TEVEKKÜL ETTİM AŞKINA
Bana sorarsan sevgili senden önce ölmeliyim..
Bu gece aklımdan asla çıkmayan afakanların
tecavüzünde duygularım
Kaybetmek nedir .? düelloya yatırılmış
arsız bir sokak kadını hangi sebeple sevişse
sonuç doğuramaz biliyorum ki çok şey öğrenmek
ölmek gibidir
Gitmek; bile bile ölmek mi sence ?
Hazır başıboş bir yalnızlık gezerken damarlarımda,
kalbimin iki tarafında vücudumun her tarafına dağılmak üzereysen sen,
durduysa eğer gerçekten kalbim?
Hiç bir zaman artık atamayacaksa? ya
Verdiğin sözlerden döndüğüm yolda dev bir boyut
halinde ihanetin sancılı, soğuk duvarı bini bir
para pişmanlığının biliyor musun ....
Gerçekten farz et bitmişsem, alışmışsam, farkındaysam,
ihtimal dahilindeyse bitmek/ tükenmek, yine yeni yeniden
bana bir ben bağışlaya bilir misin ?
En karışık cümlelerden daha karışıksın sen, kendine yormak
isteyen herkesin kendine bir cümle çıkartabildiği bir yazıysa bu --ki
böyle yazılara orospu diyorum ben-pezevengi olmayacağım kelimelerin...
Dokunma sakın bitap düşmüş harflerde gizlensin söz sürme şiirin
çıplaklığına her bir teneffüs sahnesi inletirken mısraları konuşma şair, sus!
Tutamadığımız düş(üş) ler dil(l)enirken baştan ayağa
müebbet bir gerçeğe hükmedecekler…
Zehri can.. elde avuçta kalan..
Göğüslerine ter döktüm bulduğum her kuytuda..
Kadın aşka sadıktır…
Siyah geceliğini bıraktı halının üzerine..
Geceliğin askıları ayak bileklerinde kaldı..
Yanık teninde deniz beyazı..
Ay ışığında yansıyan bir yakamoz gibi parlıyordu kıvrımları..
Elimdeki jiletle göbeğinin sol tarafına ismimi kazıdım..
Kanatmadan, acıtarak, kırmızı bir iz bırakacak kadar derin..
Yüzüme baktı.. can çekişiyordu..
Daha derine inmem için can atıyordu..!!!
Saçları omzuna değmeyecek kadar kısaydı..
göğüsleri gölge bırakmayacak kadar küçük.
kadın yatağa tutsaktı..
İnsan en son çıkan, son model güdülerle donatılan hayvandır..
Biliyor musun bir kadının panzehiri yeni bir kadındır..
Kıyısı büyük göğüslü bir kadın.. göğsümde park yeri arıyor kendine..
İçimin kapısı açık.. dışarısı soğuk.. yağmur iz yapıyor
vücuduma değdiği her yerde.
Kirlerimi gösteriyor derim..
Kırk yıllık bir katile canını mı teslim ettin sen?
Çıplak ayaklarınla çamuruma bas ne olur!
O iki dudak arasında, iki heceli ismim hıçkırıklara kapılmış
boğulmak üzere..
Kuş gibi çırpınıyor ismimi oluşturan harfler dilinin damağının
arasında...
Sessizlik bazen hiç bir kelimenin anlatamayacağı şeyleri anlatır..
Susarak anlatırsın, konuşarak Ak-i Müdafaa …!!!
Dalgalar geçiyor sırtımın altından..
Gözlerimde kos koca bir sema.. alabildiğine yalnız..
Yakınımda çıplak bir nefes..
Boynumda ıslak bir heves..
Yavaş ağır aksak sevişmeler..
Vicdan muhasebesi bir muharebeye dönütü içimde..
Önce bir kaç soru çizdim kumsala..
Sonra bir kaç kadın resmi..
Hatıraları huzurla kaplayıp, defnetmek gerekiyor artık toprağa..
Haklısın unutmak saygısızlık olacak sana ama,
bu kadar hatırlamak da kendi hayatıma saygısızlık oluyor..
Yarım kaldım..
Yarım bıraktım..
Ben yarım kalmaya, tam olmaktan daha çok alıştım..
Sen iyisi mi, hep sevilen, hep özlenen, geçmişim(y)le barışık,
çok şey öğrenilen, çok üzen, üzülen,
naif bir sevgili olarak yat toprağımda..
Avuç içlerim açıkta..
Tevekkül ettim aşkına..
Şimdi tevekkül denizindeyim..
Çek küreklerini kirpiklerimin.. gidelim buralardan,
isyanın eşiğindeyim..
Yorgun bir martı gibisin Çirkin Şair uçmak için gösterdiğin
son çaba umudunu kır artık…
Bildiğin tüm melekleri ( kadınları ) göm toprağa…
Kopar tüm renkli kanatları olan kelebeklerin tek kanatlarını..
Yazdığın şiiri vur harf, harf parmakların kanayana kadar …
Gölgeler şaha kalkarken sen son kahkahanı at battığın
günahtan çıkmanın zamanı geldi aç ölüm gözlerini yaklaştığını
hissederken tanrına ve Azrail hızla nefesini üflerken ölüm
sana aynı gözle bakmayacak ….
Kendi ölümümü yazdım ben….!!!!
Tamer KARAHAN