EVDE BAKIM MODELİ HUZUREVİ İHTİYACINI DÜŞÜRECEK

Nüfus hızla yaşlanırken, sağlık problemleri yaşayan bakıma muhtaç yaşlı sayısının artması evde sağlık uygulamasının önemini ortaya çıkardı.

EVDE BAKIM MODELİ HUZUREVİ İHTİYACINI DÜŞÜRECEK
 EVDE BAKIM MODELİ HUZUREVİ İHTİYACINI DÜŞÜRECEK

Nüfus hızla yaşlanırken, sağlık problemleri yaşayan bakıma muhtaç yaşlı sayısının artması evde sağlık uygulamasının önemini ortaya çıkardı.

Türkiye'de yaşlı nüfus sayısı 7 milyona yaklaştı. Nüfus hızla yaşlanırken, sağlık problemleri yaşayan bakıma muhtaç yaşlı sayısının artması evde sağlık uygulamasının önemini ortaya çıkardı. Konuya dikkat çeken Dr. Tayyar Vardar, yaşlanan ve sağlık problemleri artan nüfusun sadece yüzde 7’sinin zorunlu olarak huzurevini tercih ettiğini, yüzde 70’nin ise hayatına sağlık hizmetini evde alarak devam etmek istediğini açıkladı


EVDE BAKIM MODELİ YAŞLI BAĞIMLILIK ORANINI DÜŞÜRÜYOR


Yaşam kalitesinin yükselmesi ve sağlık alanında yaşanan olumlu gelişmeler dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yaşam süresini uzatıyor ve yaşlı nüfus sayısını arttırıyor. Türkiye’de 2040’tan itibaren 20 milyonu geçmesi öngörülen yaşlı nüfusundaki bu artışın, sağlık problemleri yaşayan, bakıma ve yardıma muhtaç yaşlı sayısını da artırması bekleniyor. Günümüzde ise 7 milyona yaklaşan ve artmaya devam eden yaşlı nüfus, çalışan ve bakımlarını yapamayan aile bireyleri tarafından bir yük olarak görülebiliyor. Bazı aileler ise bakımı zor olan yaşlısı için çareyi huzurevlerinde bulabiliyor. Ancak yapılan araştırmalara göre huzurevlerine gitmek isteyen yaşlıların sayısı oldukça düşük seviyede. Konuya dikkat çeken İstanbul Medical Center Evde Bakım Hekimi Dr. Tayyar Vardar, yaşlandıkça bakımları artan bireylerin, huzurevi veya bakımevleri yerine ailelerinden kopmadan kendi evlerinde yaşamak istediklerini ve bu oranın yüzde 70’lerde olduğunu söyledi. Yaşlısını huzurevlerine göndermek istemeyen aile bireylerinin yaşlılar için verilen evde bakım uygulamasını tercih ettiğini belirten Tayyar Vardar: “Yaşlı bireyler hayatının kalan kısmını çocukları ile birlikte evde geçirmeyi tercih ediyor. Ancak yaşlandıkça ortaya çıkan rahatsızlıklar, yaşlılığa bağlı fiziksel fonksiyonel kapasitenin düşmesi ve üzerine eklenen kronik hastalıklar yaşlının bu süreçte profesyonel destek almasını zorunlu hale getirebilir. Bu durumda evde yaşamak isteyen, bakıma ihtiyaç duyan veya sağlık problemleri olan yaşlıların yaşam kalitesini yüksek düzeyde tutarak hayatlarına devam etmelerinin yolu ise evde bakım hizmetleri ile sağlanabiliyor. Böylece yaşlı bireyler ailelerin kontörlünde onlarla birlikte vakit geçirebiliyor aynı zamanda ihtiyacı olan bakım ve sağlık hizmetini de almış oluyor.” açıklamasında bulundu.

Evde bakım modeli yaşlı bağımlılık oranını düşürüyor

Artan yaşla nüfusa bağlı olarak çalışma çağındaki kişilere düşen yaşlı sayısında da her yıl artış olduğunu kaydeden İstanbul Medical Center Evde Bakım Hekimi Dr. Tayyar Vardar, 2017 yılında %12,6’ya kadar yükselen yaşlı bağımlılık oranının düşürülmesinde evde bakım modelinin önemli bir işlev gördüğünü söyledi. Tayyar Vardar: “Evde sunulan bakım ve sağlık hizmeti yaşlısı olan aile bireylerinin iş hayatına devam etmelerine imkan sunuyor. Gerektiğinde yaşlıya 12 ya da 24 saat şeklinde hizmet verilebilen evde bakım modeli, aile bireylerinin iş hayatından geri kalmasını önlüyor ve yaşlıya bağımlılığın artmasının önüne geçerek ekonomiye katkı sunuyor.”dedi.

Yaşlı bakımı profesyonel bir destek gerektirir

Evde yaşlı bakımının profesyonel bir destek gerektirdiğini belirten Tayyar Vardar şöyle konuştu: “Evde sağlık hizmeti ile yaşam şartlarını en az etkileyerek doğru tedaviye ulaşmak, hastalığın etkilerini en aza indirmek ve aynı zamanda hastanın yaşam kalitesini yükseltmek amaçlanır. Bu yüzden yaşlı bakımı profesyonel bir destek gerektirir. Çünkü evde yaşlı bakımı süreçlerinde, ihtiyaçların tespit edilmesi, bakımın planlanması ve hedefe ulaşılması için hizmet öncesi kişiye özel bakım planının oluşturulması son derece önemlidir. Bu sürecin yürütülmesinde evde bakım hekimi, uzman hemşire ve bakım destek personeli görev alır. Gereksinim doğrultusunda fizyoterapist ve psikologlar ekibe katılım sağlayabilirler. Oluşturulan plan çerçevesinde yaşlının biyolojik, psikolojik ve sosyal ihtiyaçlarının doğru tespiti, kaybolan fonksiyonel kapasitesinin iyileştirilmesi, kendi bağımsızlığının ve özgüveninin tekrar kazandırılması sağlanır.”

İsa Kırım

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER