Kendimi bildim  bileli her insan gibi çalıştım...Hayallerimin peşinde koştum... Ne kadar çıktıysam hayat merdiveninden o kadar da indim hep başa döndüm.

Kimseye kolay kolay güvenmezdim, korkardım. Cünkü rahmetli babam öyle nasihatlerde bulunurdu ki küçükken,  bilinçaltıma yerleşmiş olsa gerek.. "Aç olsanız kimsenin sofrasına oturmayın, çağırsalar  bile  tok olduğunuzu söyleyin" derdi."Biri dışarıdan para, şeker verse bile almayın; kimseye  güvenmeyin, bu dünyaya yalnız geldiniz yalnız gideceksiniz, yaptığınız iyiliklerinizle ve yapmış olduğunuz kötülüklerle gideceksiniz, bunun için hep iyi niyetli olun ve kimseye güvenmeyin" derdi.Ben   fıtratım gereği ve sevgili babacığımın verdiği nasihatle hep iyi oldum. Kimseye kötülük yapmak için uğraşmadım, bilhakis  sorunları sıkıntıları olan insanları ben kurtaracakmışım gibi iyilik yapmak için didindim durdum.

Ama öyle bir zamandayız ki iyiliğin kötülük kötülüğün iyilik oldugu bir dönemdeyiz. Hani derler ya büyüklerimiz  ahir zaman..!!! Belki öyle bir  döngüdeyiz. En zor olanı da kadın olmak.. Kadın olup  eğer cahil insanlarla iş yapıyorsan  ve birazda güzelsen  olmadık tacizlere maruz kalınir. Gariban, türbanlı, açık olması fark etmiyor, tek sucu kadın olmak...

Bende 22 senelik çalışma hayatımda çok kez karşılaşdım  bunun gibi sıkıntılarla. Başarılı kadınlar başarısız erkekler tarafından hor görülür, sadece kadınlıgıyla bakar ona.Acır kadın oluşuna.. Oysaki kadının tek derdi bakmakla mükellef oldugu çocukları ve  çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamak. Sadece maaaşı geldiğinde parasını doğru düzgün almaktır gayesi  fakat o bile  çok görülür. Bazı kadınların eşleri veya patronlari yapılmış olan emeklerin farkında bile değildir. Bazi erkeklere göre  kadın sadece bir hizmetlerinizedir. Duygusu  gururu yoktur. Kadınlar ezilmeye mahkumtur. Hele ki başarılı ise bir kadın vay haline!!  çekeçeği vardır. Buraya kadar  bazı erkeklerin kadına bakışını anlatmak istedim.Bir de aynı cinsinden zarar gören kadınlarda var.Aynı cinsin  gazabından da allah korusun o da ayrı bir dert..