Fatih'in Bosna'daki bu fermanı, 1463'den beri geçerli

Fatih'in Bosna'daki bu fermanı, 1463'den beri geçerli

Fatih'in Bosna'daki bu fermanı, 1463'den beri geçerli
Bosna-Hersek'in Fonitsa kentinde yaşayan Hristiyanlığın Katolik mezhebine bağlı Fransisken tarikatı üyeleri, Fatih Sultan Mehmed'in kendilerine "özgürlük bahşeden" fermanı sayesinde bugüne kadar ayakta kaldı.


SARAYBOSNA (AA)- Bosna-Hersek'in Fonitsa kentinde yaşayan Hristiyanlığın Katolik mezhebine bağlı Fransisken tarikatı üyeleri, Fatih Sultan Mehmed'in kendilerine "özgürlük bahşeden" fermanı sayesinde bugüne kadar ayakta kaldı.

Osmanlı'nın çeşitli dinlere, milletlere ve kültürlere karşı hoşgörüsünün en iyi örneklerinden birini Saraybosna'ya 60 kilometre uzaklıktaki Fonitsa kentinde Fransiskenlerin manastırında muhafaza edilen Fatih Sultan Mehmed'in "Ahidname" olarak adlandırılan fermanı gösteriyor.

Fatih'in 28 Mayıs 1463 yılında Fransisken tarikatının kurucusu Anceo Zvizdoviç'e Bosna'yı fethi sırasında verdiği bu ferman, halen manastırın müze olarak kullanılan kısmında muhafaza ediliyor. Manastırın müzesinde, "Ahidname"nin orijinalinin yanı sıra Fatih'in Fransisken tarikatının kurucusu Anceo Zvizdoviç'e hediye ettiği kıyafet ve Bosna'nın son 600 yılda geçirdiği en önemli izlere ait materyaller teşhir ediliyor. Fonitsa kentine hakim bir tepede kurulu bulunan manastırda, 3 bini Osmanlı döneminden kalma el yazması kitabın da yer aldığı kütüphane bulunuyor.

Fransisken manastırının bünyesindeki müze ve kütüphanenin sorumlusu Yanko Lyubas, yaptığı açıklamada, tarikatlarının Katolik mezhebi bünyesinde kendine özgü gelenekleri ve inançları bulunduğunu belirtti.

Bu tarikatın kurucusunun Fransisken Anceo Zvizdoviç (1420-1498) olduğunu belirten Yanko Lyubas, yaklaşık 600 yıldır Bosna topraklarında kendi geleneklerini, inançlarını sürdürdüklerini bildirdi. Fonitsa'daki manastırın yanı sıra Visoko kentinde de rahip yetiştiren bir okulları bulunduğunu ifade eden Lyubas, Hristiyanlığın diğer inançlarından ayrılan en önemli özelliklerinin "misyonerlik" yapmamaları olduğunu kaydetti. Tarikat üyelerinin evlenmediğine, üzerlerine herhangi bir mal geçirmediğine, tamamen kendilerine özgü iç kuralları bulunduğuna işaret eden Lyubas, tarikata yeni üyeleri ise "kendi istekleri ve gönüllü olmaları" halinde kabul ettiklerini kaydetti. Yanko Lyubas, bu zamana kadar kendi kültür ve geleneklerini devam ettirmelerini Osmanlı'ya borçlu olduklarını ifade ederek, bunun en iyi örneğini ise müzelerinde muhafaza altında tutulan Fatih Sultan Mehmed'in "Ahidname"si olduğuna dikkati çekti. Osmanlı zamanında kendileri gibi küçük bir topluluğun çok kolay bir şekilde yok edilmesinin mümkün olduğuna işaret eden Lyubas, "Ancak yok etmek bir yana bizlere özgürlük bahşedilmiş ve imparatorluk sınırları içinde bize her türlü serbestlik tanınmış, kiliselerimize, üyelerimize dokunulmamıştır. Bundan daha büyük bir özgürlük olamaz" dedi.

Fatih Sultan Mehmed'e ve Osmanlı'ya minnet borçları olduğunu belirten Lyubas, bu nedenle Fransiskenlerin Türklere karşı ayrı bir sevgileri bulunduğunu söyledi.

Fatih Sultan Mehmed'in tuğrasını taşıyan ve "ahidname" olarak bilinen fermanda şu ifadeler yer alıyor:

"Ben Fatih Sultan Mehmed Han... Dünyaya ilan ediyorum ki, bu padişah fermanı verilen Bosnalı Fransiskenler himayem altındadır ve emrediyorum ki; Hiç kimse, ne bu adı geçen insanları ne de onların kiliselerini rahatsız etmesin ve zarar vermesin. İmparatorluğumda huzur içerisinde yaşasınlar ve bu göçmen durumuna düşen insanlar, özgür ve güvenlik içerisinde yaşasınlar. İmparatorluğumdaki bütün memleketlere dönüp korkusuzca kendi manastırlarına yerleşsinler. Ne padişahlık eşrafından, ne vezirlerden veya memurlardan, ne hizmetkarlarımdan, ne imparatorluk vatandaşlarımdan hiç kimse bu insanların onurunu kırmayacak ve onlara zarar vermeyecektir. Hiç kimse bu insanların hayatlarına, mallarına ve kiliselerine saldırmasın, hor görmesin veya tehlikeye atmasın. Hatta bu insanlar, başka ülkelerden devletime birini getirecekse, onlar da aynı haklara sahiptir. Bu padişah fermanını ilan ederek burada, yerlerin, göklerin yaratıcısı ve efendisi Allah, Allah'ın büyük elçisi Yüce Peygamberimiz Muhammed Mustafa ve 124 bin peygamber ile kuşandığım kılıç adına yemin ediyorum ki, emrime uyarak bana sadık kaldıkları sürece tebaamdan hiç kimse bu fermanda yazılanların aksini yapmayacaktır." Fatih Sultan Mehmed'in Fransiskenlere özgürlük bahşeden bu fermanı, "insanlık tarihindeki ilk insan hakları belgesi olarak kabul edilen" 4 Temmuz 1776 yılındaki ABD Anayasası'ndan tam 324 yıl önce kaleme alındı.

Farklı inançlara özgürlük hakkı tanıyan bu ferman, yine 10 Aralık 1948 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda kabul edilen "İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi"nden 485, 1 Şubat 1995 yılında kabul edilen Avrupa Konseyi Ulusal Azınlıkların Korunmasına İlişkin Sözleşmeden tam 538 yıl önce Fransiskenlerin hak ve hürriyetlerini güvence altına alması bakımından büyük önem taşıyor.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER