İsrail Türkiye’ye 20 milyon dolar önerdi.

İsrail’in Haaretz gazetesinin verdiği habere gore İsrail, 2010 yılında Mavi Marmara gemisine düzenlediği operasyon için tazminat olarak Türkiye’ye 20 milyon dolar önerdi.

İsrail Türkiye’ye 20 milyon dolar önerdi.
İsrail Türkiye’ye 20 milyon dolar önerdi.

İsrail’in Haaretz gazetesinin verdiği habere gore İsrail, 2010 yılında Mavi Marmara gemisine düzenlediği operasyon için tazminat olarak Türkiye’ye 20 milyon dolar önerdi.

Gazete kaynaklarının belirttiğine göre aylardır yapılmayan görüşmeler yeniden başlatıldı. Gazetenin haberine göre Türkiye tazminat tutarı konusundaki eski tutumunu yumuşatıp geçmişe göre daha düşük bir rakamı kabul etti.
 
Bu gelişme olası Türkiye-İsrail yakınlaşmasının belirtisi olarak algılanabilir mi? Ankara Tel Aviv’e karşılık verecek mi?

İsrailli Yakın ve Ortadoğu Uzmanı Siyaset Bilimci Arye Gut’un konu ile ilgili görüşü şöyle:
Türkiye İsrail ilişkileri ile bağlı onu söylemek isterdim ki İsrail Türkiyeni kendisinin çok mühim strateji ortakıdı.Ve bu bukamdan soylemek istiyorum ki İsrailin 20 milyon olan tazminatla bağlı kararı doğru karardı, ve bu yüzden demek olar ki İsrailin elitası anlıyor ki ne kadar Türkiye İsrail için önemli, a kadarda İsrail Türkiye içi önemli. Şunu hepimiz anlıyoruz, ve biliyoruz ki Türkiye İsrail ilişikleri tarihi ilişkilerdi. İsrail heç bir zaman unutmuyor ki Türkiya İsraili taniyan ilk müslüman ülkesiydi. 1948 yilda İsraili tanıdı. "Mavi Marmara" problemi İsrail-Türkiye strateji ilişkilerine son koydu. Ve buna rağmen İsrail elitasi bu günde düşünüyorki İsrail Türkiye ilişkileri devam etmelidir. İsrail Türkiye ilişkileri her iki halk ve ülke için önemli. 4 sene Türkiye ile siyası ilişkiler yapilmasada iktisadi ilişkiler devam ediyor. 2013 yilda iki ülke arasinda yapilan ticari sirkulasyonu 4 milyar dollara ulaştı. Bu yuzden hem İsrail uzmanlari hemde siyasetçileri Türkiyenin İsrail için hem iktisadi hemde siyasi önemli olduğunu anliyorlar. Ve işte bu yuzden İsrail hükümeti şü 20 milyon olan tazminatı vermeğe razı ilarak düşünüyor ki Türkiye hükümetide, o cümleden Abdala Gül ve Recep Teyip Erdoğan anlamalıdılar ki İsrail Orta Doğu bölgesinin bir lideridi. İsrailin güclenmesi Türkiyenin geçlenmesi demek.

"Peki, Türkiye’de bu görüş paylaşılıyor mu? Bunu Ankara Strtateji Enstitüsü Uzmanı ve Gazi Üniversitesi Uluslararası ilişkiler Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Mehmet Akif Okur  anlattı:

Şimdi bu Haaretz’in verdiği haber yeni değil. Tahmin ediyorum, yaklaşık bir ay kadar evvel benzer nitelikte bir haber daha çıktı. Orada uzlaşmaya çok yakın olunduğu söyleniyordu. İşte Türkiye ile İsrail arasındaki heyetlerin bir müzakere sürecinin olduğu söyleniyor. Fakat Türk Dışişleri o zaman yalanladı. Hani bir uzlaşmanın olduğu haberini. Bu şimdi ikinci haber. Bu haberde biraz daha detaylara yer verilmiş. Rakamda pozisyonlar arasında bir yakınlaşmanın olduğunu söylüyor. Henüz bununla ilgili Türk Dışişleri Bakanlığı’ndan resmi bir cevap gelmedi. O yüzden haberin içeriğinin doğruluğu ile ilgili bir bilgimiz yok. Ama şunu söyleyebiliriz. Tabi, Orta Doğu’da önemli gelişmeler oluyor. İsrail’i ilgilendiren, Orta Doğu’nun geleceğini de ilgilendiren bir dizi gelişme var.

Ben özellikle bu gelişmelerle yine bir bağlantısı olabileceğini düşünüyorum. Bunlardan bir tanesi, İran’la geçici nükleer anlaşmanın imzalanmasının ardından Amerika Birleşik Devletleri ile İran arasında artan temas. Bu temasın İsrail ile bir yakınlaşmayı da beraberinde getirmesi isteniyor. İsrail tarafından da bunu kolaylaştıracak bazı adımların atılması sağlanmış. Bu konuyla ilgili olarak Şimon Peres’in açıklamaları vardı. En son yine cevap vermesi için bu Holokost denen yahudi soykırımı ile ilgili üzüntü beyan eden açıklamaları vardı. Ayrıca bu İsrail-Filisitin meselesinin çözümüyle ilgili atılan adımlar var. Münih Konferansı’nda Prens Faysal Türki Suudi Planı ile ilgili yine İsrail Adalet Bakanı Tzipi Livni ile bir araya gelerek konuştu. Ve Arap Planı’nın geçerli olduğu konuşuldu. Neydi o? 1967 sınırlarına İsrail’in dönmesi karşılığında Arap devletlerinin İsrail’i tanımasıydı. Eşzamanlı bir başka gelişme de, Filistin’de bir barış için Amerika Birleşik Devletleri İsrail’i zorluyor.

Kerry en son İsrail’e karşı eğer bir anlaşma imzalanmazsa bunun ardında uluslararası boykot gelebileceğini ima etti. O tartışılıyor. Şimdi tam bunların ortasında Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin yeniden canlandırılması ile ilgili bir haber anlamlı. Ve bu ilişkiler zinciriyle de sanki bağlantılı gibi. Orta Doğu’da Amerika Birleşik Devletleri dengeleri yeniden kurulması için bir dizi faaliyet gösteriyor. İsrail ile, malum, Marmara sonrasında ilişkisini kesen Türkiye’nin durumunu da biliyoruz. Sanki bu görüşmelerin canlandırılmasında bu istekte, bu talepte özetlemeye çalıştığım olaylar zincirinin bir katkısı var gibi.

Tazminatlar işin sadece bir boyutunu oluşturuyor. Tazminatlarla beraber resmi süreç başlayacaktır. İşte Büyükelçilerin geliş gidişinden sonra şimdi İsrail’in bu talepleri var. İsrail askerleri ile ilgili davaların düşürülmesi isteniyor. Ve işte İsrail tarafınca Türkiye’den değişik platformlarda İsrail aleyhindeki beyanlar, açıklamaların durdurulması isteniyor. Tazminatlar ödendikten sonra bunlarla ilgili gelişmeler olabilir. Ama iki ülke arasındaki ilişkilerin yeniden ısınması iki ülke hükümetlerinin iradesine bağlı. Hükümetler bu ilişkiyi çabucak ısıtacak adımlar atarlar mı, onunla ilgili ciddi soru işaretleri var. Ama en azından ilişkilerin iyileşmesi için bir ilk adım olur bu.
 
Siz İsrail’li ve Türk uzmanların Türkiye-İsrail ilişkilerinde olası yumuşama konusundaki yorumlamalarını dinlediniz.

Güncelleme Tarihi: 05 Şubat 2014, 22:37
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER