Sektör Köy Dernek Vakıf
Yayınlama Tarihi 17 Temmuz 2010
Telefon 0216 456 44 37
ATAŞEHİR BOTANİK BAHÇESİ 

( Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi )


Adres ve Telefonları


Adres : Ataşehir Atatürk Mahallesi, Fatih Sultan Mehmet Caddesi, TEM Otoyolu Anadolu Otoyol Kavşağı PK: 81120 İstanbul

Telefon numarası : 0216 456 44 37
FAX 216 456 44 38


 Ataşehir Atatürk Mahallesi, Fatih Sultan Mehmet Caddesi, TEM Otoyolu Anadolu Otoyol Kavşağı PK:81120 İstanbul

ATAŞEHİR BOTANİK BAHÇESİ ( NEZAHAT GÖKYİĞİT BOTANİK BAHÇESİ ) Adres ve Telefon Numaraları, Nasıl Gidilir

Otoyola inat, doğal hayat! Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi (NGBB), Ali Nihat Gökyigit Vakfı’nın (ANG Vakfı) genelde biyolojik çeşitliliğin, özelde bitki çeşitliliğinin hayati önemi, korunması ve tanıtılması amacıyla gerçekleştirdiği toplumsal bir faliyettir.


  Tarihçe

tarihceNezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi (NGBB), Ali Nihat Gökyigit Vakfı’nın (ANG Vakfı) genelde biyolojik çeşitliliğin, özelde bitki çeşitliliğinin hayati önemi, korunması ve tanıtılması amacıyla gerçekleştirdiği toplumsal bir faliyettir.

Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi (NGBB), 1995 yılında Ali Nihat Gökyiğit tarafından eşi Nezahat Gökyiğit adına hatıra parkı oluşturulmak amacıyla kurulmuş ve başlangıçta ‘hatıra parkı’ amacına yönelik bir bitkilendirme ve ağaçlandırma planı uygulanmıştır.

Önce yol inşaatı nedeniyle yapısı aşırı derecede bozulmuş toprak ıslah edilmiş; sonra 50 hektarlık park alanına takriben 50.000 ağaç ve çalı dikilmiştir.

Daha sonra amaç değiştirilerek, bir botanik bahçesi olma yolunda çalışmalara başlanarak 2002 yılında halkın ziyaretine açılmış ve 2003 yılında adı Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi olarak değiştirilmiştir.

İstanbul’un Anadolu yakasında, Atatürk ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinden gelen otoyollarla, Anadolu otoyolunun(Ankara) birleştiği kavşakta bulunmaktadır. Bahçe kavşaktaki anayollar ile bağlantı yolları arasındakiadalar üzerinde kuruludur ve sekiz adadan oluşmaktadır. Alan, Karayolları Genel Müdürlüğü ile ANG Vakfı arasındaki bir protokolle 2025 yılına kadar bu hizmete tahsis edilmiştir. NGBB, İstanbul’a %12 oranında yeşil alan sağlamasıyla İstanbullular için bir nefes alma noktası olmasının yanı sıra, bir araştırma, eğitim ve öğretim merkezidir.


Ortak Çalışan Kurumlar
Bahçemizin geliştirdiği projelerde ortak çalıştığı kurumlar:

    * ULUSLAR ARASI BOTANİK BAHÇELERİBİRLİĞİ (BGCI)
    * EDİNBURG KIRALİYET BOTANİK BAHÇESİ (RBGE)
    * KEW KIRALİYET BOTANİK BAHÇESİ (RBG Kew)
    * FLORA ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ
    * TEKFEN
    * TEKZEN
    * STANLEY SMITH VAKFI
    * TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI
    * ORMAN VE ÇEVRE BAKANLIĞI
    * CHRISTENSEN VAKFI
    * DARWIN İNİSİYATİFİ
    * BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ
    * TEMA
    * İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ
    * GAZİ ÜNİVERSİTESİ
    * HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
    * YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ
    * SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
    * AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ
    * ERCİYES ÜNİVERSİTESİ
    * ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ
    * ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
    * DÜZCE ÜNİVERSİTESİ
    * AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ


DESTEK
NGBB'de Gönüllülük
Gönüllü OlBahçemizi birlikte büyütelim.

Yaşınız, ilgi alanlarınız ve uzmanlığınız ne olursa olsun NGBB'de yapabileceğiniz çok şey var.

Gönüllülerimiz bahçemizin kuruluşundan bu yana tüm departmanlarımızın faaliyetlerine katkıda bulunmaya devam ediyorlar.

NGBB ailesine katılan gönüllüler, bahçemiz faaliyetleri içinde bilgi birikimlerini arttırma, ortak amaçları olan bir oluşuma katkıda bulunma ve boş zamanlarını yararlı bir şekilde değerlendirme fırsatını yakalamaktadır. Amacımız gönüllülerimizin kalıcı olmasını sağlamak, katılımın çoğalmasını teşvik etmek, bunun için de gereken organizasyonu gerçekleştirmektir.



BAHÇEMİZ

Çimenler üzerinde serbestçe dolaşabilir ve örtü sermeden oturabilirsiniz.

Kaya Bahçesi’ni, su arklarını, soğanlıkları, Ertuğrul Adası’nı, İstanbul Adasını, kumar bahçesini, kurak bahçeyi, kaya bahçelerini, menfez galeriyi, çitli bahçeyi ziyaret edebilir, tepedeki çardaktan manzarayı izleyebilirsiniz.

İlgi duyduğunuz bitkilerin isimlerini etiketlerinden ve bilgi takdim levhalarından öğrenebilirsiniz.

(Bitkiler hakkında başka öğrenmek istedikleriniz olursa lütfen bahçe yönetimine başvurmaktan çekinmeyiniz.)

Bahçemizdeki Adalar ve Koleksiyonlar:

    * Merkez Ada
    * Ertuğrul Adası
    * Mesire Adası
    * İstanbul Adası
    * Kolleksiyonlar

 Merkez Ada

Merkez Ada , NGBB yönetim bölümünün ve bahçe girişinin bulunduğu adadır. Bu adada limonluklar, soğanlı bitkiler koleksiyonu, kaya bahçesi, kaya çatlağı bahçesi, çitli bahçe, kurak ve çorak bahçe, meyvelik, doğal bitkiler koleksiyonu, gülistan, şehitlerimizin anısına tesis edilen ‘bodur çam koleksiyonu’, nilüfer havuzları, fidanlıklar bulunmaktadır.

Bahçıvan çocuklar bahçesi, kümes ve aralık, misafirhane, işlikler, malzeme depoları, çürütme istasyonu ve ardiye merkez adada bulunmaktadır.


Kurak ve Çorak Bahçe


Krak Çorak BahçeSon yıllarda dünyanın giderek kuraklaşacağı varsayımı neticesinde, Dünya üzerinde tuzcul ortamlarda ve daha az suyla yaşamlarını devam ettirebilen bitkilerin varlığı önem kazanmaktadır. Kurakçıl bitkiler olarak adlandırılan bu türler, giderek kuraklaşan Dünya için gelecek umudu taşıyor.
Devamını oku�
 
Çitli Bahçe

Çitli BahçeÇitli bahçe’de, çit olarak kullanılan bitkilerle birlikte, Türkiye’de doğal olarak yetişip daha önce ülkemizde çit olarak kullanılmamış bitki türlerinden örnekler denenmektedir.
Devamını oku�
 
Kaya Bahçesi

Kaya BahçesiKaya Bahçesi, doğal ortamı kayalık alanlar olan kaya üzerinde veya taşlar arasında veya, taşa sarılarak hayatını sürdüren bitki türlerinin sergilendiği ve yetiştirildiği alanlardır. Burada yetiştirilen bitki türlerinin ekolojik istekleri oldukça farklıdır. Sıcak ve kurak ortamda yetişen kaya bitkileri olduğu gibi oldukça nemli ve sulak ortam seven kaya bitkileri de bulunur.
Devamını oku�
 
Kaya Çatlağı Bahçesi
Kaya Çatlağı BahçesiDoğal ortamları olan kayalar ve kaya çatlakları arasında çok az bir toprakla bile yaşamlarını devam ettirebilen bitkilerin sergilendiği alandır.
Devamını oku�
 
Meyve Bahçesi

Meyve bahçesinde değişik sebze ve meyve türleri yetiştirilmektedir.
Devamını oku�
 
Gülistan

Gülistan Bu bahçemiz hakkındaki bilgiler güncellenmekte. Lütfen sitemiz ve bahçemiz hakkında güncel bilgi alabilmek için e-bültenimize kayıt olun.
 
Nilüfer Havuzları
Nilüfer Havuzları Bu bahçemiz hakkındaki bilgiler güncellenmekte. Lütfen sitemiz ve bahçemiz hakkında güncel bilgi alabilmek için e-bültenimize kayıt olun.
 
Saklı Bahçe
Bu bahçemiz hakkındaki bilgiler güncellenmekte. Lütfen sitemiz ve bahçemiz hakkında güncel bilgi alabilmek için e-bültenimize kayıt olun.
 
Kameriye
KameriyeBu bahçemiz hakkındaki bilgiler güncellenmekte. Lütfen sitemiz ve bahçemiz hakkında güncel bilgi alabilmek için e-bültenimize kayıt olun.
 
Kaktüs Serası
Bu bahçemiz hakkındaki bilgiler güncellenmekte. Lütfen sitemiz ve bahçemiz hakkında güncel bilgi alabilmek için e-bültenimize kayıt olun.
 

  Çokyıllık yastık

NGBB, çokyıllık yastık alanımız 2008 Haziran ayında bitkilendirilmiştir. Bahçemizin kış aylarında çiçek görülebilecek yerlerindendir.

Alan alt havuzun yanında yer almakta olup, kanal boyunca devam etmektedir.2009 Mayıs ayında devamı olarak düşünülen ve meteoroloji istasyonunun ön kısmı olan nilüfer havuzuna devam eden yolun yanında yer alan yeni bir yastık daha oluşturulmuştur.Senenin her döneminde  bahçede yeşil ve çiçekli alanlarla karşılaşabilmek için çokyıllık yastıkların genişletilmesi tasarlanmaktadır.




İstanbul Adası


Onyedinci yüzyılda Evliya Çelebi, İstanbul civarında kırküç bin bahçe ve bostan, Sultanahmet civarında seksen kadar çiçekçi dükkanı olduğunu belirtirken, dönemin çiçek sevgisini dile getirir. 1641 yılında “Bahçe Düzenleme ve Ağaç Geliştirme” adlı cemiyetin kurulması ve “Çiçekçibaşı” makamının oluşturulması da konuya verilen önemin ve kurumsallaşma çabasının göstergesidir. İstanbul’a 1788’de gelen Jan Potocki adlı seyyâhın, “Dükkanlar gördüm, ağaç damdan yukarı çıkıyor, dallar duvarları delip geçiyordu” ifadesi; dönemin ağaç tutkusunu yansıtmaktadır.

Avrupa Kültür Başkenti 2010 yılı etkinliklerinde vurgulandığı gibi “Boğaziçi ve Haliç başta olmak üzere, su yollarının İstanbul kentinin gerek geçmişi gerek bugünün de üstlendiği roller başka şehirlerle kıyaslanmayacak özelliklere sahiptir”. Bu etkinin en çok gözlendiği alanlardan biri de doğal olarak bitki örtüsüdür. Toprak, su, hava ve ateş ile başlayan ve kökleri Anadolu’ya dayanan bir metafordan yola çıkan bu efsaneye, bitkilerle yeni bir boyut kazandırılmaktadır.

Bu amaçla, Ali Nihat Gökyiğit Vakfı, Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi bünyesindeki adalardan birini İstanbul‘a ayırmıştır.  2010 yılı boyunca gerçekleşecek etkinliklere de ev sahipliği yapacak bu ada daha sonra da botanik bahçesinin kalıcı ziyaret alanlarından biri olacaktır.

"�Her detayı ile meşgul olduğum ve titizlikle takip ettiğim “İstanbul Adası” projesinden daha fazla heyecan ve mutluluk verecek başka bir çalışmanın bana nasip olacağını pek zannetmiyorum�"

Ali Nihat Gökyiğit

 

18. Yüzyıl İstanbul Konak Bahçesi

konak_tİstanbul Adası’nın odak noktasını oluşturan bahçe, yazılı ve görsel kaynaklardan yola çıkılarak 18. yy İstanbul bahçelerini, dönemin orijinal tasarımlarına sadık kalınmaya çalışılarak tüm yapısal ve bitkisel güzelliklerini yansıtacak şekilde düzenlenmiştir. Mahalle Çeşmesi, Çınarlı Seyir İskelesi, konak bahçemizin bütünleyici mekânlarını oluşturmaktadır.

18. yüzyıldan önce inşa edilen Türk saray bahçeleri daha sonraki dönemde inşa edilenlere göre çok daha sade yapıdaydı. Ancak Türk bahçe sanatının orijinal karakteristiği XVIII. Yüzyıl’dan itibaren Rönesans ve Barok bahçe sanatının etkisi ile değişmiştir. XIX. Yüzyıl ortalarında ise Osmanlı bahçe sanatı neredeyse tamamen yok olmuştur.

Her ne kadar 18. yüzyıl İstanbul Bahçe anlayışının yazılı ve görsel kaynakları günümüze ulaşamamış olsa da günümüze kadar gelmiş minyatürler, şiirler ve bazı yazılı kaynaklardan yararlanılarak bu bahçelerin genel karakteristiği belirlenmeye çalışılmaktadır.

18. yüzyıl bahçelerinin genel karakteristikleri şöyledir;

Bahçenin ana yapısını oluşturan oturma, süs ve fayda temalı bahçeler bütününden oluşan iç bahçe; kapı, tak ve duvarlarla dış alandan ayrılır.

Bir ana eksen ve onun çevresinde gelişen ikincil eksenler söz konusudur. Yollar, çiçek tarhları ve duvarlar muntazam olmalıdır.

Bahçede istinat duvarları kullanılarak manzara esaslı seviyeler yaratılmıştır. Düz alanlarda bile bahçe içersinde yatay sofalar ile arazi yükseltilerek ya da çukur bahçeler oluşturularak arazi kotu düşürülmüştür.

Su elemanı bahçede önemli bir yer tutmaktadır. Mevsimlere göre değişiklik gösteren bahçe yapısı içerisinde bir ya da birden fazla havuz vazgeçilmez bir unsurdur. Akar ve hareketli olan su tercih edilir. Havuzlarda fıskiyeler bulunur. Su genellikle setler halinde alt seviyeye akar. Bir kaynaktan akmaya başlayan su bir havuzda son bulur. Suyun sadece fıskiyelerden değil açık kanaldan akıtılması da çok kullanılan bir sistemdir.

Bitki türleri ve kullanımı açısından çiçekler, bahçede özel bir yere sahiptir. Osmanlı bahçelerinde, renk kompozisyonu ve desenler oluşturmak yerine kokusu ve göze hoş görünüşü için kullanılan çiçeklerde renk ve tür karmaşıklığı görülmez. Süs bahçesi bölümünün en büyük kısmını parterler oluşturur. Bunlar yollar veya duvarlarla çevrelenmiştir. Parterler birkaç metrekareden büyük değildir. Her bölüm aynı tür ve renkte çiçeklerle kaplıdır. Bu alanlar genellikle aynı büyüklükte ve şekildedir. Bu parterlerin arasında dövme taş, kum, çakıl veya malta taşı malzemeli yürünebilecek genişlikte yollar bırakılır. Parterler 18. yüzyılın sonlarına doğru (bizim bahçemizde de görülebileceği gibi) şimşir ile çevrelenmeye başlamıştır.

Bahçe, gezinti bahçesinden çok oturma amaçlı bir bahçedir. Ahşap veya metal kameriyeler sarmaşık veya asmalarla süslenmiştir.

“Süs” ten ziyade “mantık” ve “fayda” ya önem verilen Osmanlı’da bahçede çiçek kadar “fayda bahçesi” ni oluşturan meyve ağaçlarına da yer verilmiştir.

Bahçe evin olduğu seviyede daha çok taşlık olarak devam etmektedir.

18. yüzyıl İstanbul Konak Bahçesi üç ayrı kotta bulunan ve üç ayrı temaya sahip alandan oluşmaktadır.

İlk ve en üst kat olan ‘fayda’ temalı bahçede elma, nar, malta eriği, badem, armut, erik ve vişne ağaçları bulunmaktadır. Alanın ortasında bulunan ‘spiral havuz’  alanının dışında bulunan ‘mahalle çeşmesi’nden kendi cazibesi ile gelen su ile beslenmekte ve bir kanal vasıtası ile aşağı ki kotta bulunan havuza düşmektedir.

İkinci kottaki bahçede ise ‘dinlenme ve süs’ teması işlenmektedir. Mevsimsel olarak renk ve çeşit değişiklileri ile görsel olarak zenginleşecek olan çiçek parterleri ve iki adet fıskiyesi ile Osmanlı bahçe sanatının görselliğe olan düşkünlüğünü anlatılmaktadır. Parterlerin iki yanında bulunan ahşap pergolalar ile de dinlenme ihtiyacı karşılanmaktadır.

Son ve en alt kottaki  alanda ise ‘konak’ bulunmaktadır. Taşlık alanın ağırlıklı olduğu bu alanda bulunan konak harabe bir bina kalıntısı ile sergilenmektedir. Mahalle çeşmesinden ve üst kottan bir kanal vasıtası ile gelen su ise bu kattaki havuzda son bulmaktadır.

İstanbul adası sayfası ana resmi

 

İSTANBUL ADASI

Onyedinci yüzyılda Evliya Çelebi, İstanbul civarında kırküç bin bahçe ve bostan, Sultanahmet civarında seksen kadar çiçekçi dükkanı olduğunu belirtirken, dönemin çiçek sevgisini dile getirir. 1641 yılında “Bahçe Düzenleme ve Ağaç Geliştirme” adlı cemiyetin kurulması ve “Çiçekçibaşı” makamının oluşturulması da konuya verilen önemin ve kurumsallaşma çabasının göstergesidir. İstanbul’a 1788’de gelen Jan Potocki adlı seyyâhın, “Dükkanlar gördüm, ağaç damdan yukarı çıkıyor, dallar duvarları delip geçiyordu” ifadesi; dönemin ağaç tutkusunu yansıtmaktadır.

 

Avrupa Kültür Başkenti 2010 yılı etkinliklerinde vurgulandığı gibi “Boğaziçi ve Haliç başta olmak üzere, su yollarının İstanbul kentinin gerek geçmişi gerek bugünün de üstlendiği roller başka şehirlerle kıyaslanmayacak özelliklere sahiptir”. Bu etkinin en çok gözlendiği alanlardan biri de doğal olarak bitki örtüsüdür. Toprak, su, hava ve ateş ile başlayan ve kökleri Anadolu’ya dayanan bir metafordan yola çıkan bu efsaneye, bitkilerle yeni bir boyut kazandırılmaktadır.

 

Bu amaçla, Ali Nihat Gökyiğit Vakfı, Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi bünyesindeki adalardan birini İstanbul‘a ayırmıştır.  2010 yılı boyunca gerçekleşecek etkinliklere de ev sahipliği yapacak bu ada daha sonra da botanik bahçesinin kalıcı ziyaret alanlarından biri olacaktır.

 

Nihat Bey’in Sözü

�Her detayı ile meşgul olduğum ve titizlikle takip ettiğim “İstanbul Adası” projesinden daha fazla heyecan ve mutluluk verecek başka bir çalışmanın bana nasip olacağını pek zannetmiyorum�

Ali Nihat Gökyiğit

 

Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi, Ali Nihat Gökyiğit Vakfı’nın Biyolojik Çeşitliliğin Korunması ve Tanıtılması Amacıyla Gerçekleştirdiği Bir Toplumsal Faaliyetidir.



18. Yüzyıl İstanbul Konak Bahçesi

İstanbul Adası’nın odak noktasını oluşturan bahçe, yazılı ve görsel kaynaklardan yola çıkılarak 18. yy İstanbul bahçelerini, dönemin orijinal tasarımlarına sadık kalınmaya çalışılarak tüm yapısal ve bitkisel güzelliklerini yansıtacak şekilde düzenlenmiştir. Mahalle Çeşmesi, Çınarlı Seyir İskelesi, konak bahçemizin bütünleyici mekânlarını oluşturmaktadır.

18. yüzyıldan önce inşa edilen Türk saray bahçeleri daha sonraki dönemde inşa edilenlere göre çok daha sade yapıdaydı. Ancak Türk bahçe sanatının orijinal karakteristiği XVIII. Yüzyıl’dan itibaren Rönesans ve Barok bahçe sanatının etkisi ile değişmiştir. XIX. Yüzyıl ortalarında ise Osmanlı bahçe sanatı neredeyse tamamen yok olmuştur.

Her ne kadar 18. yüzyıl İstanbul Bahçe anlayışının yazılı ve görsel kaynakları günümüze ulaşamamış olsa da günümüze kadar gelmiş minyatürler, şiirler ve bazı yazılı kaynaklardan yararlanılarak bu bahçelerin genel karakteristiği belirlenmeye çalışılmaktadır.

18. yüzyıl bahçelerinin genel karakteristikleri şöyledir;

Bahçenin ana yapısını oluşturan oturma, süs ve fayda temalı bahçeler bütününden oluşan iç bahçe; kapı, tak ve duvarlarla dış alandan ayrılır.

Bir ana eksen ve onun çevresinde gelişen ikincil eksenler söz konusudur. Yollar, çiçek tarhları ve duvarlar muntazam olmalıdır.

Bahçede istinat duvarları kullanılarak manzara esaslı seviyeler yaratılmıştır. Düz alanlarda bile bahçe içersinde yatay sofalar ile arazi yükseltilerek ya da çukur bahçeler oluşturularak arazi kotu düşürülmüştür.

Su elemanı bahçede önemli bir yer tutmaktadır. Mevsimlere göre değişiklik gösteren bahçe yapısı içerisinde bir ya da birden fazla havuz vazgeçilmez bir unsurdur. Akar ve hareketli olan su tercih edilir. Havuzlarda fıskiyeler bulunur. Su genellikle setler halinde alt seviyeye akar. Bir kaynaktan akmaya başlayan su bir havuzda son bulur. Suyun sadece fıskiyelerden değil açık kanaldan akıtılması da çok kullanılan bir sistemdir.

Bitki türleri ve kullanımı açısından çiçekler, bahçede özel bir yere sahiptir. Osmanlı bahçelerinde, renk kompozisyonu ve desenler oluşturmak yerine kokusu ve göze hoş görünüşü için kullanılan çiçeklerde renk ve tür karmaşıklığı görülmez. Süs bahçesi bölümünün en büyük kısmını parterler oluşturur. Bunlar yollar veya duvarlarla çevrelenmiştir. Parterler birkaç metrekareden büyük değildir. Her bölüm aynı tür ve renkte çiçeklerle kaplıdır. Bu alanlar genellikle aynı büyüklükte ve şekildedir. Bu parterlerin arasında dövme taş, kum, çakıl veya malta taşı malzemeli yürünebilecek genişlikte yollar bırakılır. Parterler 18. yüzyılın sonlarına doğru (bizim bahçemizde de görülebileceği gibi) şimşir ile çevrelenmeye başlamıştır.

Bahçe, gezinti bahçesinden çok oturma amaçlı bir bahçedir. Ahşap veya metal kameriyeler sarmaşık veya asmalarla süslenmiştir.

“Süs” ten ziyade “mantık” ve “fayda” ya önem verilen Osmanlı’da bahçede çiçek kadar “fayda bahçesi” ni oluşturan meyve ağaçlarına da yer verilmiştir.

Bahçe evin olduğu seviyede daha çok taşlık olarak devam etmektedir.

18. yüzyıl İstanbul Konak Bahçesi üç ayrı kotta bulunan ve üç ayrı temaya sahip alandan oluşmaktadır.

İlk ve en üst kat olan ‘fayda’ temalı bahçede elma, nar, malta eriği, badem, armut, erik ve vişne ağaçları bulunmaktadır. Alanın ortasında bulunan ‘spiral havuz’  alanının dışında bulunan ‘mahalle çeşmesi’nden kendi cazibesi ile gelen su ile beslenmekte ve bir kanal vasıtası ile aşağı ki kotta bulunan havuza düşmektedir.

İkinci kottaki bahçede ise ‘dinlenme ve süs’ teması işlenmektedir. Mevsimsel olarak renk ve çeşit değişiklileri ile görsel olarak zenginleşecek olan çiçek parterleri ve iki adet fıskiyesi ile Osmanlı bahçe sanatının görselliğe olan düşkünlüğünü anlatılmaktadır. Parterlerin iki yanında bulunan ahşap pergolalar ile de dinlenme ihtiyacı karşılanmaktadır.

Son ve en alt kottaki  alanda ise ‘konak’ bulunmaktadır. Taşlık alanın ağırlıklı olduğu bu alanda bulunan konak harabe bir bina kalıntısı ile sergilenmektedir. Mahalle çeşmesinden ve üst kottan bir kanal vasıtası ile gelen su ise bu kattaki havuzda son bulmaktadır.



Asya ile Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan İstanbul Boğazı, yüzyıllar boyunca çeşitli kültürlerin yuvası olmuştur. İki kıta arasında kurulan dünyadaki tek kent olan İstanbul üzerinde yaşamış ve halen halen yaşamakta olan tüm kültürlerin özellikleri ile şekillenmiştir.

İstanbul'un, surlar içinde kalan bölümünün, yedi tepe üzerinde kurulduğu söylenir. Bu nedenle 'Yedi tepeli kent' denince akıllara İstanbul gelmektedir.

İstanbul Adası’nın önemli bir öğesi olan Boğaziçi alanı, ölçekli olarak küçültülerek alana yerleştirilen “İstanbul Boğazı”nı sembolize etmektedir. Suyunun rengi, köprüleri, Kız Kulesi ve dört mevsim değişecek çiçekli “Yedi Tepesi”yle minyatür boğaz, seyir iskelesi ve teraslarından izlenebilmektedir.


‘Çeşme’, su kaynağı anlamında, göz kelimesinin Farsça karşılığı olan ‘çeşm’ kelimesinden dilimize geçmiştir. Çeşmelerin mimarisi, Osmanlıların batı kültüründen etkilenmeye başladığı 18. yüzyıla kadar olan dönem öncesi ve sonrası olarak ele alınabilir. 18. yüzyıldan önceki çeşmeler genellikle klasik Osmanlı mimari tarzlarını yansıtırken, 18. yy. sonrasında yapılan çeşmelerde Avrupa mimarisinin etkileri görülmektedir.

Mahalle çeşmesi toplumsal iletişim ağının başlıca düğüm noktalarından birisidir. İmparatorluğun son zamanlarına kadar genel su şebekesinden evlere dağıtım yapılamamaktaydı. Kent halkı ihtiyaçları olan suyu sokaklardaki çeşmelerden almaktaydı. Bunun sonucu olarak, geleneksel kültürde çeşme başı, özellikle kadın hayatının sosyalleşmeye açık yönünü temsil etmektedir.

O dönemde herhangi bir canlının su ihtiyacını karşılamanın büyük sevap olması nedeniyle padişahlar, valide sultanlar, hanım sultanlar, vezirler, beyler, efendiler, ağalar kendilerinin hayırla anılması veya ölmüş bir yakınının ruhunun şad olması için bir çeşme yaptırmayı adet edinmişlerdir.

Bizim çeşmemiz de konak bahçemiz ile bütünleşen bir mahalle çeşmesini simgelemektedir. Traverten çeşme üzerinde NGBB’nin sembolü olan iris bitkisinin kabartma motifleri yer almaktadır. Çeşmeden çıkan su kendi cazibesi ve kapalı bir kanal vasıtasıyla konak bahçemizin su kanalının kaynağı olan spiral havuza ulaşmaktadır.



İstanbul Bitkileri Gösteri Alanı

İstanbul’da yaklaşık 2.500 bitki türü yaşamakta olup bunlardan yaklaşık 20 tür sadece İstanbul’da yetişmektedir (endemik). Bu alan, İstanbul özelinde Türkiye’nin özel coğrafi konumunun getirdiği bu zengin bitkisel dokunun, günümüz modern bahçe tasarım yaklaşımı ile sergilenmesine ayrılmıştır. Alan yok olmakta olan ve İstanbul ile bütünleşmiş bazı türlere ev sahipliği yapacaktır.

Sanayileşme, şehirleşme, tarım alanlarının genişlemesi, aşırı otlatma, yurt dışına ihraç ve yurt içi kullanım amacı ile doğadan toplamalar, çorak alanların ıslahı, tarımsal mücadele ve kirleme, yangınlar bitkileri tehdit eden faktörlerdir. Ülkemizde yetişen endemik ve endemik olmayan bitkiler tüm bu baskılar altında neslini devam ettirebilmekte zorlanmaktadır.

Avrupa’da bu yok olmaya karşı dünya doğa koruma kuruluşları ve botanik bahçeleri birlikte çalışmaktadır. ANG Vakfı bünyesindeki Botanik Bahçemiz de bu hassasiyetle İstanbul’a özgü ve endemik otsu bitki türlerini bu alan içinde korunmayı ve halkı bu yolla bilgilendirmeyi görev edinmiştir.

 

Türk Kültüründe Bahçe ve Çiçek

“İstanbul’un Kültür ve Yaşamında Bahçe ve Çiçek” temalı sergide, üzerinde çiçek ve ağaç motifi bulunan değişik objelerden 120 tablonun yer aldığı bir sergidir. Sergide çeşmeler, mezar taşları, silahlar, çadırlar, kitabeler, çiniler, fermanlar, kıyafetler, ev süslemeleri, kısaca yaşamın her alanında yer alan resim, gravür ve minyatürlerinde bulunan bahçe ve çiçek motifleri sunulmaktadır. İstanbul’da çiçek yetiştirmenin nasıl şiir gibi müzik gibi tutkulu bir sanat haline geldiği; mutfağı zenginleştirme ve renk tonlarını belirtmeye varıncaya kadar meyve ve çiçeğin ne kadar geniş bir alanda etkili olduğu görülmektedir.

 

İstanbul’da Mutlu Olan Ağaçlar

Farklı iklim kuşaklarının etkisi altında olması ve farklı uygarlıklara başkentlik yapmasının etkisi İstanbul’un ağaç çeşitliliğini arttırmıştır. Yurtdışından getirilen birçok ağaç türü buraya uyum sağlamıştır. Sergide servi, çınar, erguvan gibi İstanbul’a sembol olmuş ağaçların yanında sarıçiçekli atkestanesi, lâle ağacı gibi ender bulunan ağaçların fotoğrafları yer almaktadır.

 

İstanbul’un Çiçekleri

Yaklaşık 2500 bitki türüyle Avrupa’nın birçok ülkesini bile geride bırakan İstanbul’un çiçeklerinin yer aldığı sergi özellikle İstanbul endemiği bitki türlerini kapsamaktadır.

 
 
Osmanlı Çadırı

İstanbul Bahçesi’nin özgün köşelerinden biri de Osmanlı çadırıdır. Eski Türklerin yaşantısında çok önemli bir yer tutan çadırlar işlevleri ve sahiplerine göre bazı farklılıklar gösterirse de temel özellikleri bakımından aynıdır. Türk çadırlarının dış yüzeyi genel olarak tek renk olmasına rağmen iç yüzeyi yaşam ortamı anlayışına uygun olarak değişik motiflerle süslenir. Çoğunlukla bitki ve çiçeklerden oluşan motifler, bazen geometrik desenlere dönüşse de yaşam ortamını güzelleştirme amacı için olmazsa olmazlardandır. İstanbul Bahçesi düzenlenirken eski İstanbul yaşantısını canlandırmak düşüncesi ile konak bahçesinin içine bir de Osmanlı çadırı (otağ)kuruldu. Üç bölümden oluşan çadırın iç cephesi geleneksel Osmanlı çadırlarında görülen motiflerle bezendi. Yaklaşık 75 m2 lik bir alanda kurulan çadır bir yandan kalabalık toplantılara ev sahipliği yaparken diğer yandan değişik amaçlı sergiler düzenlenmesine imkan sağlamaktadır.
 
İstanbul Boğazı
istanbul01_tAsya ile Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan İstanbul Boğazı, yüzyıllar boyunca çeşitli kültürlerin yuvası olmuştur. İki kıta arasında kurulan dünyadaki tek kent olan İstanbul üzerinde yaşamış ve halen halen yaşamakta olan tüm kültürlerin özellikleri ile şekillenmiştir.

İstanbul'un, surlar içinde kalan bölümünün, yedi tepe üzerinde kurulduğu söylenir. Bu nedenle 'Yedi tepeli kent' denince akıllara İstanbul gelmektedir.

İstanbul Adası’nın önemli bir öğesi olan Boğaziçi alanı, ölçekli olarak küçültülerek alana yerleştirilen “İstanbul Boğazı”nı sembolize etmektedir. Suyunun rengi, köprüleri, Kız Kulesi ve dört mevsim değişecek çiçekli “Yedi Tepesi”yle minyatür boğaz, seyir iskelesi ve teraslarından izlenebilmektedir.
 
Mahalle Çeşmesi
cesme_t‘Çeşme’, su kaynağı anlamında, göz kelimesinin Farsça karşılığı olan ‘çeşm’ kelimesinden dilimize geçmiştir. Çeşmelerin mimarisi, Osmanlıların batı kültüründen etkilenmeye başladığı 18. yüzyıla kadar olan dönem öncesi ve sonrası olarak ele alınabilir. 18. yüzyıldan önceki çeşmeler genellikle klasik Osmanlı mimari tarzlarını yansıtırken, 18. yy. sonrasında yapılan çeşmelerde Avrupa mimarisinin etkileri görülmektedir.

Mahalle çeşmesi toplumsal iletişim ağının başlıca düğüm noktalarından birisidir. İmparatorluğun son zamanlarına kadar genel su şebekesinden evlere dağıtım yapılamamaktaydı. Kent halkı ihtiyaçları olan suyu sokaklardaki çeşmelerden almaktaydı. Bunun sonucu olarak, geleneksel kültürde çeşme başı, özellikle kadın hayatının sosyalleşmeye açık yönünü temsil etmektedir.

O dönemde herhangi bir canlının su ihtiyacını karşılamanın büyük sevap olması nedeniyle padişahlar, valide sultanlar, hanım sultanlar, vezirler, beyler, efendiler, ağalar kendilerinin hayırla anılması veya ölmüş bir yakınının ruhunun şad olması için bir çeşme yaptırmayı adet edinmişlerdir.

Bizim çeşmemiz de konak bahçemiz ile bütünleşen bir mahalle çeşmesini simgelemektedir. Traverten çeşme üzerinde NGBB’nin sembolü olan iris bitkisinin kabartma motifleri yer almaktadır. Çeşmeden çıkan su kendi cazibesi ve kapalı bir kanal vasıtasıyla konak bahçemizin su kanalının kaynağı olan spiral havuza ulaşmaktadır.

 
 
İstanbul Bitkileri Koleksiyonu
İstanbul’da yaklaşık 2.500 bitki türü yaşamakta olup bunlardan yaklaşık 20 tür sadece İstanbul’da yetişmektedir (endemik). Bu alan, İstanbul özelinde Türkiye’nin özel coğrafi konumunun getirdiği bu zengin bitkisel dokunun, günümüz modern bahçe tasarım yaklaşımı ile sergilenmesine ayrılmıştır. Alan yok olmakta olan ve İstanbul ile bütünleşmiş bazı türlere ev sahipliği yapacaktır.

Sanayileşme, şehirleşme, tarım alanlarının genişlemesi, aşırı otlatma, yurt dışına ihraç ve yurt içi kullanım amacı ile doğadan toplamalar, çorak alanların ıslahı, tarımsal mücadele ve kirleme, yangınlar bitkileri tehdit eden faktörlerdir. Ülkemizde yetişen endemik ve endemik olmayan bitkiler tüm bu baskılar altında neslini devam ettirebilmekte zorlanmaktadır.

Avrupa’da bu yok olmaya karşı dünya doğa koruma kuruluşları ve botanik bahçeleri birlikte çalışmaktadır. ANG Vakfı bünyesindeki Botanik Bahçemiz de bu hassasiyetle İstanbul’a özgü ve endemik otsu bitki türlerini bu alan içinde korunmayı ve halkı bu yolla bilgilendirmeyi görev edinmiştir.
 
Sergiler

Türk Kültüründe Bahçe ve Çiçek

“İstanbul’un Kültür ve Yaşamında Bahçe ve Çiçek” temalı sergide, üzerinde çiçek ve ağaç motifi bulunan değişik objelerden 120 tablonun yer aldığı bir sergidir. Sergide çeşmeler, mezar taşları, silahlar, çadırlar, kitabeler, çiniler, fermanlar, kıyafetler, ev süslemeleri, kısaca yaşamın her alanında yer alan resim, gravür ve minyatürlerinde bulunan bahçe ve çiçek motifleri sunulmaktadır. İstanbul’da çiçek yetiştirmenin nasıl şiir gibi müzik gibi tutkulu bir sanat haline geldiği; mutfağı zenginleştirme ve renk tonlarını belirtmeye varıncaya kadar meyve ve çiçeğin ne kadar geniş bir alanda etkili olduğu görülmektedir.

İstanbul’da Mutlu Olan Ağaçlar

Farklı iklim kuşaklarının etkisi altında olması ve farklı uygarlıklara başkentlik yapmasının etkisi İstanbul’un ağaç çeşitliliğini arttırmıştır. Yurtdışından getirilen birçok ağaç türü buraya uyum sağlamıştır. Sergide servi, çınar, erguvan gibi İstanbul’a sembol olmuş ağaçların yanında sarıçiçekli atkestanesi, lâle ağacı gibi ender bulunan ağaçların fotoğrafları yer almaktadır.

İstanbul’un Çiçekleri

Yaklaşık 2500 bitki türüyle Avrupa’nın birçok ülkesini bile geride bırakan İstanbul’un çiçeklerinin yer aldığı sergi özellikle İstanbul endemiği bitki türlerini kapsamaktadır.



Ertuğrul Adası

1890 yılında Japonya’ya yaptığı ziyaret sonrası dönüş yolculuğunda yakalandığı tayfun sebebiyle kayalıklara çarpıp batan “Ertuğrul Firkateyni”nde şehit olan 587 bahriyeli adına “Sakura Vakfı” tarafından bahçemize 587 sakura kirazı bağışlanmıştır. Ertuğrul Adası çevresine dikilen bu ağaçlar sebebiyle adanın adı bu şekilde isimlendirilmiştir.

Faciadan kurtulan bahriyelilerin için Japonya’da “Torajiro Yamada” tarafından bir yardım kampanyası başlatılır. Bahriyeliler ülkelerine geri dönerken onlarla birlikte gelen Torajiro Yamada kampanyada toplanan paraları dönemin padişahına teslim eder. Padişah kendisinin İstanbul’da kalmasını rica eder ve Torajiro Yamada ölümüne kadar burada kalır. Bu süre zarfında Osmanlı askerlerine Japonca dersleri verir. Torajiro Yamada’dan Japonca dersi alan askerlerden biri “Mustafa Kemal Atatürk”tür. Ertuğrul Adası’nda bu kişinin adına bir amfi yapılmıştır.

Ada’da “Faydalı Bitkiler Koleksiyonu; Tıbbi ve Itri Bitkiler Bahçesi, Yenilebilir Bitkiler Bahçesi ve Boya Bitkileri Bahçesi”, “Kumar Bahçesi”, “Fundalık”, “Ortanca Koleksiyonu”, “Kelebek Çalısı Koleksiyonu” ve “Sakura Koleksiyonu” bulunmaktadır. Son olarak 2009 Aralık ayında Buğday ve Yakın Akrabaları Koleksiyonu oluşturulmuştur.


Tıbbi ve Itri Bitkiler Bahçesi

Tıbbi ve Itri Bitkiler BahçesiYapılan araştırmalar günümüzden 7-8 bin yıl öncesine dek ışık tutmasına rağmen,  bitkilerin hastalıkların tedavisinde kullanılmaya başlaması insanlık kadar eskidir. Dünya çapında tıbbi değere sahip 6000’den fazla bitki olduğu belirtilmektedir.
Devamını oku�
 
Anıt Zeytin Ağacı
Anıt Zeytin AğacıGemlik yöresinde yer alan bir zeytinlik, fabrika alanı yapılmak için kesilmek üzereyken Sayın Ali Nihat Gökyiğit tarafından alandan yaşlı bir zeytin ağacı sökülerek Ertuğrul Adası’na dikilmiştir.
Devamını oku�
 
Kumar Bahçesi
Bilgiler güncellenmekte. Lütfen sitemiz ve bahçemiz hakkında güncel bilgi alabilmek için e-bültenimize kayıt olun.
 
Ertuğrul Anıtı

ertugrul anıtıBilgiler güncellenmekte. Lütfen sitemiz ve bahçemiz hakkında güncel bilgi alabilmek için e-bültenimize kayıt olun.



Mesire Adası

Mesire Adası’nda inşaat faaliyetlerine 2007 yılında başlanarak, mesire yeri ve havuzlar oluşturulmaya başlanmıştır. Ada, Merkez ada üzerinde yoğunlaşan ziyaretçi baskısını azaltmak, bahçeye mesire için gelen ziyaretçileri daha rahat edebilecekleri bir alana kavuşturmak amacıyla kurulmuştur. Mesire Adası’na ulaşım, Merkez Ada’da üst otoparktan Mesire Adası’na yapılan bir köprü vasıtası ile sağlanmaktadır. Mesire adası, 23 Nisan 2009’da ziyarete açılmıştır. Gelecekte, NGBB ana girişi de Mesire Adası’na kaydırılacaktır. Ataşehir tarafından bir menfezle bahçeye giriş mümkün olacaktır. Böylece NGBB’ye toplu taşıma araçlarıyla da ulaşım imkan dahiline girecektir.

Mesire Adası üç bölümden oluşmaktadır; Keşif Bahçesi, Mesire alanı ve Menfez Galeri.



 Koleksiyonlar

Botanik Bahçeleri ve Bitki Koleksiyonları

Dışarıdan bakıldığında, yeşil alan görülen ve genellikle, piknik yeri olarak algılanan botanik bahçeleri; işlevlerinin gerektirdiği ilgi ve özenden yoksundur. Buna karşın botanik bahçeleri; oluşturduğu canlı bitki koleksiyonları ile bitkiler hakkında araştırmalar yapıp, elde ettiği bilgileri çeşitli eğitim faaliyetleri ile halkla paylaşan ve gerçekleştirdiği görsel düzenlemelerle toplumsal ilişki ve işlevlerini de geliştirmeye çalışan bilimsel enstitülerdir.Botanik bahçelerinin görevi; iyi belgelenmiş bitki koleksiyonları oluşturarak bitki çeşitliliğinin araştırılması, korunması ve tanıtılmasını sağlamaktır.Tanıtıma ilişkin girişimler, halkın bilgi edinmesi ve ilgi alanı oluşturmasına yönelik ilişkileri de düzenler. Bitkilerin doğal ortamda görülmesi ve izlenmesi, yetiştirme ve koruma etkinliklerini teşvik eder.Böylece, doğadan edinilen bitkilerin, botanik bahçelerinde korunması ve tanıtılmasının sonucunda oluşan bilinçli yaklaşım, türlerin yetiştikleri yerlerde korunması anlayışının da gelişmesine yol açar.

Botanik bahçelerinde oluşturulan bitki koleksiyonlarının bilimsel nitelikte olması ve bu niteliğinin korunarak sürdürülmesi sağlanmalıdır. Koleksiyonlar ile ilgili çalışmaların süreklilik göstermesi nedeniyle konunun organizasyonu önemlidir. Öncelikle, her bir koleksiyondaki türlerin doğru biçimde teşhisi, etiketlenmesi ve çeşitli veri tabanlarına kaydedilmesi sağlanır. Koleksiyonu oluşturan bireylerin gelişim süreci de düzenli izlenmeli ve kayıt edilmelidir. Koleksiyonun yeni türlerle zenginleştirilmesi ve çeşitli yöntemlerle halka tanıtılması sürekli gündemde tutulmalıdır.
   
1     Tıbbi ve Itri Bitkiler Koleksiyonu
2     Ortanca Koleksiyonu
3     Buğday ve Yakın Akrabaları Koleksiyonu
4     Boya Bitkileri Koleksiyonu
5     Soğanlı Bitkiler Koleksiyonu
6     Yenilebilir Bitkiler Koleksiyonu
7     Meşe Koleksiyonu
8     Odunlu Bitkiler Koleksiyonu (Arboretum)





ZİYARETÇİ REHBERİ

NGBB, bayramlar ve resmi tatiller dahil, bütün yıl boyunca açıktır. Ancak yönetimin gerekli gördüğü durumlarda bahçe ziyarete kapatılabilir. Bahçemiz, her gün saat 10.00'da açılır; akşam ise gün batımından yarım saat önce kapanır. Kapanış kasım ile şubat arasında 16.30 ila 17.00; yazın mayıs ile eylül arasında 19.00 veya 19.30 dur; diğer aylarda da gün batımına göre kapanış saati belirlenmektedir.


Giriş

Bahçe’ye giriş ücretsizdir. Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi, Ali Nihat Gökyiğit Vakfı’nın, Türkiye’nin ve Dünya’nın bitki çeşitliliği ve korunması konusunda faaliyet gösteren bir hayır hizmetidir. Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi, İstanbul Anadolu yakasında, Anadolu Otoyol kavşağındadır. Bu nedenle, maalesef Bahçe’ye toplu taşıma araçlarıyla ulaşmak mümkün değildir; ancak özel araçlarla ya da taksi ile gelinebilir. Girişin otoyol kavşağında içinde bulunduğu yer ve farklı yönlerden yaklaşım haritası için lütfen tıklayınız. >
 
Otopark

Bahçe’ye, Merkez Ada’da iki küçük otopark mevcuttur. Herhangi bir park ücreti talep edilmemektedir. Bahçe’ye ziyaretçi kabulü otopark kapasitesi ile sınırlıdır; lütfen, içeri girmekte ısrarlı olmayınız. Girişte görevliler size yardımcı olacaktır.
 
Kurallar

Bahçemizde uyulması gereken kurallar.
Devamını oku�
 
Çocuklu Ziyaretçiler için
Devamını oku�
 
Fotoğraf Çekimi

NGBB, ziyaretçileri bahçe içinde fotoğraf çekebilirler. Ancak çekilen fotoğraflar hiçbir ticari amaç için kullanılamaz. Düğün fotoğrafı ve ticari amaçlı fotoğraf ve video çekimlerinde uyulması gereken kurallar vardır.
Devamını oku�
 
Doğum Günü Kutlamaları

NGBB’de sevdikleriyle doğum günü kutlamaları yapmak isteyenlerin aşağıda belirtilen hususlara dikkat etmeleri önemle rica olunur.

    *
      Kutlamanın en az 2 gün öncesinde,  randevu alınmalıdır. Randevu almak için hafta içi 0216 456 44 370216 456 44 37 nolu telefonu arayınız veya [email protected] e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir adresine mail atınız.
    *
      NGBB yönetiminden izin yazısı olmayan gruplar bahçede doğum günü kutlamaları yapamaz.
    *
      Doğum günü kutlamaları sadece Merkez Adada bulunan Çardak’ta yapılabilir.
    *
      Ziyaretler, saat 10:00’da başlar ve bahçenin kapanış saatinden yarım saat önce bitmelidir.
    *
      Kutlamalar sırasında NGBB kurallarına uyulması mecburidir.
    *
      Kutlamalarda diğer ziyaretçileri rahatsız edecek müzik dinletilerine izin verilmez.
    *
      NGBB, bu ziyaretler için su v.b. ihtiyaç temini ve ses sistemi gibi hizmetleri sağlayamamaktadır.
    *
      Grup sayısı, maksimum 50 kişi ile sınırlıdır. Daha büyük gruplarla gelmek isteyenlerin grup sayısını bildirmeleri gereklidir.

Daha fazla bilgi için lütfen 0216 456 44 370216 456 44 37 nolu telefonu arayınız veya [email protected] e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir adresine mail atınız.
 
Yemekli Davetler

Bahçemizde düğün, nişan ve çeşitli kutlama davetleri yapmak mümkündür. İstanbul’un ortasında doğanın yeşili içinde bir davet vermek isteyenler için
Devamını oku�
 
Kurumsal Etkinlikler

Bahçemizde kurumsal piknik ve toplantılar düzenleyebilirsiniz.
Devamını oku�
 

ULAŞIM
Bahçemiz hafta içi ve hafta sonu sabah 9:30'da açılıp,
Gün batımından yarım saat önce kapanır.

İETT OTOBÜS SEFERLERİ

Bahçemize haftasonları İETT otobüs seferleri yapılmaktadır.

Kadıköy Kalkış Saatleri:  Cumartesi-Pazar 10:00 / 12:00 / 14:00
NGBB Kalkış Saatleri:  Cumartesi-Pazar 11:30 / 13:30 / 16:30
Kadıköy'den kalkış yeri: Rıhtım Otobüs Durakları (Eminönü-Karaköy Vapur İskelesi tarafındaki) Otobüs E5'i kullanmakta olup, Yenisahra'dan sonra Tuzcuoğlu köprüsünden dönüp 2. köprü yoluna girmekte ve NGBB'ye ulaşmaktadır.
Otobüsün Uğradığı Duraklar;
Kadıköy, Hamza Yerlikaya, Fatih Sokak, Umut Sokak, Koşuyolu Köprüsü, Acıbadem Lisesi, Acıbadem Köprüsü, Doğuş Üniversitesi, Metrobüs Uzunçayır, Devlet Malzeme Ofisi, Göztepe Sapağı, Medicalpark, Yenisahra, Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi Merkez Ada Giriş Kapısı
Otobüsün NGBB'den kalkış yeri İstanbul Adası'dır.