Artık bir tane Kemalist dahi giremez
Anayasa Mahkemesi'nin eski raportörü Doç. Dr. Osman Can'dan çarpıcı açıklamalar
Anayasa Mahkemesi'nin eski raportörü Doç. Dr. Osman Can, gündemdeki konularla ilgili açıklamalarda bulundu.
Akşam gazetesine konuşan Osman Can, yargıda denge kurulmasını söyledi.
Can, şöyle konuştu:
"Adem-i merkeziyetçi bir sisteme geçmemiz gerekiyor. Anayasal düzeni  toplumun hizmetine koşulacak, ideolojik referansları olmayan bir aygıt  olarak düzenlememiz gerekiyor. Ayrıca etkin ve hızlı karar alabilen bir  yürütmeye de ihtiyaç var. Bunu sağladığımız sürece ikisi de fark etmez.  Ayrıca yerel ve merkezi yönetimlerde, yasamada, yargıda... toplumun  bütün farklılıklarının yansıtılmasını sağlamamız lazım. Mesela toplumda  yüzde 20 civarında Kemalist varsa devlet kademelerinde de o civarda  Kemalist olmalı.
Eskiden Kemalist yüzde 20 iken anayasal düzende yüzde 80 olarak temsil  ediliyordu. Şimdi denge tersine dönüyor ve yüzde sıfıra doğru gidiyor.  Bu muhtemelen böyle gider. Bu bir risk mi? Evet, risk.
Kemalizm bir düşünce tarzıdır. Yukarıdan aşağıya doğru toplumu adam etme  sevdasıdır. Bu Jakobenliktir, İttihatçılıktan gelen bir gelenektir.  Şimdi dindar 'Herkes şöyle giyinecek, böyle yapacak' derse bu da  Kemalizm'in devam etmesidir, en fazla etiket değişmiş olur. Dolayısıyla  önemli olan bu ilişki ve düşünce ağını çökertmek, bunun yerine  çoğulculuk üzerine sistem inşa etmek ve kimsenin hayat tarzına,  inancına, kimliğine müdahale etmeyen bir devlet oluşturmak gerekiyor.  Bunları sağladığınız zaman başkanlık sistemi olabilir.
Eğer toplumsal dengeyi yargıçlar dünyasına taşıyabiliyor ve bu şekilde  denge sağlayabiliyorsak; yani bir Kemalist, bir milliyetçi, bir liberal,  bir muhafazakar, Kürt, belki de bir gayrimüslim... Adaleti orada  sağlayabiliriz. Bir de yargıçları kendilerini seçenlerden bağımsız hale  getirmeniz gerekiyor. Yani bir emir veremeyecek, onu görevden  azledemeyecek, maaş veya özlük güvenceleri ile oynama imkanı  olmayacak...
Önceden Yargıtay'da Danıştay'da hep Kemalistler çoğunlukta olduğu için  sadece Kemalistler geliyordu. Şimdi işler tam tersine döndü. Bundan  sonra artık bir tane Kemalist dahi Anayasa Mahkemesi'ne, HSYK'ya  gelemez.
Dengenin tersine bozulması Türkiye lehine olan bir şey değil. Tabii ki  eski Kemalist düzene göre daha iyidir. Çünkü siyasette sadece varsayalım  yüzde 20-30 olan Kemalistler, Yargıtay'da %70, Danıştay ve Anayasa  Mahkemesi'nde 70-%80'in üzerindeydi, ama şimdi hiç olmazsa toplumun  %60'ı yargıda %70 olarak temsil ediliyor.
Fakat toplumsal dengeyi devletin bütün kurumlarına olduğu gibi, yargıya  da yansıtmamız şart. Yani mevcut HSYK ve Anayasa Mahkemesi yapısının  daha demokratik hale gelmesi şart."
Can, "Ergenekon" ve "Balyoz" gibi soruşturmalarla ilgili olarak "Darbe  girişiminde bulunan insanların hepsi de vatansever insanlar.  Vatanseverlik suçu ortadan kaldırmıyor ama son tahlilde yeni demokratik  düzeni de toplumsal onaya dayandırmanız gerek. Siyaseten farklı olanları  da kazanmanız gereken, bu topraklarda yaşayan insanlar. Bunlar  sağlandıktan sonra illa Çetin Doğan'ı veya diğerlerini parmaklıklar  arasında görmek bana özel bir yarar sağlamaz" dedi.
Osman Can, yargıdaki cemaat ağırlığı konusundaki bir soruya şu yanıtı verdi:
"Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri'nde cemaatin etkisinin daha güçlü  olduğu söyleniyor, doğru olabilir. Ama siz yargıyı  çoğulculaştırmazsanız, bunlar kaçınılmaz. Anayasa Mahkemesi'nin iptal  kararının buna katkı sağladığını da unutmayalım. Daha önce Kemalizm'di,  şimdi başka bir 'izm' olur ve devletin kurumlarını ele geçirmek  suretiyle siyaseti kontrol etme refleksleri devam eder. Varsayalım  cemaat bunu yapıyor, bunu eleştirmeye hakkı olmayanlar Kemalistlerdir.  Çünkü onlar da aynı şeyi yaptı ve 'Parlamento ne yaparsa yapsın. Biz  devleti bir şekilde ele geçirelim' dediler. Dolayısıyla Kemalistlerin  yapmak zorunda oldukları şey çoğulculaşmayı talep etmek olmalıydı.  Yapıyı demokratikleştirmeden sadece etiketiyle oynamak, aynı  hastalıkların devamına yol açar."
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Osman Can, şöyle konuştu:
"Devletin 2010 yılına kadarki pratiklerine baktığımız zaman HSYK  ideolojik bir merkezdi ve HSYK'nın arşivinde kimin ne olduğu zaten  biliniyordu. İlk olarak yargıya ideolojik, kültürel, etnik veya inanç  filtrelerinin uygulanmasını yasaklamak, tüm farklılıkların yansımasını  sağlamak gerek. Yüksek yargıyı ise batılı örneklere benzer şekilde  siyasi partilere kontenjan tanımak suretiyle çoğulculaştırmak mümkün.  Örneğin BDP'nin önerdiği adaylardan bir tanesi Anayasa Mahkemesi üyesi  olabilmeli, MHP'nin iki, CHP'nin 4-5 AK Parti'nin daha fazla...
HSYK tam olarak ideolojik merkez değil. HSYK yine demokrasi açısından  çok olumlayamayacağımız bir otorite ama pür ideolojik davranan, ideoloji  nedeniyle yasaları tam anlamıyla bir kenara itebilen bir yapı değil şu  an. Önümüzdeki dönemlerde olabilir. Çünkü az önce bahsettiğim iptal  nedeniyle artık HSYK'ya artık Ertosun ve onun düşüncesindeki Kemalistler  gelemeyecek. Belki liberaller ve sosyal demokratlar da gelemeyecek."
Başkanlık sistemiyle ilgili görüşlerini de açıklayan Can, şu ifadeleri  kullandı: "Cumhurbaşkanın görev süresi için 7 yıl diyenlerin de  argümanları da güçlü 5 yıl diyenlerin de. Çünkü anayasa geçiş dönemi  için bir şey söylemiyor. Eski düzenlemede 'Cumhurbaşkanı 7 yıllığına  seçilir' diyor. Yeni değişiklikte ise 'görev süresi 5 yıldır ve halk  tarafından seçilir' diyor.
Abdullah Gül parlamento tarafından 7 yıllığına seçildi. Eski bir hukuk  düzenine göre bir seçim yapıldığı zaman o döneme ilişkin tartışmalar  eski hukuk düzeni üzerinden yürür. Dolayısıyla geçiş döneminden  kaynaklanan bir problem var.
Parlamento 7+0 demiştir. Ben 7+0'ın anayasaya aykırı olmadığını  düşünüyorum. Ama Anayasa Mahkemesi '5+5 burada esastır' derse, buna da  'Hayır, anayasayı ihlal etmiştir' diyemem."
Artık Yüksek Yargıya bir tane Kemalist dahi giremez
Anayasa Mahkemesi'nin eski raportörü Doç. Dr. Osman Can, gündemdeki konularla ilgili açıklamalarda bulundu.
                        YORUM EKLE
    
              
          1
          Ataşehir ve Kadıköy'e İSKİ'den kötü haber
        
            
          2
          Varyap'tan 1 milyar dolarlık halka arz
        
            
          3
          Saat ayarı değişiyor Yaz Saati Kalkıyor
        
            
          4
          CHP'nin yeni İstanbul il başkanı 'Salıcı'
        
            
          5
          Çevreyolu artık ücretli oluyor
        
            
          6
          Ataşehir Finans Merkezi'nin yeni prestij projesi...
        
            
          7
          Ataşehir'in Bayanları'İzmir'den 5-0 ile dönüyor
        
            
          8
          Ataşehir ve Kadıköy'de Su kesintisi
        
            
          9
          Çankırı Tanıtım Günleri hazırlıkları devam...
        
            
          10
          Hayatı El Ele, Birlikte Paylaşacağız!
        
        
  SON DAKİKA HABERLERİ
  ANKETTüm Anketler
  SIRADAKİ HABER