DÜNYA VE AHİRETTE KURTULUŞ

DÜNYA VE AHİRETTE KURTULUŞ

Bazı insanların yaşamış oldukları tüm sıkıntılar ve zorluklar, onların iman etmedikleri veya gerekli imani olgunluğa erişemedikleri için yaşanmaktadır. Yüce Rabbimiz bu durumu Kuran’da şöyle haber vermiştir:

Allah, kimi hidayete erdirmek isterse, onun göğsünü İslam'a açar; kimi saptırmak isterse, onun göğsünü, sanki göğe yükseliyormuş gibi dar ve sıkıntılı kılar. Allah, iman etmeyenlerin üstüne işte böyle pislik çökertir. (Enam Suresi, 125)

Bir ayette ise iman etmeyen fakat iman ediyormuş gibi görünen, iman ile inkar arasında kalmış insanların yaşadıkları durum şöyle anlatılmıştır:
"Arada bocalayıp dururlar. Ne onlarla, ne bunlarla. Allah kimi saptırırsa, artık sen ona yol bulamazsın." (Nisa Suresi, 143)

Bu iki insan modelinde gerçek  mutluluğun ve huzurun yaşanamamasının nedeni, Allah’ın dinine tam manasıyla teslim olunmamasından kaynaklanmaktadır. Yüce Rabbimiz, Kendi istediği yoldan giden salih müminleri hem dünyada, hem de ahirette güzel yaşam ile müjdelemektedir. Fakat Yüce Allah’ın emirlerine uygun bir yaşam sürmeyen insanların, Allah’ın müjdelediği bu yaşama kavuşması elbette ki söz konusu olamaz. Bu nedenle hem dünyada hem de ahirette huzurlu ve mutlu bir yaşam sürmek isteyen bir insan, Allah’ın Kuran’da bildirdiği, Peygamber Efendimiz (sav)’in de örnek olarak yaşamış olduğu ahlakı uygulamalıdır. Bunun için de, ilk olarak Kuran ahlakını tam manasıyla kavraması gerekmektedir.

İnsanların yakındıkları birçok sorunun, zaman zaman içine düştükleri sıkıntıların hepsinin çözümü Kuran’da eksiksiz olarak bildirilmektedir. Bu büyük nimetin farkına varan ve Kuran ahlakını yaşayarak sonsuz merhamet sahibi olan Rabbimiz’in rızasını kazanmak için çaba gösteren insanlar, bu nimetten hem dünya hayatında, hem de ahiret hayatında faydalanmış olacaklardır. Dünya hayatında vicdanen huzurlu bir yaşama sahip olacaklar ahirette ise sayılamayacak kadar çok nimetin bulunduğu cennet ile ödüllendirileceklerdir.

... Size Allah'tan bir nur ve apaçık bir Kitap geldi. Allah, rızasına uyanları bununla kurtuluş yollarına ulaştırır ve onları kendi izniyle karanlıklardan nura çıkarır. Onları dosdoğru yola yöneltip-iletir. (Maide Suresi, 15-16)

Dolayısıyla insanların Yüce Allah’ın kulları için indirmiş olduğu bu kutlu nimeti fark ederek, Kuran ahlakına ve Peygamber Efendimiz (sav)’in sünnetine uygun bir yaşam sürmesi ve kurtuluşunun yalnızca bu yolla gerçekleşeceğini bilmeleri gerekmektedir.  Bu yolun dışında insanların dünyada ve ahirette huzur bulabilecekleri başka bir yol bulunmamaktadır. Yüce Rabbimiz bir ayetinde şöyle buyurmaktadır:

İnsanlardan kimi, Allah'a bir ucundan ibadet eder, eğer kendisine bir hayır dokunursa, bununla tatmin bulur ve eğer kendisine bir fitne isabet edecek olursa yüzü üstü dönüverir. O, dünyayı kaybetmiştir, ahireti de. İşte bu, apaçık bir kayıptır. (Hac Suresi, 11)
Bu ayette Yüce Allah’a iman etmekten uzak duran samimiyetsiz kimselerin hem dünyada, hem de ahiret hayatında kayba uğrayacakları bildirilmiştir. İnsan çok aciz bir varlıktır. Allah’ın kendisine imtihan süresi olarak kaç yıl, kaç gün verdiğini bilemez. Bu nedenle insan, her zaman ölüp Allah’ın huzurunda hesap verecekmiş gibi davranmalı, imanını kuvvetlendirmeli ve Kuran ahlakını yaşamına oturtmak için çok ciddi bir çaba içinde olmalıdır.

YORUM EKLE