Mavi ışık, beden ritmini bozuyor!

Uykuya dalmak ve sürdürmekte güçlük olarak tanımlanan uykusuzluk, toplumda oldukça sık görülen bir rahatsızlık.

Mavi ışık, beden ritmini bozuyor!
 Mavi ışık, beden ritmini bozuyor!
Uykuya dalmak ve sürdürmekte güçlük olarak tanımlanan uykusuzluk, toplumda oldukça sık görülen bir rahatsızlık.

Yatağa telefonunuzla girmeyin!

Kaliteli bir uyku ise, bilinenin aksine uyku süresi ile çok bağımlı değil. Sağlıklı uykunun en önemli belirtisinin sabah dinlenmiş ve dinç olarak kalkabilmek olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Barış Metin, teknoloji kullanımının uykusuzluğa neden olduğunu belirterek, yatakta kullanılan tablet ve telefonların yaydığı ışığın, beynin uyku-uyanıklık döngüsünü değiştirerek, beden ritmini bozduğunu vurguladı.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Barış Metin, uyku hijyeni ve uykusuzluğa yol açan durumlar hakkında önemli bilgiler verdi.

Gündüz sürekli uyunuyorsa tedavi şart!


Uykusuzluğun uykuya dalmak ve sürdürmekte güçlük olarak tanımlandığını söyleyen Doç. Dr. Barış Metin uykusuzluğun, sıklığı toplumda oldukça yüksek bir rahatsızlık olduğunu ifade ederek,

“Hatta zaman zaman uykusuzluk yaşamayan kişi nadir bulunur. Uykusuzluğun bir hastalık olarak tanımlanabilmesi için belli bir süre devam etmesi ve kişinin günlük yaşam aktivitesi, akademik-sosyal yaşamını engellemesi gerekir. Örnek vermek gerekirse uykusuzluktan yakınan bir kişi gece uyuyamadığı için gündüz sürekli uyukluyorsa mutlaka tedavi edilmesi gereken bir durum var demektir” dedi.

Uykunun kalitesi, süresine bağlı değil


Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Barış Metin, “Sağlıklı uykunun en önemli belirtisi sabah dinlenmiş ve dinç olarak kalkabilmektedir” diyerek,

“Gündüz aşırı uykululuk, uykuyu sürdürme bozukluğu, aşırı uyanma, dinlenmiş kalkamama, aşırı rüya görme gibi durumlar da uyku kalitesinin bozulduğunun göstergeleri olabilir. Bilinenin aksine uykunun kalitesi ile süresine çok bağımlı değildir. Bazı kişiler uykusunu ancak 12 saat uyuyunca alabilirken bazı kişilere 4-5 saat uyku yetebilmektedir. Kişi, dinlenmiş olarak uyanabiliyor ve günlük işlerine sağlıklı devam edebiliyorsa uyku süresinin kısa olması bir hastalık var olduğu anlamına gelmez” şeklinde konuştu.

Psikiyatrik hastalıklar, uykudan bağımsız değil


“Uzun süre uyuyamayan kişilerde huzursuzluk, sinirlilik, depresyon gibi durumlar görülebiliyor. Uyku kalitesini bozan uyku apne sendromu gibi durumlar da çeşitli psikiyatrik bozukluklara neden olabiliyor” diyen Doç. Dr. Barış Metin, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tam tersi, depresyondaki bireylerde uykusuzluk oldukça sık görülüyor. Güne kaygı bozukluğu da karşımıza uykusuzluk olarak çıkabiliyor. Bazı durumlarda uyku bozukluğu mu psikiyatrik hastalıktan, yoksa psikiyatrik hastalık mı uyku bozukluğundan kaynaklanıyor ayrımı kolay yapılamayabiliyor. Bu nedenle uyku bozukluğu ile başvuran bütün hastalardan geçmiş uyku alışkanlıkları, ilaç kullanımı, psikiyatrik öykü gibi ögeleri içeren geniş bir öykü alınması gerekmektedir.

Uyku sorunlarına yol açan etkenler neler?


En sık karşılaştığımız durum, uykusuzluktur. Özellikle uykuya dalma zorluğu sıklıkla hastaların hekime başvurma nedeni oluyor. Uykusuzluğun en sık karşılaştığımız nedenleri aşırı uyarıcı tüketimi, teknoloji bağımlılığı, gündüz fazla şekerleme yapma ve psikiyatrik hastalıklardır. Huzursuz bacak sendromu özellikle akşam saatlerinde bacaklarda huzursuzlukla kendini gösteren ve uykusuzluğa neden olan önemli bir başka rahatsızlıktır. Bunun yanında tıkayıcı uyku apne sendromu, aşırı şiddetli horlama ve uykuda nefes durması ile karakterize bir durumdur. Gece uykuda yeterince rahat nefes alamama uyku kalitesini bozarak gündüz aşırı uykululuğa neden olur. Uyku sırasında karşımıza çıkan bir diğer problem parasomnilerdir. Bu grup içinde uykuda konuşma, uyurgezerlik, sallanma gibi hastalıklar sayılabilir. Özellikle çocukluk çağında görülen bu hastalıklar genelde selim seyretse de anne-babaları endişelendirebilmektedir.

Cihazların yaydığı ışık, beynin uyku döngüsünü değiştiriyor


Teknoloji kullanımı özellikle uykusuzluk nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır. Yatakta tablet ve akıllı telefon kullanımı her yaştaki insanın uykuya dalma süresini uzatabilmektedir. Bu tip cihazların yaydığı ışık beynin uyku uyanıklık döngüsünü değiştirmekte ve beden ritmini bozabilmektedir. Uyku hijyeni açısından gecenin geç saatlerinde ve yatakta teknolojik aletlerin kullanımından kaçınmak gereklidir. Yine genç bireylerde ve öğrencilerde sık gördüğümüz ve uyku bozukluğuna yol açan bir alışkanlık dijital oyun bağımlılığıdır. Bazı bireyler gece geç saatlere kadar dijital oyunlar oynayarak uyku-uyanıklık ritimlerini bozabilmektedir. Bu durum karşımıza gündüz aşırı yorgunluk ve ders başarısında düşme olarak çıkabilmektedir.

Gece uykuya dalamıyorsanız, şekerlemelerden kaçının


“Uyku hijyeni için genelde uyumak için yattığımız saati çok değiştirmememiz, uykuya dalmadan önce yüksek ışık gürültü ve teknolojik araçlardan, özellikle sosyal medyadan uzak durmamız gerekir” diyen Doç. Dr. Barış Metin,

Yine uykuya yakın saatlerde ağır gıdalar yiyip içmemek, kafein içeren uyarıcılar, alkol, sigara tüketmemek uyku hijyeni açısından önemlidir. Uyuduğumuz ortamın kalitesi, yastık ve yatağın rahatlığı da kaliteli bir uyku açısından önemlidir. Şekerleme denilen gündüz uyuklamalar bazı kişilerin çok sevdiği alışkanlıklardır. Ancak gece uykuya dalma sorunu varsa gündüz şekerlemelerinden kaçınmak gerekir” diye konuştu.

Uyku sorunlarında hangi tedavi yöntemleri uygulanıyor?


Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Barış Metin, “Uyku sorununa göre tedavi yöntemi değişir. Uykusuzlukta genelde altta yatan duruma göre tedavi verilir” diyerek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Örneğin; uykusuzluğa neden olan depresyonsa öncelikle bu rahatsızlığın tedavisi gerekir. Uyku hijyeni bozukluğuna bağlı uyuyamama varsa basit bazı yaşam tarzı değişiklikleri ile uyku sorunu giderilebilir. Bazı hastalarımızda ise uykuya dalmayı kolaylaştıracak ilaç tedavileri gerekli olmaktadır. Uyku apnesi gibi uyku kalitesini temelden bozan bir hastalık şüphesi olduğunda mutlaka hastanın bir gece uyku laboratuvarında yatırılarak polisomnografi denilen uyku testine alınması gerekir. Bu test sonunda uyku apnesinin tipi anlaşılarak hedefe yönelik bir tedavi verilebilir. Özellikle çocuklarda uykuda bağırma, kâbus görme, uykuda yürüme, konuşma gibi bir durum varsa, bir uyku bozukluğunun mu yoksa epilepsi gibi bir hastalığın mı bu duruma neden olduğunu anlamak için uykuda elektroensefalografi tetkiki yapmak gerekir.”

İsa Kırım

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER