İbrahim Okur, 'Tutukluluğu kısaltmayalım yargılamayı hızlandıralım!'

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur: Önemli olan tutukluluk sürelerini kısaltmak değil yargılama sürelerini hızlandırmak...

İbrahim Okur, 'Tutukluluğu kısaltmayalım yargılamayı hızlandıralım!'
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur, tutukluluk sürelerinin kısaltılması halinde, cinayet sanıkları, tecavüzcüler ve gaspçıların salıverilmesi durumunda toplumda başka bir kargaşanın ortaya çıkacağını ifade ederek, "Tutukluluk sürelerini kısaltmak değil yargılama sürelerini hızlandırmak önemli olan. Bizim HSYK olarak yapmaya çalıştığımız bu" dedi.

Okur, Rixos Otel’de düzenlenen "Türkiye’de Yakalama ve Gözaltı Uygulamalarından Doğan Sorunlar ile Yargının Hızlandırılması, Etkinlik ve Verimliliğinin Artırılması Sempozyumu"nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

HSYK Birinci Daire Başkanı Okur, Adalet Akademisi ile ortaklaşa düzenledikleri sempozyumun sonucunda oluşturulacak raporun, Adalet Bakanlığına
sunulacağını söyledi. Sempozyumda, üç gün boyunca hem yakalama ve gözaltına almayla ilgili sorunları tartışacaklarını hem de katılımcıların yargının
hızlandırılmasıyla ilgili önerilerini alacaklarını belirten Okur, sempozyuma 134 ağır ceza merkezinin başsavcısı ile Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 250. maddesi
kapsamındaki özel yetkili mahkemelerin 8 başsavcıvekilinin katıldığını kaydetti. Okur, yakalama ve gözaltına alınmayla ilgili sorunların, ağırlıklı olarak CMK 250. madde kapsamındaki mahkemelerde yaşandığını, bu nedenle buralardaki yetkili başavcıların özellikle sempozyuma çağrıldığını dile getirdi.

Sempozyumun yarınki çalışmalarının ilk bölümünde, bugünkü tartışmalar ışığında yakalama ve gözaltına almayla ilgili sorunların çözüm önerilerinin
tartışılacağını ve önerilerin grup raporlarına geçirileceğini anlatan Okur, ikinci bölümde ise yargının hızlandırılması için alınması gereken tedbirlerin
tartışılacağını bildirdi.

Okur, sempozyumun son gününde HSYK’nın üç dairesinin gruplar halinde başsavcılarla değerlendirme toplantısı yapacağını kaydetti.

İbrahim Okur, sempozyumun sonuç raporunu Kanunlar Genel Müdürlüğü’nün çalışmalarına esas olması amacıyla Adalet Bakanlığına sunacaklarını ifade etti.

Sempozyumda özellikle uygulamaya yönelik birlik sağlanmasını hedeflediklerini söyleyen Okur, "Arkadaşlarımızdan şunu isteyeceğiz, kolluğa
vermeleri gereken talimatlar noktasında uygulama birliği sağlansın ve bu tür gözaltına alma, ’yakalamada yaşanan sorunların ortadan kaldırılması için neler
yapılabiliri’ birlikte tartışsınlar ve uygulama birliği sağlasınlar istiyoruz. Biz asıl uygulamayı düzeltmeye çalışıyoruz. Mevzuat boyutu elbette olacak ama
mevzuatta sıkıntı olmayan alanlarda bile uygulamada sorun yaşanıyor" dedi.

Okur, bu toplantının devamında ekim ayının başında daha önce yaptıkları durum analizi toplantılarının sonuç toplantısını yapacaklarını ifade ederek,
"Buradaki amacımız da daha önce yapılan 17 toplantıda ortaya konulan sorunların önceliklerini belirlemek. Adalet Bakanlığına ekim ayında yapacakları paket için,
yargıyı hızlandırmak için neler yapılması gerektiğini, teşkilatın önceliklerini belirleyerek üç günlük çalışmanın sonunda nihai raporumuzu vereceğiz. Ondan sonra
Adalet Bakanlığından bu hususta yasal düzenlemeleri yapmasını bekleyeceğiz" diye konuştu.

Durum analizi toplantılarının sonuçlarıyla ilgili yasal düzenlemelerin yapıldığını belirten Okur, "Amacımız vatandaşa yargının hızlı, etkin işlediğini gösterecek tedbirler almak. Evet, reform yapıldı, HSYK değişti ama benim vatandaşım davasının erken bitip bitmeyeceğini merak ediyor. Buna ilişkin çalışmalar yapıyoruz" dedi.

-TUTUKLULUK SÜRELERİ-

İbrahim Okur, bir gazetecinin, "Deniz Feneri e.V. bağlantılı soruşturmada yaşanan tutuklamaların ardından Adalet Bakanlığının tutukluluk süreleriyle ilgili çalışma yaptığı yönünde iddialar var" sözleri üzerine, Adalet
Bakanlığının konuyla ilgili çalışmalarının çok önceden başladığını ifade ederek, şunları söyledi:

"Burada dikkat edilmesi gereken çok ince bir nokta var. ’Tutukluluk sürelerini kısaltarak sorunu çözelim’ deniyor. Eğer tutukluluk sürelerini kısaltırsanız, bu kez cinayet sanıkları, tecavüzcüler, gaspçılar sürenin
kısaltılmasından dolayı salıverilirse, bu kez toplumda başka bir kargaşa çıkar. Bu çok hassas bir denge. Onun için tutukluluk sürelerini kısaltmak değil yargılama sürelerini hızlandırmak önemli olan. Bizim HSYK olarak yapmaya
çalıştığımız bu. 5-10 yıl çok uzun bir süre, bir yargılama 5-10 yıl sürmemeli. Biz bunu sağlayabilirsek, sorunu çözeriz. Yoksa süreleri kısaltırsanız, bu kez
toplumda eminim mağdurlar bu sefer infial halinde sokağa çıkacaklar. ’Cinayet, gasp zanlısı dışarıda’ diyecekler. Hizbullah sanıklarının salıverilmesinde bunu
yaşadık. Onun için olayı çok yönlü değerlendirmek gerekiyor." (Vatan)

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER