SULTANBEYLİ'DE TAPU VE İMAR'DA SON NOKTAYA GELİNDİ

Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin, 6 Ekim Perşembe günü çıkarılan Bakanlar Kurulu Kararı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na verilen yetki hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Keskin, Bakanlar Kurulu kararıyla Sultanbeyli’de vatandaşı mutlu edecek yepyeni bir dönemin başladığını müjdeledi.

SULTANBEYLİ'DE TAPU VE İMAR'DA SON NOKTAYA GELİNDİ

Başbakan Erdoğan'ın, Nisan ayında yapılan TEM bağlantı yolları açılış töreninde, "tapu sorununu çözme" sözü verdiği Sultanbeyli için hükümet harekete geçti. Bakanlar Kurulu, Sultanbeyli'de yılların sorunu diye nitelendirilen tapu meselesinin çözümü yolunda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı'na yetki verdi. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın, "Yılların birikmiş sorununa neşter vuruyoruz. Bölgede yaşayan hiçbir vatandaşımızı mağdur etmeden Sultanbeyli'de düzenli şehirleşmeyi sürdüreceğiz" dediği çalışmalarla ilgili, Belediye Başkanı Hüseyin Keskin, 7 Ekim günü yapılan belediye meclis toplantısında önemli açıklamalar yaptı.

“Vatandaşın Derdini Dert Edinerek Yollara Düştük”

2012 mali hizmet ücret tarifesi ile ilgili raporun görüşüldüğü belediye meclis toplantısında konuşan Başkan Hüseyin Keskin, konuşmasına annesi vefat eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a başsağlığı dilekleriyle başladı.  Meclis üyelerine “yeni dönem hayırlı olsun” diyen Başkan Keskin, Bakanlar Kurulu kararını detaylarıyla anlattı.

“Çözüme Giden Yol”

Keskin şöyle konuştu:

“1911’li yıllar itibariyle başlayan bir serüvenimiz var. Bildiğiniz gibi göreve gelir gelmez akademisyenlerle yaptığımız çalışmalar neticesinde, daha önce çözümü efsane denilen konuları netleştirdik ve Sultanbeyli’nin tarihini ortaya çıkardık. Mülkiyet meselesinin aşamalarını katıldığımız toplantılarda sizlerle paylaştık. Meseleyle alakalı, belediyemiz 1989 yılında kurulduğundan bu yana, yetkili kurumlar ve bürokratlar çeşitli çalışmalar yaptı. Özellikle geçen dönem, bazı olumsuz propagandalar sebebiyle olumsuz sonuçlanan bir çalışmaya girişildi. Maalesef bu iyi niyetli çabalar, farklı sonuçlara sebep oldu ve Sultanbeyli her yönüyle ciddi zarar gördü.” 

Keskin, vatandaşın derdini dert edindiklerini ve tüm Sultanbeyli’nin sıkıntısını çözmeyi kendilerine vazife edinerek yola çıktıklarını belirtti.

Konuşmasına yakın dönemdeki tarihi süreci anlatarak devam eden Keskin, “4 Nisan 2009 tarihinde, yani göreve geldiğimizin ikinci günü Sayın Başbakanımızla ilk görüşmemizi yaptık ve ilçemizin önce TEM bağlantı yolu, ardından mülkiyet problemini anlattık. O tarihten itibaren serüven başladı. TEM bağlantı yollarımız açıldı ve sıra mülkiyet meselemize geldi. Yapılan yoğun çalışmalar, 7 Eylül 2011 tarihinde büyük bir toplantıya dönüştü. Bu süreçte, katıldığımız programlarda, bakanlarımız ve genel müdürlerimizle sık sık toplantılar yaptığımızı dile getirmiştik. Sonuç olarak 6 Ekim 2011 tarihinde de Bakanlar Kurulu kararıyla bu noktaya geldik.” dedi.

Tarihi Kararın Önemli Ayrıntıları

Keskin, sürecin detaylarını şu sözlerle açıkladı:

“Öncelikle süreci kendi iç bünyemizde değerlendirdik. Sultanbeyli’nin iç dinamikleriyle görüşmeler yaptık. Kim ne getirdiyse itibar ettik, o fikrin peşine düştük. Muhataplarımızla bir araya gelerek ‘bu işi çözelim’ dedik, ancak bir netice alamadık. Ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile çözüm yolları denedik. Piyasadaki reel rakamlar ne ise ilgili tapu sahiplerine bu rakamlar üzerinden teklif götürdük, ancak yine olmadı. Daha sonra meseleyi Bayındırlık Bakanımız ile görüştük. ‘Sultanbeyli’yi bir de siz inceleyin dedik.’ Bizim buradaki kıstasımız, vatandaşlarımızın probleminin çözülmesi ve sorun çözülürken kimsenin mağdur edilmemesi oldu. 2 buçuk yıldır ilçemizi her noktada, katıldığımız her televizyon programında anlattık, vatandaşlarımızın işgalci olmadığını yineledik. ‘Bu vatandaşlarımız hukuki süreçler sebebiyle bu noktaya gelmiştir’ dedik. Son çözüm olarak yeniden Başbakanımızla görüştük ve ilgili bakanlarımızla sayısız toplantılar yaptık. Çeşitli çözüm projeleri ürettik. Nakit para kabul edilmeyince takas teklif ettik ve biz takas yaptığımız kuruma borçlanalım istedik. Bu yol için, muhataplarımızla devlet arasında bir takas söz konusu olduğundan hukuki bir zemin oluşturulması gerekiyordu. Bu defa bu hukuki zemin için çalışmalar başladı. Bakanlar kurulundan bir karar çıkarılarak ilgili kuruma hazırlık yapması için yetki verildi. Başbakanlık bürokratlarıyla toplantılar yapıldı, konunun her boyutu değerlendirildi. Bizim derdimiz Sultanbeyli’nin hakkının yenmemesiydi. Önce bir kanun hükmünde kararname çıkartılarak Milli Emlak Genel Müdürlüğü yetkilendirildi. Bu KHK'nin ardından yapılan çalışmalarla, gelinen noktada Sultanbeyli’nin de içinde olduğu Bakanlar Kurulu kararı açıklandı.”

“Sultanbeyli Sevdalısı Olan Herkes Sağduyulu Davranmalı”

Burada şunu belirtmek istiyorum. Sultanbeyli’yi seven, sorunlarının çözülmesini isteyen, Sultanbeyli diye bir sevdası olan herkesin sağduyulu davranması gerekiyor.”

“Niyetimiz Vatandaşımızı Kanun Önünde Güçlü Hale Getirmek”

“Netice itibariyle Sultanbeyli’nin gelişmesi, dönüşmesi lazım. Bizim buradaki niyetimiz, vatandaşımızı kanun önünde güçlü hale getirmek ve herkesin tapusunu almasını sağlamak.” diyen Keskin, “Başta belirttiğim hukuki dayanağın oluşması için bu kararda kamulaştırma yapılacağı belirtilmiştir. Bu kamulaştırma ibaresini açmakta yarar görüyorum. Üçüncü şahıslardaki hisseleri takas ve trampa yoluyla veya nakit ödeme yaparak almak için kamulaştırma yapılmak zorundadır. Kamulaştırma netice olarak iskân projelerinin gerçekleştirilmesinde kullanılan bir uygulamadır. Dünya gündemi böylesine yoğunken bir ilçenin sorununun çözümüne devletin, hükümetin destek olması, ilçemize sahip çıkması takdire şayandır.” dedi. 

Bakanlar kurulu kararının, Sultanbeyli Belediyesi’nin yaptığı yoğun çalışmalar ve Başbakan’ın desteği neticesinde çıkmış bir karar olduğunu söyleyen Keskin, “Bu karar, ilçede bulunan bazı alanlarda yürütülecek iyileştirme, yenileme ve dönüşüm uygulamaları hakkındadır. Bunun hukuk literatüründeki adı da kamulaştırmadır. Dönüşümden kasıt, mülkiyetin dönüşümü olup bu kararla vatandaşlarımızın yıllardır özlemini çektiği tapularına kavuşması hedeflenmiştir.” dedi.

Keskin, “Kararda belirtildiği üzere, uygulama kapsamında üçüncü şahısların elinde toplu şekilde bulunan tapular, rızaen trampa ve takas yoluyla kamulaştırılacaktır. Önce muhataplarımız davet edilecek, takas yapılacaktır. Kabul etmeyenlere ait tapular, bedel ödenerek kamulaştırılacaktır. Karar, rızaen trampa ve takasın mümkün olmaması halinde, gerektiğinde diğer kurumların kamulaştırma için devreye girmesi imkânını sağlamıştır. Kararın üçüncü bendinde, Maliye Bakanlığı’na nakit bedel ödeyerek yapılacak kamulaştırmalar için bütçeye ödenek koyma yetkisi verilmiştir. Kamulaştırılan tapular ve mülkiyet hakları yapılacak uygulamalar kapsamında belediye ve vatandaşa tahsis edilecektir. Tüm bu işlemler için yetkili tek makam Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı’dır.” şeklindeki açıklamasıyla konuya açıklık getirdi.

“Tek Derdimiz Vatandaşın Refahı”

Keskin, bugüne kadar yaptıkları tüm çalışmalarda vatandaşın mağdur edilmemesi için çaba gösterdiklerini belirterek: “1/5 binlik planlar konusunda da, vatandaşlarımıza İBB meclisi nezdinde itiraz edeceğimizi söylemiştik ve bu itirazlarla vatandaşlarımıza yardımcı olduk. İtirazlarımızın kabulü neticesinde birçok yerle ilgili olumsuz durumlar düzeltildi. Bunlar ikili iletişimlerle, sıkı takiple gerçekleştirilen işlerdir. Biz konularımızın çözümü için samimi bir gayret içerisinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz" dedi.

“Herkese Büyük Görev Düşüyor”

Bundan sonra konuyla ilgili olarak vatandaşı bilgilendirmede herkese büyük görev ve sorumluluk düştüğünü belirten Keskin: “Birlik ve beraberlik içinde olamazsak yine Sultanbeyli kaybeder. Biz Sultanbeyli kaybetsin, istemiyoruz. Buradaki insanımız zenginleşsin, istiyoruz” şeklinde konuştu.

Başkan Keskin, hayalinin Anadolu insanının komşuluk ilişkilerinin sürdürülebileceği bir Sultanbeyli’de yaşamak olduğunu söyleyerek Bakanlar Kurulu kararının Sultanbeyli halkına hayırlı olmasını diledi. 


YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER