Maliye Bakanı Mehmet Şimşek: 'Zamlı maaş' nisana yetişebilir

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, cari açığın çok temel, Türkiye'nin yapısal makro ekonomik problemi olduğunu belirterek, bir gecelik, kısa vadeli yaklaşımlarla cari açık sorunun çözülemeyeceğini söyledi. memur zamlı maaşını nisan ayında alabilir.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek: 'Zamlı maaş' nisana yetişebilir

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, milyonlarca memurun zamlı maaşını nisan ayında alabileceğini açıkladı.

'Zamlı maaş' nisana yetişebilir

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, cari açığın çok temel, Türkiye'nin yapısal makro ekonomik problemi olduğunu belirterek, bir gecelik, kısa vadeli yaklaşımlarla cari açık sorunun çözülemeyeceğini söyledi.Şimşek, ''Cari açık geçen sene kısmen yapısal, kısmen de konjonktürel problemlerle gerçekten rekor bir düzeye ulaştı ve sürdürülemez bir noktada'' dedi.

Bakan Şimşek, NTV'de katıldığı bir programda, şu anda cari açıkta bir daralma trendinde olunduğunu belirterek, kredi hacminin ciddi şekilde yavaşlatıldığını, iç talebin bir miktar yavaşladığını, vergi tedbirlerinin alındığını anlattı.

Tüm bunların cari açığa olumlu yansıyacağını ifade eden Şimşek, ''Kasımda başlayan daralma trendi devam edecek. Orta, uzun vadeli çözümler esastır. Reformlardan ödün vermeden, güçlü bir şekilde reformlara devam etmemiz lazım'' dedi.

Bakan Şimşek, enflasyona ilişkin beklentilerinin ilk çeyrekte yükselmeye devam etmesi, yılın ortasına doğru tek haneli, yılın sonlarına doğru da Merkez Bankasının hedeflerine doğru bir inişe geçmesi olduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti:

''Bu sürecin erken gelmesi ihtimali var. Bu kısmen liranın durumuyla ilişkili. Bu bahsettiğim beklentiler, yılın ilk çeyreğinde yüksek seyretmesi beklentisi kısmen lirada ocak başına kadar devam eden değer kaybıyla ilişkiliydi. Enflasyon niye yüzde 10'un üzerine çıktı? TL ciddi anlamda değer kaybetti. TL'nin değer kaybı ithal edilen ürünler yoluyla enflasyon dinamiklerini olumsuz etkiledi. Kısmen de olsa Ekim ayında yaptığımız vergi artışları etkili oldu. Şirketlerin fiyatlama gücü var. İç talep güçlü olunca, maliyetleri hemen olduğu gibi yansıtabiliyorsunuz. Halbuki iç talebin zayıf olduğu dönemlerde maliyetin bir kısmını üstleniyorsunuz. Tüketiciye yansıtmıyorsunuz. Enflasyonun kısmen iç talebin yavaşlaması, kısmen liranın bir miktar güçlendikten sonra istikrara kavuşması nedeniyle, tekrar bir düşüş trendine girmesi ihtimali yüksek. Yılın sonuna doğru bir kerelik etkilerin çıkmasıyla birlikte tekrar Merkez Bankasının hedeflerine doğru yönelmesi ihtimali yüksek.''

-Memur maaşları-

Bakan Şimşek, Maliye Bakanlığı olarak toplu sözleşmeye ilişkin tasarının ve toplu sözleşme sürecinin geçen sene, bütçe bağlanmadan tamamlanmasını arzuladıklarını kaydederek, geçen seneki enflasyon farkının ocak ayına yansıtıldığını, geriye dönük farkların da ödeneceğini söyledi.

''Nisana yetişir mi'' şeklindeki soru üzerine de Şimşek, ''Mümkün ama bu yasal çerçeve, Meclis tarafından kabul edilecek, sonra müzakereler olacak. Bu müzakerelerin belli bir süreci olacak. Müzakereler belki bir kaç günde, belki bir ay sonra biter. Dolayısıyla bugünden gün konusunda, tarih verme konusunda birşey söylememiz doğru olmaz. Ama nisan hala mümkün olan bir tarih'' ifadesini kullandı.

Şimşek, zam farklarının bütçeye yansımasıyla ilgili olarak da enflasyonun çok yüksek olduğu dönemlerde devletin bu işten kar edebildiğini ancak o dönemlerin geride kaldığını, enflasyonun düşük seyrettiğini ve yansımasının da sınırlı olacağını söyledi. Şimşek, ''Faizlerin de düşük olduğu, enflasyonun düşük olduğu dikkate alınırsa bunun düşük bir olumlu etkisi olur. Fakat biz onun derdinde, peşinde değiliz. Biz memurumuzun biran önce zamlı maaşını almasını temenni ediyoruz'' dedi.

Önümüzdeki 10 yılda Körfezde yaratılan fon fazlasının 5 trilyon dolar daha fazla olabileceğini kaydeden Şimşek, Türkiye'nin de Körfeze yönelik olarak projeleri paketlemesi gerektiğini söyledi.

Yunanistan'da bir yangın olduğunu ancak, kontrol altına alındığını anlatan Şimşek, uzun vadeye ilişkin şüphe ve kaygıların haklı olarak devam ettiğini söyledi. Sorunun şu anda kontrol altında olduğunu ve kısa vadede iyimser olmak için sebepler bulunduğunu belirten Şimşek, ''Orta uzun vadeye ilişkin endişeler var. Bakalım Yunanistan bu programın gereklerini yerine getirebilecek mi'' dedi.

AB'nin Türkiye için çok kritik bir bölge olduğunu belirten Şimşek, şöyle konuştu:

''Geçen sene Türkiye'ye yönelik endişelerin bir miktar artmasının temelinde bu vardı. Merkez Bankasının niye eli rahatladı? Birincisi ABD, dünya ekonomisi için çok önemli bir motor ve ABD ekonomisinden çok olumlu sinyaller geliyor. Çin'de sert düşüş riski vardı, şimdi bunun da olması ihtimali düşük görülüyor. Avro bölgesinde ciddi sıkıntılar vardı. Avrupa Merkez Bankası, 500 milyar avroluk çok ucuz kaynağı, Avrupadaki bankalara aktardı. Yunanistan'ın sorunu da şu an itibariyle, kontrol altına alındı. Tüm bunları biraraya getirdiğinizde geçen senenin ikinci yarısında bozulan beklentiler, artan kaygılar yerini nisbeten iyimserliğe bırakıyor.

Merkez Bankamızın tutumunu da o çerçevede değerlendirmek lazım. Küresel krizin derinleşme riski ortadan kalktı mı? Risk azaldı ama her zaman için var. Özellikle ABD'den gelen veriler cesaret verici. Fakat gerek Avro bölgesi için, gerek diğer gelişmiş bölgeler için birtakım çok temel makro ekonomik sorunlar yerli yerinde duruyor. O sorunların çözümü, zaten kolaycı bir çözüm yok. Zaman alacak ve o çözümlerin gelip gelmeyeceğine ilişkin endişeler var. Kısa vade önemlidir, kısa vadede şu an itibariyle bir iyimserlik var. Risk iştahı ciddi şekilde artmış durumda.''

-''Biz şu anda Avrupa'daki KDV oranı en düşük üçüncü ülke konumundayız''

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Avrupa Birliğinde son yıllarda ortalama KDV oranının yüzde 20'leri aştığını ifade ederek, ''Biz şu anda Avrupa'daki KDV oranı en düşük üçüncü ülke konumundayız'' dedi.
       
Şimşek, konuk olduğu bir televizyonun programında soruları yanıtladı.
       
Bakan Şimşek, intibak yasasıyla ilgili olarak, intibak sorununun kendilerinden önce çıktığını, toplum nezdinde de ciddi şekilde takip edildiğini söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen yıl bu konuda bir çözüm üretileceğine yönelik söz verdiğini hatırlatan Bakan Şimşek, bunun gereğini yerine getireceklerini kaydetti. Hükümet olarak emekli maaş farklılıklarını azaltma yönünde bir irade ortaya koyduklarını, intibak yasasını da o çerçevede hazırladıklarını ifade eden Şimşek, ''Hükümet olarak emeklilerimizin bu sorununu çözeceğiz. Bu çözümde yeni unsurlar da gündeme gelebilir. Mevcut haliyle bütçeye etkisi yaklaşık 2,4 milyar lira. Yani emeklilerimize geçen yıla oranla ilave 2 yıllık 2,4 milyar lira para aktarmış olacağız'' dedi.
       
Motorlu taşıt sahiplerine vergi konusunda gönderilen mektuplara da değinen Şimşek, mükelleflerin vergilerini zamanında ödemeleri için zaman zaman bilgilendirme ve uyarılarda bulunduklarını, bütün uygulamalarda biraz daha proaktif bir yaklaşım içinde olduklarını kaydetti.
       
''Önümüzdeki dönemde bazı ürünlerde KDV indirimleri söz konusu olacak mı?'' sorusu üzerine Bakan Şimşek, AK Parti hükümetleri döneminde eğitim, sağlık, turizm, tekstil gibi bir çok sektörde KDV'nin yüzde 18'den yüzde 8'e düşürüldüğünü anlattı. Bakan Şimşek, son olarak ilaç sektöründe yaptıkları KDV indirimiyle yerli üreticileri haksız rekabetten kurtarmayı amaçladıklarını belirtti.
       
Avrupa Birliğinde son yıllarda ortalama KDV oranının yüzde 20'leri aştığını ifade eden Şimşek, ''Bu oran Türkiye'de yüzde 14,4'e geriledi. AB'de ise krizden dolayı bir çok ülke yüzde 23'e, yüzde 25'e çıkardı. Biz şu anda Avrupa'daki KDV oranı en düşük üçüncü ülke konumundayız'' diye konuştu.
       
Bakan Şimşek, bir başka soruyu yanıtlarken de cari açığın temelinde tasarruf açığının bulunduğunu, Türkiye'de tasarrufların yetersiz olduğunu söyledi. Türkiye'nin tasarruf fonlarını artırmak için bireysel emeklilik fonlarının daha cazip hale getirilmesinin bir seçenek olduğunu ifade eden Şimşek, diğer seçeneğin ise bankacılık sektörünün özellikle fon tarafını güçlendirmek için vadeleri uzatmaya yönelik vergi politikasının değiştirilmesi olduğunu kaydetti.
       
-Gelir Vergisi Yasası-
       
Gelir Vergisi Yasası ile ilgili hazırlıkların da devam ettiğini anlatan Şimşek, şöyle konuştu:
       
''Bu dönem, gelir vergisi reformunu gerçekleştirmek istiyoruz. Bu konuda vergi konseyinin yaptığı bir çalışma var, Maliye Bakanlığının teknik düzeyde belirli noktaya getirdiği bir taslak var. Biz bu taslağı Ekonomi Koordinasyon Kurulunda ve daha sonra kamuoyu ile paylaşacağız. Bizim planımız bu yılın ilk yarısında bunu TBMM'ye sevk edebilmek. Temel hedeflerimiz, vergi mevzuatının basitleştirilmesi, kayıt dışılıkla mücadele ve verginin tabana yayılması.''
       
Yeni teşvik sisteminde yapılacak düzenlemelerin ilave maliyet getirip getirmeyeceğine ilişkin soru üzerine de Bakan Şimşek, bazı ilave maliyet unsurlarının olabileceğini, Türkiye'deki cari açık sorunu ve bölgesel kalkınmışlık farklılıklarının giderilmesinin maliyetli olacağını söyledi.
       
Şimşek, ''Özelleştirmeden 2012 yılında ne kadar gelir bekliyorsunuz'' sorusu üzerine de son 1-2 yılda hedefleri tutturamadıklarını, aslında özelleştirme uygulamalarında başarılı olduklarını ancak parayı tahsil etmede sıkıntı yaşadıklarını kaydetti. Şimşek, ''Çünkü firmalar kendi hesaplarını iyi yapamadılar. Bu yıl 10 milyar lira civarında beklentimiz var'' dedi.
       
-KİK'teki yolsuzluk operasyonu-
       
Şimşek, Kamu İhale Kurumundaki operasyonla ilgili soruyu yanıtlarken, bu konunun yargıya intikal ettiğini dolayısıyla detaylı bir değerlendirme yapamayacağını ifade etti. Herhangi bir kurumda yanlış yapanların olabileceğini,  bütün meselenin o yanlışa karşı takınılacak tavır olduğunu vurgulayan Şimşek, hükümet olarak hiçbir şekilde yanlışa göz yumamayacaklarını sözlerine ekledi.
         Kaynak: www.internetsonhaber.com

Güncelleme Tarihi: 22 Şubat 2012, 23:02
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER