Çocuk İstismarını Önleme Sempozyumu

İstanbul Valiliğinin himayesinde, 18-19 Kasım 2011 tarihlerinde Polis Eğitim ve Kongre Merkezinde, Çocuk İstismarını Önleme Sempozyumu düzenlenecektir. İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Çocuk Suçlarını Önleme Derneği ve Haydi Tut Elimi Derneği ile birlikte organize edilen Sempozyuma, başta İstanbul Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi olmak üzere akademik kurumların, Adli Tıp Kurumu, Sosyal Hizmetler, Sağlık ve Milli Eğitim gibi ilgili kamu kurumlarının desteği alınmıştır.

Çocuk İstismarını Önleme Sempozyumu
Çocuk istismarı, çocuklar açısından bizatihi büyük bir problem olmakla birlikte, pek çok problemi tetikleyen, hem bugünü hem geleceği etkileyen sosyal bir sorundur. İstismara uğrayan çocuklar madde bağımlılığı ve suç ile kolayca tanışmaktadırlar. Örneğin istismara evde uğrayan çocuk, sokağı daha güvenli bularak evden kaçmakta ve sokağın problemleriyle yüzleşmektedir.

Daha uzun vadede ise, bilimsel çalışmalar göstermektedir ki, çocukluğunda istismara uğramış kişilerin, uğramamış kişilere nispeten, 4 türlü davranış sergileme ihtimalleri çok daha yüksektir: (1) istismar mağduru olmaya devam ederler, (2) kendileri istismar suçunu işlerler, (3) mala karşı suçlara yönelirler ve (4) bağımlılık yapan maddeleri kullanırlar.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Çocuk Şube Müdürlüğünün verileri göstermektedir ki, İstanbul’da çocuk suçluluğundaki en önemli problemlerden birisi çocuk istismarıdır. İstismar sözünden, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini etkileyen ve tekrar eden, yetişkinlerin uyguladıkları kötü muamele davranışları anlaşılmaktadır. İstismar, ihmalle birlikte, duygusal, cinsel ve fiziksel şiddet çeşitleriyle zuhur ediyor.  Bununla birlikte, çocuk istismarı deyince polis kayıtlarına, daha çok, istismarın görünür çeşitleri, fiziksel ve cinsel şiddet giriyor.

Bu kapsamda, son 3 yılda İstanbul’da Emniyetin çocuk birimlerinde adli işlem yapılan bütün olaylara (yaklaşık 50 bin olay) bakıldığında, 13 bin çocuğun, istismar ile ilişkilendirilen suçlardan dolayı mağdur olduğu görülüyor. Buna ilaveten, yapılan idari işlemler çerçevesinde, 14 bin çocuğun evini terk ettiği (daha sonra bulunduğu) anlaşılıyor. Kayıp çocukların çoğunluğunu kız çocukları oluşturuyor ve ailevi problemler en önemli evden kaçma nedeni (%31) olarak ifade ediliyor. Dahası, son 3 yıl içinde İstanbul’da yaklaşık 10 bin çocuk hakkında narkotik madde bulundurmadan dolayı adli işlem yapılmış bulunuyor. Ayrıca 1600 çocuğun bağımlılık yapan uçucu maddeleri kullandıkları anlaşılıyor.

İstanbul polisi kendi verilerine bakarak dahi—ki istismar vakalarının çoğunun gizli kalması nedeniyle polise bildirilmediğini biliyoruz—çocuk istismarının sosyal bir problem olarak ele alınması gerektiğine dikkat çekiyor. Polis suçla mücadelede kendi üzerine düşen görevi yaparken, çocuk istismarının önlenmesi probleminin sadece suç önleme çalışması olarak görülmemesi gerektiğinin altını çiziyor.  Bu nedenle polis, çocuk istismarı problemini asıl çözecek olan, kurum ve kuruluşlarıyla, bütün toplumla birlikte çalışmanın yollarını arıyor. Birleşmiş Milletlerce kabul edilmiş bir gün olan Dünya Çocuk İstismarını Önleme Gününde sempozyum düzenlenmesi bu çalışmaların bir meyvesi olarak görülüyor (sempozyumla ilgili daha fazla bilgi için bkz. www.istismarionleme.info).

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER