BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?

Kuran’a Başlarken

Rabbimizin “…Biz sizi, şerle de,  hayırla da deneyerek imtihan ediyoruz…” (Enbiya Suresi, 35)ayetinde bildirdiği üzere, insanı hem zorlu hem de kolay gibi görünen olaylarla denemektedir. İnsanın imtihanı sırasında da şeytanı saptırıcı olarak görevlendirmiştir. Şeytanın vermiş olduğu telkinin etkisi insanların imanlarına göre farklılık göstermektedir. Her ne kadar şeytanın gücü samimi inananları saptırmaya yetmese de, inananların dikkatlerini dağıtarak, doğru olanı yapmalarını engelleyebilir.

Şeytanın amaç edindiği şeylerden birisi de, Müslüman’ın Kuran’ı okuyup, anlamasını ve ondan yararlanmasını engellemektir. Fakat Allah, kullarını her türlü tehlikeden koruyarak, şeytanın bu hareketine karşılık Müslümanları Kendisi’ne sığınmaları gerektiğini haber vermiştir.

“Öyleyse Kuran okuduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah’a sığın.” (Nahl Suresi, 98)

Bilinçli Olarak Selam Vermek

“... Evlere girdiğiniz vakit, Allah tarafından kutlu, güzel bir yaşama dileği olarak birbirinize selam verin. İşte Allah, size ayetleri böyle açıklar, umulur ki aklınızı kullanırsınız.” (Nur Suresi, 61)

Nur Suresi’nde bildirilen bu ayet ile Müslümanların evlere girdiği zaman selam vererek girmesi haber verilmiştir. Fakat Müslüman selam verirken, ne söylediğinin bilincinde olarak bunu yapmalıdır. Alışkanlık olarak değil, ev halkına esenlik ve barış dilediğinin farkında olmalı ve bunu içtenlikle yapmalıdır.

Evlere girildiğinde selamlaşmanın çok fazla hikmeti ve güzelliği vardır.  Bunlardan en önemlisi, kişi, Allah’ın farz kıldığı hükmünü yerine getirmiş olur. Bununla beraber Rabbimizin barış ve esenlik verme anlamına gelen “Selam” ismi zikretmiş olur. Müslümanlar böylece birbirlerine sürekli olarak güzel temennilerde bulunup, karşılıklı olarak mutluluk ve bağlılıklarını pekiştirmiş olular. Müslümanlar birlikte Rabbimizi zikretmiş olurlar ve ahirete duymuş oldukları özlemi, cennet ahlakı ile ifade ederler.

Oradaki duaları: "Allah’ım, Sen ne Yücesin"dir ve oradaki dirlik temennileri: "selam"dır; dualarının sonu da: "Gerçekten, hamd alemlerin Rabbi olan Allah’ındır." (Yunus Suresi, 10)

Hangi Haberin Doğruluğu Araştırılmalı?

Doğru yoldan çıkmış, Allah’a isyan üzerine bir hayat seçmiş ve bu hayatı benimsemiş kişiler fasıktırlar. Fasıklar, Kuran’da haber verilen hiçbir hükme uymazlar, güven, dostluk, adalet, merhamet ve sevgi gibi tavırlardan uzak insanlardır. Fasıklarda Allah korkusu olmadığı için, doğru yoldan çıktıkları gibi, başkalarını da yanlış olana teşvik ederler. Bazen bunun için ciddi, hatta organizeli eylemler yaparlar. Bu nedenle fasık insanlar güvenilir değildirler. Müslüman fasıktan herhangi bir haber alıyorsa, bu haberin doğruluğu kesin değildir ve araştırılmalıdır. Bu, Rabbimizin bir emridir.

“Ey iman edenler, eğer bir fasık, size bir haber getirirse, onu ’etraflıca araştırın’. Yoksa cehalet sonucu, bir kavme kötülükte bulunursunuz da, sonra işlediklerinize pişman olursunuz.” (Hucurat Suresi, 6)