FİTNE KALMAYINCAYA KADAR

FİTNE KALMAYINCAYA KADAR

Günümüzde inkarcı felsefe büyük bir inançla, birbirlerine olan bağlılıkla batıl düşüncelerini yeryüzünde hakim kılmaya çalışıyorlar. Birçok insanın inkarına vesile oluyor, birçok insanı kendi batıl yollarında yürümeleri için askerleri yapıyorlar. Toplumun geneli de ya bunun farkında oluyor yada ses çıkarmaya korkuyor.

Oysa Müslüman cesur, güçlü, Allah’a olan aşkından dolayı hakkın en öndeki savunucu olmaya dua ve gayret etmelidir. Bu Allah’ın bir farzıdır. Namaz kılmak, oruç tutmak kadar önemlidir. Nasıl ki batıl takımı yeryüzünde dinsizliği yaymaya beraberce gayret gösteriyorsa, Müslümanlar da onların mücadelesinden daha güçlü bir mücadele, daha güçlü bir birliktelikle karşı safta mücadele vermelidirler. Ancak bu mücadelenin nasıl yapılacağı da önemlidir. Elbette ki, eski çağlarda yaşayan inananlar gibi kılıçlı, atlı bir mücadele söz konusu değildir. Ahir zamanın özelliği, bilgi çağı olmasıdır. Müslüman’da bu bilgiyi en iyi şekilde kullanan insan olmalıdır. Çünkü deccali sistem bilimi ve teknolojiyi kendi saflarında en iyi şekilde kullanamaya çalışmaktadır. Müslüman ise bu imkanları daha iyi kullanan olmalıdır.

“İnkar edenler birbirlerinin velileridir. Eğer siz bunu yapmazsanız (birbirinize yardım etmez ve dost olmazsanız) yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozgunculuk (fesat) olur.’’ (Enfal Suresi, 73)

Ayetiyle Allah, Müslümanların birlik olmamaları durumunda yeryüzünde büyük bir kargaşa, savaş, zulüm ortamının olacağını bildirmiştir. Bu yüzden ayrı olan Müslüman toplulukları aciliyetli olarak birliği istemeli, aynı safta mücadele etmeye gayret göstermelidirler. Müslümanlar birbirleri ile uğraşmayı bırakıp, insanlığa zulüm getiren deccalin sistemini bozmak için sıkı bir mücadele vermelidirler.

“Allah'a ve Resûlü’ne itaat edin ve çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider. Sabredin. Şüphesiz Allah, sabredenlerle beraberdir.’’ (Enfal Suresi, 46)

Tüm Müslümanlar birlik için dua etmelidir. Çünkü Müslüman’ın yapacağı hem sözlü hem de fiili dua, yeryüzünde zulüm gören birçok masum insanın kurtuluşuna vesile olacaktır. Mazlum insanların kurtuluşuna vesile olmak ise bir Müslüman’ın yaşayacağı en büyük  gururlardandır.

“Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve: ‘Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize Katından bir veli (koruyucu sahib) gönder, bize Katından bir yardım eden yolla’ diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına savaşmıyorsunuz?’’ (Nisa Suresi, 75)

Allah rızası için verilen mücadele çok kutlu bir mücadeledir. Eğer bu mücadele yarım bırakılırsa yeryüzündeki fitne ortamı asla son bulmayacaktır. Eğer hala yeryüzünde savaş, zulüm, baskı, acı ortamı varsa yeryüzünde İslam ahlakı tam anlamıyla yaşanmıyor demektir. Hala deccali sistem hüküm sürüyor demektir. Makul olan, İslam tüm yeryüzüne hakim oluncaya, tüm insanlar huzura, barışa, refaha kavuşuncaya kadar mücadele etmektir.

“Fitne kalmayıncaya ve dinin hepsi Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Şayet vazgeçecek olurlarsa, şüphesiz Allah, yaptıklarını görendir.’’ (Enfal Suresi, 39)

YORUM EKLE