Türkiye AB’ye yaklaşımını gözden geçiriyor

Türkiye Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, ‘Haziran ayına kadar Türkiye için egemen bağımsız bir ülkenin kabul etmemesi gereken Gümrük Birliği Anlaşması'nı yeniden müzakereye açıyoruz’ açıklamasında bulundu.

Türkiye AB’ye yaklaşımını gözden geçiriyor
Türkiye AB’ye yaklaşımını gözden geçiriyor

Türkiye Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, ‘Haziran ayına kadar Türkiye için egemen bağımsız bir ülkenin kabul etmemesi gereken Gümrük Birliği Anlaşması'nı yeniden müzakereye açıyoruz’ açıklamasında bulundu.

Türkiye rahatsız durumda, çünkü 1995 yılında imzalanmış anlaşma gereğince Türkiye AB ülkelerinin üçte biri için gümrük vergisi oranlarını düşürmeli. Gerçi bazı uzmanlar Türk bakanının bu açıklamasının Türkiye’nin Avrupa ile entegrasyon sürecini hızlandırmak amacıyla AB’ye yapılan bir baskı olduğu görüşündeler. Siyaset uzmanı Stanislav Tarasov durumu şöyle değerlendiriyor:

‘Daha once Türkiye’nin AB Gümrük Birliği Anlaşmasını imzalayınca ekonomik durumunu iyileştirmiş, kendi ekonomisi ile AB üye ülkelerinin ekonomileri arasındaki uçurumu aşmış olacağı ve gelecekte AB tam üyesi statüsüne kavuşacağı tahmin ediliyordu. Bunun için Türkiye AB üyesi olmadığı halde Gümrük Birliği Anlaşmasını imzaladığında AB tam üyesinin taahhütlerini yerine getirmeye başlamıştı. Bununla beraber Hürrüyet gazetesinin yazdığına göre Ankara Gümrük Birliği’nin kararlar alması sürecine katılmadan bile onunla bütün ikili anlaşmaları neredeyse otomatik olarak kabul ederdi. Ayrıca 2005 yılından beri Brüksel ile Türkiye’nin AB’ne tam üyelik müzakerelerine başlanmıştı. Ama biraz sonra ülke önemli ölçüde değiştiği, ekonomik büyüme bakımından ise Avrupa’yı bile geride bıraktığı halde AB’nin Türkiye’yi üyeleri arasında görmek pek istemediği belli oldu’.

Bu bağlamda 2013 yılının Mart ayında o dönemin Türkiye Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan Brüksel’in Türkiye’den AB tam üyeliğinin gereklerini yerine getirmesini istediğine dikkat çekerek anlaşmaların gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etmişti. Şimdi yeni Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi de AB’ne getirilen malların kotası ve vizelerinin kaldırılmasını, Türkiye’nin AB üyeleri olmayan üçüncü ülkelerle anlaşmalara dahil edilmesi talebinde bulunuyor. Ayrıca Ankara bunun alternatifi olarak Gümrük Birliği’nden çıkması ve serbest ticaret anlaşmasının imzalanmasını görüyor.

Bunun sebebi nedir acaba? Ankara’nın sabrı mı taştı yoksa bunun arkasında başka şeyler mi var? Birincisi, Avrupa ekonomik kriz koşullarında bile Türkiye’ye AB üyeliği değil, bir nevi ‘ayrıcalıklı ortaklık’ teklif ediyor. İkincisi, önde gelen Alman sosyal demokratlarından biri Rolf Mützenich’in ifade ettiği gibi Brüksel ‘Türkiye’de Avrupalı ortaklara ihtiyacının olmadığına veya yeni le işbirliğini kuracaklarına emin olan yeni iş çevrelerinin kendi ekonomik çıkarlarını yüksek sesle konuşmaya başladığı anı kaçırdı’. Mützenich, ‘yeni ’den söz ederken Türkiye’nin Rusya, Belarus ve Kazakistan’dan oluşan diğer Gümrük Birliği’ne üye olma imkanını kastediyordu. Bu Gümrük Birliği şu an AB Gümrük Birliği kadar güçlü olmadığı halde büyüme ve gelişme potansiyeline sahiptir. Türkiye bu alternatifi değerlendirmeye karar verirse bu, Türkiye-Avrupa diyalogundaki durumu kökten değiştirebilir.

Gerçi başka bir senaryo da olabilir. Ekonomi Bakanı Zeybekçi’nin açıklaması sadece Türkiye’nin Avrupa’dan belirli ekonomik kolaylıkların alınması için Avrupa ile entegrasyon sürecini hızlandırmak amacıyla AB’ye yapılan bir baskı niteliğini taşıyor. Avrupa bu tavizlerde bulunabilir. Ama öyle olması halinde bile bunun sadece bir ara karar olacağına şüphe yok. Brüksel Türkiye’ye bir şans daha veriyor, Türkiye ise AB üyesi olmak istiyor rolünü yapacak.


Güncelleme Tarihi: 26 Mart 2014, 19:24
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER