Yasemin: İlk Rus-Türk dizisi

Uzun zamandır beklenen Rus-Türk televizyon dizisi Yasemin, bugün ilk bölümüyle izleyicilerin karşısına çıkıyor.

Yasemin: İlk Rus-Türk dizisi
Yasemin: İlk Rus-Türk dizisi

Uzun zamandır beklenen Rus-Türk televizyon dizisi Yasemin, bugün ilk bölümüyle izleyicilerin karşısına çıkıyor.

Çekimlerde Türk tarafının koordinasyonundan sorumlu olan ve aynı zamanda dizide polis rolünü canlandıran Moskova Türk Tiyatrosu Yöneticisi Yunus Arakiz, Rusya’nın Sesi Radyosu’na söz konusu projenin Pervıy (Birinci) Kanal’da Pazartesi’den Perşembe’ye haftada 4 kez yayınlanmak üzere toplamda 200 bölüm olarak planlandığını söyledi. Söyleşinin devamında Arakiz, ‘Belki de daha fazla bölüm çekilecek. Fakat bilindiği üzere, televizyon sektöründe bizler tamamen reytinge bağlıyız. Bu projede vizyonumuzu ve görüşümüzü seyirciye ulaştırmaya gayret gösterdik. Kendi görüşümüz konusunda yönetmen ekip ile uzlaşmaya varmak hiç de kolay olmadı. Buna karşın, dizinin olabildiğince gerçeğe benzemesi, Türkiye realitesini yansıtması ve hayattaki en önemli unsurlardan biri olan insan ilişkilerinin dizide mizah yollu olarak ele alınması için her şeyi yaptık’ dedi.

Dizideki olaylar silsilesi en baştan itibaren oldukça ilgi çekici bir şekilde gelişmeye başlıyor. Farklı sosyal sınıf, yaş ve kökenlere mensup üç Rus kız İstanbul’a geliyor. Kızlardan biri otelcilik sektöründe kariyer peşinde koşarken, dizinin diğer kahramanı ise kız kardeşinin kocası ile yaşadığı ilişkiden kurtulmak için İstanbul’a kaçıyor. Üçüncü kız, tatilde âşık olduğu erkeğin peşinden İstanbul’a geliyor. Deri mont ve altın pazarlığı gibi sıradan günlük işlerin peşinde koşturan dizinin kahramanlarının zaman zaman polisle başları derde giriyor. Kimi zaman aşık olup, kimi zaman ayrılıyorlar. Fakat etraflarını tıpkı 1001 gece masallarında olduğu gibi sarmalayan olaylar silsilesinin ve entrikanın farkına varamıyorlar.

Yunus Arakiz yapımcılığını ünlü Rus Sinemacı Denis Yevstigneyev’in üstlendiği söz konusu projenin tamamen Rus yapımı olduğunu belirtiyor: ‘Evet, biz bu diziyi Rus-Türk dizisi olarak adlandırıyoruz. Çünkü her şeyden önce projede Türk oyuncular yer alıyor ve dizi aslında Türkiye hakkında. Çekimler Moskova’da; fakat İstanbul’un mahallelerine benzettiğimiz stüdyolarda yapılıyor. Dizide Ruslar ve Türkler beraber çalışıyor. Bu bakış açısı ile projemizin uluslararası bir karaktere sahip olduğu da söylenebilir. Gerçi Türkiye tarafından resmi bir işbirliği ya da destek şu an söz konusu değil. Fakat önümüzdeki günlerde Sayın Yevstigneyev bu konuyla ilgili olarak bir takım görüşmeler yapabilir ve biz de o zaman tamamen başka bir format üzerine konuşabiliriz.’

Rusya ve Türkiye arasında şu ana kadar sinema konusunda resmi boyutta herhangi bir işbirliği olmasa da Rus-Türk ilişkilerini farklı boyutlarda ele alan ve beğeni ile karşılanan bazı filmler çekildi. Hem rejisörlerin, hem de seyircilerin bu konudaki yoğun taleplerini doğrular nitelikteki yapımlar olan Elveda Katya ve Moskova’nın Şifresi kısa bir zaman önce Türk seyirciler ile buluşan yapımlardı. Elbette Rus seyircilerin gönlünde taht kuran Çalıkuşu ve Muhteşem yüzyıl gibi projeleri de bu noktada hatırlamak gerekir.

Sohbetin son bölümünde ise Arakiz, ‘Dizimiz bir nevi cevap niteliğinde. Rusya ekranlarından Türkiye’deki hayatı anlatıyoruz. Belki de son zamanlarda iki ülke arasında artık hemen her alanda yakınlaşan ilişkileri daha da yakınlaştırıyoruz ve fenomen olmaya aday bir projeye imza atıyoruz. Emeğimizin seyirciler tarafından takdirle karşılanacağı yönünde çok büyük umutlar taşıyoruz. Şu an hepimiz ellerimizde tablet bilgisayarlarla reytingleri, yani bir anlamda izleyicilerin yaptığımız işe olan ilgisini takip edebilmek için hazır bir şekilde bekliyoruz’ diyerek sözlerini tamamladı.

Güncelleme Tarihi: 02 Eylül 2013, 22:08
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER