ABD-Çin ticari savaşı sistemi çökertir

ABD-Çin ticari savaşı sistemi çökertir

ABD-Çin ticari savaşı sistemi çökertir
ABD-Çin ticari savaşı sistemi çökertir”

Avrupa’nın saygın ekonomistlerinden Roger Bootle, global krizin olumsuz etkisinin devam ettiği görüşünde
06 Ekim 2010 Çarşamba Saat: 13:27
“ABD-Çin ticari savaşı sistemi çökertir”
Ünlü ekonomist, bu dönemde en büyük risk, ABD ile Çin arasında ortaya çıkabilecek bir ticari savaş. “Bu savaş, tüm sistemi çökertebilir” uyarısını yapıyor. 21’inci yüzyılda Asya’nın itici güç olacağını söyleyen Bootle. Türkiye ekonomisi için de “Çok olumlu görünüyor” değerlendirmesini yapıyor.


Roger Bootle, ABD, Avrupa, Latin Amerika ve İngiltere’de faaliyet gösteren Makroekonomik Araştırma Kuruluşu Capital Economics’in direktörü. Yaptığı analizlerle dünya ekonomik kamuoyunun dikkatini çeken Bootle’a göre Batılı ülkelerinin artık bankacılık sektöründe aşırı ve riskli kredilendirmeye dayalı olmayan bir sistemi geliştirmek zorunda olduğunu söylüyor.
Türkiye ekonomisi ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Bootle, “Türkiye, AB üyeliği ile ilgili tedirginlik yaşamamalıdır. Halen Avrupa pazarlarına erişime sahipsiniz” diye konuşuyor.
Avrupa’nın en tanınmış ekonomistleri arasında yer alan Bootle, 1978 yılından bu yana finansal piyasalardaki gelişmeler üzerinde çalışıyor. Çok sayıda kitap ve makalesi bulunana Roger Bootle, HSBC’nin başekonomisti olarak da görev yapmıştı. Bootle, İngiliz The Daily Telegraph gazetesinde düzenli olarak yazıyor. İş Portföy’ün davetlisi olarak kasım ayı içinde ülkemize gelecek olan Roger Bootle ile gelmeden önce dünya ve Türkiye ekonomisindeki gelişmeleri konuştuk:

Ekonomist : Dünya ekonomisinin görünümüne ilişkin değerlendirmelerinizi alabilir miyim? Kriz bitti mi? Krizin uzun vadeli etkilerine ilişkin düşünceleriniz nedir?

Bootle: Krizin ilk aşaması bitmiştir. Ancak, ikinci bir aşama(evre) kolaylıkla söz konusu olabilir. Özellikle bankalar hâlâ çok riskli. Batı dünyasını oluşturan ülkeler, bankalar tarafından aşırı ve riskli kredilendirmeye dayalı olmayan bir sistemi geliştirmek zorundadırlar. Fakat eşzamanlı olarak gelişmekte olan ülkeler ve özellikle Çin, cari işlemler fazlasını ortadan kaldıracak önlemler almalıdırlar. Bu gerçekleştirilebilirse dünya ekonomisinin uzun vadeli görünümü fazlasıyla pozitiftir. Önümüzdeki yirmi yıl, bugüne dek kaydedilmiş en hızlı ekonomik büyümeye tanıklık edilebilir. Aksi takdirde, ABD ile Çin arasında ticari savaşın patlak vermesi ve tüm sistemin çökmesi tehlikesi söz konusudur.

Küresel krizden çıkış sürecinde ABD ve Euro Bölgesi düşük büyüme performansları gösterirken, aynı dönemde gelişmekte olan ülkelere parlak bir grafik çiziyorlar. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Roger Bootle: Avrupa ülkelerinin, talep yönetimi açısından yapabilecekleri pek bir şey bulunmuyor. Bunun istisnasını çok düşük bir tüketim artışı yaşayan Almanya oluşturmaktadır. Almanya’nın tüketimi canlandıracak yapısal reformlara ihtiyacı var. Uzun vadeli büyüme potansiyeli açısından, arz tarafına odaklanılarak yatırımların teşviki, işgücü piyasasının serbestleştirilmesi ve ekonominin reel sektörü destekleyici bir yapıya kavuşturulması gerekiyor. Avrupa aynı zamanda ciddi boyutlardaki demografik sorununa da çözüm bulmak durumundadır. Doğum oranlarını etkin bir şekilde artırılmaması durumunda, göç politikalarını değerlendirmek durumundadır.

AB’de gerçekleştirilen bankacılık stres testinin yatırımcıların yatışması ve korkularının giderilmesi adına yeterli olduğunu düşünüyor musunuz?

Bootle: Bankacılık stres testinin başarısı çok düşük düzeyde kalmıştır. Piyasalar, Avrupa bankalarının durumu ucuz attıklarını ve özellikle İspanyol Cajas’lar ile Alman Landesbank’ların zayıf durumda olduklarının farkındadır.

Avrupa katı tasarruf tedbirleri uygulama ile büyüme arasındaki ikilemi çözebilecek mi? Kriz, Yunanistan ve İspanya gibi ülkelerin Euro Bölgesi dışına çıkarılmasına yol açabilir mi?

Bootle: Yüksek oranda borçlanmış bulunan ülkelerin tasarruf tedbirleri almak dışında çok seçenekleri bulunmuyor. Aksi durumda piyasalar iflas tedirginliğine kapılacak ve güven ortamı çökecektir. Ancak Almanya gibi bazı ülkeler daha esnek davranabilirler. Euro Bölgesi dışında İsviçre ve Norveç yüksek cari işlemler fazlasına sahiptir ve mali durumları güçlü durumda bulunuyor.
Bu ülkelerin iç talebi canlandırmaları gerekiyor. Euro’nun mevcut yapısında yaşamaya devam edeceğini düşünmüyorum. En azından bir ülke ve muhtemelen Yunanistan sistemden çıkacaktır. Krizin kısa sürede ortaya çıkacağını düşünmüyorum. Politik istek çok güçlüdür ve büyük miktarda fonlama sağlanmıştır. Ancak önümüzdeki 5 yıl içinde, Almanya’daki vergi mükelleflerine daha çok para ödemek isteyip istemediklerini; Yunanlı seçmenlere ise yıllarca süren depresyon ve deflasyona hazırlıklı olup olmadıklarını sormak gerekecektir.

ABD ekonomisinin yakın gelecekteki performansına ilişkin tahmininiz nedir? Dünya ekonomisini hangi açılardan etkileyebilirler?

Bootle: ABD artık dünya ekonomisinin itici gücü rolünü sürdüremez. ABD’li tüketicilerden sonra şimdi de kamu kesimi büyük ölçüde bir borç yükünün altında bulunmaktadırlar. Bir kez daha cari açık pozisyonu bize ipucu veriyor. ABD büyük bir cari açıkla karşı karşıyadır. Çin ve Asya’nın geri kalanı büyük bir cari fazlaya sahipler. Tam tersi bir şekilde, ABD’nin dünyadan gelecek itici güce ihtiyacı bulunmaktadır.

Dünya ekonomisi açısından çift dipli bir resesyon tehlikesi görüyor musunuz?

Bootle: Çift dipli bir kriz Batı için bir olası olmakla beraber Asya kökenli bir ticaret savaşı güçlü bir şekilde gelişecektir. ABD’de ortaya çıkabilecek yeni bir bankacılık krizi ve korumacılığın geri tepmesi sonucunda başlayacak bir ticari savaş en büyük risk olarak görünmektedir.

Güncel makroekonomik ortamda gelişmekte olan ülkelerin değişen rolüne değinebilir misiniz? Türkiye ekonomisi hakkındaki görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?

Bootle: Gelişmekte olan ülkelerin dünyadaki konumu değişiyor: Gelişmekte olan ülkeler, gelişmiş ülkelerde olup bitenlerin pasif bir kabullenicisi konumundan itici bir güce dönüşüyor. 20. yy ABD’nin yüzyılı iken 21. yüzyılın Asya’nın yüzyılı olacağını görüyoruz. Türkiye ekonomisi açısından görünüm çok olumludur. Türkiye, AB üyeliği nedeni ile tedirginlik yaşamamalıdır. Halen Avrupa pazarlarına erişime sahipsiniz. Önemli olan budur ve aşırı ölçüde düzenlemelerin getireceği maliyetlerden sakınabilirsiniz. Türkiye’nin demografik özellikleri güçlü, insanları yetkin ve çalışkandır.

“İngiltere zor zamanlar yaşıyor”

Londra’nın tanınmış ekonomistleri arasında yer alan Roger Bootle’a İngiliz ekonomisine ilişkin değerlendirmelerini soruyoruz. Bootle sorumuzu şöyle yanıtlıyor: “Finansal kesimde baş gösteren sıkıntıları aşmak ve kamu borcunu düşürmekle uğraşan İngiltere birkaç yıldır zor zamanlar yaşıyor. Ancak bu durum iyi neticelere yol açabilir. Bütçe açığını düşürme gereği, verimlilik adına zaten gerekli olan kamu harcamalarının azaltılmasını zorlayacaktır. Sterlin şu anda rekabetçi bir konumdadır. 1970’lerin ortası ve 1990’ların ilk yıllarında olduğu gibi geçmişte de zor dönemler yaşadık. Bu süreçten toparlanarak çıkacağımıza inanıyorum.”

Murat Öğütçen/EKONOMİST

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER