Altınbaş Üniversite Hastanesi Medical Park Bahçelievler Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Barış Çaynak: “Tansiyon, kalp ve damar hastalıklarının tüm risk faktörleri arasında en önlenebilir ve önlendiğinde en fazla ilerleme kaydedilebilen risk faktördür. Tansiyon ile ilgili 1980’li yıllarda Amerika’da yapılan geniş halk sağlığı çalışmalar gösteriyor ki; kalp ve damar hastalıklarını önlemede en etkili yol kan basıncı, yani tansiyon kontrolüdür. Tansiyon sadece kalp damarlarının tıkanmasına sebep olmuyor, aynı zamanda kan dolaşımının ulaştığı her yerde bozukluğa sebep oluyor. Beyin kanaması ve toplumdaki en ciddi ölüm sebeplerinden biri olan inmenin en belirgin tetikleyicisi, tansiyon yüksekliğidir. Kalp damarlarının tıkanması, damar anevrizması ve karın damarı genişlemesi tansiyonun en sık sebep olduğu rahatsızlıklardandır. Tansiyon; böbrekleri bozarak, böbrek yetmezliğine yol açıyor, göz dibi kanaması yapıyor ve göz sağlığı ile ilgili ciddi problemler yaratıyor, beyin anevrizmalarına ve beyin kanamasına sebep oluyor. Bu nedenle tansiyon kontrolü sağlığımız için oldukça önemli” diyor.
EGZERSİZ DEMEK HALI SAHA MAÇI YAPMAK DEĞİLDİR!
Tansiyon, genellikle sebebi bilinmeyen genetik bir hastalık olarak ortaya çıkıyor. Ailede tansiyon hastalığı olanlar ciddi risk altındadır. Kişi ne kadar kiloluysa, tansiyonu o kadar yükseliyor. Bu yüzden kilo kontrolü çok önemlidir. Düzenli olarak kardiyo egzersizi yapılmalıdır. Kardiyo egzersizi halı saha maçı yapmak değildir, haftanın en az üç günü, günde minimum 3-5 km. arası yürümektir. Bu yürüyüş yavaş bir tempoda başlatılıp, yavaş yavaş tempoyu hızlandırıp, ardından belli bir tempoya tekrar dönmek şeklinde yapılmalıdır. Eğer basit bir tansiyon yüksekliği ise egzersiz ile tansiyon kontrolü mümkündür.
ÇOCUKLARINIZA SEFER TASI ALIŞKANLIĞI KAZANDIRIN
Vücuda alınan tuz miktarının doğru ayarlanması hem sağlık açısından, hem de tansiyon kontrolü açısından çok önemlidir. Aslında insan vücudunun ihtiyacı olan tuz besinlerin içerisinde bulunuyor. Tuz, 18. yüzyıldan sonra kullanılmaya başlanan bir alışkanlıktır. Tuz kullanımı çocukluktan itibaren azaltılmalıdır. Çünkü tuz miktarı ile tansiyon arasında direkt olarak bir ilişki vardır. Fast-food gıdaların veya işlenmiş, paketlenmiş ürünlerin içerisinde yüksek miktarda sodyum bulunuyor. Bu nedenle fast-food beslenme hem kilo aldırıyor, hem de içeriğindeki tuz miktarından dolayı tansiyona sebep oluyor. Amerika’da fast-food beslenme alışkanlığından dolayı tansiyonla ilgili çok ciddi bir halk sağlığı sorunu yaşanıyor.Özellikle büyük şehirlerde beslenme tarzı ağırlıklı olarak fast-food beslenme üzerine oluyor.Fast-food tarzı yemek toplum tarafından da özendirilen bir yemek tarzıdır. Çocuklar evden hazır kaplarda yemek götürmeye çekiniyorlar. Diğer çocuklar arasında küçük düşecekmiş gibi bir hisse kapılıyorlar ve kantinden hazır gıdalar tüketmek aralarında daha popüler bir alışkanlık haline geliyor. Çocuklara evden sefer tası ile yemek götürme alışkanlığı kazandırılmalıdır.
SİZ YÜKSEK TANSİYONA ALIŞIRSINIZ AMA VÜCUT ALIŞMAZ!
Altınbaş Üniversite Hastanesi Medical Park Bahçelievler Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Barış Çaynak: “Tansiyon çok sinsi bir rahatsızlıktır. Normalde 14-9 ve üzeri tansiyon değerlerini yüksek tansiyon olarak kabul ediyoruz. Alışık olduğumuz tansiyon düşükse, o tansiyonun yüzde 30-40 üzeri de yüksek tansiyon sayılır. Kişi 9-6 veya 10-5 tansiyona alışık ise 13-8 tansiyon onun için yüksektir. Tansiyon ölçümü önemlidir. Çünkü tansiyon yüksekliği her zaman fark edilen bir rahatsızlık değildir. Tansiyon; baş ağrısı, ense kökü ağrısı, havada yürüyormuş gibi bir his veya bulanık görme belirtileriyle kendini hissettirir. Kişinin heyecan veya panik duygusu yaşamasına da sebep olabilir. Bu belirtiler ciddiye alınmazsa vücut yüksek tansiyonu çok iyi tolere ediyor. Zamanla vücut yüksek tansiyona alışıyor ve kişi tarafından tansiyona dair şikayetlerin hiç biri hissedilmemeye başlıyor. Daha sonra tansiyon biraz daha yükseliyor ve her yükselme aşamasında bu şikayetler hafif hafif hissedilip geçiyor. Siz yüksek tansiyona alışırsınız ama vücut alışmaz. Yüksek tansiyon ile yaşamınızı devam ettirdiğiniz süre boyunca böbrekler, kalp damarları, beyin damarları ve göz sağlığı bozuluyor. Daha sonra bu hastalıkların ortaya çıkması ile tansiyon fark ediliyor” diyerek daha dikkatli olunması gerektiği konusunda uyarıyor.
TANSİYON GÜNDE 4 KEZ ÖLÇÜLMEDEN KARAR VERİLMEZ
Tansiyonun normal değeri 12-8’dir. Benim normalim diye bir şey yoktur. Biz kişinin tansiyonu yüksek olduğu için hemen ilaç tedavisine başlamıyoruz. Peki, tansiyon ilacına nasıl başlarız? Tansiyon yüksekse, mutlaka tansiyon ilacı kullanmak gerekiyor. Nasıl bir ilaç kullanılacağına karar verme aşaması çok önemli. Sadece bir kez ölçülen tansiyon hiçbir anlam ifade etmez. O an stresli, sıkıntılı veya yorgun olabilirsin ve tansiyonun bir anlık yükselmiş olabilir. Bu durumda ölçülen tek bir tansiyonu yüksek tansiyon olarak kabul edemeyiz. Yüksek tansiyon diyebilmek için en azından günde 4 kez, 2 kez öğleden önce, 2 kez de öğleden sonra olmak üzere ölçülmelidir. Bu ölçümlerden biri mutlaka sabah tansiyonu, biri de mutlaka gece tansiyonu olmalıdır. Bu 4 ölçümü bize fikir vermesi açısından en az 3 gün üst üste yapmak gerekiyor. Tansiyon mutlaka ayaklar yere basacak şekilde, oturur pozisyonda, bilek kalp seviyesinde olmak üzere ölçülmelidir.
“Tansiyon ilacına mutlaka kardiyolog veya kalp-damar cerrahı tarafından karar verilmelidir” diyen Altınbaş Üniversite Hastanesi Medical Park Bahçelievler Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Barış Çaynak, “Bu karar verilirken ilk defa tansiyon ilacı kullanacaklara veya tansiyon ilacında değişiklik yapılacaklara mutlaka tansiyon holteri takılmalıdır. Tansiyon holteri 15 dakikada bir sürekli kişinin tansiyonunu ölçer. Hastalara tansiyon holterini hafta sonu değil, hafta içi takmalarını öneriyorum. Hafta içi çalışan kişiler holteri hafta içi takmalıdır ki; daha yorucu stresli iş günlerinde tansiyon değerlerini görebilelim. Tansiyon holteri bize çok ciddi bilgiler veriyor. Kişinin gün içerisinde ne zaman tansiyonunun yükselip, ne zaman normal seviyelere döndüğü konusunda bilgiler veriyor. Biz de buna göre hangi ilacın günün hangi saatinde, hangi dozda verileceğine karar veriyoruz” dedi.