı ve 
Balkan Müzikleri ile etkileşerek ortaya çıkan halk şarkılarının icrası gerçekleşecektir. 
  
KONSER 
19 Kasım Cumartesi Saat: 20.00 
DEDE EFENDİ KONSERİ 
Yer: Tuzla İdris Güllüce Kültür Merkezi 
 
Programda Türk Musikisi’nin büyük üstadlarından Bestekar Hammamizade İsmail Dede 
Efendi’nin eserlerini icra ederken ulvi şahsiyeti de yad edilecektir. 
 
 
KONSER 
19 Kasım Cumartesi Saat: 20.00 
SEDA GÖKKADAR KONSERİ 
Yer: Fatih Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi 
 
 
KONSER 
19 Kasım Cumartesi Saat:20.00 
ÇALGILI KAHVE 
Düzenleyen: Halil Karaduman 
Yer: Yeşilpınar Kültür Merkezi 
 
 
KONSER 
19 Kasım Cumartesi Saat: 20.00 
TURGAY BAŞYAYLA KONSERİ 
Yer: Güngören Erdem Beyazıt Kültür Merkezi 
 
Turgay Başyayla 
Turgay Başyayla ilk ve orta öğrenimini Çankırı’da tamamladı. 1995 yılında Antalya Akev 
Koleji’nden mezun oldu. Lise yıllarında profesyonel ligde basketbol oynadı. 1996 yılında 
Doğu Akdeniz Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nü kazandı. Eğitimi sırasında 
okulun THM ve TSM korolarını kurdu ve üniversiteler arası yarışmalarda dereceler alındı. İlk 
albümü "Nazlıcan" 2000 yılında, ikinci albümü "Ben Patlarsam Eğer" 2002'de müzik 
marketlere sunuldu. Anadolu'nun birçok vilayetinde ve beldesinde çok sayıda konser ve imza 
günü düzenledi.  
Aynı yıllarda Motif Halk Oyunları Vakfı'nda halk oyunları eğitimine başladı ve ulusal 
organizasyonlarda ‘Motif’ ile birlikte ortak projelere imza attı. Cumhuriyet tarihinin TBMM'de halk konseri veren ilk sanatçı ünvanına sahip olan Turgay Başyayla, 2003 yılında 
Mavi Beyaz Görsel Sanatlar'ın ATV için çektiği "Şizofren Aşk" isimli TV filminde başrolde 
oynadı ve oyunculuk kariyerinin ilk filmini çekti. Mart 2005 'te değerli yönetmen Mesut 
Uçakan imzasını taşıyan ve TRT'nin önemli projelerinden biri olan "Otel İstanbul"da başrolde 
oynadı. Temmuz 2005 'te senaryosu yine Mesut Uçakan'a ait olan, ulusal ve uluslararası 
birçok festivalde yer alan "Anne yada Leyla" isimli sinema filminde başrol oynadı ve Altın 
Portakal'a aday oldu. 2006’da Mecaz Film ve Kültür Bakanlığı projesi olan Harput fatihi 
“Belek Gazi” isimli filmde başrolde yer alan Turgay Başyayla, ilk dönem filmi tecrübesinde 
başarılı bir performans sergiledi. Turgay Başyayla, bundan sonraki oyunculuk kariyerini daha 
emin adımlarla sürdürmek için tiyatro üstadı ve yönetmen Arslan Kaçar'dan sinema ve 
oyunculuk dersleri aldı.  
Turgay Başyayla'nın yeni albümü "Yediveren" sahibi olduğu Anka Prodüksiyon ve albümün 
dağıtımında işbirliği yaptığı, Marka Müzik tarafından müzik marketlere sunuldu. Sanatçımız, 
bundan sonraki projeleri için 7 bölgenin halk oyunları eğitimini aldı. Üçüncü albümde ilk 
klibi "Harmandalı Zeybeği", 2. klip “Halime Gız”, 3.klip yürürüm isimli eserlere çekmişti.  
Yurt içi ve yurt dışında gerçekleştirilecek olan organizasyonlarda Turgay Başyayla'ya eşlik 
edecek olan, yaklaşık 100 kişiden oluşan ve dünya birinciliği dahil birçok uluslararası ödüle 
layık görülen Motif Halk Oyunları ve Avrasya Halkoyunları Derneği tekrar bu yeni  projede 
yer alıyor. 
Sanatçımız “Öz” ve "Yediveren" albümleriyle müzik camiasında ve Anadolu’da verdiği 
kültürel hizmetler sebebi ile çeşitli üniversite, eğitim kurumları, gazete ve dergi, TBMM 
parlamentosu ve birçok vakıf tarafından Yılın En İyi Türk Halk Müziği Sanatçısı ve Halk 
Bilimleri Özel Ödülleri’ne layık görüldü… 
"2008 Kral TV Video Müzik Ödülleri" yılın en iyi Türk Halk Müziği sanatçısı seçildi.  
TRT'de Sıla Türküleri isimli programı sundu. Halen Kanal A' da salı günleri 21:30'da 
yayınlanmakta olan 'Türkü Şiir Türkiye’ isimli programı sunuyor...  
Başakşehir’de yer alan İdeal Sanat Merkezi isimli bir eğitim kurumu bulunuyor.  Okulda ebru, 
teship, hat, THM, TSM, halk oyunları, karikatür, resim ve üniversiteye hazırlık ve bunun gibi 
daha birçok konuda eğitim veriyor… 
2006-2008 yılları arası  İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrası işletmeciliği ve 
danışmanlığı yaptı… 
3. Albüm " ÖZ " 
Turgay Başyayla’nın üçüncü albümü "Öz" sahne ve görsel showların ağırlıkta olduğu bir 
repertuar ve bu konsepte temel olan bir albümdü. Dinleyenlerin ve izleyenlerin büyük 
beğenisini kazandı. Türkiye'de ilklerin denendiği, profesyonel bir kadro ile gerçekleşen özel 
bir albüme imza atan Turgay Başyayla'nın albümlerinde tüm yörelerimiz senfonik formda ve 
dünya müzikleriyle sentez yapılarak aranje ediliyor. Sanatçımız dansları ve yorumu ile tam bir 
görsel show sunuyor müzikseverlere. Oldukça yoğun sahne ve konser çalışmaları yapan Turgay Başyayla bu yoğunluğun sebebinin içtenlik, güler yüz, hareketli ve zengin 
sahnesinden kaynaklandığını söylüyor. 
"Dinleyicilerimle aramda yoğun bir duygu alışverişi var. Bu albümle birlikte tüm Avrupa 
ülkeleri, Rusya, Türki Cumhuriyetleri ve Anadolu insanımın yaşam sürdüğü her yerden talep 
var. Artık ülkemi ve kültürümüzü tanıtmaya hazırım" diyor. 
Yeni Albüm  “ YEDİVEREN ” 
Yaklaşık bir sene süren bir hazırlığın ardından 13 eserden oluşan ve yedi bölgemizi 
bünyesinde bulunduran dev bir proje “Yediveren”. Yoğun TV ve sahne çalışmalarıyla birlikte 
Türkiye’deki eksikliğin temeline inmeyi amaçlayan ve türküleri farklı bir lezzetle başta 
gençlerimiz olmak üzere tüm anadoluya sevdirmek amacıyla gerçekleştirilmiş, bir albümden 
çok ciddi bir proje ortaya koymak gerekçesiyle yapılmış bir çalışma… Tamamı 
akademisyenlerden oluşan geniş bir kadroyla ortaya çıkan albümde yöresel türküler çağımızın 
müzik teknolojisinin doğru kullanılmasıyla ve her türkünün yöresel halk oyunlarıyla sahneye 
uyarlanmasıyla Türkiye’de bir ilki gerçekleştiriyor… 
Amacı ve misyonu olan bu albümle gitgide gençlerimizin uzaklaştığı asil ve eşsiz 
kültürümüze birlikte hizmet edebilmek dileğiyle... 
 
 
KONSER 
19 Kasım Cumartesi Saat:20.00 
SWİNG ALATURC 
Yer: Kartal Bülent Ecevit Kültür Merkezi 
 
 
KONSER 
 
19 Kasım Cumartesi Saat:20.00 
AYSUN GÜLTEKİN KONSERİ 
Düzenleyen: Aysun Gültekin 
Yer: Başakşehir Kültür Merkezi 
 
 
                                  
                             
                          
                    
KÜLTÜR AŞ. Kültür Sanat Bülteni 14-20 Kasım 2011
14-20 KASIM 2011 ETKİNLİK TAKVİMİ
                        YORUM EKLE
    
              
          1
          Ataşehir Varyap Meridian'da, Açık Artırma İle...
        
            
          2
          Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu; "İlk 72 saat yardım...
        
            
          3
          Van Valisi'nin 5.6'lık deoprem öncesi şok sözleri!
        
            
          4
          CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce'den davetiye...
        
            
          5
          CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç: "AKP'liler beni...
        
            
          6
          2-B Yasa Taslağı ile ilgili A'dan Z'ye tüm soruların...
        
            
          7
          Kozinoğlu’nun bir yakını ‘Salı günü konuşacaktı,...
        
            
          8
          Türkülerin Fahri Doktoru! Neşet Ertaş
        
            
          9
          Ünüversite öğrencisi kobay: '300 lira için kobay...
        
            
          10
          Twitter'da ilk mesajı Türkiye'den Kim Attı
        
        
  SON DAKİKA HABERLERİ
  ANKETTüm Anketler
  SIRADAKİ HABER