İstanbul'u büyük bir deprem bekliyor

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, 17 Ağustos'un yıl dönümünde İstanbul'u büyük bir deprem beklediğini söylerken "Buna hazırlık yapmalıyız" dedi.

İstanbul'u büyük bir deprem bekliyor
İstanbul'u büyük bir deprem bekliyor

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, 17 Ağustos'un yıl dönümünde İstanbul'u büyük bir deprem beklediğini söylerken "Buna hazırlık yapmalıyız" dedi.
Özhaseki, İstanbul'daki yapıların yüzde 15'inin riskli olduğunu ifade ederek, bu yüzde 15 binanın yıkılması durumunda ekonomik olarak 100 milyar doların yok olması anlamına geldiğini ifade etti.  Habertürk TV'de Veyis Ateş'in sorularını yanıtlayan Özhaseki, son yaşanan depremlerden de korktuğunu "İnsani kaygı taşımaktan ziyade sorumluluk makamında olan biri olarak vazifesini hakkıyla yerine getirme duygusunu taşıyan biri olarak korkuyorum" sözleriyle ifade etti.


'5 YIL İÇERİSİNDE DÖNÜŞTÜRMEK İSTEDİĞİMİZ KONUTLAR 1 MİLYON CİVARINDA'

Özhaseki'nin açıklamalarından satırbaşları şöyle:

Ders aldık, birtakım hazırlıklar yapıldı. Yeni bir hazırlığımız da var. 99'dan sonra yapılan binalar hakkıyla o dönem değiştirilen yönetmeliğe göre yapıldıysa sıkıntı yok. 2002'de sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla kentsel dönüşümü hızlandırmak için bir yasa daha çıktı. Birçok avantajlar sağlandı. Bizim istediğimiz hızda değil. 212 riskli alan ilan etmişiz. Burada yaklaşık 540 bin bina var. Bir de 'Benim evim çürük' diyen 500 bine yakın bina var. 1 milyon 35 bin civarında bağımsız birim var. Yani 5 yıl içinde dönüştürmek istediğimiz konutlar 1 milyon civarında. Bunun ne kadarı yıkılmış? Riskli alanlarda yüzde 15'teyiz. Riskli yapılarda yüzde 77'lerdeyiz. Yani tek tek bina bazlı dönüşümlerde daha ilerideyiz.


'İSTANBUL İÇİN HAZIRLIK YAPMALIYIZ'
Kuzey Anadolu fayı çok hareketli. 60 yıl içinde o çizgi çok net olarak gelmiş. Şimdi İstanbul'da bekliyor. Bugün bir hocamız 2045'e kadar dedi. daha önce 2030'a kadar denildi. İstanbul'u büyük bir deprem bekliyor. Hazırlıklarımızı yapmalıyız. İstanbul dünyada en önemli ve çok acil olarak deprem konusundaki tehlikeli şehirler içinde ilk 10'da yer alıyor. Bir deprem olduğunda 4 milyon 700 bin yapı stoğunun yüzde 15'i risklidir. 600 bin bina demek. 600 bin konutun yıkılması demek sadece ekonomik olarak 100 milyar dolar demek. Bunların yıkılması demek sokaktaki altyapının da yıkılması demek. İş kaybını da ekleyin. 300 milyar dolarlık kayıp demek.

'TÜRKİYE ÇAPINDA 7.5 MİLYON BİNA YENİLENECEK'

15 sene süremiz var. Riskli gördüğümüz 7.5 milyon bağımsız birimi yenilemek zorundayız Türkiye çapında. Bunun yüzde 25'i İstanbul'da. Bunu yapacak gücümüz var. Hedefimiz yılda İstanbul'da 200 bin, Anadolu'da 300 bin binayı yenilemek. Teşvik sağlayarak, finans sorununu çözerek vatandaşlarımızın evlerini yenilemesini sağlayacağız. Eski yasada bu işi kötüye kullananlar yüzünden çok hızlanamadık. Fikirtepe diye bir yer var, 5 yıldır uğraşıyoruz. Yakında yüzde 100'ünü çözmüş oluruz. Orada karşılaştığımız zorluklar… İnsanlar çok masum şekilde müteahhite imza atıyorlar. Ama birtakım müteahhitler daha fazla vaat ediyorlar. İki, üç müteahhit çıkınca kavga ediyorlar. Bir yandan vatandaşın içinde de tek tük de olsa çıkarcı tipler de çıkıyor. Onlar da yürütmeyi durdurma alıyorlar. Müteahhitlerle anlaşmaya çalışıyorlar.
'YASAYI HAZIRLADIK, ELİ KULAĞINDA'
Bunları aşacak yasayı yazdık. Bu sene içinde inşallah yasayı çıkarırız. KHK ile veya Meclis açıldığında öncelik vererek. Eli kulağında. Gelecek sene pilot yıl olarak İstanbul'da 200 bin konutu dönüştürürüz. Belediye başkanlarına duyuruda bulunuyorum. Asıl dönüşümü belediyeler yapar alan bazlı. Ya zeminde bir sıkıntı vardır ya da binalarda bir sıkıntı vardır. Mahalle bazlı dönüşüm için hazırlık yapılabilir.

'MARMARA KIYILARINDAKİ İLÇELER RİSK ALTINDA'

"İstanbul'un en riskli ilçeleri hangisi" sorusu üzerine Özhaseki, "İsim vermek doğru olmaz ama deprem Marmara açıklarında vuracaksa orada kıyısı olan ilçeler daha riskli diyebiliriz" cevabını verdi.

'15 YILDA İSTANBUL'UN YARISINI YENİDEN YAPMA İMKANIMIZ VAR'

Özhaseki, şöyle devam etti:

"Yeni yasada eşyalarını yerli ve milli kullanacaklara öncelik vereceğiz. Yani asansöründen balkonuna kadar, Çin malı getirmesinler, Alman asansörü getirmesinler. Kullanana engel yok. Ama öncelik yerli ve milli olanda. Bir taraftan yepyeni sağlam binalar ortaya çıkacak. 250 sektör canlanmış olacak. Bir taraftan altyapısını yenilemiş olacağız. İstanbul'un 15 yıl içinde yarısını yeni baştan yapma imkanı var. İnsanlar evlerini veriyorlarsa devlete güvenecekler ve ben de onlara bire bir ev vermeye çalışacağım. Herkesi ev sahibi yapmaya çalışacağım. Kimlikten bahsediyoruz ya onu uygulamaya çalışacağız."

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER