ROGER GARAUDY




ROGER GARAUDY


Türkiye’de ve bütün dünyada tanınan ünlü Fransız, Müslüman düşünür Roger Garaudy (Roje Garodi), Paris’te 99 yaşında hayata gözlerini yumdu.

Eserleri kırkı aşkın dile çevrilen Roger Garaudy (Roje Garodi), geride 0 kadar eser ve sayısız makale bıraktı.

Roger Garaudy, Fransız Komünist Partisi’nde en yüksek düzeyde görev yapan ve dış dünyaya Fransa’nın yüz akı olarak takdim edilen bir düşünürdü.

982 yılında Müslüman olan Roger Garaudy, İslâm’la ilgili olarak da önemli eserler verdi.

Roger Garaudy’ nin “Hatıralar: Yüzyılımızda Yalnız Yolculuğum” ve “İnsanlığın Medeniyet Destanı” başta olmak üzere dilimize çok sayıda eseri çevrilmiş bulunuyor.

7 Temmuz 1913’’te Marsilya’da doğdu

1952 yılında Sorbonne Üniversitesi’den edebiyat dalında, 1954 yılında da SSCB Bilimler Akademisi’nden bilim dalında doktor unvanını aldı.

Bir ara Marksist İnceleme ve Araştırmalar Merkezi müdürlüğü yaptı.

Fransız Parlâmentosu’nda milletvekili, Millet Meclisi Başkan Yardımcısı, Milli Eğitim Komisyonu Üyesi ve Senatör olarak görev yaptı.

Fransız Komünist Partisi’nde zirveye tırmanmışken yaptığı tenkitlere kulak asılmadığı için bu kuruluştan koptu.

Üniversitedeki profesörlüğüne döndü.

Emekliye ayrıldıktan sonra telif çalışmalarına hız verdi.

Her biri dünya çapında yankılar uyandıran eserleri yayınladı, pek çok ülkede konferanslar verdi.

Basın yayın kuruluşlarında yayınlanan bildirileriyle milletlerarası siyaset ve yanlış tutumlar konusunda görüşlerini sık sık kamuoyuna duyurdu.

Çağımızın yetiştirdiği dev düşünürlerden biri olan Roger Garaudy, İslâm’ı seçip Filistin halkının haklarını İsrail’e karşı savunmaya başladıktan sonra, pek çoğu İsrail taraflısı sermayenin elinde olan Batı basın-yayın organları ve büyük yayınevlerince dışlandı.

Avrupa ve Amerika kitle iletişim araçları kendisini tam bir sükût ambargosuna tâbi tuttular. Kendisinden tek satırla, tek kelimeyle dahi bahsetmez ve kendisine söz hakkı vermez oldular.

Roger Garaudy, seçkin ve çok kültürlü bir kesime hitap etmesine rağmen, kırkı aşkın dile çevrilen eserleriyle, dünya aydınları arasında çok geniş bir kitle tarafından tanınıyor ve okunuyor.

Roger Garaudy Müslüman oluşunu “Hatıralar: Yüzyılımızda Yalnız Yolculuğum” kitabında şöyle anlatır:

“Okudukça Kur’an, bana daha çok yaklaştı. Sanki bugün yazılmıştı ve doğrudan bana sesleniyordu.
Bizzat yerin, Kıyamet günü, sarsıntısıyla birlikte, insanların eylemlerine ve hatalarına şahitlik edeceğinin anlatıldığı Deprem (Zilzal) sûresini okurken, ayaklarımın altındaki toprağın homurdandığını hissediyorum.Sorumluluğun bu uyanışını ben, hiçbir zaman çok çarpıcı bir mesel olan “Gece Yolculuğu” (İsra)’yı okurkenki kadar güçlü yaşamadım."

Roger Garaudy daha Müslüman olmadan önce, 1975’’te yayımlanan İnsan Sözü kitabında şunları yazıyordu:

“Ben ölümü hayatı sevdiğim aşkla seviyorum. Çünkü ikisi bir bütün eder. Ölüm -bununla, emek ve sevgiyle geçen uzun bir hayattan sonra gelen doğal ölümü kastediyorum- bir sınır, yaşamın inkârı değildir. Tersine, ölüm hayata en yüksek anlamını kazandırır. Kendi ölümüm hep idealimin kişisel bir ideal olmadığını hatırlatır. Ben ancak beni aşan bir ideale katılıyorsam insanımdır. Kendisine karşı mücadele vermemiz gereken aslı mesele, yapacak çok şeyleri olan çocukların, gençlerin vakitsiz ölümünü engelleme mücadelesidir. Savaş ve yoksulluk tanımayan bir toplum düzeni ve toplumun insanca bir örgütlenmesi için büyük çaba harcamalıyız.Bir yaşlının ölümüne gelince, meselâ insanî görevimin sonunda gelecek olan kendi ölümüm, benim için hiç de bir felâket değildir. Böyle bir ölüm sadece yaşlılığın son ufkudur. Yapabileceklerimin yelpazesi ben yaşlandıkça daralıyor, ideallerimin alanı küçülüyor, ortaya bir şeyler koyma gücüm gittikçe daha azalıyor. Bu gidişin içinde benim ölümüm, artık varıp sınıra dayanma oluyor."

Nur içerisinde yatsın inşallah.
YORUM EKLE

banner110

banner109