UNESCO, Evliya Çelebi'yi unutmadı

UNESCO, Evliya Çelebi'yi unutmadı

UNESCO, Evliya Çelebi'yi unutmadı
Dünyanın çeşitli bölgelerini 17'inci yüzyılda yarım asır at sırtında gezerek Seyahatname'yi yazan ünlü gezgin Evliya Çelebi'nin doğumunun 400'ncü yılı, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından anma yılı takvimine alındı.

Dünyanın çeşitli bölgelerini 17'inci yüzyılda yarım asır at sırtında gezerek Seyahatname'yi yazan ünlü gezgin Evliya Çelebi'nin doğumunun 400'ncü yılı, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından anma yılı takvimine alındı.

Anma etkinlikleri gelecek yıl yapılacak.

Evliya Çelebi, 1611 yılında İstanbul Unkapanı'nda doğdu. Kültür ve Turizm Bakanlığının resmi internet sitesinde yer verilen bu bilgiye karşı bazı kaynaklarda onun, Kütahya'nın günümüzde Saray Mahallesi diye bilinen Zeryen Mahallesi'nde doğduğundan bahsediliyor. Evliya Çelebi'nin ailesi, İstanbul'un fethinden sonra Kütahya'dan buraya gelip Unkapanı yöresine yerleşti. İlköğrenimini özel olarak gördükten sonra bir süre medresede okudu, babasından tezhip, hat ve nakış öğrendi, musikiyle ilgilendi. Kuran'ı ezberleyerek hafız oldu. Enderun'a alındı, dayısı Melek Ahmed Paşa'nın aracılığıyla Sultan 4. Murad'ın hizmetine girdi.

SEYAHAT YA RESULALLAH...

Evliya Çelebi'nin geziye karşı duyduğu ilgi, çocukken babası ve yakınlarından dinlediği öykü, söylence ve masallardan kaynaklanıyor. Seyahatname'de geziye duyduğu ilgiyi anlatırken, 1630'da bir gece rüyasında Hazreti Muhammed'i gördüğünü, ''Şefaat ya Resulallah'' diyeceğine şaşırıp ''Seyahat ya Resulallah'' dediğini, bunun üzerine ona gönlünce gezme, uzak ülkeleri görme imkanı verildiğini ifade etti.

50 YILLIK GEZİSİNİ 10 CİLTLİK SEYAHATNAME'DE TOPLADI

Evliya Çelebi, Seyahatname'sinde, gezdiği ülkelerin yeme içme alışkanlıkları, ekonomisi, giyim şekli, coğrafi durumu, dili, gelenek ve görenekleri hakkında ilginç bilgiler verdi. Gördüklerini ve gözlemlerini bu eserinde tarih ve yer belirterek yazdı.

Gerçekçi bir gözle izlediği olayları yalın ve duru, zaman zaman fantastik bir anlatımla halkın anlayacağı şekilde yazdı, halkın anlayacağı deyimleri fazlaca kullandı.

Ünlü seyyahın 10 ciltlik Seyahatname'si, bütün görmüş ve gezmiş olduğu memleketler hakkında oldukça önemli bilgiler içeriyor. Günümüzde unutulan Ankara civarında tiftik keçisi yününden sof elde edilişi, Mudurnu'da iğne yapımcılığı gibi yörelere özgü ekonomik faaliyetler hakkında bilgiler aktardı.

Türk kültür tarihi ve gezi edebiyatı bakımından önemli bir yere sahip olan Seyahatname'de, Anadolu'nun yanı sıra Kuzey Afrika, İran, Kafkaslar, Orta ve Kuzey Avrupa'dan bahsediliyor.

SEYAHATNAME'DE ANLATTIĞI MEMLEKETLER

Evliya Çelebi'nin çağının konuşma dilini kullandığı Seyahatname'nin birinci cildinde İstanbul ve civarı, ikinci cildinde 1640'te yaptığı Buca, Batum, Trabzon, Kafkasya, Girit, 1645'teki Erzurum, Azerbaycan, Gürcistan seferleri, üçüncü cildinde Şam, Suriye, Filistin, Urmiye, Sivas, El-Cezire, Ermenistan, Rumeli, Bulgaristan ve Dobruca, dördüncü cildinde Van, Tebriz, Bağdat, Basra gezisi yer alıyor.

Eserin beşinci cildi, Van, Basra seyahatinin sonuyla başlıyor ve Oçakov gezisi, Rakoçzi'ye karşı sefer, Rusya seferi, Anadolu asilerine karşı hareket, Çanakkale yolu ile Bursa'ya gidişi, Boğdan'a gidişi, Transilvanya seyahati, Bosna'ya gidişi, Dalmaçya seferi, Sofya'ya gidişinden oluşuyor.

Çelebi'nin Balkanlar ve Avrupa izlenimlerine yer verdiği altıncı ciltte, Transilvanya seferi, Arnavutluk gidişi ve İstanbul'a dönüşü, Macar seferi, Uyvar'ın kuşatılması, 40 bin Tatarla Avusturya, Almanya, Flemenk'e ve Baltık Denizi'ne kadar gitmesi, Uyvar'ın zaptı, Belgrad'a gidişi, Hersek'e gönderilmesi, Ragusa seyahati, Karadağ ve Kanije seferleriyle Hırvat memleketindeki gezileri bulunuyor.

Seyahatname'nin yedinci cildi, Avusturya, Kırım, Dağıstan, Deşt-i Kıpçak, Esterhan, sekizinci cildi Kırım, Girit, Selanik, Rumeli, dokuzuncu cildi Kütahya, Afyon, Manisa, İzmir, Sakız Adası, Kuşadası, Aydın, Tire, Denizli, Muğla, Bodrum, Ege Adaları, Isparta, Antalya, Alanya, Karaman, Silifke, Tarsus, Adana, Maraş, Antep, Kilis, Halep, Lazkiye, Şam, Beyrut, Sayda, Safed, Nablus, Kudüs, Medine, Mekke ve civarlarını kapsıyor.

Eser, Evliya Çelebi'nin son gezdiği memleket olan Mısır izlenimleriyle 10'uncu ciltte sona eriyor.

UNESCO UNUTMADI

UNESCO, ünlü gezgin Evliya Çelebi'nin 400'üncü doğum yılına rastlayan 2011'i, geçen yıl ekim ayında UNESCO ile ilişkilendirilen anma yıl dönümleri kapsamına dahil etti.

Öte yandan, Evliya Çelebi, Fransa'nın Strasbourg kentindeki Avrupa Konseyinde düzenlenen bir sergide, tarihe damga vuran 20 kişi arasında gösterildi.

(AA)

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER