Fethullahçıların yerine Menzil tarikatı mı geçiyor?

AK Parti hükümetinin FETÖ'ye yönelik tasfiye operasyonları sürerken Gülencilerin yerine Menzil tarikatının geçmeye başladığı ileri sürülüyor.

Fethullahçıların yerine Menzil tarikatı mı geçiyor?
 Fethullahçıların yerine Menzil tarikatıgeçiyor?

AK Parti hükümetinin FETÖ'ye yönelik tasfiye operasyonları sürerken Gülencilerin yerine Menzil tarikatının geçmeye başladığı ileri sürülüyor.
Sol'da yer alan habere göre, CHP Ankara Milletvekili Dr. Murat Emir, Menzil tarikatının devlet kadrolarına yerleştiğine ilişkin açıklamalarda bulundu.


‘AKP ‘DEVLETİ YENİ BAŞTAN KURMA' HAYALLERİNE DALMIŞTIR'

"Özellikle son 14 yıldır AKP iktidarına hâkim olan, devlet kadrolarını cemaatlere terk etme politikası acı bir fatura ortaya çıkartmış ve ne yazık ki Cumhuriyetimiz ağır bedel ödemiştir. Darbeyi 'Allah'ın lütfu' olarak değerlendiren AKP iktidarı, başta Cumhuriyet'in kurucu değerleri ve toplumun farklı kesimlerini dışlayarak, ‘devleti yeni baştan kurma' hayallerine dalmıştır" diyen Emir, şöyle konuştu:

"Bilindiği üzere AKP iktidarının, iktidarda kalmak için işbirliği yaptığı tek cemaat ve tarikat Fethullah Gülen Cemaati değildir. Belki bu Cemaat ile çok daha fazla içli dışlı olmuş, iş yapmıştır ancak Türkiye'nin bilinen diğer tarikatları da bu dönemde, AKP iktidarı için ‘al gülüm ver gülüm' dostluğu içinde etkinleşmiştir. Menzil tarikatı da bu yapılar arasında son dönemde en etkin olanlarındandır.
‘MENZİL'İN, DEVLET KADROLARINDA DA GİTTİKÇE YAYGINLAŞTIĞI BİLİNMEKTE'
1930'larda Muhammed Raşit Erol tarafından Adıyaman'ın Kahta ilçesinin Menzil köyünde kurulan söz konusu tarikat, günümüzde başta sağlık sektörü olmak üzere Türkiye'nin birçok ilinde geniş ticari faaliyetler yürüten bir yapıya dönüşmüştür. Türkiye'de en fazla müridi bulunan tarikatlar arasındaki Menzil'in, devlet kadrolarında da gittikçe yaygınlaştığı bilinmektedir. Özellikle AKP'nin 2012 yılından itibaren Fethullah Gülen Cemaati ile arasının açılmasından sonra Menzil tarikatının iktidar ile dolayısıyla devletle çok daha yoğun ilişkilere girdiği; bazı devlet kurumlarına Menzilcilerin hakim olduğu ifade edilmektedir. Sağlık Bakanlığı'nın bu kurumların başında geldiği ve tarikatın müritlerinin, Sağlık Bakanlığı'ndaki etkinlikleri, yazılı ve sosyal medyada sık sık gündeme gelmektedir."


Menzil Cemaati nedir?


Cemaatler Türkiye’nin toplumsal yapısı içerisinde önemli etkinliği olan topluluklardır. Ülkenin hemen hemen her bölgesinde farklı cemaatler ve bunların dört bir yana uzanan kolları bulunmaktadır. Türk siyaseti üzerinde de oldukça ciddi bir etkiye sahip olan bu cemaatlerin birbirinden farklı anlayışları bulunmaktadır. Burada Adıyaman ili merkez olmak üzere kurulmuş olan Menzil Cemaati’nden bahsedeceğiz.

Fecir Cemaati isimi de verilmiş olan Menzil Cemaati , Nakşibendiye’ye bağlı olup Türkiye’deki mevcut cemaatler arasında en fazla mensubu olan cemaattir.. Menzil Cemaati 1930-1993 yılları arasında yaşamış olan “Muhammed Raşit Erol” tarafından kurulmuştur. Bugün ki liderleri Abdulbâki Erol’dur. Cemaat Adıyaman merkezli olup , Ankara ve İstanbul’da da faaliyette bulunmaktadır. Cemaatin ekonomik gücü, mensuplarının işletmekte olduğu firmalardan gelen gelirlerdir. Cemaat İki ana kola ayrılmaktadır:
1. Adıyaman kolu:
2. Ankara kolu:

“Menzil Tarikâtı” olarak isimlendiren aslında Nakşibendi yoludur. Büyük Veli Şah-ı Nakşibendi’nin belirlemiş olduğu usullere göre eğitim görmekte olan öğrencilerin en büyük ve önemli özelliği, sünnete sıkı sıkıya bağlılık ve çokça Allahu tealayı zikretmeleridir. Tarih boyunca binlerce önemli zat bu yola intisab etmiş ve İslam dinine büyük hizmetler vermiştir.

Nakşbendiyye’nin büyük lideri Şeyh Mehmet Zahid Kotku’nun vefatından sonraki yaşanan bir kopuş sürecinden sonra Adıyaman merkezli ve Menzil isimi verilen yerde kurulduğu için bu şekilde adlandırılan cemaat ortaya çıkmıştır. Babası Nakşibendi büyüklerinden biri olarak anılan Seyyit Abdulhakim Hüseyni’den “el alarak” Muhammed Raşit Erol, bu cemaati kurmuştur.

12 Eylül döneminde Muhammed Raşit Erol’a, ülkenin her yerden çok ziyaretçi gelmesi üzerine 12 Eylül askeri yönetimi tarafından Gökçeada’da zorunlu ikamete tabi tutulmuştur. Ancak Muhammed Raşit Erol, sağlık problemlerinden dolayı Konsey kararı ile Ankara’ya yerleşip sonra da tekrar Menzil’e dönmüştür.

12 Eylül darbesinin yapıldığı dönemde idamla yargılandıktan sonra afla serbest kalan bazı eski ülkücülerin de bu cemaate katılmalarıyla Menzilciler, Ege, Akdeniz, Orta Anadolu, Marmara ve hatta Trakya bölgesinde de daha etkili olmaya başlamışlardır. Özellikle Menzil Şeyhi Muhammed Raşit Erol’un Mhp lideri Alparslan Türkeş’e karşı bayrak açan Büyük Birlik Partisi lideri ve eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile eski Maraş Ülkü Ocakları Başkanı Ökkeş Kenger Şendiler gibi önemli siyâsî şahsiyetler, onun müridleri idiler.
Menzil Cemaatinin şubeleri konumunda dünya ve ülkemizin bir çok yerinde dernek, okuma evi ve dergahlar bulunmaktadır. Belirli günlerde sohbetlerlerde olmaktadır. Bay ve bayanların gitmekte olduğu yerler ayrıdır, dini kurallara tam anlamıyla riayet edilmektedir.

Menzil Cemaati’ni diğer cemaatlerden ayıran temel özellikleri şöyle sıralayabiliriz.


1. Kurucusunun devlet yanlısı tutumundan dolayı etkisinin Güneydoğu’dan çıkıp tüm Türkiye’ye yayıldığı taraftarları tarafından öne sürülmektedir.
2. Bilgi edinmenin erkekler gibi kadına da farz olduğunu ileri sürmesi.

Muhammed Raşit Erol’un 1982 yılında Afyon’da vermiş olduğu halka açık olan bir vaazda, “bir öğrenciyi yetiştirmek, yetmiş bin kişiyi sofu yapmaktan daha hayırlıdır. Cahilin sofisi de alimi de hüsrandadır” sözleri, tarikat için emir olarak algılanmaktadır. Muhammed Raşit Erol’un bu sözlerinden sonra diğer Nakşibendi cemaatlerin hilafına kız çocuklarının lise ve yüksek okullarda okumalarına önem verilmiştir. Bazı cemaatlerde bayanlara ikinci sınıf insan muamelesi yapılırken, Menzil’de bu durum söz konusu değildir.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER