NEDEN SURİYE’ YE ÇULLANIYORLAR


Batı Roma, Doğu Roma, Selçuklu , Osmanlı ve son olarak da SSCB ‘nin dağılmasıyla Asya’da otorite boşluğu doğmuş ; Anadolu topraklarında kurulan Türkiye Cumhuriyeti  kuruluşunun 88. yılında bu otorite boşluğunu dolduramamıştır.Bu otorite boşluğu batılı  emperyalistlerin arzularını gün geçtikçe hortlatmıştır.

Gelinen  noktada görülüyor ki  dünya her yüzyılda bir yeniden dizayn edilmektedir.Bu dizaynda da iyi adam için kötü adam yaratılmaktadır.Son günlerin kötü adamı  da Suriye devlet başkanı  Beşşar Esad olmuştur.Suriye’de  yönetim kötü mü ? Kötü.Etnik sorunlar var mı? Var. Ama bunlar ancak masa başında çözülebilecek olaylar…Durum  böyle iken Suriye’ye demokrasiyi batılı emperyalistler mi getirecek? Elbette ki Hayır.

Onların demokrasi anlayışında, eşitlik , özgürlük insan hakları, hukukun üstünlüğü gibi değerler sadece birer enstrümandır.Kızılderililere çiçek virüsü ile kontamine olmuş mendil ve battaniyeleri  dağıtarak çiçek salgınıyla onları katleden Amerika kıtasındaki İngilizler olmamış mıdır?Kıtanın asıl sahiplerini acımasızca doğrayıp bizlere kovboy filmi olarak izletenlerden demokrasi  gelebileceğine inananlara acıyarak bakıyorum.

Bugün Libya’ ya yapılan, Suriye ‘ye de yapılmaya çalışılan ABD destekli  NATO müdahalesi,  Suriye halkının kara kaşı kara gözü için yapılacak değildir.
Türkiye Cumhuriyetinin 61. hükümeti , ülke insanı ve TBMM tatilde iken  bir  füze kalkanı anlaşması imzalamıştır.Aynı günlerde Mavi Marmara ve  pkk kaynaklı  şehitlerimiz ağırlıklı olarak gündeme taşınarak,imzalanan bu anlaşmaya karşı kamu oyu oluşmasına mani olunmuştur.

İsrail için önemli tehdit olarak algılanan İran’ın balistik füze yeteneğine karşı “Füze Kalkanı” savunma projesinin Türkiye’de konuşlandırılmasının üç ana nedeni; İsrail’e karşı olası bir füze tehdinine karşı, fırlatma ve yükseltme safhası(boost and acsnet phase), uzay boşluğunda uçuş safhası(midcourse phase) ve hedefe yaklşama safhası (terminal phase) çok büyük önem arz etmektedir.

Şöyle ki ;İran’dan atılan füze İsrail’den 4 dakika içinde görülüp 8 dakika içinde de imha atışı yapılabilmekte iken Türkiye ( Malatya/ Kürecik) de bu zaman yarıya inip  füzeler daha İran hava sahasını terk etmeden imha edilme imkanı olacaktır .Peki böyle bir durumda İran’ ın öcünü kim alacaktır? Elbette ki Suriye de varlık bulabilen Hizbullah alacaktır.

Mesele  demokrasi getirmek falan değil, etnik gurupları birbirine düşürerek ve sonuçta müdahaleye zemin yaratarak İran’ın yanındaki Esad’ı  ve Hizbullah’ı yok etmektir. Olan yine  günahsız insanlara olacaktır.

Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları  Uğur Mumcu suikastı ,Eşref Bitlis suikastı ;Isparta uçağının düşüşü, Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümü, ASELSAN mühendislerinin ölümü ve Mavi Marmara şehitleri ni unutup füze kalkanında da etkisizliğimizi devam ettirirsek , uyumayanlarımız uyuyan kardeşlerimizi çok hızlı bir şekilde uyandırmaz isek sıranın Türkiye  gelmesi yakındır..Uyumaya devam edersek  2020 de Sevr ile uyanır; yada sığınaklarda  çocuklarımızla çan çekişiyor olabiliriz. Sığınağınız varsa tabii ki.
Gülşen YİĞİT /[email protected]

YORUM EKLE
YORUMLAR
tayfur
tayfur - 12 yıl Önce

Sevgili yazarım.Gerçekten yazınızı büyük bir keyif alarak okudum çünkü içerisinde bulunulan durum ancak bu kadar güzel izah edilir.yazılarınızın devamını bekler saygılar sunarım.