MEME KANSERİNE KARŞI UMUT, DAYANIŞMA VE ZAFER DOLU BİR MÜCADELE

Ataşehir Belediyesi’nin hazırladığı yaşamın içinden hikâyeleri anlatan “Bizim Hikayemiz” programının yeni konuğu meme kanserini yenen Aynur Ser’in zafer dolu mücadelesi oldu. 

MEME KANSERİNE KARŞI UMUT, DAYANIŞMA VE ZAFER DOLU BİR MÜCADELE

MEME KANSERİNE KARŞI UMUT, DAYANIŞMA VE ZAFER DOLU BİR MÜCADELE
Ataşehir Belediyesi’nin hazırladığı yaşamın içinden hikâyeleri anlatan “Bizim Hikayemiz” programının yeni konuğu meme kanserini yenen Aynur Ser’in zafer dolu mücadelesi oldu. 


Ataşehir Belediyesi Kadın Sağlığı, Mamografi ve Kemik Yoğunluğu Ölçümü Görüntüleme Merkezi, çalışanı Aynur Ser, 2024 yılında kendi kendine yaptığı meme muayenesi sırasında fark ettiği bir kitle sayesinde meme kanserine karşı verdiği zorlu mücadeleyi kazandı. 


Farkındalık ve erken tanının önemini bir kez daha ortaya koyan bu süreç, dayanışmanın ve umudun gücünü gözler önüne serdi.
1971 doğumlu Aynur Ser, göğsünde bir kitle hissettikten sonra çalıştığı merkeze başvurdu. Radyoloji Uzmanı Dr. Marina İskender’in öncülüğünde yapılan mamografi ve ultrason kontrolleri sonucunda, şüpheli bir lezyon tespit edildi. Hızla Kartal Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi’ne sevk edilen Aynur Ser’e burada yapılan ileri tetkikler sonrası meme kanseri teşhisi kondu.


Dr. Marina İskender, “Mamografide şüpheli bir lezyon saptadık. Ultrasonla destekledik ve riskli bir durum olduğunu gördük. MR ve biyopsi sonrası tanı netleşti. Aynur Hanım erken tanı sayesinde bugün aramızda, sağlıklı bir şekilde görevine döndü” dedi.


"Pes Etmedim, Güçlü Kalacağıma Söz Verdim"
Aynur Ser, tanı aldıktan sonra ameliyat oldu, ardından kemoterapi ve radyoterapi süreci başladı. Tedavi sürecinde eşi, çocukları, iş arkadaşları, doktorları ve komşularının desteğini hep yanında hissetti.  
“Büyük bir ailem vardı” yanımda diyen Aynur Ser; “Merkezde çalışan tüm personele, Radyoloji Uzmanı Marina İskender’e, Belediye Başkanımız Onursal Adıgüzel’e ve bu süreçte yanımda olan bütün arkadaşlarıma çok teşekkür ederim” şeklinde konuştu.
Aynur Ser, “Hayata yeniden tutunmamı sağlayanlardan biri de köpeğim Lucy oldu. Her sabah birlikte yürüyüş yaptık. Kemoterapi beni çok yordu ama mücadeleyi asla bırakmadım” dedi.
Tedavi sürecinin fiziksel etkilerinden biri de saç dökülmesi oldu. Bu süreci anlatırken gözleri dolan Aynur Ser, eşinin saçlarını keserken yaşadığı duygusal anları ve destek olan komşularının fedakârlığını da unutmadı: “Soğuk havada bana yemek getiren komşuma minnettarım. Ama kimseye muhtaç olmamak için evimi sürüne sürüne de olsa temizlemeye çalışıyordum.”


Aynur Ser, kanser teşhisini aldıktan sonra çocuklarına nasıl söyleyeceğini düşündüğünü belirtti. “Onları yalnız bırakmayacağıma söz verdim ve bu sözümü tuttum. Ailem ve sevdiklerimle yeniden gülmeye başladım. Bu mücadelede hiçbir zaman umudumu kaybetmedim” dedi.


“Her 8 Kadından 1’i Risk Altında, Erken Tanı Hayat Kurtarır”
Radyoloji Uzmanı Dr. Marina İskender, Ekim ayının Meme Kanseri Farkındalık Ayı olduğunu hatırlatarak, her 8 kadından birinin yaşamı boyunca bu hastalıkla karşılaşabileceğini belirtti. “Kadınların 20 yaşından itibaren her ay kendi kendine meme muayenesi yapması, 40 yaş sonrası ise her yıl düzenli mamografi çektirmesi büyük önem taşıyor. Erken tanı hayat kurtarır” dedi.


Aynur Ser’in yaşadıkları, hem bireysel farkındalığın hem de sağlık kurumlarının zamanında müdahalesinin önemini bir kez daha gösterdi. Ser, “Mücadelemi hiçbir zaman yarım bırakmadım. Umudunuzu kaybetmeyin, tedavinizi aksatmayın. Bu hastalıkla baş edilebilir, yeter ki geç kalınmasın” diyerek tüm kadınlara çağrıda bulundu.


Ataşehir Belediyesi Kadın Sağlığı, Mamografi ve Kemik Yoğunluğu Ölçümü Görüntüleme Merkezi, kadınların sağlıklı bir yaşam sürmesi ve meme kanseri gibi hastalıklara karşı erken tanı ile mücadele edebilmesi için hizmet verirken, Aynur Ser ve onun gibi mücadele eden tüm kadınlara da umut ve dayanışma sunacak.

İsa Kırım

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER