KÜLTÜR AŞ. Kültür Sanat Bülteni 14-20 Kasım 2011

14-20 KASIM 2011 ETKİNLİK TAKVİMİ

KÜLTÜR AŞ. Kültür Sanat Bülteni 14-20 Kasım 2011
SEMİNER
 
15 Kasım Salı Saat:18.30
TÜRK ŞİİRİNDE ÖNCÜ KİTAPLAR
Düzenleyen: Haydar Ergülen
Yer: Atatürk Kitaplığı 
 
Bu ay seminer programımızda şairi Ziya Osman Saba'nın “Nefes Almak”  kitabından
hareketle şiiri ve dünyası değerlendirilecektir.
 
 
SEMİNER

 
15 Kasım Salı Saat: 18.30
MODERNLEŞME KURAM VE KAVRAMLARI
Düzenleyen: Enes Kabakçı  
Yer: İstanbul Tasarım Merkezi
 
 
SEMİNER
 
15 Kasım Salı Saat: 18.30
MODERLEŞMEDEN MODERNLİĞE
Düzenleyen: Besim Dellaloğlu
Yer: Türkiye Yazarlar Birliği
 
Prof. Dr. Besim F. Dellaloğlu
Türkiye  önemli  bir  krizi  yaşıyor.  Modernleşmeden  modernliğe  geçişin  krizini.  Türkiye
giderek bir modernleşme ülkesi olmaktan çıkıyor ve  iyi kötü kendi modernliğini  inşa ediyor.
Bu krizin göstergelerini hem siyasi  boyutta  hem  de  gündelik  hayatın  derinliklerinde
yaşıyoruz.    Sürecin,  “demokratikleşme”,  “Kürt  Meselesi”,  “Siyasal  İslam”,  “Başörtüsü
Yasağı”,  “Vesayet  Rejimi”  gibi  terimlerle  tartışabileceğimiz  makro  boyutları  olduğu  gibi,
“simit  sarayları”, “nargile”, “ince belli bardakta  çay” gibi kültürel boyutları da var. Türkiye
değişiyor.  Bu  değişimi  nasıl  yorumlamalıyız?  “İlericilik/gericilik”,  “doğu/batı”,
“yerlilik/evrensellik”  gibi  bildik  çerçevelerle meseleyi  anlayabilir miyiz?  Benim  düşüncem
artık bunun pek kolay olmayacağı  yönünde. Dolayısıyla daha  yeni bir kavramsal  çerçeveye
ihtiyacımız  varmış  gibi  görünüyor. Ben  “modernleşme/modernlik”  ekseninde  bir  okumanın
daha  faydalı  olacağını  düşünüyorum. Ve  bu  seminer  programında  becerebildiğim  kadarıyla
bunu gerçekleştirmeye çalışacağım.
 
SEMİNER
 
15 Kasım Salı Saat: 18.30
KÜLTÜR VE EDEBİYAT DÜNYAMIZDAN PORTRELER
Düzenleyen: Beşir Ayvazoğlu
Yer: Türk Edebiyatı Vakfı
 
Erol Akyavaş, Türk Resmi ve Tasavvuf
1999 kaybettiğimiz Erol Akyavaş, asıl mesleği mimarlık olmakla beraber sonunda ilk göz
ağrısı resimde karar kılmış büyük bir ressam, seçkin bir aydın ve geniş kültürü, mizah yüklü
konuşma üslubu ve kendine has argosuyla sohbetine doyulamayan bir kültür adamıydı.
Yaklaşık otuz yıl Amerika’da yaşadığı halde, ayaklarını kendi ülkesinin topraklarına sağlam
bir şekilde basan bir yerliydi; içinden geldiği medeniyetin değerlerine yönelmiş, yepyeni
sentezlere ulaşarak dünya çapında bir şöhrete ulaşmıştı. Sanatını temellendirirken tasavvufun
temel eserlerine atıfta bulunur ve klasik sanatlarımızı oryantalizme düşmen değerlendirirdi.
Beşir Ayvazoğlu, Erol Akyavaş’ı bütün bu yönleriyle anlatacak.
 
 
SEMİNER

 
15 Kasım Salı Saat: 18.30
MEDENİYETLER DİL KÜLTÜR HAZİNEMİZ VE YARINLAR
Düzenleyen: Oktay Sinanoğlu
Yer: Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi
 
 
SEMİNER
 
16 Kasım Çarşamba Saat: 18.30
İBNÜ’L ARABİ METAFİZİĞİNE GİRİŞ 
Düzenleyen: Ekrem Demirli
Yer: Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi
 
 
SEMİNER
 

16 Kasım Çarşamba Saat: 18.30
TEMEL SANAT YAPILARI VE DEĞERLENDİRMELERİ
Düzenleyen: Savaş Çevik  
Yer: İstanbul Tasarım Merkezi
 
SEMİNER
 
16 Kasım Çarşamba Saat:18.30
MEDYA VE SİNEMA SÖYLEŞİLERİ
Düzenleyen: Abdurrahman Şen
Yer: Atatürk Kitaplığı 
 
 “Günümüzde, medya ve sinema topluma şekil veren, yaşama biçimi öğreten birer öğretmen
konumunda!
…ve her ortamda da bu öğretmenlik yıllardır tartışılıyor…
Medya ve Sinema Söyleşileri’nde, medya - sinema ilişkisinin ülkemizdeki işleyişi, bu
işleyişin nasıl olduğu ve nasıl olması gerektiği gibi sorulara cevaplar aranacak… Tartışma
zincirine yeni ve gerçekçi halkalar eklenmeye çalışılacak…
 
 
KONSER
16 Kasım Çarşamba Saat:20.00
TÜRK SAZLARI İLE EUROVİSİON ŞARKILARI
Yer: Bakırköy Cem Karaca Kültür Merkezi 
 
Bu ay ki konserimizde, 1975‘den günümüze Türkiye’nin Eurovision Şarkı Yarışması’na
katıldığı parçalardan seçmelerin Türk Sazları ile icrası gerçekleştirilecektir.
 
 
SEMİNER
 
17 Kasım Perşembe Saat: 18.30
ŞİİR KAYMAK BAĞLARSA
Düzenleyen: İsmet Özel
Yer: Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi
 
Dilin değerini şiirden öğrenmenin yolu bağlarımızın sağlamlığını yoklayışımızdan geçiyor.
Hayatımız boyunca dünle, bugünle, yarınla bağlarımız şiirde kesişiyor mu? Tarihle, günlük
hayatla ve gelecekle bağlarımızın zihnimizin şiire açıldığı alanda bize sağladığı faydanın
kendi başına bir değer ifade etmesini gözetebiliriz. Varlık endişemizle hareket tarzımızın
birbirleriyle uyumlu veya uyumsuz ilişkisi şiirde sınanıyor, yoklanıyor.        
 
SEMİNER

 
17 Kasım Perşembe Saat:18.30
DİN VE EDEBİYAT
Düzenleyen: Ali Nar
Yer: Türkiye Yazarlar Birliği
 
 
SEMİNER

 
17 Kasım Perşembe Saat: 18.30
MEHMET GENÇ İLE OSMANLI SİSTEMİNİN İKTİSADİ VE SOSYAL
PERFORMANSI ÜZERİNE
Düzenleyen: İhsan Ayal
Yer: Altunizade Kültür ve Sanat Merkezi
 
19. Yüzyıl Kalkınma Meselemize Tarihî Bir Yaklaşım
Batı Avrupa da 18.yy. da başlayan modern ekonomik büyüme karşısında devlet-i aliyye'nin
tavrı neydi? Uyum tecrübeleri ve neticeleri nasıldı? Bu hususta  başarılı ve başarısız olduğu
sahaların derinlemesine tahlili yapılacaktır.
 
 
KONSER

17 Kasım Perşembe Saat: 20.00
SAZSÖZ İSTANBUL
Düzenleyen: Hakan Talu
Yer: Altunizade Kültür ve Sanat Merkezi 
 
 
KONSER 17 Kasım Perşembe Saat: 20.00
RECEP ALPER ÇEVİREL KONSERİ
Yer: Kartal Bülent Ecevit Kültür Merkezi
 
Recep Alper Çevirel
 
Profesyonel anlamda sürdürdüğü sanatçılığının yanı sıra Ortaköy Gönül Dostları Türk Müziği
Topluluğu’nun da şefliğini ve repertuar hocalığını sürdüren Recep Alper Çevirel, ayrıca
İstanbul Kültür Üniversitesi Türk Müziği Koro Şefliği ve hocalığı görevine de devam
etmektedir. Projesini yeni başlattığı konsepti tamamen Türk Müziği olan Duygu Denizi
Konserleri de vermeye başlayan Recep Alper Çevirel 24 yıllık Devlet Sanatçılığı görevine
başarıyla devam etmektedir.  
 
 
ÇOCUK OYUNU

 
18 Kasım Cuma Saat: 13.30
GELENEKTEN GELECEĞE KARAGÖZ
Düzenleyen: Unıma İstanbul
Yer: Şile Kültür Merkezi
 
 
SEMİNER
 
18 Kasım Cuma Saat:18.30
TASAVVUF SOHBETLERİ
Düzenleyen: Tuğrul İnançer
Yer: Altunizade Kültür ve Sanat Merkezi 
 
 
KONSER
18 Kasım Cuma Saat:20.00
YAŞAYAN BESTECİLERE SAYGI- ÇOŞKUN SABAH
Yer: Bakırköy Cem Karaca Kültür Merkezi
 
 
KONSER

18 Kasım Cuma Saat: 20.00
GÜLNİHAL ODA ORKESTRASI
Yer: Kartal Bülent Ecevit Kültür Merkezi
 
 
KONSER 18 Kasım Cuma Saat: 20.00
MÜSLÜM AKDEMİR KONSERİ
Yer: Yeşilpınar  Kültür Merkezi
 
 
KONSER
18 Kasım Cuma Saat:20.00
İSTANBUL AKUSTİK ANSABLE
Yer: Başakşehir Kültür Merkezi 
 
 
KONSER

18 Kasım Cuma Saat: 20.00
İBB KENT ORKESTRASI MEHTER KONSERİ
Yer: Sultanbeyli Kültür Merkezi
 
 
KONSER
18 Kasım Cuma Saat: 20.00
DARÜŞŞİFA MÜZİK TOPLULUĞU “MAKAM’DAN ŞİFA’YA” KONSERİ
Yer: Fatih Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi
 
 
 
KONSER

18 Kasım Cuma Saat: 20.00
AYDIN BEYOĞLU KONSERİ
Yer: Ümraniye Atakent Kültür Merkezi
 
Aydın Beyoğlu
1973 Ordu-Korgan’da doğdu. İlk müzik dersini, Malatyalı Hasan Bayhan’dan almaya başladı.
Daha sonra bağlama çalma tutkusunu ve birikimlerini arttırmak için MEB Arif Sağ Müzik
Merkezi’nde Ş
ahin Aydın ve Saadet Güvenç’ten dersler alarak öğrenim belgesi almaya hak
kazandı. 2002 Radyo Çağ’da ‘Türkülerle Anadolu’ programını hazırlayıp sundu.
2003
Meltem TV-Radyo’da ‘Türküce’ programı ve Moral FM’de ‘Türkü Harmanı’ adlı programını
hazırlayıp sunmaya başladı.
Geniş repertuarı ile türkü sevenlerinin gönlünü kazanarak yurdun
her köşesinden dinleyiciler edindi. Hâlâ devam etmekte olan radyo programı her salı saat
19.30’da türkü dostlarıyla buluşmaktadır.
Alaybeyoğlu olan soyadını daha akılda kalıcı
olması sebebiyle Beyoğlu olarak kullanmaya başladı.
2004 Öncü Müzik etiketiyle ilk albümü olan ‘Deli Başım’ la müzik marketlerde yerini aldı. 11 türküden oluş
an albümün de söz ve
müziği kendine ait ‘Karlı Dağlar’, ‘Nereye İstanbul’, ‘Yeni Yılın Kutlu Olsun’ ve ‘Gül
Yüzlüm’ adlı 4 eseri bulunmaktadır. İlk klip çalışmasını Hekimoğlu türküsüne yaparak, müzik
kanallarında gösterime sundu. Seviyeli sanatı ve kiş
iliğiyle takdir gören, tüm yeniliklere açık,
yörelere ve ülkeye kültür hizmeti sunmayı hedefleyen Beyoğlu, söz ve beste çalışmalarında;
insanlara sevgiyi, barışı, özgürlüğü sunmayı kendine ilke edinip, herkesin anlayacağı dilden,
sanatı evrenselliğe taşımayı görev bilerek uzun yıllar Türk halk müziğine emek ve gönül
verenlerinizle yürümeye devam etmektedir.
 
 
KONSER
18 Kasım Cuma Saat: 20.00
TUĞRUL ŞAN KONSERİ
Yer: Tuzla İdris Güllüce Kültür Merkezi
 
 
ÇOCUK OYUNU

 
19 Kasım Cumartesi Saat: 12.00
PİNOKYO
Düzenleyen: Tiyatro Mie
Yer: Ümraniye Atakent Kültür Merkezi
 
Geppetto baba kuklacıdır. Bir gün kapısının eşiğinde bulduğu odun parçasını kukla yapmak
için yonttuğu sırada tahtanın konuştuğunu duyar. Sabırsızlıkla kuklayı yapar. Kuklaya
Pinokyo adını verir. Pinokyo konuşuyor ve dans edebiliyordur. Geppetto buna çok şaşırır.
Pinokyo’nun tek isteği gerçek insan olmaktır. Oda diğer çocuklar gibi olmak istemektedir.
Geppetto’nun gerçek insan olamazsın cevabını kabul etmez ve gerçek insan olmak için düşer
yola. Pinokyo’yu Gepetto merak etmektedir eve dönmesi için Peri ikna edemez. Peri’ye
ihtiyacı olmadığını söyleyerek yalan söyler. Böylece burnu uzar. Eski haline dönebilmesi için
bir iyilik yapması gerekmektedir. Yolu üzerinde karşılaştığı Çiftlik sahibine iyilik yapar burnu
eski halini alır. Çiftlik sahibi Gepetto’nun arkadaşıdır, Pinokyo’ya babasına götürmesi için
altın verir. Bu altınların peşinde olan Tilki ve Kedi kurnazlık ve hile ile Pinokyo’nun
altınlarını alırlar. Onu bu zor durumdan Peri kurtarır. Pinokyo’yu evine Geppetto’nun yanına
getirir. Ancak Geppetto evde yoktur. O da Pinokyo’yu aramak için yola çıkmıştır. Birinin
getirdiği haber Pinokyo’yu ve Peri’yi çok üzer. Geppetto’nun Tilki ve Kedi’nin elinde
olduğudur. Pinokyo ve Peri Geppetto’yu bulmak için hemen yola çıkarlar. Bu arada Pinokyo
söylediği küçük yalanlar yüzünden burnu uzamaktadır. Heyecanlı anlarda böylece başlamış
olur. Geppetto kurtulacak mı? Pinokyo gerçek insan olabilecek mi? Burnu eski halini
alabilecek mi? Bundan sonrasını oyunda göreceğiz
Oyunlaştıran Neslihan Dörtcan  Yöneten Salim Dörtcan
Müzik               Tuğrul Aray
Dekor                Siber Nihal
Kostüm             Aygül Kostümevi
Solist                 Burçak Bahar - Tuğrul Aray
Oynayanlar
Dilek Denizdelen
Seçil Hergül
Müge Mangan
Seçkin Öcek
Neslihan Dörtcan
Salim Dörtcan
 
 
 
ÇOCUK OYUNU
 
19 Kasım Cumartesi Saat:12.00
PRENS İLE DENİZKIZI
Düzenleyen: Sarıyer Sanat Tiyatrosu
Yer: Tuzla İdris Güllüce Kültür Merkezi
 
Sular evreni de yaşayan küçük denizkızı insanların arasına gitmek istemektedir. Bu dileğini
gerçekleştirecek tek kişi vardır. Deniz cadısı İksambo. Ondan yardım ister. İksambo ona
yardım eder ama bir şartı vardır: İnsanlara iyilik ve yardım yapmayacaktır yaparsa
cezalandırılacak ve sesini kaybedecektir. Masal bu ya, gemisi korsanlar tarafından ele
geçirilip denize atılan Hemşin Prensini boğulmaktan kurtarır ve sesini kaybeder. Prens
kendisine iyilik yapan Denizkızı'nı kurtarmak için türlü maceralara atılır.
Yazan - Yöneten: Sabahattin Mutluer
Oynayanlar: Ali Yalçıner - Mustafa Kemal Bayrak - Bülent Bayrak - Deniz Karataş - Gülistan
Çelik - Özgün Gülseven - Cengiz Çevik - Tuğba Eskicioğlu
 
 
ÇOCUK OYUNU
 19 Kasım Cumartesi Saat: 12.00
BU NE BİÇİM MÜZİKAL
Düzenleyen: Bihter Sanat
Yer: Sultanbeyli Kültür Merkezi
 
Çocuklara müzik ve nota bilgisini vermeyi ve korkularını nasıl yenmeleri gerektiğini
öğretmeyi bir müzikal eşliğinde sunan oyun, aynı zamanda çocukların hayvanları tanımalarına
da yardımcı oluyor.
Oyun için seçilen eğlenceli karakterler, çocukların tüm bu bilgileri, eğlenerek bir bakıma
oyuna katılarak öğrenmelerine yardımcı oluyor...
Bilgi;
Yazan: Şebnem Güler Karacan
Yöneten: Murat Demirkıranlardan
Oyuncular: Murat Demirkıranlardan, Zeynep Necili, Merve Aysal, Burcu Yaşar, Aziz Mulla
Aziz, Kaan Basmacıoğlu
 
 
ÇOCUK OYUNU

 
19 Kasım Cumartesi Saat: 12.00
MASAL MASAL MATİTAS
Düzenleyen: Duru Tiyatro
Yer: Güngören Erdem Beyazıt Kültür Merkezi
Neden Masal ???
Bir varmış bir yokmuş, Allahın deli deli kulları çokmuş, çok demesi günah, az demesi
sevapmış… Memleketin birinde bir deli varmış, 2 deli yokmuş, 3 deli de yokmuş, diyorum ya
size sadece 1 tane deli varmış, o da bize yetermiş…
 Diye başlardı masallar, büyüklerin dilinden…
Günümüz teknolojisinin olmadığı eskilerde, mum ışığında dikkatle dinlenen masallar vardı.
Çünkü yaşadığımız bu toprakların kocamaaannn bir masal dünyası vardı, uçsuz bucaksız bir
dünyaydı bu, keloğlanı da içine alır, Köroğlu’nu da, peri kızını da için alır, devanasını
da  amaaaa yine de fındıkkabuğuna sığar, dünyaya sığmazdı. Görüntü yok, sesler vardı, biz
renklendirirdik anlatılanları, şekil verir, hayal gücümüzü sonuna kadar kullanırdık, benim
masal rengim başka senin ki başka olurdu. Masallar dünyamızı renklendirirdi...
Anlatırdı nineler, dedeler masalları… iyi ki varlardı… ama gün geldi, hepsi uçup gitti,
masallarda zannımca orda bir yerler de bitti… Biz anlatmayı unuttuk, zaman değişti.
Oysa her gece sadece birazcık, içimizdeki çocuğa ve çocuğumuza zaman ayırsak… Biz çocuklarımızın hem masal kahramanı hem de masal anlatıcısı olalım, her gece onları bir
memleketten diğerine taşıyalım, okyanusları aşalım, Nasrettin hoca ile tanışıp, zürafa ile dans
edelim, Keloğlanla yemek yiyip, Parmak Kızı bulmaya çalışalım…
Çünkü her masal biraz daha büyütür bizi, biraz daha bizi biz yapar…
Gökten 3 elma düşmüş, biri benim başıma, biri senin başına, biride masalları dinleyecek
çocukların başına:))
Masal Masal matitas
Müzikli Danslı Çocuk Oyunu
Yazan: Banu Çiçek, Günay Ertekin
Yöneten: Banu Çiçek
Dramaturg: Günay Ertekin
Yön.yardımcısı: Özlem Durmaz
Dekor-kostüm: Özlem Durmaz
Müzik: Can Emre Uygan
Dans- hareket: İlyas Odman
Işık: Tuncay Sebi
Oyuncular:
Yalnızlıktan sıkılan çocuk bir gece yatmadan önce pencereden gökyüzünü seyre dalar.
Gökyüzünden çocuğun üzüntüsünü gören ay nine ve yıldızlar yeryüzüne iner ve çocuğu
masallarla tanıştırır. Masal dünyasında birlikte keyifli bir yolculuğa çıkarlar…
 Aliye Uslu, Ceyda Akel, Mert Aydın, Duygu Arat, Özlem Durmaz, Yeliz
Şatıroğlu
Çocuk önce çizgilerini kaybeden zebra, yapraklarını düşüren bodur çamla tanışır ve onlardan
“yaşadığı her durumda sakin ve sabırlı olmayı” öğrenir. Daha sonra göle maya çalan Nasrettin
hocayla karşılaşır ve kendisinden “doğruluğu dürüstlüğü, verilen sözde durmanın değerini”
anlar. Sonunda Orman’da kendine oyun arkadaşı ararken sırtındaki dikenler yüzünden hor
görülen kirpiyle ve ona kötü davranan orman sakinleriyle tanışır. Kirpiden, -kendisine kötü
davranılmasına rağmen- cesaretli tavrı ve iyiliği sayesinde “fedakârlığı ve dostluğu”
öğrenir…
Oyunumuzun sonunda yalnızlıktan sıkılan ve üzülen çocuk, masallar sayesinde yüreğini ve
düşüncelerini güçlendirir. Artık masalların büyülü ve renkli dünyası, onun kendi yaşamına ve
yalnızlığına arkadaş olmuştur.
Çünkü masallar yüreğimizi güçlendirmenin en güzel yoludur…))
 
 
ÇOCUK OYUNU
 
19 Kasım Cumartesi Saat:12.00
MİNİK MAYMUN MUKİ
Düzenleyen: İstanbul Çocuk Sanat Tiyatrosu 
Yer: Fatih Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi
 
Yazan -yöneten    : M. Tevfik Tunga
Dekor        : Murat Yılmaz
Kostüm      : Kulis
Müzik        : Gökçe Ağ
Koreografi      : Begüm Yalçın
Yönetmen yardımcısı             : Metin Kurt
Ses – ışık                : Rena Tüfekçi – Habip Yıldırım
Oyuncular
Muki        : Eylem Özge Esen
Ribi        : Özlem Vardar Cebesoy
Dom      : Gizem Duman
Nodo      : Aytaç Uşun
Şef        : Metin Kurt
Patates        : Cihan Bektaş
Ayı kardeş      : Özgül Soydaş
Ormandaki maymunları yakalayıp şehirde satan kaçak avcıların uçağı yine aynı ormana düşer.
Avcıların elinden uçağın düşmesi sayesinde kurtulan ’’Minik Maymun Muki’’ inek Dom ve
tavşan Ribbi’nin de yardımlarıyla, avcıların kaçırdığı diğer maymunları kurtarmaya çalışır.
Muki ve arkadaşlarının, avcılarla olan mücadelesi oyunumuzda komik bir dille
anlatılmaktadır.
Oyunda ana tema, çevre bilinci, ekolojik dengenin korunmasının gerekliliğidir. Ayrıca
arkadaşlık duygusu, paylaşmak ve yardımlaşmak da oyundaki diğer mesajlarımızdır.
Oyunumuzda zengin bir dekor kullanılmıştır. Dekorda, çevre bilincinin yerleştirilmesine
yardımcı olacak görsellik amaçlanmıştır. Oyunumuzda 6 adet şarkı bulunmaktadır ve bu şarkıların her birine koreografi uygulanmıştır. 
 
 
ÇOCUK OYUNU
 
19 Kasım Cumartesi Saat:12.00
PAKİ VE SEVGİ ÇİÇEKLERİ
Düzenleyen: Semaver Kumpanya
Yer: Başakşehir Kültür Merkezi
 
 Yazan/Yöneten: Volkan M. Sarıöz
Oyuncular: Berkay Ateş, Bilgesu Kasapoğlu, Can Kulan, Çiğdem Gündüz, Emre Kılıçoğlu,
Mehmet Şeker, Melih Ener, Mert Asker, Pınar Akgüney, Reyhan Nur Çalıkoğlu, Sevda
Erginci, Tuğçe Nur Bulduk 
Hikâyemiz Paki’nin sevgi mahallesine gelmesiyle başlar… Paki gelir gelmez sevgi
mahallesinin bir parçası olur… Dertleşmek istediklerinde hemen Paki’ye giderler… Paki de
onlarla konuşmaktan ve zaman geçirmekten çok mutlu olur… Tüm mahallenin birbirlerini
seviyor ve birlikte bolca vakit geçiriyor olması zaman çalanların dikkatini çeker ve sevgi
mahallesinin yaşamı tehlikeye girer… Zaman çalanlar; insanlara daha zengin ve daha başarılı
olma sözü vererek insanların zamanlarını çalarlar ve böylece insanlar farkında olmadan
birbirlerine zaman ayırmamaya başlarlar, zaman kazandıklarını düşünüp aslında zaman
kaybederler… Artık sevgi mahallesi eskisi gibi değildir, zaman kaybedeceklerini düşünüp
birbirlerini anlamamaya, görmemeye ve dinlememeye başlamışlardır… Yani zaman çalanlar
amaçlarına ulaşmış ve tüm mahalleyi ele geçirmişlerdir… Bir tek Paki zaman çalanların
oyununa gelmemiştir ve zaman çalanların oyununu herkese anlatmaya çalışır ama ne yazık ki
başaramaz… Çünkü zaman çalanlar tüm insanları ele geçirmiştir ve hiç kimsenin Paki’yi
dinleyecek vakti yoktur…
Artık Paki yapayalnızdır ve üstelik zaman çalanlar da peşindedir. Paki çaresizlik içinde ne
yapacağını düşünürken yanına saniye teyzenin kaplumbağası Vosvos gelir. Birlikte saniye
teyzenin evine gitmek üzere yola çıkarlar; tabi zaman çalanlara yakalanmamaya çalışarak.
Artık Paki’nin tek şansı zamanın doğduğu zaman bahçesinin bahçıvanı saniye teyzenin
kendisine yardım etmesidir.
 
 
ÇOCUK OYUNU
 
19 Kasım Cumartesi Saat: 12.00
GÜZEL VE ÇİRKİN
Düzenleyen: Altınok Tiyatrosu 
Yer: Kartal Bülent Ecevit Kültür Merkezi
 
ÇOCUK OYUNU
 
19 Kasım Cumartesi Saat:12.00
SİHİRLİ RENKLER
Düzenleyen: Oyuncu Tayfası
Yer: Altunizade Kültür ve Sanat Merkezi 
Renkler Krallığı’nda her  şey yolundadır. Kral, obur ve  tembel biridir. Kara Büyücü,  ülkeyi
mutlu kılan “renkler sandığı’nı çalar, hileler ve oyunlarla ülke yönetimini ele geçirir. Çaresiz
kalan Kral, arayışlara girer, fakat tüm dostları onu terk etmiştir. Kara Büyücü, ülkeyi karalara
büründürmüştür.  İyi  Yürekli  Büyücü,  ortalarda  görünmüyordur.  Çünkü  Kara  Büyücü  onu
tuzağa düşürmüştür.  Durumun kötüye gittiğini gören Kraliçe, Kara Büyücü’ye bir oyun oynar
ve onu tuzağa düşürür. Ülkeyi Kara Büyücü’den kurtarır. Kendi hesaplaşmalarını yapan bütün
halk,  krallığın  iyi  bir  şey  olmadığına,  en  iyi  yönetimin  “Cumhuriyet”  olduğuna  karar  verir.
Artık  halk  kendi  kendini  yönetmeye  başlar.  Yani,  Renkler  Krallığı  yerini  yeni  ve  çağdaş
yönetim biçimi olan Sihirli Renkler Cumhuriyeti’ne bırakmıştır.
Yazan - Yöneten: Beyza Birgen 
 
 
ÇOCUK OYUNU
 

19 Kasım Cumartesi Saat:12.00
KORKAK KORKULUK
Düzenleyen: Avrasya Sanat Çocuk Tiyatrosu
Yer: Bakırköy Cem Karaca Kültür Merkezi
 
“ Bir Tarla Korkuluğunun Hikâyesi “
 Müzikli danslı çocuk oyunu. 
Tür: Masalsı Kukla Oyunu
Yazan:  Ali POYRAZ
Yaş:  3yaş ve üzeri
İleti: Arkadaşlık, korktuklarımıza karşı durmak, hayvan sevgisi, mutlu olmak, eğlenmek
yardımlaşmak…
Görevi tarlaya gelip, ürünlere zarar verecek olan Kargaları korkutmak ve bir daha
gelmemelerini sağlamak olan Korkuluğun, Kargalardan korktuğu için işe yaramayacağına
karar verilir. Eğer ertesi gün her şey aynı kalırsa iki ihtiyar tarlalarına yeni bir korkuluk alarak
eski Korkak Korkuluğumuzu da çöpe atacaklarını söylerler. Birbiriyle pek geçinemeseler de
birbirlerini çok seven bu ihtiyar ikiliyle, bir sevimli fare ve bir kurnaz kedi yaşamaktadır.
Korkak Korkuluk çöpe atılmaktan kurtulmak için Kediden yardım ister. Kedinin tek şartı
vardır; Fareyi yakalamasında kendisine yardım etmesi. ( Hile ) Korkuluk bunu kabul eder. Tek sevinci hızlı koşmak ve yakalanmamak olan Fare yakalanınca çok üzülür. Bunu gören
Korkuluk dayanamaz ve durumu Kediye anlattırır. Kedide hatasının farkındadır ve kendisini
ele vermesine rağmen Korkuluğa bir sürpriz hazırlar. Ertesi gün herkes için mutlu bitecektir.
İyi seyirler…
Yazardan Not: Yaşlandıkça çocuklaşan insanoğlunun arasındaki komik yanlarıyla, görmüş
geçirmiş olmanın öğütleyici yanlarını alarak kukla gösterimize kattım. Diğer yandan birbirine
zıt olanı  “ Bunlar Kediyle Fare gibi geçinemezler “ diye söylediğimiz cümleden destek alarak
arkadaş olan Kedi ve Fare arasındaki komik ve eğitici yanlarını yine gösterimize koyduk. Bu
tipleri bir arada tutan ortak noktamız olarak ise Korkuluk kullandık. Tek sorunu Kargalardan
korkması. Ama işi de onları korkutmak. İşte böyle bir durumda ki davranışlarımız,
hatalarımız, bunları önlememiz neler oluyor eğlenceli ve komik bir sunumla karşınıza
çıkarıyoruz. Umuyorum küçük arkadaşlarımız için yararlı olacaktır.
 
 
ÇOCUK OYUNU
 
19 Kasım Cumartesi Saat: 12.30
NASRETTİN HOCA İLE KELOĞLAN
Düzenleyen: Uğur Böceği Yalçın Özden Tiyatrosu
Yer: Yeşilpınar Kültür Merkezi
 
Bu çocuk oyunumuz da yalancılığın kötü sonuçları, verilen sözlerin mutlaka tutulması, 
insanlara güven konusu ve büyük sözü dinlemenin ne kadar doğru olduğu anlatılmaktadır.
Beş yıl süredir. İstanbul’da ve Anadolu’nun çeşitli yerlerinde sergilenmiş beğeni ile
izlenmiştir.
Komedi tarzı oyunumuz argosuz ve anlaşılır bir dil ile oynanmaktadır. Ana tema
tanımadığınız kimselere güvenmeyiniz olup, çocukları potansiyel tehlikelere karşı uyarmaktır.
Tüm oyunlarımızın özgün müzikleri ve özel şarkıları vardır. 
Başlıca karakterler: Nasrettin Hoca, Keloğlanın annesi, Ali Cengiz, Can kız.
 
 
SEMİNER
 
19 Kasım Cumartesi Saat:14.00
HAYATA EDEBİYATLA BAKMAK 
Düzenleyen: Fatih Andı
Yer: Divan Edebiyatı Vakfı 
 
SEMİNER
 
19 Kasım Cumartesi Saat: 14.00
OSMANLI’DAN CUMHURİYET’E TÜRK İKTİSAT DÜŞÜNCESİ
Düzenleyen: Ahmet Güner Sayar  
Yer: Türk Edebiyatı Vakfı
Bu yılki konferanslarımız Osmanlı asırlarından Cumhuriyet'e uzanan tarîhi bir perspektif
içerisinde, iktisat düşüncesinin seyri ve bir Osmanlı mirası olarak Cumhuriyet'e olan etkilerini
ele alacağız. Çözümlememiz iki esas üzerine olacaktır. İnsan ve yapı. İnsandan kasdettiğimiz,
onun iktisadi maddeyle yoğruluşu ya da ona olan mesafesinin tesbiti ve bunun
sorgulanmasıdır. Osmanlı iktisadi yapısının boyutlarının ortaya konulması ise, bu
çözümlememizin ikinci esasını teşkil edecektir. Bu bağlamda, dönemler itibariyle kurgulanan
yapının unsurları [norm]  ile bu unsurların somut gerçek  [reel] karşısında elde ettiği başarı ve
somut iktisadi gerçek karşısında uğradığı erozyon ve yeni norm arayışları incelenecektir.
Konferanslarımızın ilk aşamasında Osmanlı iktisat zihniyetinin dayandığı esaslara yer
verilecektir.
 
 
SEMİNER
 
19 Kasım Cumartesi Saat:14.00
TASARIMCILAR, TASARIMLARI VE HİKÂYELERİ
Düzenleyen: Erdem Akan
Yer: İstanbul Tasarım Merkezi
 
 
SEMİNER

 
19 Kasım Cumartesi Saat: 14.30
YAZARLIĞIN SAKLI BAHÇESİ
Düzenleyen: Ali Ural
Yer: Türkiye Yazarlar Birliği
 
 
KONSER
19 Kasım Cumartesi Saat: 20.00
HAMİDE UYSAL KONSERİ
Yer: Şile Kültür Merkezi
 
Hamide Uysal
1980 yılında Malazgirt’te doğdu. İlk ve orta öğrenimini Sakarya’da tamamladı. Mersin’de lise
eğitiminin yanı sıra, İçel Musiki Derneği’nde solist ve korist olarak müzik çalışmalarına başladı ve buraya bağlı olarak çeşitli konser etkinliklerinde bulundu.  1997 yılında Silifke
Uluslararası Folklor ve Müzik Festivali’nde TSM birinciliğini aldı.
1998’de girdiği İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Ses Eğitimi bölümünü ikincilikle
kazandı. Burada dört sene Prof. Dr. Alâeddin Yavaşça’dan uslûp ve repertuar, Şehnaz Rizeli
Hanım’dan nazariyat, Mehmet Şeker Bey’den tanbur, Ferşan Başaka Hanım’dan şan dersleri
aldı ve Prof. Dr. Selahattin İçli, Erol Sayan ve diğer değerli hocalarla çalışma fırsatını buldu.
Okul sonrasında da Prof. Dr. Alâeddin Yavaşça Bey’den musiki konusunda faydalanmaya
devam etti. 2003’de TRT’nin düzenlemiş olduğu amatör sesler yarışmasında Marmara Bölge
Üçüncüsü seçildi ve mezuniyetinden sonra müzik çalışmalarına çeşitli sanatçılarla konser
etkinliklerinde bulunarak, fasıl ve solo programlarıyla devam etti.  Kartal Halk Eğitim
Merkezi’ne bağlı olarak bir süre, repertuar ve nazariyat hocalığı yaptı. 
2006’da katıldığı, Doğan Dikmen şefliğindeki CRR Türk Müziği Topluluğu’nda solist olarak
konser çalışmalarına başladı, 2010’a kadar devam etti. Aynı zamanda, TRT İstanbul
Radyosu’nda da,  Arşivden Mikrofona, Arşivden Sololar, Sanatçılarımızdan Birer Şarkı,
Şarkılardan Bir Demet, Her Telden, Makamlar ve Şarkılar gibi çeşitli programların
yapımcılığını üstlendi. Solo bant ve bazı canlı yayınlarda konuk sanatçı olarak görevlendirildi.
TRT2 Kanalının Klasik Türk Müziği programında solist;  2009 yılında TRT Müzik
Kanalı’nın Fasıl programında, Nurettin Çelik’le fasıl gurubunda hanende olarak yer aldı.  
2011 yılında misafir sanatçı olarak alındığı, İstanbul Devlet Türk Müziği Araştırma Ve
Uygulama Topluluğunda solist olarak görev almakta ve  özel çalışmalarıyla birlikte,  TRT
İstanbul Radyosu’nda  yapımcı olarak çalışmalarını halen sürdürmektedir.
 
 
KONSER
19 Kasım Cumartesi Saat: 20.00
GURBET TÜRKÜLERİ ÖZGÜR AKDEMİR KONSERİ
Yer: Ümraniye Atakent Kültür Merkezi
 
 
KONSER
19 Kasım Cumartesi Saat:20.00
TÜRK SEFARAD MÜZİĞİ
Düzenleyen: Vedat Erenoğlu
Yer: Bakırköy Cem Karaca Kültür Merkezi
 
Konserimizde 15. yy.da Osmanlı topraklarına gelen Sefaradların yıllar içerisinde, Osmanlı ve
Balkan Müzikleri ile etkileşerek ortaya çıkan halk şarkılarının icrası gerçekleşecektir.
 
KONSER
19 Kasım Cumartesi Saat: 20.00
DEDE EFENDİ KONSERİ
Yer: Tuzla İdris Güllüce Kültür Merkezi
 
Programda Türk Musikisi’nin büyük üstadlarından Bestekar Hammamizade İsmail Dede
Efendi’nin eserlerini icra ederken ulvi şahsiyeti de yad edilecektir.
 
 
KONSER
19 Kasım Cumartesi Saat: 20.00
SEDA GÖKKADAR KONSERİ
Yer: Fatih Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi
 
 
KONSER
19 Kasım Cumartesi Saat:20.00
ÇALGILI KAHVE
Düzenleyen: Halil Karaduman
Yer: Yeşilpınar Kültür Merkezi
 
 
KONSER
19 Kasım Cumartesi Saat: 20.00
TURGAY BAŞYAYLA KONSERİ
Yer: Güngören Erdem Beyazıt Kültür Merkezi
 
Turgay Başyayla
Turgay Başyayla ilk ve orta öğrenimini Çankırı’da tamamladı. 1995 yılında Antalya Akev
Koleji’nden mezun oldu. Lise yıllarında profesyonel ligde basketbol oynadı. 1996 yılında
Doğu Akdeniz Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nü kazandı. Eğitimi sırasında
okulun THM ve TSM korolarını kurdu ve üniversiteler arası yarışmalarda dereceler alındı. İlk
albümü "Nazlıcan" 2000 yılında, ikinci albümü "Ben Patlarsam Eğer" 2002'de müzik
marketlere sunuldu. Anadolu'nun birçok vilayetinde ve beldesinde çok sayıda konser ve imza
günü düzenledi. 
Aynı yıllarda Motif Halk Oyunları Vakfı'nda halk oyunları eğitimine başladı ve ulusal
organizasyonlarda ‘Motif’ ile birlikte ortak projelere imza attı. Cumhuriyet tarihinin TBMM'de halk konseri veren ilk sanatçı ünvanına sahip olan Turgay Başyayla, 2003 yılında
Mavi Beyaz Görsel Sanatlar'ın ATV için çektiği "Şizofren Aşk" isimli TV filminde başrolde
oynadı ve oyunculuk kariyerinin ilk filmini çekti. Mart 2005 'te değerli yönetmen Mesut
Uçakan imzasını taşıyan ve TRT'nin önemli projelerinden biri olan "Otel İstanbul"da başrolde
oynadı. Temmuz 2005 'te senaryosu yine Mesut Uçakan'a ait olan, ulusal ve uluslararası
birçok festivalde yer alan "Anne yada Leyla" isimli sinema filminde başrol oynadı ve Altın
Portakal'a aday oldu. 2006’da Mecaz Film ve Kültür Bakanlığı projesi olan Harput fatihi
“Belek Gazi” isimli filmde başrolde yer alan Turgay Başyayla, ilk dönem filmi tecrübesinde
başarılı bir performans sergiledi. Turgay Başyayla, bundan sonraki oyunculuk kariyerini daha
emin adımlarla sürdürmek için tiyatro üstadı ve yönetmen Arslan Kaçar'dan sinema ve
oyunculuk dersleri aldı. 
Turgay Başyayla'nın yeni albümü "Yediveren" sahibi olduğu Anka Prodüksiyon ve albümün
dağıtımında işbirliği yaptığı, Marka Müzik tarafından müzik marketlere sunuldu. Sanatçımız,
bundan sonraki projeleri için 7 bölgenin halk oyunları eğitimini aldı. Üçüncü albümde ilk
klibi "Harmandalı Zeybeği", 2. klip “Halime Gız”, 3.klip yürürüm isimli eserlere çekmişti. 
Yurt içi ve yurt dışında gerçekleştirilecek olan organizasyonlarda Turgay Başyayla'ya eşlik
edecek olan, yaklaşık 100 kişiden oluşan ve dünya birinciliği dahil birçok uluslararası ödüle
layık görülen Motif Halk Oyunları ve Avrasya Halkoyunları Derneği tekrar bu yeni  projede
yer alıyor.
Sanatçımız “Öz” ve "Yediveren" albümleriyle müzik camiasında ve Anadolu’da verdiği
kültürel hizmetler sebebi ile çeşitli üniversite, eğitim kurumları, gazete ve dergi, TBMM
parlamentosu ve birçok vakıf tarafından Yılın En İyi Türk Halk Müziği Sanatçısı ve Halk
Bilimleri Özel Ödülleri’ne layık görüldü…
"2008 Kral TV Video Müzik Ödülleri" yılın en iyi Türk Halk Müziği sanatçısı seçildi. 
TRT'de Sıla Türküleri isimli programı sundu. Halen Kanal A' da salı günleri 21:30'da
yayınlanmakta olan 'Türkü Şiir Türkiye’ isimli programı sunuyor... 
Başakşehir’de yer alan İdeal Sanat Merkezi isimli bir eğitim kurumu bulunuyor.  Okulda ebru,
teship, hat, THM, TSM, halk oyunları, karikatür, resim ve üniversiteye hazırlık ve bunun gibi
daha birçok konuda eğitim veriyor…
2006-2008 yılları arası  İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrası işletmeciliği ve
danışmanlığı yaptı…
3. Albüm " ÖZ "
Turgay Başyayla’nın üçüncü albümü "Öz" sahne ve görsel showların ağırlıkta olduğu bir
repertuar ve bu konsepte temel olan bir albümdü. Dinleyenlerin ve izleyenlerin büyük
beğenisini kazandı. Türkiye'de ilklerin denendiği, profesyonel bir kadro ile gerçekleşen özel
bir albüme imza atan Turgay Başyayla'nın albümlerinde tüm yörelerimiz senfonik formda ve
dünya müzikleriyle sentez yapılarak aranje ediliyor. Sanatçımız dansları ve yorumu ile tam bir
görsel show sunuyor müzikseverlere. Oldukça yoğun sahne ve konser çalışmaları yapan Turgay Başyayla bu yoğunluğun sebebinin içtenlik, güler yüz, hareketli ve zengin
sahnesinden kaynaklandığını söylüyor.
"Dinleyicilerimle aramda yoğun bir duygu alışverişi var. Bu albümle birlikte tüm Avrupa
ülkeleri, Rusya, Türki Cumhuriyetleri ve Anadolu insanımın yaşam sürdüğü her yerden talep
var. Artık ülkemi ve kültürümüzü tanıtmaya hazırım" diyor.
Yeni Albüm  “ YEDİVEREN ”
Yaklaşık bir sene süren bir hazırlığın ardından 13 eserden oluşan ve yedi bölgemizi
bünyesinde bulunduran dev bir proje “Yediveren”. Yoğun TV ve sahne çalışmalarıyla birlikte
Türkiye’deki eksikliğin temeline inmeyi amaçlayan ve türküleri farklı bir lezzetle başta
gençlerimiz olmak üzere tüm anadoluya sevdirmek amacıyla gerçekleştirilmiş, bir albümden
çok ciddi bir proje ortaya koymak gerekçesiyle yapılmış bir çalışma… Tamamı
akademisyenlerden oluşan geniş bir kadroyla ortaya çıkan albümde yöresel türküler çağımızın
müzik teknolojisinin doğru kullanılmasıyla ve her türkünün yöresel halk oyunlarıyla sahneye
uyarlanmasıyla Türkiye’de bir ilki gerçekleştiriyor…
Amacı ve misyonu olan bu albümle gitgide gençlerimizin uzaklaştığı asil ve eşsiz
kültürümüze birlikte hizmet edebilmek dileğiyle...
 
 
KONSER

19 Kasım Cumartesi Saat:20.00
SWİNG ALATURC
Yer: Kartal Bülent Ecevit Kültür Merkezi
 
 
KONSER
 
19 Kasım Cumartesi Saat:20.00
AYSUN GÜLTEKİN KONSERİ
Düzenleyen: Aysun Gültekin
Yer: Başakşehir Kültür Merkezi
 
 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER