KADER VE İMTİHAN GERÇEĞİNİ ANLAMAK



KADER VE İMTİHAN GERÇEĞİNİ ANLAMAK

Yeryüzünde Kuran’a uygun bir yaşam sürmeyen insanların, her zaman mutsuz olmaları ve hiçbir şekilde bir çıkış yolu bulamamalarının nedenlerinden bir tanesi de insanların hoşnutluğunu kazanmayı amaçlamalarıdır. Zira eğer bir kişi, insanların beğenisini toplamak için ona göre doğrularını ve yanlışlarını belirliyorsa, bu kişi insanlar için yaşıyor demektir.

Bir kimsenin yaptığı her şeyi insanlar için yapması, yani insanlar için yaşaması çok sıkıntılı bir yaşam biçimidir. Çünkü her insan farklı beğenilere sahiptir. Dolayısıyla bir insan sadece bir kişinin değil birçok kişinin beğenisini aynı anda kazanmak için çaba gösterecektir. Her bir kişi ayrı bir tavırdan hoşlanacak, bazen birinin beğendiği bir tavır veya söz diğerine itici gelecektir. Bu durum, insanların beğenilerini toplamayı kendisine amaç edinmiş birisi için oldukça güç bir yaşam şeklini oluşturmaktadır. Yüce Allah bu durumu Kuran’da şöyle bildirmektedir:

"Allah (ortak koşanlar için) bir örnek verdi: Kendisi hakkında uyumsuz ve geçimsiz bulunan, sahipleri de çok ortaklı olan (köle) bir adam ile yalnızca bir kişiye teslim olmuş bir adam. Bu ikisinin durumu bir olur mu? Hamd, Allah'ındır. Hayır onların çoğu bilmiyorlar." (Zümer Suresi, 29)

Tüm insanları ve diğer varlıkları yaratan, sonsuz güç ve iktidar sahibi olan Yüce Allah’tır. Dolayısıyla insanın nasıl bir yaşam şekli ile mutlu ve huzurlu olabileceğini yalnızca Yüce Allah bilebilir. Sonuçta insanların yeryüzünde doğru bir yaşam sürmelerini sağlayabilecek tek bir yol vardır; Allah’ın Kuran’da emrettiği ve ayrıntılı olarak tarif ettiği yoldur. Bu yol aynı zamanda Allah’ın sonsuz ilmine ve kudretine teslim olmak ve yalnızca O’nun rızasını gözetmek demektir.

Kuran’ın ışığından uzak bir yaşam süren insanların huzur bulamamalarının bir sebebi de, dünyada var olma sebeplerini unutmalarıdır. Oysa tüm insanlar, yeryüzünde Allah’ın üstün yaratma sanatını, aklını ve ilmini açık bir şuurla görebilecek mi, yoksa tüm bunları unutarak dünya hayatının geçici işlerinin peşinden koşacak mı diye denenmektedir.

"O, amel (davranış ve eylem) bakımından hanginizin daha iyi (ve güzel) olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstün ve güçlü olandır, çok bağışlayandır." (Mülk Suresi, 2)

İnsanların yeryüzündeki imtihanları her saniye devam etmektedir. Uyurken uyanıkken, dışarıdayken, evde otururken, işte veya okulda iken sürekli olarak insan imtihan halindedir. İstisnai olarak insanların imtihanın dışında tutulabilecekleri tek bir anları dahi yoktur. Söylenen her cümle, her tavır, her düşünce ahirette insanların karşısına çıkacaktır.

İnsanların dünyada karşılaştığı her şeyin bir imtihan vesilesi olduğunu unutması, gaflet içinde ve tevekkülsüz bir yaşam sürmesine sebebiyet verir. Zaten Kuran ahlakına uygun bir yaşam sürmeyen insanlardan sıkça “İşlerim yolunda gitmiyor?”, “Eğer böyle yapsaydım şu sonucu almazdım”, “Bu insana böyle davransaydım bana şu şekilde tepki verirdi”, “Neden hiçbir şey istediğim gibi olmuyor?” gibi sözleri sıkça duyarız. Bu sözlerin altında her zaman imtihan gerçeğinin unutulması durumu vardır.

Allah’ın yarattığı imtihana yani kadere teslim olmamanın kesin sonucu ise, sıkıntı ve zorluktur. İnsanların çok büyük bir kısmı, olumsuz gibi görünen bir konuda hemen şikâyetlere başlarlar ve karamsar bir ruh haline bürünürler. Sonuçta da her zaman mutsuz, huzursuz ve güvensiz bir yaşam sürmek durumunda kalırlar. Ancak insanların yaratılan tüm bu nimetlere karşılık yapması gereken tek şey, Yüce Allah’ın kendileri için yaratmış olduğu her şeye gönülden rıza göstermektir. Her durumda Allah’ın sonsuz ilmini ve aklını takdir etmek, O’nun rızasını kazanmak için güzel bir sabır göstermek gerekmektedir. Zira Rabbimiz her insanın kaderini mükemmel ve hayırlarla yaratmıştır.

 

YORUM EKLE