İstanbul'da 'Kentsel dönüşüm'de acı oyun

Yasası olmayan kentsel dönüşüm, rant getirisi yüksek bölgelerde hayata geçiriliyor. İstanbul’un ilçelerindeki yapı stokunu depreme hazırlama sürecinin önünde yasal engeller var. 39 ilçenin çoğunda olası depremde yıkılacak binaların tespiti gerçekleştirildi ancak bu binaların afete güvenli hale gelmesi için adım atılamıyor.

İstanbul'da 'Kentsel dönüşüm'de acı oyun
Binaların güçlendirilmesi veya yıkılıp yeniden yapılabilmesi için vatandaşı teşvik edecek ya da zorlayacak yeterli yasal düzenleme 12 yıldır gerçekleştirilemedi. Yerel yöneticilerin çözüm önerisi basit: 1-2 kat imar artışı verip vatandaşın mağdur olmadan müteahhit ile anlaşmasının yolunu açmak. Kentin birçok noktasında deprem gerekçesiyle yürütülen kentsel dönüşüm projeleri de ayrı bir sorun. Çünkü kentsel dönüşümün şu an bir yasası yok, bir plan çerçervesinde uygulanmıyor ve çoğu zaman deprem riski bulunmayan, sağlam ama rant getirisi yüksek bölgelerde hayata geçiriliyor.

Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcu, kentsel dönüşüm projelerini “TOKİ eliyle kamu arazilerinin ayrıcalıklı imar kararları doğrultusunda betonlaşmaya açılma süreci” olarak tanımlıyor. Depremin kentsel dönüşüm için bahane olarak kullanılmasını da ağır bir dille eleştiren Muhcu, kentlere ve yurttaşlara büyük bedeller yükleyen bu projelerin şehirleri afetlere güvenli hale getirmediğini aksine bunun önünde engel teşkil ettiğini söylüyor.

Muhcu, İstanbul’un, özellikle planlı geliştiği rant getirisinin yüksek olduğu Ataşehir, Bahçeşehir, Ataköy gibi yeşil donatı alanları üzerine kentsel dönüşüm projeleri monte edildiğine dikkat çekiyor. Yapı yasağı olan kamu arazilerinin el değiştirerek kentsel dönüşüm projelerine açıldığını anlatan Muhcu “2B’ler, ormanların betonlarla işgal edilmiş alanları. Bu ormanların yapı topluluklarından arındırılması gerekirken dönüştürüldü. Su havzaları, 1. sınıf tarım arazileri kentsel dönüşüm alanları oldu” diyor.

Anayasaya aykırı

Kentsel dönüşüm için hazırlanan yasa tasarısının büyük tepki görmesi üzerine geri çekildiğini anımsatan Muhcu, şu an bu projelerin kimi yasalarda değişiklik yapılması ya da yönetmeliklerin revize edilmesi yoluyla, yasalara ve anayasaya aykırı bir şekilde gerçekleştirildiğini belirtiyor. Hukuka ve yasalara aykırı işleyen bu süreci eleştiren Muhcu “Kentsel dönüşüm İstanbul’da yapı güvenliğinin daha iyi olduğu yerlerde gerçekleştirildi. Tarihi Yarımada’da, Sulukule, Fener, Balat, Süleymaniye, Galata ve Yenikapı’da kentsel dönüşüm alanları” diyor. Son dönemde de yoksulların yaşadığı kaçak yapıların olduğu bölgelerin kentsel dönüşüm alanı ilan edildiğine vurgu yapan Muhcu “Özellikle deniz manzaralı, ulaşım olanakları iyi, kent merkezi ile ilişkisi olan, rant getirisi yüksek, yoksulların yaşadığı mahallelere göz dikildi” diye konuşuyor.

Plan uygulamada yok

Kentlerin afetlere karşı daha güvenli hale gelebilmesi için dönüşmeye ihtiyacı olduğunu ancak bunun aracısının noktasal projeler değil, plan olduğunu belirten Muhcu, şunları söylüyor:

“Bu gerekçe ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) 1/100 binlik çevre düzeni planı hazırladı. Çok eleştirdik, akıldışı kentsel dönüşüm projeleri bu plana işlenmişti. Gördük ki bu planı ilk ihlal eden de İBB ve hükümet oldu. Mahkeme kararı ile plan iptal edilince yerine eski planın kötü bir kopyasını yaptılar. Şu an o kötü kopya plana da uymuyorlar. Yasal olarak gözükse de İstanbul’da bir plan yok.”

Muhcu, son zamanlarda Şişli’nin ve Zeytinburnu’nun gökdelenler bölgesi haline geldiğini, Anadolu yakasında da 20’ye yakın gökdelen inşaatı bulunduğunu tespit etmiş. Çoğu kez merkezi yönetimin gündeme getirdiği bu projelerin yerel yönetimlerin ve halkın karşı çıkmasına karşın uygulandığını belirten Muhcu, “Merkezin etkisi, baskısı o kadar kuvvetli ki yerel yönetimleri ezip geçiyor. Demokratik ve yasal refleksler yol sayılıyor” diyor.

BÜYÜKÇEKMECE’DE RİSKLİ BİNALARIN YENİLENMESİ İÇİN YURTTAŞLARA KOLAYLIK SAĞLANACAK

Yıkılacak binalar belirlendi

Büyükçekmece Belediyesi, olası depremde ilçede yıkılacak binaları belirledi. Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, “Tehlike arz eden, özellikle kaçak yapılmış, ne zaman yapıldığı bilinmeyen ruhsatlı olsa dahi risk taşıdığı bilinen binaların yenilenmesi için sahipleri ile mutlaka görüşeceğiz” açıklaması yaptı. Vatandaşın evini, binasını, apartmanını yıkıp yenilemesi için sağlanacak kolaylıkları Türkiye Belediyeler Birliği’nde karara bağladıklarını da belirtti.

Akgün yapacakları çalışmaları şöyle anlattı: “Tehlike arz eden binaların bir an önce yenilenmesi için belediyeler olarak kendi imkanlarımızla hangi tedbirleri alabileceğimizi, vatandaşın evini, binasını yıkıp yenilemesi için ona hangi kolaylıkları sağlayabileceğimizi karara bağladık. Vatandaşlara tehlike arz eden evlerini yıkıp yenisini yapmaları konusunda her türlü kolaylığı sağlayacağız. İmar yönetmeliğine ters düşmediği sürece kottan kat kazandırmak, çatı katlarındaki alanı daha iyi değerlendirmek gibi imkanlarımızı zorlayacağız. Ama esas olarak Ankara’da parlamentodan çıkacak olan depremle ilgili kanun mevzuat ne varsa bunların takibini yapacağız.”

İmar planlarında artış

Belediye başkanları olarak yetkililerden talepleri olduğunu vurgulayan Akgün; “Tehlike arz eden bu binaların yıkılıp yerine yenilerinin yapılabilmesi için hangi teşvikler verilecekse, imar planlarında nasıl bir artış yapılacaksa çok ivedi olarak ortaya konulmalı” diye konuştu. Akgün; bu konudaki önerilerini de şöyle özetledi: “Örneğin üç ayda beş ayda bu planlar yapılır bu binalarda yıkılır yenisi yapılır. Örnek olarak yapılmadığı takdirde bu binalar devlet, belediye, bakanlık tarafından yıkılarak ortadan kaldırılır gibi radikal kararlar alınarak bu deprem hazırlığına artık bir son verilmesi lazım.”

CENGİZ YILDIRIM - ÖZLEM GÜVEMLİ / CUMHURİYET

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner110

banner109