Ataşehir’de “irfan Vakti” Konulu Konferans Düzenlendi

Mevlana’yı anma ve 748. Vuslat yıl dönümü münasebetiyle Ataşehir’de İrfan Vakti” konulu bir konferans gerçekleştirildi.

Ataşehir’de “irfan Vakti” Konulu Konferans Düzenlendi

Ataşehir’de “irfan Vakti” Konulu Konferans Düzenlendi

Mevlana’yı anma ve 748. Vuslat yıl dönümü münasebetiyle Ataşehir’de İrfan Vakti” konulu bir konferans gerçekleştirildi.
Mevlana’yı anma ve 748. Vuslat yıl dönümü münasebetiyle Ataşehir İlçe Müftülüğü Mimar Sinan Camii Konferans salonunda İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Safi Arpaguş’un konuşmacı olarak katıldığı “İrfan Vakti” konulu bir konferans gerçekleştirildi.

Ataşehir İlçe Müftülüğü tarafından düzenlenen program, Aksekili Mehmet Uslu Camii İmam-Hatibi Hafız Mahmut Sağır’ın Kur’ân-ı Kerim tilaveti ve Ataşehir İlçe Müftüsü Hüseyin Aksoy’un açılış konuşmasıyla başladı İstanbul Müftüsü Safi Arpaguş’un “İrfan Vakti” konulu konuşmasıyla devam etti.

Konferansta yaptığı konuşmada Mevlana’nın hayatından, eserlerinde ve Anadolu irfanındaki yerinden bahseden İstanbul Müftüsü Arpaguş, “Aralık ayları gelince Hz. Mevlana’yı hatırlarız. Dinin ahlaki boyutunda önderlik yapmış 8 asırdır hala gündemden düşmeyen bir büyük Allah dostunu bir büyük İslam âlimini yâd etmeye çalışırız. Onun sözlerinden, eserlerinden pasajlar okuruz örnek almaya çalışırız. Hülasa yolumuzu bulmak için yolumuzu aydınlatan ışık neferlerinden biri olan Hz. Mevlana bize yol gösterir. Şüphesiz bu kervanın en başında cenabı peygamberimiz vardır. Hz. Mevlana da kendini öyle tavsif eder: ‘Canım bedenimde olduğu sürece Kur’ân’ın bendesi ve Hz. Muhammed Mustafa’nın ayağının tozuyum.’ Ancak günümüzde Hz. Mevlana denince farklı anlayışlar söz konusudur. Evet, ilim ve hikmet deryası bir membadan faydalanmak isteyen insanlarımız çoktur. Fakat öyle insanlarımızda var ki Hz. Mevlana’nın Müslümanlığını beğenmeyecek kadar kendini üst perdede gören Müslümanlarımız vardır. Bunun yanında bir kesim de Hz. Mevlana’nın sosyal medya malzemesi olarak kendisine ulaştığı birkaç sözünü kendisine düstur edinip dini ya da ahlaki yaşantısı için onun kendisine yeteceğini düşünen bahtsızlarda vardır. Hz. Mevlana: ‘Herkes kendi zannınca bana benim dostum oldu herkes kendi anlayışıyla bana yaklaşmaya çalıştı. Fakat içimdeki esrarı içimdeki sırları anlamaya hiç kimse müşteri olmadı. Kulak müşteri almazsa söz havada kalır.’ der. Hz. Mevlana ‘kulağın müşteri olması gerekir o söze o hikmete’ der.

Dinin bütün rükünleriyle bir araya getirilerek anlaşılması ve anlatılması gerekiyor

Bazı şeyleri yerli yerine oturtmamız gerekiyor. ‘İrfan Vakti’ üst başlığını düşünelim ilk önce. İrfan sahibine bizim toplumumuzda arif denir. İlim sahibine de âlim denir. İlim ve irfan kelimeleri birbirine ‘ve’ bağlacıyla bağlanır. İlim veya irfan biri birine tercih değildir ikisinin bir arada olması gerekir. Ona da ‘Zülcenaheyn’ yani iki kanatlı denir. Yani uçup kaçmak için değil tabi ama dinin, bütün rükünleriyle bir araya getirilerek anlaşılması ve anlatılması gerekiyor.” ifadelerine yer verdi.

Mimar Sinan Camii Konferans salonunda düzenlenen konferansa Ataşehir İlçe Müftülüğünde görevli İmam-Hatip, Müezzin-Kayyım ve Kuran Kursu öğreticileri ile müftülük büro personeli katıldı.

Yapılan sunum ve konuşmaların ardından konferans sona erdi.
 

İsa Kırım

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER