Kayınbabasına karaciğeriyle ikinci hayat verdi

61 yaşındaki Osman Gürbüz'e karaciğer nakli gerekiyordu. 5 çocuğu da uygun çıkmadı. Ancak kan ve doku uygunluğu ortaya çıkan damadı İsmail Başar hiç düşünmeden karaciğerini verdi. Kayınpeder, "O benim canımdan bir parça" dedi

Kayınbabasına karaciğeriyle ikinci hayat verdi

Evliliklerde gelin-kaynana, kayınpeder- damat çekişmesi alışılagelmişken; bazen eşine az rastlanır durumlar da yaşanabiliyor. Tıpkı 27 yaşındaki İsmail Başar'la 61 yaşındaki kayınpederi Osman Gürbüz'ün arasında olduğu gibi. Osman Gürbüz, damadından kendisine nakledilen karaciğer parçasıyla yaşama yeniden 'merhaba' dedi. Gürbüz, "İsmail'i ilk gördüğümde iyi biri olduğunu anlamış ve kızım Selma'yla 6 yıl önce evlenmelerine de bu yüzden hiç tereddüt etmeden 'evet' demiştim. İsmail'in iyi biri olduğunu biliyordum ancak açıkçası bu kadarını beklemiyordum. Karaciğerini verebileceğini söylediğinde gözlerim yaşardı. Damadım artık canımdan bir parça" dedi. 40 yıl önce Fransa'ya giden ve inşaat içşiliği yapan Gürbüz, son 6 yılını şeker ve siroz hastalığıyla geçirdi. Fransa'da herhangi bir tedavi önerilmeyen Gürbüz'e sadece karaciğerinin yağlanmaması için günde 3 kilometre yürümesi gerektiği önerildi.

HASTALIĞA 'FRANSIZ'
Gürbüz, geçen ağustosta tatil için geldiği memleketi Kayseri'nin Develi ilçesinde tıraş olurken mide kanaması geçirdi. Yemek borusundaki varislerin kanamaya neden olduğu söylenen Gürbüz, Fransa'ya döndüğünde rahatsızlığını kendisini ilk muayene eden doktorlara iletti. Fransa'da doktorların hastalığıyla ilgilenmediğini söyleyen Gürbüz, "Doktorlar hastalığıma sanki Fransız kaldılar. Bana, 'Ancak yemek borunuzdaki varisler patlar ve kanama olursa müdahale ederiz' yanıtı verdiler. Bu ilgisizlik üzerine tedavimi Türkiye'de yaptırmaya karar verdim. Tetkiklerde büyük bir şok yaşadım. İleri evre karaciğer yetmezliği teşhisi konuldu ve 'acil karaciğer nakli gerekli' denildi" diye konuştu.

HAYATA İKİNCİ KEZ TUTUNDU
Gürbüz'ün 5 çocuğu babalarına karaciğer vermek için sıraya girdi. Ancak hiçbiri nakil için uygun çıkmadı. Çocuklarından Selma'nın eşi İsmail kan grubunu askerde A Rh pozitif olarak öğrenmişti. Kayınpederinki ise 0 RH pozitifti. Bu sırada ilginç bir olay yaşandı. İsmail Başar, eşinin ağabeyinin kan grubunda yanlışlık yapıldığını görünce "Belki benimki de yanlış belirlenmiştir" diyerek yeni bir kan testi yaptırdı. Çıkan sonuçlar kendisini şaşırttı: O da kayınpederi gibi 0 RH pozitif kan grubuna sahipti. Bunun üzerine hiç tereddüt etmeden "Ben karaciğerimi veririm" dedi. Damadın bu teklifi karşısında şaşkınlık yaşayan Gürbüz, "Büyük bir sevinç yaşadım. Dokular, kan grubu bana uyuyordu" dedi. "Babam kadar seviyorum" dediği kayınpederi ile birlikte hemen Ataşehir Memorial Hastanesi Genel Cerrahi ve Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kamil Yalçın Polat ve ekibinin yanına gittiler. Geçen hafta yapılan ameliyatla Gürbüz hayata ikinci kez tutundu. Gürbüz, ona ikinci bir hayat veren damat ve ameliyatı yapan Prof. Dr. Polat ve ekibi SABAH'a konuştu. Hastalığını öğrendikten sonra nakil için kadavra listesine yazıldığını belirten Gürbüz, "Ailemden karaciğer vermesini istemedim. Ama çocuklarım habersiz testler yaptırmışlar. Onlarla uyumlu olmadığım çıkmış. Tesadüfen damadım İsmail'in karaciğeri uyuyordu. Bana, 'Baba sana karaciğerimi vereceğim' dediğinde ağladım. Çünkü böyle jestle karşılaşmayı ummuyordum. Babalar kızlarını verdikleri erkeğe hep 'kuşkuyla' bakarlar. Ancak ben İsmail'i ilk gördüğümde kanım ısınmıştı. Zaman içinde kızım için ne kadar doğru bir karar verdiğimi anladım. Ancak bu kadarını açıkçası beklemiyordum. Böyle damada can kurban. Herkese örnek olsun. O benim 6'ncı çocuğum. Artık damadım benim canımda can oldu" dedi. Damat İsmail ise "6 yıllık mutlu bir evliliğim var. Eşimi çok seviyorum. Bir de kızımız var. Kayınpederimin hastalığını ilk duyduğumda çok üzüldüm. Ailelerimiz bize çok büyük destek verdi. 'Babam' dediğim kayınpederimin biyolojik olmasa da bana gerçek baba kadar yakındır. Karaciğerimi verirken hiç tereddüt etmedim" diye konuştu.

"YANLIŞ TEŞHİS KONMUŞ"
Gürbüz'ün ileri derecede karaciğer yetmezliğini tespit eden ve nakli gerçekleştiren Prof. Dr. Polat hastalığın teşhisi ve tedavisini şöyle anlattı: "Hasta bize halsizlik, karın ağrısı ve mide kanamasıyla gelmişti. Muayene ettiğimizde Hepatit B'ye bağlı 3. evre karaciğer sirozu olduğunu gördük ve tanıyı koyduk. Fransa'da kendisine yürüyüş önermiş doktorlar. Bu tür hastalara aşırı efor yüklemek doğru değil. Yine yemek borusundaki varislerin kanamasının beklenmesi telkini de çok büyük bir yanlış. Hasta için en doğru karar uygun bir nakil merkezinde naklin gerçekleşmesiydi. Çünkü geçirdiği mide kanaması, hastanın hayatının riske edilmesi anlamını taşıyordu. Kendisini kadavra listemize aldık. Ancak Türkiye'de organ bağışı az olduğu için ve de hastanın beklemesinin riskli olacağı düşüncesi ile canlı vericiden nakil yapılmasına karar verdik. Bir haftalık tetkiklerin ardından damadından nakli gerçekleştirdik. Nakil sırasında kan kullanılmadı. Hem alıcı hem verici sadece birer gün yoğun bakımda kaldı. İkisinin de sağlıkları çok iyi" diye konuştu.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER